-
126.
0tahmin edebileceginiz gibi askerler sadece guvenlik ile ilgileniyor, kamptaki sivillere cevap bile vermiyorlardi. belki de verecek bi cevaplari bile yoktu. kasim abiyi bulup neler olup bittigini ogrenebilirdim belki. karanlik cadirlarin icerisinde uzanip giden bu solgun yuzler muzesinde dolasip kasim abiyi ariyordum. insanlar sevdikleri icin agliyorlar, beton suratli askerlere merhamet icin yalvariyorlardi. ne garip, bugune kadar hic ailem olmadigi icin kendini yalniz ve zayif hisseden ben, simdi onlardan cok daha guclu oldugumu farkediyordum. sevgi bir zaaf miydi, yoksa birakmasi imkansiz bagimlilik yapan bir uyusturucu mu.o sirada kasim abinin omzuma dokunan eli ile irkildim. butun korkularini pos biyiklarinin arkasina saklamis bir dinginlik ve olgunluk abidesi gibi duruyordu karsimda.
kasim abi 55 yaslarinda, kisa boylu, pos biyikli, yuzunde agzinin iki tarafindan gozlerinin altina dogru uzanan derin cizgiler olan bir adamdi. doguluydu. yillarca kacakcilik yaptiktan sonra kan davasi yuzunden cinayet isleyip hapse dusmus, rahsan affiyla ciktiktan sonra da butun asiret ile baglarini kesip hastanede odaci olarak calismaya baslamisti. kasim abi hayat karsi sessiz bir protesto, bir olum orucuydu sanki. sanki bugune kadar yasadigi butun acilar o biyiklarinin arkasinda sonsuz bir sessizlige gomulmustu ve oyle kalacakti. onu tekrardan bulmak benim icin bugun basima gelen tek olumlu olaydi. ayni aracla getirilmemize ragmen kampa girerken yakinlarinin durumunu ogrenmek isteyen sivillerin yarattigi arbede yuzunden birbirimizi kaybetmistik. -
127.
0o geceyi zavalli insanlarin aglasmalarini dinleyerek gecirdik. ikimizin de gozune damla uyku girmemisti, birbirimize soyleyecegimiz fazla birsey de yoktu. kasim abi bildigi butun dualari okurken aklimdan yuzlerce fikir akip geciyordu, "bir takim insanlar aklini kacirmisti ve diger insanlari issirmaya baslamislardi", "peki canerin vurulma sebebi neydi, oyle ya komutan onu hic dusunmeden oldurmustu". bunlarin tek bir anlami vardi, issirilan insanlar bir sure sonra bir tur degisim gecirerek, onlardan birine donusuyor. sonra da saglikli insanlara saldirarak bu virusun yayilmasini sagliyorlardi. hayat ne kadar garip gerceklere gebe, insanoglu ki gokdelenler yapmis, uzaylara cikmis. gozle gorulmeyen bir virus gelip bunlarin hepsini yokedebiliyor, aileler, sevgililer, arkadaslar, hepsini. ne icin? sadece uremek gibi basit bir amac ugruna. bu dusuncelerle sabahi etmistim.Tümünü Göster
sabah sallanan sefer taslarinin gurultusuyle uyandim. on onbes kisi sarkik omuzlarla ve egik baslarla yemek sirasina girmislerdi, ufak bir asker de elinde kazan, yemek dagitiyor bir yandan da hicbirsey yok gibi yanindaki asker ile konusuyordu, yanindaki uzun boylu olan da surekli onaylar gibi kafasini salliyordu. insanlarin cogu yemek yemiyor, genelde vakitlerini birbirleri ile dertleserek ve sabit bir noktaya bakip dusunerek geciriyolardi. solgun yuzleri, cadirin los isiginda burusturulmus peceteleri andiriyordu. biraz guc toplamam gerekiyordu, zorlukla dogrulup yemek icin siraya girdim. askerlerden uzun ve saf gorunumlu olani elime bir sefer tasi tutusturdu, digeri de tasin icine elindeki kepceyi haslanmis etin suyuna daldirip sefer tasina boca etti. o sirada kisa boylu olan digerine "devrem bak bizim gomutan serttir ama ozunde cok kral adamdir. mesela bazen bana oglum der" dedi, sonra sigarasindan bir nefes cekip ekledi, "ne zaman memlekete gitmek istesem izin verir". bu lafa sasirdim dogrusu, sanki bu illet sadece burada vardi. aniden donup askere "pardon, sizin gidebilecek memleketiniz kaldi mi?" dedim. bana dondu, genis genis gulumseyerek "ohoo bizim oralarda bisey yok, hem bizim memleket yuksekte. dag havasi mikrobu kirar" dedi. anlasilan salgin uluslararasi capta degildi, yani sesimizi hala birilerine duyurabilirdik. peki neden devlet bizi gozden cikarmisti? neden hicbir iletisim imkani yoktu. oyle ya bolgeyi bosaltmak varken neden bizi kamplara tiksinlar? bu tek bir anlama geliyordu, burada olan biten herneyse gizli kalmaliydi. olan suydu, devlet kendi pisligini supuruyordu ve disardaki insanlari, bolgede saglikli hicbir ferdin kalmadigina ikna etmislerdi. -
128.
