/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +20 -3
    Beyler hikayeyi kimse okumuyor diye kestirip attım sonra bana sövdünüz şimdi devam ediyorum ama okuyanlar söylesin bana vahiy inmiyor

    Yine bir güneşli güne uyandım penceremi açıp esniyerek doğanın güzelliğine baktım. Evim köyden, şehirden uzakta sessiz sakin 2 dağın arasındaydı. Bir gölün kenarındaydı evim kendimce bir iskele yapıp balık tutarak karnımı doyuruyordum. Bazen en sevdiğim dostum Mert gelirdi birlikte avlanırdık ama hep o benden fazla avlanırdı akşamda bir güzel mangal yapardık. Evimin yanınca kocaman bir buğday tarlası vardı kenarlarınada elma ağaçları dikmiştim.

    Dışarı çıktım tekrar esneyerek içime güzelce bir nefes çektim tüm dünyaya bedel manzara bakarak yarım saatimi geçirdim. Çok sıkılmıştım evde sebze meyve vardı. Canım güzelce bir et çekmişti ama tek başıma gitmeyi istemedim. Atıma binip Mert'in yaşadığı köye doğru gittim yaklaşık bir haftadır gitmiyordum çok özlemiştim Mert'i. Yolda giderken kaza yapmış 3 araba gördüm tahminen ikisi çarpışmış diğeride arkadan vurmuştu. içine baktım insanlar vardı ama ölmüşlerdi, kurtlanmışlardı atımdan inip yürüyerek uzaklaştım köye yaklaşmıştım. Mert her zaman köy meydanında olurdu ama o gün kimse köy meydanında yoktu.
    ···
  2. 2.
    +8
    Yayla çok soğuktu fazla rüzgar vardı karşıki dağlara sis inmişti dağın yarısına kadar atımla dört nala koştuk fakat daha fazla gitmek mümkün değildi hertaraf taşlıylı ve atımın ayağının kırılmasını göze alamazdım. Attan inip rüzgara karşı yürümeye başladı 2 adım ileri 1 adım geri gidiyordum ayakta durmak bile zorken üstüne üstlük önümü göremiyordum ne olduysa bir anda böyle oldu. Artık ne gücüm kaldı ne birşeyim evdeki hayvanlarımıda düşünerek geri dönmek zorunda kaldım. inmek daha zordu rüzgar arkamdan itekliyordu atıma kadar ulaşıp yürüyerek gittim. Acı sahne benim tavuklarımdada olmuştu hepsi ölmüştü. Ama ineklerim ? Benim tüm varlığım onlardı içeri girdiğimde onları bulamadım kemikleri vardı bakabileceğim yeşil gözler bile yoktu. Ellerimi kafamın arkasına koydum gözlerim dolmuştu oturup duvara dayandım bu yaşımda ağlıyordum güvendiğim mal varlığım onlardı şimdi ne içecektim neyin sütünü satacaktım.
    ···
  3. 3.
    +7
    Beyler şukulayında gözlerim açılsın yav

    Yeni biryer bulacaktık ve grubumuzu genişletecektik. Az gittik uz gittik.. Mermimiz az kaldı ama amacımıza ulaşıp bir karakol bulduk. Terkedilmiş ve yağmalanmamış bir karakol.. veya dışarıdan öyle gözüküyordu. içeriye girdiğimizde bağrışma sesleri yankılanıyordu. Alt kattan geliyordu. Hiçbir şey sorgulamadan alt kata indik ve demir kapının arkasından geldiğini gördük. En alt kata su basmıştı heralde yerde birkaç santim su vardı ama rahatsız etmiyordu. Ayak seslerimizi duymasınlar diye ayaklarımızı sürterek ilerledik. Kapıya vardığımızda sesler iyice yükseldi ve biz kapıyı ses çıkmaması umuduyla araladık ama istediğimiz gerçekleşmedi kapı kendi ağırlığından arkaya doğru gıcırdayarak açıldı. Biz şaşırmış birşekilde ne olacaksa olsun diyerek içeri daldık birde ne görelim?.. içeride 2 tane adam birsürü polisi esir almış. Adamlara 5 kişi tüfeğimizi nişan alıp silahlarını yere bırakmaları için zorladık.

    edit: ilk sayfanın en başındakine atın şukuyu kaç kişi ilgileniyor görelim
    ···
  4. 4.
