1. 226.
    0
    rezerved
    ···
  2. 227.
    0
    beyler geldim, başlıyorum. burda mısınız ?
    ···
  3. 228.
    +2
    artık işin içinde fırat da yoktu, erol abi ile beraber yapma kararı aldık, olumlu ya da olumsuz neticeye ulaşmak istiyorduk, yarıda bıraksaydık aklımız hep bu gömüde kalacaktı, ne gerek vardı buna. üçümüz ilçeye geri döndük, dönüş yolunda arabada çıt sesi dahi çıkmadı. eve geldiğimde dolaptaki yemekleri ısıtıp yedim, erol abi ile ilerleyen günlerde ne yapacağımız hakkında hiç konuşmamıştık, yemek yerken annem geldi mutfağa, yazdınız mı oğlum yazınızı dedi, yazdık anne yazdık önümüzdeki günlerde de bi yerden kamera temin edip çekeceğiz dedim. başımı bi de bu yalanlarda sarmıştım. akşam 6 gibi yatıp sabah ezanının sesiyle uyandım, pederin cepten bi tek alıp geçtim balkona, züt donduran soğuğa aldırış etmeden içtim. bilgisayarı açmadan çay suyunu koydum ısıtıcıya, bu işler sayesinde uyku düzenim de bozulmuştu amk. önceden sabah ezanıyla beraber uyurdum şimdi de sabah ezanında uyanmaya başladım. peder o gün tatil olduğu için evdeydi, hep beraber mutlu mesut bi kahvaltı yaptık uzun süre sonra, bana iş bulduğunu söyledi, dedim ne işi amk. ulan ben hayatım boyunca bi gib yapmamış adamım, bunu birisi bana aniden söyleyince kötü hissettim kendimi, hazırlıklı değildim daha çalışmaya. ayrıca üzerinde çalıştığım define vardı, herhangi bir işe girmem durumunda bu sevdadan vazgeçecektim, onun için babama ileride değerlendiririz baba, şu iki hafta doluyum, bi kısa film yarışması için çalışıyoruz dedim, anlayışla karşıladı.
    ···
  4. 229.
    0
    reserved
    ···
  5. 230.
    0
    pederle beraber kahveye gittik, erol abiyle ümit ordaydı, biz gittikten sonra fırat da geldi. dört kişi okey çevirdik, okey oynarken erol abi sigara molası verdi, dışarıya kahve önüne çıktı ben de arkasından geldim. dedim nolacak bizim bu halimiz erol abi. sen merak etme koçum, buluruz bi yolunu deyip bi sigara da bana uzattı cömertlikte sınır tanımayan adam. bu işe başlamadan önce konuştuğu insanlar vardı, bu işte ehlileşmiş, belli bi yere gelmiş, dün gece onlarla telefonda durumu anlatmış. yardım istemiş, adamlar da il il gezip bu işlerle ilgilendiğinden yoğunlarmış, önümüzdeki hafta için randevu alıp yanlarına gideceğimizi söyledi erol. nerdeymiş yerlerdi dedim, izmirdeymiş. hayatımda da ilk kez izmire gidecektim, hiç değilse gezecektim, bana giren çıkan olmayacağı için gideriz abi ya, ne olacak diyerek bu işte ne kadar kararlı olduğumu göstermeye çalıştım. sigaralarımızı söndürüp tekrar içeriye girdik. hesap benim bana kaldı, hemen peder yanaşıp ona ödettirdim hesabı, beraber eve döndük.
    ···
  6. 231.
    +1
    izmire gideceğimiz gün geldi çattı, hazırlıklara dün geceden başladım, kıyafetlerimi ütüledim, ayakkabılarımı sildim, duşumu aldım, ne olur ne olmaz belki karı kız denk gelir ümidiyle tüm bu yaptıklarımı bi kez daha kontrolden geçirerek sabah 8 de çıktım evden, erol abilerin evine gittim, o da tam beni almaya geliyormuş, iyi denk geldik. bindik arabaya. kahvaltı yapmadığımız için kahveye oturup çay&simit gömdük, bugünkü planını anlattı. izmir'in çiğli ilçesine bi cafeye gidip, adamlarla durumu konuşacakmışız, ardından da güvenli bi yerde adamların altın arama makinelerinden birisini arabanın bagajına yerleştirip geri dönecekmişiz, yani işlem bu kadar basit. sabah simiti yememle beraber mide ağrısı başladı, midemi açıp tamir edesim vardı, ona aldırış etmeden bindik arabaya koyulduk izmir yoluna. erol abi de üşüttüğü için hözür hözür hapşırdı yol boyunca, öksürüğü da cabası. evime varmadan hasta olacağım konusunda eminim. beyler siz siz olun hapşırmadan önceki o 3 saniyenin değerini bilin. gidin peçetenizi alın, başınızı çevirin, olmadı burnunuzu tıkayın yoksa çevrenizdekiler size tepki gösterebilir. izmir'e geldiğimizde feyzbuğa girip hemen durumuma @izmir'de yazmayı da ihmal etmedim. çiğli belediyesinin karşısındaki esnafa sora sora o cafeyi bulduk, santra cafe.. ismi hala aklımda.
