zombi saldırısı başlıcak deseler inanmazdım

De hadi amk

rezerved

devam

Beyler saat 17 ten sonra seri partları atıcam

Reserved

LAN SENiN YAZI HIZINI gibEM HEPSiNi BiRDEN YAZSANA

Çektim bıçağı gelen zombilere, yapıştırdım iki kaşının ortasına huur çocuğunun, diğeri de yaklaşıyordu, tekmeyi koydum göğüsüne yere yapıştı bin sırt üstü, derken kapı açıldı, koştum girdim içeri kapattım kapıyı, kapıyı abim açmıştı bize, asıl soru ceyda nereye gitmişti? abimin arkasında duruyordu ' neredesin lan sen huur çocuğu ' diye bağırdım

c ceyda, b ben, a abim, be berkay, bu buket kaşarı, se seray, ı ışık , er erkin

c abine haber vermeden iş yapmayalım dedim özür dilerim
b giberim senin özrünü niye haber veriyorsun lan sen kapıyı bırakıp ? ölüyorduk senin yüzünden.
bu. bu grubun lideri abin olduğu için haber vermiş olabilirmi gerizekalı ?? biz olmasak dışarıda ölüyordunuz orda nankörsün- dediği anda benim kafam nasıl attı anlatamam amk ben o sırada sinirden titrerken seray atladı konuşmaya
se sizin ne alıp veremediğiniz var ya bu çocukla- dedi diğerlerine
b berkay kardeşim kusura bakma, buket huursu benim damarıma basmaya başladın seni giberek öldürürüm ( berkay hiç bir şey demedi haklı olduğumu biliyordu çünkü )
a lan düzgün konuş gibmiyim kafanı yavşak dedi

işte o sırada kafam cidden attı hiç bu kadar sinirlendiğimi hatırlamıyorum. kendi abim kan bağı bile olmayan bir kişi için beni satmıştı

çok sakin bir şekilde herkese bu grubun lideri kim diye sordum, berkay ' kardeşim ben seninleyim ' dedi buket tribe girdi iyicene orda, ışıkta seninleyim çağdaş diye devam etti, seray ve erkinde bendendi, buket ise ' burda abin varken sana ne oluyor ya ' dedi, sıra ceydaya gelmişti ' abin senden daha büyük ve tecrubeli ' dedi, ve en son sıra abime geldi ' sen kimsin amk beni sorguluyorsun lan ' dedi ve üstüme yürüdü, karşı karşıyaydık, bir adım geri çekildim ve ufak bir tebessüm ettim... 2 saniye içerisinde hayatımı değiştiren bir hareket yaptım gerildim gerile bildiğim kadar ve tüm gücümle abimin burnuna kafayı gömdüm, nasıl koyduysam kafayı yere düşmüştü yavşak, üstüne atladım ve yumruklamaya başladım ' asıl sen kimsin laaaaaaaaaaaan ' diye bağırıyordum, en son berkay ve erkin çekti beni, sinirden erkine de vurmuştum o da afalladı yaklaşmadı bir daha, sonra berkay bana tokat attı duraksadım, sakinleştiğimi sandı herkes, sonra da berkayın çenesine tüm gücümle vurdum, sağlam sersemlemişti... kızlar ağlıyordu, herkes benden korkmaya başlamıştı bunu bakışlardan anlıyabiliyordum. benimle olan benimle gelsin dedim ve müdür bloğuna doğru yürüdüm. seray, erkin, berkay, ışık ve ceyda peşimden geliyordu, döndüm baktım ona ters ters özür dilerim diye geliyordu, ' ceyda gibtir git burdan, bir adım daha atarsan senin ananı giberim ' dedim bağırarak, orda durdu kaldı, ağlamaya başlamıştı ama gibimde değildi, artık hiç bir şey eskisi gibi değildi...

erzak kolilerini aldım, bunlara bir iki parça bir şey ayırdım, elimde kolilerle yürüyordum müdür bloğuna taşıyacaktım giderken buket kaşarı ' ne yapıyorsun ya sen ' dedi, sus giberim senin ananı diye cevap verdim, abimse hala yerde yatıyordu, nasıl koyduysam hahahahaha. berkay sende git bıçakları getir araçtan , kuru sıkıyı da al dedim. artık grubumuz ikiye ayrılmıştı, onlara sadece 1 gecelik yiyecek ve bir iki bıçak bırakmıştım. bu gece uyuyalım dedim, yarın şu silah olayını halledelim dedim, birde yeni bir araç lazım, erzak olayını da biraz daha toparlamak lazım dedim fazla mal göz çıkarmaz diye üsteleyerek... gece bizim bloğu tamamen kitledim o kavatlar girer gizlice diye, ama gözümde gram uyku yoktu, deli planlar vardı kafamda, yeterli silahı ve erzağı bulduktan sonra araçla pendik marinaya gidip bir tekne ayarlayacaktık ( oralar sessiz sakin olurdu fazla zor olmazdı ), tekneyle de adalardan birine gidicektik, aklımda sedef ve ya burgaz adası vardı, gemiyi de kullanmak zor değildi suyun üstündeydik dıbına koyim kafası vardı, ( önceden sürat teknesi kullanmışlığım da var ) bir iki güne toparlanırız, 3 güne adaya yerleşiriz diyordum...