    +5
    Yiyeceklerimiz , giyeceklerimiz iyice tükenmeye başladı biz şehirdeki en büyük markete gitmeye karar verdik. Kum kamyonunu en alt kattaki tuvaletten hortum uzatıp güzelce yıkadık. 5 Kişi bindik ve yola koyulduk. Kamyonun önüne yaptığımız üçgen çok iyi iş görüyordu biraz uzun olduğu için dönerken biryerlere çarpma korkusuyla sıkıntı çıkarsada iyiydi. Markete vardığımızda etraf sakindi içeride kimse yoktu heralde. Kamyonun üstüne bir kişi çıkıp nöbet tuttu diğer 4 kişi içeri girip market arabalarına herşeyi doldurmaya başladık. 2. kat temizlik ve giyim katıydı. Giyim yerine geldiğimizde sıska ve halsiz insanlar vardı. Yanlış saymadıysaam.. 12 kişilerdi. Birde aralarındaki 2 çocukla 14 oluyordu. Hiç birşey sormadan onları kamyona yükledik. Bütün katları yağmaladık fakat çoğu yiyecek çürüdüğü için pek birşey bulamadık. 50-60 alışveriş arabasını arka arkaya sokup lazım olur düşüncesiyle kamyona yükledik. Etrafa bakınarak eve dönerken bakkala girmiş bir insan gördüm ve hemen kamyonu durdurdum. Silahımla kamyondan inip dükkana daldım girdiğimde dükkanın arka tarafından 1 kadın çıktı. 1 adam 1 kadın heralde karı kocaydılar ellerinde bez mama vb. bebek malzemeleri vardı durumu anlayıp onlara durumumuzu anlattım. Gelmeyi istemediklerinde çok zorlamadım yanlarına birkaç kıyafet bırakıp kamyona atladım ve karakola döndük.
    ···
  5. 5.
    +5
    Şehire inip oradaki durumu öğrenmek ve mermi almak istedim. Şehire varmaya birkaç saat kala arabanın tekeri çıktı ama bir sorun yoktu sadece teker çıkmıştı. Teker kırılmadığı için onu çivilerle tekrar tutturabilirdim. Mertin silahları ve birsürü mermisi vardı bana bir tabanca ve yaklaşık 50 mermi verdi. Atımı arabadan ayırıp koşmaya başladım. Şehir... Şehir ateşe verilmişti camlar yıkılmış ve birkaç yer yağmalanıyordu. Ben kendi belli ettirmeden birsürü silah mermi ve ecza malzemeleri aldım. Demirciden çivi almak için gittiğimde peşimden 3 kişi girdi. Hemen tezgahın arkasına eğildim ama beni gördüler oradan çıkartıp ne olduğu anlattım. Bunlar iyi niyetliydi 3 kişilik grupları varmış ve buradan kaçacaklarmış. Beni gruba davet ettiklerinde hiç düşünmeden kabul ettim. Bir çekiç ve birsürü çivi aldım. Duvarda süs diye duran el yapımı şehvetli kılıçlardan birisini aldım ve adamlarla birlikte demirciden çıktım. Grublarında 2 erkek 1 kadın vardı kadın biraz hasta olduğu için onu ata bindirdim yürüyerek şehirden çıktık. At arabasının yanına vardık , bir sorun yoktu tekeri yerine takıp şehirden kaçırdıklarımızı arabaya yükledik.
    ···
  6. 6.
    +5
    Başka çareleri yoktu teslim oldular. Grup arkadaşlarım onları esir alırken ben polisleri çözüp serbest bıraktıp. iri yarı yaklaşık 2 metre çok kaslı bir polis çözdüğüm gibi esirlere koşup saldırmaya başladı iki esiride linç ettikten sonra ünlü taksör olduğunu öğrendim. Polisler 12 kişiydi 9 u ailesini görmek için yanına hiçbir şey almadan dışarı çıktı. Kalan 3 polisi silah eğitimleri çok iyi olduğu için yanıma almaya ikna ettik. Asıl soru karakoldamı kalacaktık yoksa başka yerlermi arayacaktık? Bence karakolda kalacaktık çünkü güvenli ve silah bakımından en iyi yer burası. Grup arkadaşlarımda böyle düşünüyordu. Karakolun içindeki küçük bir büfe ve büfenin deposundaki yiyeceklerden son kullanma tarihi en yakın olandan başladık yemeye. Ve günlerimiz bu şekilde geçti 1 hafta içine çok güvenli bir yer haline getirip içeride yaşamaya başladık. Karakolda birsürü araba olduğu için yakın zamanda dışarı çıkacaktık.