    ···
  7. 232.
    0
    yaz panpa yaz
    ···
  8. 233.
    0
    45-50 dakika bekledik adamlar daha gelmedi, buluşma saatinin üzerinden de baya zaman geçti, erol abiye telefonla ara dedim, böyle adamlar sıkboğaza gelmez dedi, beklemeye devam ettik, bi 15 dakika sonra erol abinin telefon çaldı, arayanlar adamlardı, birazdan geleceklerini söyledi, erol da cafenin iç kısmında oturduğumuzu söyleyip telefonu kapattı. biz ikinci çayları söyledik kafeye ayıp olmasın diye. neyse ki iki adet 30 yaşlarında adam giriş yaptı, erol abi ayağa kalktı, girişte karşıladı adamları, ardından ben de kalktım, selamlaştık, adamları sert tipli, cool birisi olarak bekliyordum gayet taşaklı herifler çıktı, sohbet arasında konu futbola bile kaydı. erol abi hoca konusuna da değindi, hocaya gittiğimizi, üzerinde dualar olan kağıdı çukurun üzerinde yaktığımızı ama olumlu bi sonuç alamadığımızı söyledi. adamlar onu da hallederiz dedi, kendi hocaları varmış, bizi onlara yönlendireceklerini söylediler. lahit hakkında bi kaç şey söylediler, bunları ben önceki entrylerimde anlatmıştım zaten. orayı es geçiyorum, adamlar bize güveniyordu, çünkü biz malzemeyi çıkardıktan sonra para dönüştürmek için bu adamları arayacaktık tekrar, başka tanıdığımız kimse yoktu bu işlerle uğraşan, yani iki taraf da birbirine muhtaçtı. gelişen olayları telefon ederek adamlara bilgilendirecektik, gayet hoş bi sohbet oldu. ilk önce onların söylediği hocayla irtibata geçecektik, cinler ve güvenlik konusunda o hocadan beklentimiz vardı, ne de olsa adamlar sürekli o adamla yapıyormuş işi ve olumlu sonuçlar alıyorlarmış.
    ···
  9. 234.
    +1
    gömü dışında biraz da güncel konulardan konuşup masadan kalktık, onların araba bagajındaki cihazları almak için güvenli bi yere sürdük, düz arazide durup, cihazları erol abinin bagajına koyduk, cihazların nasıl çalıştığını anlatan kitapçıklar vardı, bir de nasıl çalıştığını biz onlardan dinledik, büyük olan dedektörü belimizie bağlayıp, hangi madeni aradığımızı seçiyorduk, altın dışında bi kaç tane daha değerli maden seçeneği vardı, bi sadece altını açtık hedefimizde o olduğu için. diğer aletin kullanımı kolaydı, düğmeye basıp, malzeme olduğunu tahmin ettiğimiz yerde gezdiriyorduk, sesi ne kadar yüksek olursa o malzemenin olma olasılığı o kadar fazlaymış. ama bi kaç ihtimal daha vardı, ikinci dedektörden ses çıktığında sadece değerli maden değil, su birintisi de buluyormuş, yani elimizdeki ikinci alet biraz sakat, güvencemiz bele takılıp kullanılan alet. biz bu bilgileri aldıktan sonra iki güzel insanla vedalaştık, önümüzdeki hafta da aldığımız emanetleri geri vermek için gelecektik. süremiz kısaydı ama erol abiyle kararlıydık, tekrar ilçeye döndük, dönüş yolculuğunda ankara havası çalan bi radyo vardı, açtık onu, oynamamak için kendimizi zor tuttuk, güzel yolcuğun sonunda eve vardım, diğer gün yine erol abiyle buluşup adamların yönlendirdiği hocaya gidecektik. hayatımın özeti resmen erol abi olmuştu. fırat'ın amcası olduğu için kendisiyle sık sık konuşurduk ama ilk kez bu kadar fazla zaman geçirmiştik, kral adamdı vesselam.
    ···
  10. 235.
    0
    reserved . takipteyiz panpa
    ···
  11. 236.
    0
    reserved
    ···
  12. 237.
    +1
    yine evime geldim, yüzünü artık görmemeye başladığım anne babamın yanına geçip tv izledim, elim bi yandan da telefonda, erol abiden yarın için saat bekliyordum. tam odama girip pc'yi açacakken mesaj geldi, yarın sabah 10 da yine yollara koyulacaktık. yolculuk manisa'yaydı bu sefer. artık klagibleşmiş yolculuklarımızdan bir tanesi daha yaptık, vardık manisaya, buralar önemsiz yerler, hızlıca geçiyorum buraları. hoca bize üzerinde yazılar olan yumurta verdi, gömünün olduğu yere koyup onu yakmamızı istedi. yumurta yakmak ne amk ? manisadan ilçeye gitmedik, köye uğradık gece gece yaptık hocanın bize verdiği işi. bu sefer işe yarayacak mıydı meçhuldü.