the walking dead tr oldu sevgi koyim

seri part dediği üç part mınıgibiyim azcık hızlı yaz bin zaten gibimsonik bi hikaye

lan seri yazsana amk

rezzzzzzzzzzz

@192, 193 beğenmiyorsanız gibtir gidin lan ilk hikayem bu, sanki profesyonel yazarım.
@194 kardeşim yarın full boşum yaparız

ofiste okumaya başladım seridir dedim yok amk arz-talep ilişkisi olsun efenim seri yaz köpeğimizsin sen

seri yaz la

nerdesin oç gözümüz başlıkta

seri seri rez aldım sabah erken saatte uyandım sırf yeni part geldimi diye aq

Sabah bizim blokta ki herkesi kaldırdım, planı anlattım bu günün... Berkay, ben ve seray caminin yanında ki polis merkezimidir karakolmudur oraya gidip cephaneniliğin dıbına koyucaktık, geriye kalanlar ( ışık, erkin ) de blokta kalıp erzakları koruyacaktı, belki inanmayacaksınız ama erkine daha çok güveniyordum, çünkü ışık diğerlerinin de arkadaşı sayılırdı. Çıkarken yanıma bir iki su pet şişe , çikolata alıp çıktık ( etinin antep fıstıklısını severim ), erkin biz çıktıktan sonra kapıyı kitleyecekti o da geliyordu, aldık arabayı gidiyoruz kapıya yaklaştık temiz gibiydi, erkin abi diyeceğin bir şey varmı dedi cama tıklayıp, camdan kafamı uzattım ' kardeşim ışığa bir terbiyesizlik yapma, bende seraya yapmam zaten ( deeerrmiişiiiiiiim xd ), sana güvenmeye başladım bunu bpşa harcama, hadi eyvallah' dedim ciddi bir tonda. Kapıyı açtı bir tane zombi vardı direk sürdüm üstüne binin pert oldu amk resmen ahahahah, neyse geldik caminin oraya yine önceki sefere göre hiç bir şey yoktu, geçen sefer yönü değiştirip zombileri uzaklaştırmıştırmıştım hatırlarsınız, indik araçtan ilerliyoruz, kapının önüne geldik berkay kapıyı açıcaktı, kanka kilitli dedi...

Beyler yorum falan yapın ya, sürekli de yazamıyorum, en iyi şekilde yazmaya çalışıyorum sizi sıkmayacak şekilde. tavsiye falan verebilirsiniz kafama yatarsa eklerim, 1 2 part daha atıcam gerisini 2 3 ten sonra yazarım

Kapı camdı, sadece çıtamı derler ne derler amk o demirdi işte geri çekilin dedim, aşşağıya doğru futbolcu edasıyla cama bir topa vurdum ve hemen çektim camlar kesmesin diye, alltan geçtik girdik içeri, camlardan ışık vurduğu için aydınlık gibiydi, sessizce ilerliyorduk, yerde ki ölü polisi görene kadar... seray çığlık attı, ama adam ısırılmamış vurulmuştu, silahı hala belindeydi, aldım elime ( aynen böyle tutuyordum http://cdn.rsvlts.com/wp-...bond_craig_junio2006.jpeg tabi olm ne sandınız, giberler hahhahahaha), ilerliyorduk susturucu olsa çok sağlam olurdu ( istinye tarafında bir poligonda var, babamla gitmiştim küçükken ), cepaneliği arıyorduk ama yerde ki ölü polislerden de alıyorduk silaharı, 3 tane tabancamız olmuştu ( kuulluk olsun diye ikisini ben almıştım gang tarzı yan tutuyordum hahhahaha) diğerini de berkaya verdim, direk beline koydu ahahahaha, zemin kattaydık merdivenle -1 e indik, fişek vardı yerde açtım birini attım aydınlasın diye, diğer kapılar ofisti, yemek hane de en baştaydı oraya da gidecektik, hedefimiz koridorun sonundaki kapıydı