    ···
  7. 7.
    +5
    Zombi salgını olmadan birkaç gün evvel karakolun bahçesindeki biryerin içinden boru geçeceği için kum kamyonları vardı. Kum kamyonlarının birisine ben ve birkaç polis binip dışarıdan toprak , gübre almaya gittik benzin deposu yarıdan fazlaydı bu yüzden bildiğim bir çiftliğe gitmeye karar verdik. Çiftliğe gittiğimizde orada yaşam vardı büyük bir çiftlikti onlara toprak alacağımızı söyledik seve seve izin verdiler. Grubumuza davet ettiğimde reddettiler. Akşama kadar 5 kişi kum attık kamyona. Çiftlikten ayrılık dağ başındaki bir barakaya çatısını sökmek için çıktık. Çatısı demirden olduğu için kamyonun önüne üçgen şeklinde takıp çarpan zombilerin yanlara doğru gitmesini sağlayacaktık. yani birnevi kalkan gibi olacaktı

    Beyler rez alıyonuz eyvallah ama şukunuzu esirgemeyinde tutsun
    ···
  8. 8.
    +5
    Atımı meydandaki çeşmenin kenarına bağladım. Aşağı baktım yukarı baktım kimse yoktu. Biraz rüzgar vardı gözüme toz kaçtı çeşmede yüzümü yıkayıp birazda su içtim. Meydandaki bakkala baktım kilitliydi. Bakkal Lütfü yaşlı adamdı evinde otururdu. Birşey alacağımız zaman çağırırdık o gelir kapıyı açardı alışveriş yaptıktan sonra tekrar bakkalı kapatıp evine giderdi. Bende evine gittim kimse yoktu avazımın çıktığı kadar bağırıyordum Lütfüü! Cevap veren yoktu. Mert'in evine gittim kimsecikler yoktu. Diğer kapılarıda çaldım ama nafile. Atımı alıp dört nala eve koşturmaya başladım tam köyden çıkacakken köy bekçisini gördüm 20-25 metreye anca durabildim. Çok sevinmiştim ve hemen sordum köydekiler nerede diye. Onların yaylaya çıktığını 3 ay dağda kalacaklarını söyledi. Bunu her yıl yaparlardı bende bazen ziyarete giderdim. Köyde fazlasıyla zaman geçirdiğim için hava kararmaya başlıyordu yaylaya çıkacak hatta eve gidecek zamanım yoktu. Geceye kadar eve varamazdım çünkü eşkıyalar hava karardığında ortaya çıkıyor ve yolda kalanları gasp ediyordu. Bu riski göze almak delilik olduğu için Mert'in evine gittim. Asma kilidinin iki anahtarı vardı biri bende diğeri onda. Eve girdim yere yorgan açıp yattım.
    ···
    1. 1.
      +1
      Babos ilk hikayenin bkz sini atsana
      ···
      1. 1.
        +1
        ilk hikaye yok panpa ondakini buraya kopyaladım simdi buradan devam ediyorum aynı yer yani
        ···
  9. 9.
    +4
    istediğimiz gibide oldu birkaç zombi üzerinde denedikten sonra karakola doğru gittik. Getirdiğimiz kumları karakol bahçesinin bir kısmına döküp orayı tarla yapma karar verdik. Bu gün kapımıza birisi geldi üstü başı birşeylerle doluydu. Tüccar olduğunu söyledi içkisi ,yemeği suyu ,mermisi ,el bombası ,sigarası herşey varmış. Biz ecza , yemek , tohum ve su ile ilgili tüm herşeyini aldıktan sonra onu yolladık. Ama pişmanım çünkü bu eşyaların bir deposu olmalı ve onu sorgulayıp deponun yerini öğrenebilirdik. iş işten geçmişti ve bizim yolumuza bakmamız gerekiyordu. Tekrar gelirse icabına bakacağız.
    ···
  10. 10.
