-
51.
+1bizim evin önünde durduk, arabadan tam inecekken işin yoksa akşama iki bira ısmarlıyım lan dedi erol abi. tamam bakarız, evdeki durumlara göre ben sana haber veririm dedim, girdim eve. akşam yemeğine denk gelmişin o anda da. ben girer girmez evi sessizlik kapladı, ellerimi yıkayıp oturdum yemek masasına. tüm gün dışarıda olduğum için şüphelendiklerini düşündüm, bi kıllanma hissetmişlerdi ki dik dik bana bakıyorlardı, oğlum napıyorsun sen tüm gün dışarda dedi annem. der demez peder de kahveye de gitmemişsin hiç, ümit de görmüyoruş seni diyerek seni diyerek annemin sözlerine destek sağladı, dedim fıratla kısa film için uğraşıyoruz, tüm gün beraberiz, onların evde yazı yazıyoruz.. babam yine atarlı bi şekilde, ne yazısı olm senin yaşındakiler iş sahibi oldu sen hala tüm gün yoz yoz geziyorsun diyerek başladı uzun soluklu konusuna, o anlattı ben yemeğimden yedim, o anlattı ben yemeğimden yedim. masadan kalkıp erol abiye ödemeli attım, açmadı ama iki dakika sonra aradı. abi akşama iki biranı içerim o zaman diyerek açtım telefonu, tamam birazdan gel bize, ben bahçedeyim dedi. bi duş alıp evden çıktım, bahçede kuytu bi yer bulmuş, mangal yapıyorlarmış erol ve ailesi, zaten akşam yemeğini yerken baban sayesinde tat alamamıştım yemekten, ben de onların yemek teklifini kıramadım, oturduk hep beraber yemekten yedik. yemek sonrası semaverde çay yapıp içtik. yengeye durumu anlatmış, yenge de karşı çıkmış, otur oturduğun yerde emekli maaşı neyine yetmiyor demiş erola. bence de ne gerek vardı, adamın ev kendi üzerine, arabası var, hem karısının hem de kendisinin emekli maaşı var, git bi yerden yazlık al hayatını yaşa de mi.. yenge de haksız sayılmaz dedim, hepsi istanbuldaki çocuklarım için, ne yapıyorsam onlar için yapıyorum, onlara güzel bi gelecek vermek benim en büyük zorunluluğum dedi. ben de cevap vermedim, çayları içip evden çıktık.
-
52.
+1evlerimiz gideceğimiz mekana yakın olduğu için ve alkol alacağımız için arabayla gitmek yerine yürümeyi tercih ettik, yediklerimizi sindirdik hem iyi oldu. birahaneye girdik, erol abi bi andan biradan caydı rakı açtırdı kendine, ben de bira içtim, bira dışındakileri miden pek kaldırmıyor zaten. masayı da donattık meyvelerle. bi dansöz oynatmadığımız kaldı. 4 bira benim kafayı zütürdü, sallana sallana birbirimize çarpa çarpa evimizin yolunu bulduk. eve gittiğimde üzerimi çıkarmadan yattım, diğer gün öğle saatlerine uyandım. 5 cevapsız arama vardı erol abiden. alkolün verdiği etkiyle uyumalara doyamamışım beyler. uyumadan önce alarm kurmak falan da aklıma gelmedi hiç. ben hemen ödemeli attım erol abiye, adamcağız köye gidip kazmaya başlamış. niye bize gelmedin abi, zile bassan uyanırdım zaten dedim. evdekileri kıllandırmamak istememiş. zaman kaybetmemek için de kendisi sabahleyin gitmiş köye. köye arabalarının kaçta kalktığını sordum, sen bekle ben seni alıcam dedi, her ne kadar gerek yok, kendim gelirim desem de ikna edemedim, yarım saat sonra ben geldim diyerek mesaj attı telefona. çıktım kapının önüne, köye gittiğimizde yiyecek bi şey olmadığı için 10 lira verdi, git bakkaldan bisküvi falan al dedi, arabaya bindeden evin çaprazındaki bakkala koşup bi kaç şey aldım. erol abi sürdü arabayı köye doğru. köye git gel, git gel yakıta verdiği paraya acıdım.
-
53.
+1beyler gece bitiriyorum yazıyı, görüşürüz.
-
54.
+1hemen erol abiye temiz hava aldırdım, su getirdim, elini yüzünü yıkadım. kuyunun olduğu yerden uzaklaştık. içeride fena bi birikinti vardı beyler, az da olsa ben de etkisini gördüm. az dinlendik, gazın yayılmasını bekledik. o sırada adamlar aradı tekrardan yola çıkmışlar, birazdan ilçeye geleceklerini söylediler erol abiye. erol da ilçeye de değiliz, köydeyiz, oraya gelin deyip köyün adresini verdi. adamlar bu işte ehlileşmiş olduğu için bir de onlara fikir soralım dedik. zaten olayın geri kalan kısmı onları da ilgilendiriyordu. gömüyü paraya dönüştürecek kişiler onlardı. biz de beklemeye başladık onları. 1 saat sonra köye geldiler, selamlaştık. gaz da zamanın geçmesiyle biraz da olsa etkisini kaybetmişti, adamları çukurun oraya zütürdük. çalışma istikrarımıza hayran kalmışlardı, ama gazın bizi olumsuz etkileyeceğini söylediler, yarına kadar bekleyin, biz de yarın gelir beraber çıkarırız içeride ne varsa dediler, kaç gündür bekliyorduk. bir gün daha beklesek bi şey kaybetmezdik değil mi?
