/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +7 -1
    Dün 15 eylüldü, benim doğum günüm. Ayrıca en nefret ettiğim gündür 15 eylül. Bunu hikâyenin ilerleyen zamanlarında anlayacaksınız zaten.

    edit: https://www.youtube.com/watch?v=TRGR4R9mAtU
    ···
  2. 2.
    +3
    Her şey doğum günümle başlamıştı lan aslında, doğumum başlı başına bir felaketti. Annem beni doğururken ölmüştü, en yakınım diyeceğim kişi, en çok seveceğim kişi, daha ben en yakınım diyemeden, doğru dürüst sevemeden kayıp gitmişti hayatımdan. Çok acıydı lan çok acıydı, aşk acısı falan bunun yanında vız gelirdi.
    ···
  3. 3.
    +3
    Bazı seneleri es geçerek direk 7. yaşıma getiriyorum hikâyeyi. Babam daha fazla dayanamayıp kendine birini bulmuştu, evlenmişti onunla. Kadın tam bir felaketti. Babam evde değilken bana eziyet ederdi, tam bir film senaryosu gibi biliyorum ama öyleydi işte. Bana hiç gün yüzü göstermedi karı. Hep dövdü, eziyet etti, hakaret etti. Babamla bir çocukları oldu. Asıl kıyamet ondan sonra kopacaktı.
    ···
  4. 4.
    +4
    Babam da vücudum da ki morlukları, dayak izlerini görüp kadına hiçbir şey demezdi. Hiçbir zaman hakkımı savunmadı, babam anlamış olduğunuz gibi tam bir huur çocuğuydu beyler. Ben zaten bu adamın üzerinde bir yük gibiydim. Çok belli oluyordu, sırf gibinden düştüm diye, daha çocuğum hiçbir şeyden haberim yok diye yanında tutuyordu beni. Hiçte sevmeyecekti, öylesine bir huur çocuğuydu işte babam.
    ···
    1. 1.
      0
      benimde annem öldü, babamda huur çocuğuydu panpa :'(
      ···
  5. 5.
    +1
    Yıllar geçti, babamla üvey annemin çocuğu büyüdü. Ben geldim 15 yaşına çocuğun da aklı yavaş yavaş ermeye başlamıştı, çocuk tam bir ölüm makinesiydi beyler. Oynamaya gelmiyordu, insan değildi. Babamla o çirkin kötü kadından da böylesine bir evlat beklenebilirdi ancak. Babam hiçbir zaman işine sadık bir adam olmadı. Ben de liseye başlayacaktım o sene, yazın meşhur bir köfteci dükkânında çalışarak biraz para biriktirdim. Ve okul kıyafetimi biriktirdiğim para ile aldım, babamdan istemeye daha bu yaşta utanmaya başlamıştım, gerçi istesem de vermiyordu da. Okul zamanı geldi çattı.
    ···
  6. 6.
    +1
    Okulun ilk günüydü beyler, duşumu aldım, dişlerimi fırçaladım, kıyafetlerimi giydim, saçımı taradım. Dış görünüşüme ne kadar sevgilim olmasa da önem verirdim. Gerçi o yaşa kadar pek sevgili düşünecek halim yoktu da. Sınıfa girdim bir köşeye oturdum işte. Tabi daha tam sistem oturmadan kendi aralarında gruplaşmış 2-3 salak kız, bir miktar da cool boy vardı. gibimde miydi peki? Hayır ben kendi halimde takılıp ders dinlemeyi, adam akıllı okulumu okumayı düşünüyordum. Öyle yapmazsam bu pederle hiçbir yere varamayacaktım çünkü, bu adam beni daha fazla çekemezdi. Bu her halinden belli oluyordu.
    ···
  7. 7.
    +3
    ilk gün yavaş yavaş geçiyordu, öğle arasına çıkmıştık. Öğle arasından döndüğümüz de sınıfa yeni bir kız girmişti, o yeni kızlar o sınıfa hep girer ya aynı o misal işte. Kız başka oturacak yer yokmuş gibi geldi yanıma oturdu. Şansımı gibeyim keşke oturmasaydı diyorum şimdilerde. Kız kapıdan girdiği an çarpılmıştım, kızdan daha o an hoşlanmaya başlamıştım. işte kendimize heyecan arıyoruz aklımız sıra. Merhaba ben Dilara ya sen? diye girdi muhabbete, bende ssg memnun oldum dilara deyip elini sıktım. Sesimin titrediğini anlamıştı. Tebessüm ediyordu, her tarafa gülücük saçıyordu. Aslında bu beni biraz sinir ediyordu, çünkü daha o andan itibaren sadece bana tebessüm etmesini, sadece bana gülmesini istiyordum.