    +4
    Sabah uyandığımda tavan arasından sızan güneş yüzüme vuruyordu. Tatlı uykumdan uyanmak istemesemde eve gitmem gerekiyordu tavuklarım ve iki ineğime yem vermem gerekiyordu. Köy evinde banyo olmadığı için dışarı çıkıp kapının önündeki musluktan yüzümü yıkadım. Ortalıkta ölüm sessizliği vardı. Mert ve karısı orta halliydi birsürü tavuğu ve ineği vardı. ineklerle yaylaya çıktıkları için köydeki tavuklara bakılması için bir kadın tutmuşlardı kadın sabah ve akşam gelip tavukları , kazları yemleyip gidiyordu. Ama bugün işini yapamamıştı çünkü hiçbir tavuk yaşamıyordu. Tavukların bünyesi ve akciğerlerinin çok zayıf olduğunu ve bir hastalık olduğunda ilk onların etkilendiğini biliyordum ya da büyüklerimden öyle öğrenmiştim. Evin bahçesinden çıktım ve yemci kadının telaş içinde bahçelere baktığını gördüm ağlıyordu heralde. Koşarken beni gördü ve ağlayarak özür dilerim dedi. Ben ne olduğunu sorduğumda "ilk önce kuş gribi olduğunu düşündüm ama değil gözleri yeşil bunların ve bazılarında ısırıklar var bazılarından sadece kemikler kalmış." Dedi bu tilki olamazdı tilkiler yemesede tüm hayvanları boğar ama gözlerini yeşil yapmazdı. Alel acele yaylaya haber vermeye çıktım.

    Beyler olay başlıyor rez alıp up up up up
    ···
  11. 11.
    +3
    Son hız devam beyler Allah razı olsun iyi ilgi oldu

    Benzinimizi diğer kullanmadığımız arabalardan aktarıyorduk fakat bunlarda bitecekti. Gideceğimiz tarlanın haritadan yerini bulduk ve hemen yanındaki benzin istasyonunu gördük. istasyon tahminen çiftçilerin tarlada çalışırken traktörlerine benzin alması için yakın yere yapılmış. Gitmemiz için birkaç gün beklememiz gerekiyordu çünkü bizi yağmalarken birisi görmüş ve bize saldıracak olabilir. 3 Kişiyi görevlendirip onları alışveriş merkezindeki alışveriş arabalarını, evlerdeki balkon demirlerini yani tarlanın etrafına koyabileceğimiz şeyleri almalarını istedik. Bulduğumuz insanların karnını güzelce doyurup hasta olanları yaralı olanları tedavi ettik. Artık büyük bir grubumuz vardı ve bulduğumuz insanlardan 2 si doktor birisi kaynakçı diğerleri oduncu, hamal vb ymiş. Doktor ve kaynakçı hariç geri kalanlarını tarlada çalıştıracaktık. Yeni yağma yaptığımız için kendimizi güvene almamız gerekiyordu bir polisi nöbetçi kulesine bir polisi de kapıya dikdik ve uyuduk.
    ···
  12. 12.
    +3
    Yaşlı adamların ne kadar zararsız olduğunu düşünsekte umulmadık taş baş yarar. Bugün 3 nöbetçi koyduk. Jenerator fazla benzin yemediği için çok güvenli olmuştu. Yarın sabah erken kalkacağımız için erkenden yattık. Sabah bağırış çığırışlarla uyandık tüm grup birbirine girmişti. Olay fikir ayrılığı yani grubumuzda bir lider olmadığı için herkes istediğinin yapılmasını söylüyordu. Elimi masaya vurup avazımı çıktığı kadar bağırdım "Yeteeer!". Bir anda ölüm sessizliği oldu keskin bakışlarımla hepsini boydan boya süzdüm. "Neyi paylaşamıyorsunuz? Bu grup hepimizin ama bir lider olacaksa o da benim!" diye bağırdım. Bir tanesi bile ağzını açamadı. "Bu saniyeden itibaren lider benim ve ben ne dersem o! Varmı itirazı olan? Varmı!?" diye devam etti. Lider artık bendim benim kararlarım geçerli olacaktı. Herkesi işinin başına yollayıp işcileri ve kaynakcıyı tekrar tarlaya zütürdüm. işcilere pek güvenmediğim için bir polisin kamyonu kullanmasını istedim işçiler kamyonu alıp kaçabilirdi. Ben ve bir polis daha tarlanın etrafını gezmeye başladık siyah giyinimli ellerinde silah ve sırtında kocaman çantaları olan 2 adam gördük ve silah çekip yanlarına koştuk polis sol tarafa doğru kaçtı ben çatışırken arkalarından gidip onları esir aldı. Tüm sinirimle koşup sağ taraftaki pisliğe tekme attım. Yakalandıklarında ördek gibi vıyaklamaya başladılar. Çantalarında altın varmış. Dünyanın iyi bir yere döneceğini düşünüp gömü bulduklarını söylediler ben çantayı açtığımda silah ve mermiden başka hiçbirşey göremedim. Pis yalancılar! ikisinide gözümü kırpmadan öldürdüm. Tarlanın etrafını gezmeye ve kontrol etmeye devam ettik.

