0
inci sözlüğün önemli simalarından zeykur takma adını kullanan istanbul Boğazı, Karadeniz ile Marmara Denizi'ni birbirine bağlayan su geçididir.[1] Genel olarak kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanır ve istanbul şehrini Avrupa yakası ve Anadolu yakası olmak üzere ikiye böler. Boğazın her iki yakasına yayılmış yerleşim bölgesine Boğaziçi adı verilir.[2] istanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı ile birlikte Türk Boğazları olarak adlandırılır ve Avrupa ile Asya kıtalarını birbirinden ayıran doğal sınırlardan biri olarak kabul edilir.[3] 1 Mayıs 1982 tarihinde yürürlüğe giren istanbul Liman Tüzüğü uyarınca, istanbul Boğazı'nın kuzey sınırı Anadolu Feneri'ni Rumeli Feneri'ne birleştiren hat; güney sınırı ise Ahırkapı Feneri'ni Kadıköy inciburnu Feneri'ne birleştiren hat olarak belirlenmiştir.[4]
Boğazın kıyıları tarih boyunca değişik uygarlıklara yurt olmuş, i.Ö. 685 yılında Megara'dan gelen Yunanların günümüzde tarihî yarımada olarak adlandırılan bölgede bir şehir devleti kurmasıyla gelişerek büyümüştür.[5] Doğu Roma imparatorluğu'na ve Osmanlı Devleti'ne başkentlik yapan ve günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük kenti olan istanbul'un simgelerinden biridir ve gerek kentin, gerekse ülkenin yurtdışı tanıtımlarında baş ögelerden biri olarak kullanılmaktadır.
Uluslararası deniz taşımacılığının yapılabildiği en dar geçit olma özelliğini taşıyan istanbul Boğazı üzerinde Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet adlarında iki adet asma köprü bulunur.[6] Bu köprüler Avrupa kıtası ile Asya kıtası arasında bir geçiş alanı oldukları gibi, istanbul'u da bu merkezlere bağlarlar. istanbul halk taşımacılığının kilit noktalarından biri olan Boğaz'da kıtalararası ulaşım, deniz otobüsleri, yük, araç ve yolcu taşıyan feribotlar, şehir hatları vapurları ve yolcu motorlarıyla da desteklenmektedir.[6] Hâlen yapımı sürmekte olan deniz altı raylı sistem tüp geçidi Marmaray projesiyle iki kıta arasında kesintisiz bir demir yolu hattı oluşacak ve Londra'dan Pekin'e yalnızca demir yolunu kullanarak gitmek mümkün olacaktır.[7][8]
Türkiye dışında Karadeniz'e kıyıdaş olan Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya ve Ukrayna için açık denizlerle bağlantılı, tek ve alternatifi olmayan bir yoldur.[6] Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi'yle birlikte istanbul Boğazı'nın egemenlik hakları, 20 Temmuz 1936 tarihinde isviçre'nin Montrö kentinde imzalanan Boğazlar Sözleşmesi ile belirli kurallar ışığında Türkiye'ye verilmiştir.[9]