    eve geldiğimde bi duş aldım, iki bölüm prison break gömdüm, hayatımın maykıl sıkofiyıld kadar olmasa da heyecan içerdiğini düşündüm, liseden arkadaşım samet feyzbuktan mesaj attı, yarın halı saha yapıyoruz, bi kişi ekgib, tamamdır geliriz müdür dedim. maç boyunca kalede durdum amk. 7 de gol yedim, üzerine baklava parası da verdik, gitmez olaydım. günler çok hızlı tükenmeye başladı. erol'la yeniden kazıya başladık ama bu sefer çarşamba günüydü, gündüz kazarak biraz riske girdik, her ölçüm yapışımızda biraz daha yaklaşıyorduk sanki, belki de hocanın bize verdiği yumurta her şeyi çözmüştü. bunu işin sonunda anlayacaktık ama her şey olumlu gidiyordu. öğle yemeği için mola vermiştik, o gün iki metre civarı kazı yaptık, çukur boyumuzdan fazla olduğu için ben çukurun içine gidiyordum erol da yukarıdan ipe bağladığı kovayı bana indiriyordu, ben kovanın içine toprağı koyuyordum o da çekiyordu. ben kazmaktan yorulduğumda yer değiştiriyorduk.
    ···
  13. 238.
    0
    yemek sonrası ben tekrar aşağıya indim kazmak için, işi yaparken evin kapısı açıldı, erol abi içeriye girerken kapıyı kilitlememiş, önceki sefer denk gelen komşusu da kapıyı içeriye girince dalmış, göz göze gelmişler. kendinden büyük çukur, adamın gözüne de hemen orası takıldı haliyle, çukuru sormuş, tabi ben aşağıda olduğum için konuşmları pek fazla duymuyorum, bunların detayını erol abiden dinledim. kıvrak zekalı erol abim de hayvancılığa başlayacağını onun için de bu çukuru hayvanların tak çukuru olarak kullanacağını söylemiş, ben bile şaşırdım bu güzel yalana. ama unuttuğumuz bi şey vardı, ölçüm aletleri çukurun hemen yanında duruyordu, adamın dikkatini çekmiş bu hemen ama anlamamazlıktan geldiğini düşündük. bu gibik, şeytan suratlı komşu gitti, kendisi de emekli öğretmen, erol abinin anlattığı kadarıyla çok sinirli bi yapısı varmış. bu evden gitti gitmesine ama bizim üzerimizde bi tedirginlik oluştu.
    ···
  14. 239.
    0
    kimse yok mu lan, bi ses verin, kendimi yalnız hissediyorum.
    ···
  15. 240.
    0
    reserved
    ···
  16. 241.
    0
    yaz panpa sen
    ···
  17. 242.
    0
    reserved
    ···
  18. 243.
    0
    Reserveeeed
    ···
  19. 244.
    0
    devam panpa
    ···
  20. 245.
    +1
    herhangi bir kişinin geldiği takdirde cihazları görmemesi için evin içindeki odalara koyup çalışmalara devam ettik, işaretlerin gösterdiği yere doğru vuruyorduk kazma küreği, öyle vuruyorduk ki sanki hazımlımızdı toprak. ya içimize zengin olma hırsı gelmişti de olayın sıcaklığı ile bu durumu anlayamıyorduk. bunlardan birisi işte. günlük mesaimizi bitirmeye az kala bu sefer ben yukarıda, erol da aşağıdayken üç tane jandarma geldi, o an bittiğimi sandım, hayatımı hapiste geçireceğim sanmıştım daha jandarmayı göreli beş saniye olmadan, bembeyaz oldu yüzüm, erol abiye seslendim, çık abi çık... erol abiye merdiven indirdim merdivenle çıktı jandarmaları görünce o da şaşırdı, bizi şikayet edenin komşu olduğu konusunda hemfikirdik sanırım, jandarmaya durumu anlatmaya çalışsak da jandarma bizi yetkili kişiye zütürdük, gitti karakola. uzman jandarma mıdır, uzman erbaş mıdır her kimse aldı karşısına bizi, bu bölgede ikinci kez böyle bi şeyle karşılaşmıştır, hemen bizim eve iki kişilik ekip gönderdi, yarım saat sonra geri geldiler, şükürler olsun ki cihazları sakladığımız yeri bulamamışlar, zaten kazı alanında da herhangi bir yasadışı aygıt ve durum yok, hayvancılığa başlayacağımızı, hayvanların pisliği için orayı kullanacağımız söyledik. güzel ve etkili bir konuşma ardından erol abi ikna etmişti karşı tarafı, ben hala olayın şokundaydım. ekibin ev temiz demesiyle de çıktık karakoldan eve gittik. ben eve girmeden komşunun evine dalacaktım erol abi zar zor sakinleştirdi, belki cihazlar odada değil de kazı yerinde olsa hayatımız karacaktık. hocanın yumurtaları burada işe yaramıştı sanırım. güvenlik...
    ···