    ···
  8. 8.
    +4
    dinleyen varsa belli etsin boşluğa anlatmayalım aq
    ···
  9. 9.
    +3
    neyse dıbına koyim ben anlatıyorum isterseniz dinlerseniz isterseniz dinlemezsiniz anlatmak var içimde
    ···
  10. 10.
    +2
    2-3 Hafta geçti, biz Dilara ile baya samimiyet kurmuştuk. Düzen oturmuştu. Aptal kız tayfaları, cool boylar, direk manita olanlar falan hepsi yerli yerine oturmuştu iyice. Bir de serseriler, işte serseriler kilit noktaydı. Tuvalete gidip sigara içtik 2 arkadaş, Dilara'dan sonra ki tek arkadaşım Mehmet Can'dı. Çocuk çok harbi birisiydi, hiçbir zaman da satmadı beni. Ne kız için ne başka biri için. Sigara içtik dönüyoruz, yolda Mehmet Can'a serserinin biri omuz attı. Daha ne oluyoruz dıbına koyim demeden birbirimize girdik. Sonuçta Mehmet Can'da baya bi hasar vardı, bende de ortalama derece de bi hasar vardı. Ama çocukların ağzını burnunu kırmıştık beyler. Yere sermiştik. Sonra sınıfa doğru uzadık, şansa bak ki hiçbir hoca da kavgayı görmemişti koskoca koridor da anasını gibeyim. Böyle bir şans yok. O kavga olayından sonra, okulda adım duyuldu beyler, artık baya ünlü olduk Mehmet Can'la ikimiz, manitalar hava da uçuşuyordu. Ama Dilara'nın beni içten içe köpek gibi kıskandığını biliyordum.
    ···
  11. 11.
    +2
    O arada sevgilim vardı, adı Eslem'di, Eslem'le ayrıldım. Gidip Dilara'ya anlattım, üzülmüş gibi davrandı ama içten içe sevindiğini anlıyordum. Çünkü benden hoşlandığını adım gibi biliyordum beyler, dediğim gibi bende ona sırılsıklam aşıktım. Tam anımsayamıyorum ama Matematik dersiydi galiba evet, Dilara ile dersi dinliyoruz. Bir anda ağzımdan çıkıverdi Dilara bu hafta sonu buluşalım mı? O da olur dedi ve başladım haftasonunu beklemeye. Günler çok yavaş geçiyordu, saniyeler saat gibi geliyordu. Ve sonunda beklenen gün geldi beyler. Pazar günü buluşacaktık bense daha Cumartesi akşamından hazırlıklarımı yapmaya başlamıştım, duş almıştım, deodorant almıştım. O zamanlar Axe yoktu tabi, dandik 3-5 deodorant vardı piyasada onlardan biriydi işte. Ama o kadar da dandik değildi şimdi haksızlık etmeyeyim. Sonunda Pazar sabahına uyandım, beyler eğer kızla ilk buluşmanızsa kesinlikle yemek yiyeceğiniz bir yere zütürmeyin. Eliniz ayağınıza dolaşıyor, ya adam akıllı yemek yiyemiyorsunuz, ya üstünüze ayran dökülüyor, ya takılıp düşüyorsunuz. Bu konulara çok dikkat edin. Asla ama asla yemek yenilecek yerleri tercih etmeyin. Ben Dilara'ya gelmeden önce yemek yemesini söylemiştim telefondan, ikimiz de tok bir şekilde çay içmek için bir cafeye oturduk.
    ···
  12. 12.