0devam et panpa
-
129.
0güzel hikaye panpa emeğinee sağlık
-
130.
0reserved emeğine sağlık ama sanki yavaş gibi geldin bana
-
131.
0çabuk ol bin sardı beni
-
132.
0reserve
-
133.
0up up up yetenek var panpa
-
134.
0ilk cumlesi "kiyamet gelmistir begim, yecuc mecuc zamani gelmistir vallahi" dedi. "sen gittikten sonra ekrem beg ve hastalar sanki bele delirdi, saga sola saldirmaya basladi. eskerler gelince kurtulduk sandim ama onlar da onune gelene ates acti, sanki dusmana gibiy. vallak kendimi evrak dolabinin icine zor attim. sonra butun hastaneyi arayip hayatta kalanlari buldular. yarali olanlari gozumuzun onunde kursuna dizdiler. heyheylendim, siz nasil eskersiniz ki devletin silahini millete dogrultursunuz derken eskerin biri silahin namlusuyla kafama vurunca bayilmisim, gozumu actigimda bizi buraya getiren arabadaydim" diye ekledi. bu lanetli bulmacanin parcalari kafamda bir bir oturuyordu ama once bu fare kapanindan cikmam lazimdi. "kasim abi, bizi burada oldururler, kacmamiz lazim" dedim. sadece gozlerini kapatip acarak beni onayladi ve gozlerini uzaklara cevirerek kacak tutunden sardigi sigarasini atesledi.
-
135.
0korkmustum. hayatimda ilk defa korkmamistim ama sanirim caner beni ilk defa korkmus olarak gordu ki israrla ne gordugum sordu. "agir bir sizofren vakasi, bu hastayi bir sekilde baglamamiz gerekiyor, cok tehlikeli" dedim. hemen bir plan yaptik, caner islattigimiz havlu ile hastanin kafasini saracakti, ben de kollarini arkadan kavusturup sedyeye yatiracaktim. hastanin yakinlari da bu arada hastayi sedyeye sabitleyen kelepceleri kapatacakti. kapiyi tekrar actigimizda hesaba katmadigimiz birsey vardi, hasta benim kapiyi acmamdan sonra kediye olan ilgisini kaybetmis, kapinin tam karsisinda beklemeye koyulmustu. kapiyi actigimizda yeni bir plan yapacak vaktimiz yoktu. caner elindeki havluyu iki elinin arasina yayip kadinin basina sarmaya calisirken kadin ani bir hamle ile canerin serce parmagini geveleme firsati bulmustu. durumun vehametini kavrayinca merhameti bi kenara birakip ani bi hareketle arkasina gectim, kollarini bi insanin dayanamayacagi kadar kuvvetle buktum. acidan kivranmasini ve yalvarmasini bekliyordum ama kadinda tik yoktu. omzumu sirtina dayayip kadini ani bi hamleyle sedyenin uzerine ittim ve yakinlarina ayaklarini kelepcemelerini isaret ettim. caner yarali parmagini sarmaya calisip kufurler ederken, ben bir ani hamle ile hastanin kollarini da sedyeye kelepceledim, sedyeyi ambulansa yerlestirdim ve canere gidelim diye bi isaret caktim. az once yasamak istediklerimizi bir an once unutmak istedigimizden heralde, cok kisa bi sure icinde sedyeyi araca sabitlemis, arabaya binmis ve hastaneye dogru yola koyulmustuk. caner surekli "ya inanabiliyor musun, kari beni issirdi" gibi birbirine benzeyen cumleleri tekrarlayip dururken ben bugun yasadigim olaylar arasinda bir baglanti kurmaya calisiyordum. ekrem bey, yasli kadin, kedi, caner, bir gun icinde gereginden fazla insan tarafindan issirilma vakasi gormustum. peki hastayi almaya ciktigimizda gordugumuz devasa asker sevkiyati neydi? sinira veya teror bolgelerine yakin degildik, bulundugumuz sehirde askeri bir us de yoktu.
-
136.
0hastanin evine vardigimizda neredeyse oglen olmustu. iceri girdigimizde hastanin yakinlari endiseli bir sekilde bekliyordu. hastanin kizi oldugunu tahmin ettigim orta yasli sismanca bir kadin ise bir koltuga cokmus, iki elini yuzune kapatmis ve hickirarak agliyordu. "hastayi almaya geldik" dedim, iclerinden yaslica olan bir tanesi, "onu kilitledik" dedi ve gozuyle karsisinda bekledikleri kapiyi isaret etti. biz hastane calisanlari doktorlardan duydugumuz sozleri kullanmaya bayiliriz. "hastanin ozgurlugunu kisitlayarak icinde bulundugu buhrani ve asabiyeti daha tehlikeli bir hale getirebilirsiniz, bu tip islemler tibbi ilaclar yardimiyla yapilmali" dedim ve kapiyi actim. gordugum sahne inanilmazdi. 65 yaslarinda bir kadin, yere oturmus ve elinde tuttugu bir kediyi sanki dunyanin en normal isini yapiyormus gibi kemiriyordu. uzerindeki pijama kanla islanmis ve kadinin sisman sarkik goguslerine yapismisti. kadinin basortusu sacindan siyrilmisti ve vucudu yara bere icindeydi. sag eli ile kedinin kuyrugunu tutmus ve sirt derisini ensesine kadar siyirmisti, obur elinin parmaklarinin arasinda ise kedinin on ayaklarini kavramis ve alin hizasina kadar kaldirmis, assagi sarkan bagirsak ve organlari disleri ile sunduruyordu. ben daha manzaranin dehseti icinde donmusken beni farketti. farkettikten bikac saniye icinde beklenmeyen bi ceviklikle ayaga kalkip uzerime saldirdi. ben hizla kendimi geri cekip kapiyi kapatinca bu yasta bir kadindan beklemeyeceginiz bir enerjiyle kapali kapiya carptigini hissettim.