    Okuyanlardan Allah razı olsun trendde 3. sıradayız yakında 2 olucaz heralde tekrardan teşekkür ediyorum
    ···
    1. 1.
      +1
      Biraz hızlı yazarsan iyi olur
      ···
      1. 1.
        +1
        panpa çok hızlı yazıyorum ama doğaçlama yazdığım için biraz düşünüyorum
        ···
  13. 13.
    +3
    Artık amacımız kendimizi korumak değil hayatta kalmaktı. Yani aç kalmamak... 2-3 Ay sonra hasat zamanı ve köylüler öldüğü için bu avantajdı. Birkaç ay sonra bize 3 km uzakta olan tarlayı biçebilirdik. Birkaç gün içinde o tarlanın durumuna bakmak ve etrafını çitlerle örtüp korumaya almak için gidecektik. Diğer şehirlerden gelen bazı inekler var. Parayla satılmıyor sadece takas. Ama ateş pahası bir inek için araba isteyenler var. Bugün bizede geldi köylüler inek satmak için. Uzaklarda geldikleri belliydi. Almayabilirdik ama bu fırsat tekrar gelmeyebilir.. Koskoca şehirde biz karakolda bir grup hapishanede ve 4 grupta başka yerlerde yaşıyorlardı. Bu inekleri almazsak onlar alırdı. Biz pazarlığa tutuştuk. 1 Polis motogibleti karşılığında 1 inek veya 2 araba karşılığında 6 inek verecekti. Karakolda birsürü ekip aracı olduğu için 2 arabayı vermeyi kabul ettik bize 3 araba kalıyordu. 6 inek için karakolda geçici bir yer yaptık. Kararlarımız doğrultusunda grubumuza 10-15 kişi daha ekleyip onları tarlada tutacaktık veya karın tokluğuna insanları çalıştıracaktık.

    Beyler şimdiden sorayım hikaye kötümü bitsin iyimi bitsin ?
    ···
  14. 14.
    +3
    O pis yaratıklardan birisi benim avımı yiyordu. Biraz korktum hemen geri çekilip sinirimle kalan 6 mermimi ona sıkacaktım. ilk mermim karnına geldi ama yaratığa hiçbirşey olmamıştı omzundan, bacağından,karnından vurdum ölmüyordu! Geyiği bırakıp bana baktığında sendeleyerek eve koşmaya başladım 3-4 dakika sonra peşimi bırakmıştı zorda olsa evime kadar vardım. Kapımda iri yarı 3 vardı. Kapıya vuruyorlardı. Biraz evimin aşağısından bağırmaya başladım "Hemşerilerim burdayım burdayım" Adamlar bana bakıp tüfeğini doğrulttu ellerimi başımın üstüne koyup yanlarına gittim. "Ne oluyor hemşerim ne yaptım ben size". Anlaşılan bir sorun vardı ben bunları sorarken birisi evin yanındaki küçük ahırdan çıkıp geldi "Ahırda hiçbirşey yok burası talan olmuş". Adamlara ne olduğunu sorduğumda beni terslediler hiçbirşey söylemeden gidiyorlardı onlar giderken gözlüklü orta boylarda zayıf olanı yanıma geldi ve durumu anlattı onların et yediğini ve kafasından vurmadığım sürece ölmeyeceklerini söyledi ve koşarak diğerlerine yetişti.
    ···
  15. 15.
    +3
    Bu kadar şeyin yenildiğini gördükten sonra korkmamak elde değil eve gidip dinlenmek istedim. Birkaç meyve yedikten sonra kapıyı bacayı kapattım uyudum. Ertesi sabah uyandım yatağımdan kalkıp güzelce gerildim sonra perdemi açtım ve çok mutlu oldum hertaraf bembeyazdı , kar yağmıştı! Bilirmisiniz içimdeki çocukluğu hiç kaybetmedim bu yaşıma kadar kar gördüğümde yuvarlanmadan duramazdım birde yanımda birkaç çocuk olsa kardan adam yapsak tadından yenmez diye düşüncelere kapılırken inekler tavuklar hastalık... hepsi aklımdan uçup gitti. Bir anda karnımın guruldama sesiyle kendime geldim çok acıkmıştım günlerdir et yemedim zaten. Tüfeğimi ve 7 mermimi alıp dışarı çıktım. Mermi çok azdı uzun zamandır şehire inmedim inersen alacağım. Dağın eteklerine doğru doğanın güzelliğine bakarak gittim. Öğleye kadar birşeyler aradım sonunda istediğimi bulmuştum! Kocaman boynuzları olan bir geyik. Benden uzaktaydı buradan onu vurmam zordu ama denemek istedim. Yere yatıp nefesimi düzenledim ve nişan aldım. Ateş ettim! Vurdum vurdum! Hemen geyiğin olduğu yere koşmaya başladı bir dakikaya oraya varacaktım sarmaşıklara takılıp yere düştüm ayağım burkuldu ama umrumda değildi sendeleyerek geyiğimin yanına gittim ama...