    +2
    Konuşmaya başladık hemen. Havadan sudan meseleler geçilmişti ve asıl meseleler açıldı. Dilara'dan hiç beklemediğim şeyler duydum beyler. Beni kıskandığını ama hiçbir zaman söyleyemediğini, bana sırılsıklam aşık olduğunu söyledi. ilk görüşte aşka beni görünce inandığını söyledi. Ben de ilk görüşte aşka onunla inanmıştım bu da bir gerçekti şimdi, gözardı etmemek gerekir. Anlattım ben de o kızlarla hep onu kıskandırmak için çıktığımı, aslında benim de onu çok sevdiğimi, benim de ona sırılsıklam aşık olduğumu söyledim. Ve konuşmamız bittiğinde cafeden ayrıldık. Telefon numarası bende vardı. O zamanlar dokunmatik telefonlar falan yok binler, nokia 3310 kullanıyor millet. Bende de vardı işte bir 3310 onu da kendi çalıştığımla almıştım. Pederden bana bi yarar yoktu, yazın biriktirdiğim parayı tüm sene harcıyacaktım işin aslında. Aramızda hiç çıkma muhabbeti geçmedi ama cafede, bende bu iş bir sonuca varsın istiyordum. Eve gittiğim de yaptığım ilk iş mesaj atmak oldu;

    -Napıyosun?
    ···
  13. 13.
    +1
    Direk cevap geldi iyiyim sen napıyosun diye, bir süre konuştuktan sonra bu işin bir sonuca varması gerektiğini söyledim. Ve o andan itibaren sevgili olduk binler. O aralar hayatımın en güzel anlarıydı, herşey çok güzeldi. Tabi herşey bir süre çok güzel gidecekti, ondan sonra tekrar sarpasaracaktı. Konuşmayı bitirdik, telefonu cebime koydum. Üvey annem yemeği hazırlamış sofraya çağırıyordu. Gittim oturdum sofraya, yemek yiyorum falan huur çocuğu güzel yemek yapamazdı ama aç kalmamak için zorla yerdim. Yemekten kalktıktan sonra peder yanıma geldi ve telefonumu istedi. Neden diye sorduğumdaysa kes lan ver işte falan dedi, ısrar ettim direttim. Meğer kendi telefonunu satmış huur çocuğu, o aralar zaten 3310 da önemsiz, ucuz birşey değildi beyler. istemeye istemeye verdik telefonu. Kızla nereden iletişim kuracaktım bilmiyordum. Bilgisayar almaya param yetmezdi, o parayla tüm seneyi geçirecektim. Bir kız için tüm paramı bilgisayara verip ondan sonra bütün sene aç kalamazdım.
    ···
  14. 14.
    +1
    Yavaş yavaş sene sonuna geliyorduk binler, herşey çok güzeldi. Tek sorunumuz okul dışında fazla iletişimimiz olmamasıydı. Toz pembe hayaller yaşıyorduk resmen ama bu hayaller nereye kadar bu şekil de devam edecekti? Tabii ki herkesin başına geldiği gibi zütümüze girecekti bu hayaller. binler siz siz olun bir kıza bel bağlamayın, ben şimdiye kadar ki hayat tecrübemden şunu anladım hiçbir kızın karakteri yerine tam oturmamış. Sene sonu geldi, karne günü karneleri aldık eve doğru ilerliyorum. Sene başında dövdüğümüz çocuklar kızın birini taciz ediyordu ama pek gibim de olmadı. giberim ben kahraman mıyım deyip geçerken çocuklar laf attı. Bu zütler 3-4 kişiydi tek başıma ne yapacaktım sanki? Bunu bile bile karşılık verdim ve bir güzel dayak yedim. Eve ağzım burnum dağılmış bir şekilde gittim.
    ···
  15. 15.
    +3
    Eve girdiğim de ev de zaten kavga oluyordu. Pederin kötü karısı ve peder büyük bir kavga ediyordu bu sefer. Kadın benim pedere ancak bu kadar dayanabilmiş olacak ki, oğlunu da aldı annesinin evine gitti. Kaldık pederle başbaşa herşey bittikten sonra farkedebildi dayak yediğimi. Değişik bi huur çocuğuydu adam. Ne ulan bu ağzın yüzün diye sordu, dayak yedim dedim. Kimden nasıl dedi, yolda laf attılar 3-4 kişi dalıp dövdüler dedim. Ha iyi şimdi gibtir git bu evden dedi. Benim serserilere açacak bir kapım yok, bas git ulan evden dedi. Ne yapacağımı şaşırdım beyler, nereye gidecektim? sokakta mı kalacaktım? Pederin bu hamlesi cidden çok fazla gelmiş olacak ki, nefretimi yüzüne kustum huur çocuğunun ve o anda birbirimize girdik, bir yumrukta o attı da öyle gittim evden. Dışarı çıktım dımdızlak kaldım dıbına koyim Allahtan yaz gelmişti de havalar sıcaktı. Biraz düşündüm şimdi kimin yanına gidebilirdim? Sevdiceğimin yanı olmazdı, onun ailesi belamı giberdi zaten benden dahi haberleri yoktu. Geriye tek seçeneğim Mehmet Can'ın yanına gitmek kaldı. Gittim çaldım kapıyı annesi açtı, Mehmet Caaaan arkadaşın geldiii diye bağırdı. Ve bana hoşgeldin deyip içeri davet etti. Kendi evimmiş gibi girdim içeri. Annesi beni çok severdi mehmet canın beyler, yüzüne ne oldu oğlum ssg dedi kadın direk. Başka konuşacak hiçbir gibim yokmuşcasına.