-
137.
0ben bir ambulans soforuyum. neden bu isi yaptigimi hic sormadim kendime, sanirim hizli araba kullanmayi seviyordum. olaylarin basladigi gun de hastanede hemsire nuran ve odaci kasim abi ile acilin girisinde sigaralarimizi iciyorduk. o sirada doktor ekrem bey yanimiza gelip acilen bi hastayi almamiz gerektigini, durumunun agir oldugunu soyledi. doktor ekremi sevmezdim, hemsire nurandan hoslanirdi ve ne zaman ben nuranin yaninda olsam gelir ya ona ya bana yapacak bisey bulurdu. yine boyle biseydir heralde dedim ve soguk havayi dagitmak icin "bileginize ne oldu ekrem bey" dedim. sol bilegi sargilar icindeydi ve sargi bezinin uzerinde bozuk para buyuklugunde bi kan lekesi vardi. onemli bisey degil, yarali bi hastanin bilinc disi bir tepkisi olmali dedi. yarim agizla gecmis olsun diyerek oradan uzaklastim ve hastabakici caneri de yanima alip yaralinin adresine dogru yola koyulduk. disarida gri kapali yagmurlu bir hava vardi ve gunlerden pazartesiydi. caner "ne taktan bir gun" diyerek sessizligi bozdu, "evet oyle" dedim, muhabbet edecek halim yoktu. caner hastane calisanlari hakkinda dedikodu yapmaya baslayinca konuyu degistirmek icin "hastanin raporunda ne yaziyor" dedim. caner "hasta bi sure once muhtemelen bir akil hastasinin saldirisina ugramis ve yuzunden issirilmis. issirilma vakasindan sonra gerekli tedavi yapilmasina ragmen ailesi bugun hastanin davranislarinin gariplestigini rapor etmis, yaklagib yarim saat once de arayarak hastanin bilincini tamamen yitirdigini soyleyip acilen bir ambulans istemisler" dedi. "nerede bi manyak var bizi yollarlar zaten amina koyayim" deyip bastim gaza.
-
138.
0anlat bakalim rezervuar
-
139.
0sadece senin entrylerini görecemiz linki ver anlatan sonrada
-
140.
0reserved hayal gücünü merka ettim
-
141.
0uzun bi hikaye olacak dinleyen olsa da olmasa da basliyorum sonra derler bloga da koyarim amk
-
142.
0hadi baslicam yannan kurek basliklara anan zaaa xd yazmayi biliyosunuz binler
-
143.
0iki uc kisi rizörvd yapsa yeter
-
144.
0cok sansli bikac kisiden biri olarak deneyimlerimi paylasacagim
-
145.
0am var mı am ondan haber ver sen?
-
bu hanfendiyle yarın buluşuyoruz
-
kayra senin o daracık deliğin var ya
-
ucan kedi gözlerinin önünde anana zorla
-
helix ucan kedinin namusunu koruyor
-
ışıklar içinde uyu burom benim
-
detonecan allahın aslanı
-
sleep sesini kes
-
ucan kedi hastaya bakiyor su an
-
helix yeni video ne zaman gelir aga
-
baban hic aslan oglum diye sevmedi mi seni
-
helix yapay zekaya fotonu atip ne yazdin
-
şu atarinın ekranı dekormus
-
bu ucan kedi kizmi la
-
kozdesucugun biraktigi boslugu kim doldurdu
-
masallah herkes zengin amg sozlugunde
-
amg aptali fotomu atmis
-
gay scat izlemeye başladım la
-
s ktr senin neren tony stark
-
axento ucan kedıye sahıp cıkması
-
kayra donanımhaberde evıne geldıklerınde
-
cugu atmak icin surenin bitmesini bekleyen helix
-
adamın birsürü hattı var bak
-
helix vikings yan hesabi mi
-
finansal köleler bundan ne zevk alıyor
-
donanımhaberde ölücüler vardı
-
axento maksento toşak helix bunlar kim amg
-
ucan kedi ve helix anasını
-
selülit çatlak ayva göbek
-
dumbki ne bekliyordun hornetçi
-
bırbırınıze sovmeye alısıknız ama dıkat eddın
- / 2