    ···
  16. 16.
    +2 -1
    Ülkemde zombi istemiyorum bro
    ···
  17. 17.
    +1 -1
    LORDUNUZ MAVI CAFER SIZI ZOMBILERDEN KORUR
    BEN KALEM LORDU
    XDD
    ···
  18. 18.
    +2
    Amk millet pusuya yatmış
    ···
  19. 19.
    +2
    Bu ev güvenli değildi çünkü hiçbir şeye karşı önlem almamıştım günlük güneşlik yaşıyordum. Gidecek biryerim yok.. hayır vardı mert? Mert vardı ama onu bulmam lazımdı atıma koştum ama onu kimse yememişti çünkü onu daha önceden çalındığı için çok koruyordum. Atıma binip yola koyuldum kaza yapmış arabalar yine oradaydı ama içindekiler hareket ediyordu dışarı çıkamıyorlardı onları gördükçe daha hızlı gidiyordum. Köyün içinden hızlıca geçerek yaylaya çıktım. Rüzgar falan yoktu ama dağın yarısından yukarısı taşlık olduğu için yine yürümek zorunda kaldım. Yukarı çıktığımda aklıma gelen kötü senaryo gerçekleşmişti kan gölüydü ortalık birsürü kişi yerde cansız yatıyordu. Merti ve 2-3 aileyi gördüm. Mert beni görünce hemen yanıma koştu ne olduğunu anlattı o pislikler burayada dadanmıştı. Yanındaki adamlara selam verdiğimde yüzüme sinirli bir şekilde bakıp tekrar önünde döndü. Önünde küçük bir kamyonet vardı yanında 2 kızıyla beraber eşyalarını yerleştiryorlardı. Kızlar ağlayarak nereye gideceklerini soruyordu babası sürekli onları susturup cevap vermiyordu. Mertin at arabası vardı ama birkaç ay önce hırsızlar onun atınıda çalmışlardı. Hemen köye koşup onun at arabasını atıma taktık çok iyi değildi zaten bir tekerinin 2 çivisi çıkmış sadece 1 çiviyle tutuyordu. Giyecek giyecek ve birkaç silah aldıktan sonra yola koyulduk.
    ···
  20. 20.
    +2
    Tarlayı ana karargah olarak seçmeyi hiç düşünmedik çünkü hiçbir kaynak yoktu ve korunması çok zordu biz bunun aksine bu sabah uyandığımda karakolu iyice güçlendirmek istiyorduk. Dün birkaç kişi karakola yakın biryerde ölmüştü. imdat seslerinden zor uyuduk ama kurtarmak aklımızdan geçmedi. Karakola zarar geldimi diye bugün keşfe çıktım birkaç yerde fazla baskı uygulandığı için çatlaklar vardı demirlere arka taraftan destek yapıp çimentoyla sıvadık. Dün göreve yolladığımız 2 kişi bugün geldi birisi kolundan vurulmuştu çatışmaya girmişler. Grubumuzdaki doktorlar mermiyi çıkartıp temizledi ve birkaç haftaya iyileşeceğini söyledi. Bu şeyleri gördükçe kendimizi sağlama aldığımızı düşünerek mutlu oluyorum. Kamyon geldiği gibi daha motoru soğumadan işçileri ve kaynakçıyıda yanımıza alıp tarlaya doğru gittik. Benzinlik tarlaya varmadan 200m daha yakındı bu yüzden ilk önce benzinimizi aldık. Tarlayı yarıya bölüp bir kısmına ekin ekip bir kısmını hayvanlar için yapacaktık. işçiler alışveriş arabalarını taşıdı kaynakçıda onların kenarlarını koparıp tel gibi birleştirdi. O gün tarlanın yüzde 30 una yakını bitmişti bu gidişle 3-4 günde tarlanın etrafını çevireceğiz
    ···