    ···
  16. 16.
    +3
    şuraya am züt meme atsam daha çok giblenirdi aq, ses verin huur çocukları.
    ···
  17. 17.
    +1
    tamam dinleyen kardeşlerimin hatrına yazıcam, şuan çok işim var beyler. 1-2 saate gelirim. iyi akşamlar şuanlık.
    ···
  18. 18.
    +1
    Kadına hiçbir gibim anlatmak istemiyordum amk, karşısında kıvranıyordum resmen. O an Mehmet Can geldi ve beni annesinin elinden kurtardı. Odasına geçtik ve bir plan yaptık, liseli aklıyla liseli bir plan yapmıştık işte. 10 kişi toplanıp o çocukların ağzını yüzünü kıracaktık. Ama nasıl kıracaktık? Okul da bitmişti. işte ben bunların nerede takıldığını az çok biliyordum, ara sıra oralara bakacaktık denk getirince de ağızlarını burunlarını kırıp adam edecektik. Bu konu da böylece kapanmış oldu, ben asıl mevzuyu nasıl konuşacağımı düşünürken Mehmet Can sordu. Peder ne dedi senin bu dayak işine diye. Ben de beni evden kovduğunu bir daha o eve gitmeyeceğimi söyledim. Ne yapacaksın diye sordu bu seferde. Parklarda banklarda yatabileceğimi söyledim, kendi başımın çaresine az çok bakabileceğimi söyledim. Geçen sene ki köfteci de çalışmaya başlayacaktım o aralar. Mehmet Can ısrar etti bizde kal diye, hayır falan demedim amk sonuçta kendimi kabullendirmek için gelmiştim buralara kadar.
    ···
  19. 19.
    0
    Mehmet Can'larda kalmaya başlamıştım. Annesi babası da hiç ses çıkartmıyordu. Ama bu insanlar bana nereye kadar ses çıkartmayacaktı? Bir süre sonra onlarda bu konudan şikayetçi olacaktı. Ben bunu bildiğim için hemen köfteci de çalışmaya başladım ve oradan aldığım parayı biriktirdim. Gerçi parayı biriktirdim ama eve nasıl çıkacaktım amk? 18 yaşında yoktum daha. Kim bana bir ev verirdi ki. Son çare olarak babamın önüne para koyup onunla yaşamak için yalvarmaya karar verdim. Yaz bittiğinde eve döndüm. Babamın yanına gittim ve yalvarmaya başladım. Eve katkı sağlayacağımı söyledim, hafta sonları çalışacağımı para getireceğimi ve 2500 lira parayı eline sayacağımın teminatını da verince bu huur çocuğu kabul etti ve evime geri döndüm.
    ···
  20. 20.
    0
    Okulların açılmasına 1 hafta gibi bir süre kalmıştı. Hemen kendime okul varken haftasonu çalışacak bir iş aramaya koyuldum. Bir süre dolandım etrafta ama işi bırak bir gibim bulamadım etrafta. Ne bir ilan ne bir eleman aranıyor yazısı yoktu dıbına koyim. Böyle bir şans olabilir miydi? Hayat hep bana mı vuracaktı? Bu arada Dilara ile konuşmayı sürdürüyorduk işte bir şekilde. Bazen Mehmet Can'dan arıyordum. Bazen başka birinden arıyordum bir şekilde ulaşıyordum ve böyle böyle devam ettiriyorduk ilişkimizi. Eve döndüm babama bugün iş bulamadığımı yarın tekrar aramaya çıkacağımı söyledim. Şuan için gibimde değil dedi ama okul açılınca ondan beş kuruş para alamayacağımı söyledi. Sanki ne zaman veriyordun ki dıbına koyim demek geldi içimden ama bir daha gibtir edilmeyi göze alamazdım. Tamam baba diyebildim.
    ···