1. 151.
    0
    rizorve guncelle
    ···
  2. 152.
    0
    yirmi dakika kadar, korulugun arasinda yuruduk.sag tarafimizda yine bir tepenin yamacina insa edilmis bir ev vardi. kerpic duvarlarin cevreledigi evin onunde, bes alti tane koylu kadin aglasiyordu. ev kerpicten yapilmis, baya eski bir evdi, avluda iki asma agaci vardi. aglamakli kalabaligi asip iceri girdik, salonda yataga baglanmis bir aylak, sakalli yaslica bir adam ve aylagin yakinlari oldugunu tahmin ettigim bir guruh vardi. aylak, cevresindeki insanlara hirliyor, issirmak icin kafasini uzatiyordu. basindaki insanlar hocanin aylagi iyilestirecegini umuyordu, hoca da art arda sureleri siraliyor, bazen seri bir hareketle tukurur gibi yapiyor, bazen de assagidan yukariya dogru ufluyordu. neler oldugunu ogrenmeye calisirken, kadinlardan biri kizin bugun tamamen delirdigini, o yuzden hocaya getirdiklerini soyledi. kizin annesi ve kirvesi de, issirilmisti, er ya da gec hastalik etkisini gosterecekti. oradaki insanlara, durumun vehametini anlatmaya calistik, hastaligin issirilan insanlarda da ortaya cikacagini, issirilanlarin acilen izole edilmesi gerektigini elimizden geldigince anlatmaya calistik. donme vakti gelmisti, biz de geldigimiz yollari, karanlik basmadan tekrar katedip, eve gitmek istiyorduk. sessiz sedasiz ilerledigimiz patikada, hicbir aylaga rastlamadan bag evine kadar geldik.
    ···
  3. 153.
    0
    ee
    ···
  4. 154.
    0
    upupup!
    ···
  5. 155.
    0
    bu aksam iyi bir uyku cekip, yarin sabah uzaktaki koye dogru yol almak istiyorduk. bu bag evinde daha fazla kalmamiz, hepimiz icin riskli olacakti. askerler hala bosaltilmis koylerde duzenli olarak devriye geziyor, karsilastiklari sivilleri yanlarina alip kamplara goturuyor, issirilmislarsa oracikta infaz ediyorlardi. sominedeki atesi seyrederken uykuya dalmistik ki, avcinin bahceye kurdugu zillerin sangirtisiyla uyandik. bu bir aylak olabilirdi, belki de kopeklerin havlamasi onlardan birini buraya kadar cekmisti. kapiya yoneldigimde, avcinin coktan elinde tufekle disariya cikmis oldugunu gordum. arkasindan gittigimde, dolunay ortaligi gunduz gibi aydinlatiyordu. sesin geldigi tarafta once bir el ates sesi duyuldu, ardindan avcinin feryatlari. kosarak yanina gittigimde, yerde yatan aylaga sarilmis, "neriman, nerimaan" diyerek agliyordu. hep karisinin birgun geri donecegine inaniyordu, oyle de olmustu ama ne yazik ki, karisi olarak degil, bambaska bir yaratik olarak geri donmustu. yerde uzanmis kadinin cesedine kapanip aglayan avciya aciyarak baktim. sevmek insani ne kadar aciz yapabiliyor. avcinin bu son veda anini yasamasini beklerken, uc metre uzagina comelip bir sigara yaktim. ne kadar tehlikeli oldugunu soylesem de, evin yirmi metre kadar assagisina inip, birbucuk metre derinliginde bir mezar kazdik. saganak yagmur ve geceyi ara ara aydinlatan simsekler esliginde, avcinin karisini topraga verip tekrar eve donduk. ates sesinin baska aylaklari da cekecegini hesaba katarak, kasim abi gece boyunca nobetlese uyumaya karar verdik. avci donuk gozlerle somineye bakiyordu, kimbilir su an ne kadar yalniz hissediyordu kendisini.
    ···
  6. 156.
    0
    sen anlat panpa ben dinliyorum
    ···
  7. 157.
    +1
    sabah oldugunda, esyalarimizi toparladik. yola cikmadan once avciya da bizimle gelmesini teklif ettik, ama o dogup buyudugu topraklari birakamayacagini soyledi ve orada kaldi. camliklarin arasindaki dar, los patikalara daldik. kasim abi, bir turku mirildaniyordu, ben de neden o koye gitmek istedigimi dusunuyordum. belki herkes hastalikliydi, veya askerler kamp kurmustu, geleni gideni infaz ediyordu. bunlarin hicbirini o koye varmadan bilemezdik. dusunceli bir sekilde, kasim abinin arkasinda ilerlerken, soguk bir el omzumu kavrayip beni kendine dogru cekti. bu bir aylakti, arkasinda da iki aylak daha duruyordu. sag elimi, cenesinin altina koyup, var gucumle yukari dogru iterken, belimde takili olan tabancami kavrayabildim. aylak beni cok gibi bir sekilde tuttugu icin, karnina ates edebilmistim. aylak karnina yedigi merminin etkisi ile bir metre kadar geriye gitti, ben de firsattan ifade edip, tabancami kafasina dogrultup, tek el ates ettim. ben bogusurken, kasim abi diger iki aylagi elinde hazir bulundurdugu av tufegi ile haklamisti bile. dalginligim yuzunden, beni ve kasim abiyi ciddi bir tehlikeye atmistim. aylaklarin dolu oldugu bir dunyada, her zaman uyanik ve hazir olmak gerekiyor. bu olayin sokunu atlatip yolumuza devam ederken, basindan vurulmus baska aylaklarinc esetleri ile de karsilastik. bizim ilerledigimiz yolda, bizden de daha fazla mesafe katetmis biri vardi. neden bilmiyorum ama o da koye gidiyordu, yolumuzda ilerlerken hep onun yaktigi kamp atesi, aylak lesleri ve bos konserve kutularina rastliyorduk. en azindna hala hayattaydi ve ilerlemeye devam ediyordu. kimbilir, belki de koye vardigimizda, onunla tanisma firsati bulabilirdik. hava kararmaya basladiginda, yuksekce bir kayaya tirmanip, cadirimizi kurduk. uzakta gorunen koyun igiblarina bakarak, uykuya daldim. kasim abi hala uyanikti, ilk nobet onundu, bir kac saat sonra tekrar uyanip, nobeti ben devralacaktim. bulundugumuz yer hic guvenli degildi, ama su an baska yer arayacak kadar vaktimiz yoktu.
    ···
  8. 158.
    0
    amk bu the walking dead senaryosu aynı *
    ···
  9. 159.
    0
    up up up up
    ···
  10. 160.
    0
    reserved
    ···
  11. 161.
    +1
    geceyi tedirgin bir sekilde gecirmistik, acikcasi bag evinin emniyetini ozlemeye baslamistik bile. biseyler yedikten sonra yola koyulduk, dun butun gun yurudugumuzden ayaklarimiz davul gibi sismisti, ama kaybedecek zamanimiz yoktu. isteksiz adimlarla yola koyulduk, kirkbes dakika kadar yurumustuk, ilerde koruluk bitiyordu. korulugun sonuna geldigimizde, kasim abi kendini aniden yere atti, ben de egilip birkac adimda yanina geldim. onumuzdeki manzara ikimizi de dehsete dusurmustu, yuzlerce aylak ucurumun dibindeki stabilize yoldan suru halinde geciyordu. inlemeleri kayaliklarda yankilaniyordu. onlarla assagida karsilasmadigim icin kendimi sansli hissediyordum, boyle buyuk bir suruye karsi sansimiz yoktu. o sirada ufukta skorsky tipi bir helikopter belirdi. aylak surusunun uzerinden pikeler yaparak ucuyor, orta capli anti tank fuzeleri atiyor, suruyu mini gun larla tariyordu. az sonra, iki helikopter daha oyuna katildi, kisa surede aylak surusunun buyuk bir kismini imha ettiler. yolun uzerini, kan ve organ parcalarindan olusan kalin bir tabaka kaplamisti. demek ki ordunun aylaklarla savasi tam gaz devam ediyordu. ileride patika anayola baglaniyordu, saldiridan kurtulan aylaklarla karsilasmamak icin, bi sure oldugumuz yerde bekledikten sonra yolumuza devam ettik. bir sure stabilize yolda ilerlemek zorundaydik, cevresi acikti, bu durum bizi kolay bir av haline getiriyordu. sagli sollu siralanan evlere bakiyorduk, hepsinin camlari kirilmis, yagmalanmisti. yol ortasinda uzanan cesetlere konan kargalar, leslerden kalan son parcalari uzatarak cekiyor, acik karinlarini didikliyorlardi.
    ···
  12. 162.
    0
    reserved
    ···
  13. 163.
    0
    @131 rezerved hızlı panpa
    ···
  14. 164.
    0
    belki okruum rezerved
    ···
  15. 165.
    0
    yazsana panpa

    edit:yazmazsan seni zombilere gibtiririm
    ···
  16. 166.
    0
    devam panpa okuyorum
    ···
  17. 167.
    0
    rezerved
    ···
  18. 168.
    0
    Rizörvıd
    ···
  19. 169.
    0
    rezerveysın
    ···
  20. 170.
    0
    yazsana oc
    ···