-
55.
+1arabadan kahvaltılıkları çıkartıp, bi güzel yedik, saat 7 gibi bu sefer erol abi indi çukurun içine. çukur diyorum beyler aslında kuyu demem lazım, derinliği kuyu dedirttirecek kadar var. erol abi benim vurmamla oluşan çatlatkların üzerine art arda vurdu balyozla. orada bir oda olduğu kesinleşmişti. artık duvardaki kalıntılar aşağıya doğru düşüyordu, bu bi yandan sevindirici bi yandan da tehlikeliydi, odaların uzunluğu ortalama 3 metreydi. size internette bulduğum odalardan birinin fotoğrafını atayım.
şöyle bi şeydi ama bizimkisi biraz daha dardı.
http://www.arkeolojikhabe...tik-Kenti-mezar-odasi.jpg
uzun uğraşlar sonucunda bi delik açıldı açılmasıyla beraber içeriden çok kötü bi gaz geldi, hemen erol abiye merdiveni uzattım, yukarıya çıktı. sevinçten birbirimize sarıldık, ağlamamak için zor tuttuk birbirimizi. bi odanın olduğu biliyorduk artık ama içinde ne vardı? -
56.
+1zıkkım ye oc 20 dkdır bkelıyoz
-
57.
+13'te yola çıkacağımız için ben uyumadım, uyusam bi kalkamazdım, erol abinin beni tokatlaması gerekirdi uyanmam için. uzun zamandır da gecelerimi sözlükte geçiyormiyordum, inci'de takılarak biraz da hasret giderdim. saat 2.50 olduğunda evden çıktım sessiz bi şekilde. kapının önünde erol abiyi bekliyordum, yağmur çiselemeye başladı. fazla vakit geçmeden, çukurun içi su dolmadan hemen varmamız lazımdı köye. erol abi yine yiyecekleri zulalamış arka koltuğa. kahvaltı için domates peynir falan koymuş. arabanın camlar yağmur soğuğunu hissedecek kadar hafif açık şekilde yaptık yolculuğumuzu. geldik köyümüze. hemen muşambayı serdik çukurun üzerine, yağmurun dinmesini beklerken hayvanlara da bi göz attık, elimizde fenerle. daha sonra odalardan birine geçtik, köy evi geniş olduğunu hiç baya o da vardı, saymadım ama en beş oda çıkar o evden. balyoz bulamamamız, yağmurun yağması, sabah aletlerin sahibi olan adamların gelecek olması, tüm şansızlıklar bizim üzerimizde toplamıştı. saat beşe yaklaşırken yağmur durdu, muşambayı çektik, elimde fenerle içeriye girdim, balyozu kovanın içine koyarak aşağıya sarkıttı erol abi. ben tam balyozu vurduğumda yine yağmur başladı, ilk kez yağmur yağmasından rahatsız olmuştum hayatımda o gün. ben çukurun içindeyken muşambayı örttü erol abi kendisi de içeriye çaktı, feneri arkama yerleştirdim, balyozu vurduğum yere isabet ediyordu aydınlık. bi 10 dakika kadar vurduktan sonra çatlaklar başladı. yağmur yeniden dindi, sanki bizimle oyun oynuyordu, muşambayı tekrar çekip bi köşeye koydu erol abi. ben yukarıya çıktığımda havaya aydınlık olmuştu.
-
58.
+1evlere dağılmadan parkın banklarına oturduk, ümit veya fırat kahvededir diye oraya gitmedik, onlarla uğraşmanın zamanı değildi artık. beyaz duvar durumu çok fazla ciddileştirmiş ve heyecanlandırmıştı. eşten dosttan balyoz istemek yerine yarın sabah erkenden nalburiye dükkanına gidip balyoz alacaktık, o esnada cihazların sahibi erol abiyi aradı. ertesi gün buraya gelip cihazları alacaklarını ve oradan da başka bi ile geçeceklerini söylediler. bu telefon yüzünden diğer gün işe daha erken başlamamış lazımdı artık. hemen erol abiye dönüp abi gidelim gece gece kazalım dedim, evdekileri yalnız bırakmak olmaz dedi. tamam sabah ezanıyla kalkar gidip kazarız dedim, o saatte balyoz alacak yer bulamayız dedi, benim aklıma hemen apartman yöneticisi geldi, malum apartmandaki araç gereçlerden o sorumlu, ayrıca apartmana ait bi balyoz yoksa bile kimde balyoz olacağına dair bi bilgisi vardır diye düşündüm, bu düşüncemi de erol abiye anlattım, olumlu baktı. ama sabah ezanı geç olur dedi, adamlar sabahın erken saatlerinde gelebilirlerdi. bizim de her şeye rağmen son bi kaç kez ölçüm yapmamız gerekirdi. gecenin 3'ünde hareket etme kararı aldık, evlere gittik. ben eve girmeden apartman yöneticisi olan adamın zile bastım, balyoz olup olmadığını sordum, depoya baktık ama bulamadık. gibtiminin şehrindeki tüm balyozları saklamışlardı sanki. ama şükürler olsun ki yan apartmanda balyozu olan birisini tanıyormuş, kendisi gidip istedi. ben de teşekkür edip yarın getireceğimi söyledim, balyozu eve sokmam dikkatleri üzerime çekerdi, aklıma hemen erol abinin arabası geldi. ödemeli attım, hemen geri döndü bana. dedim erol abi, balyozu aldım ama eve sokamam, saklayacak yer de yok koskoca balyozu. senin araba uygundur diye düşündüm, tamam sen gel bize, koyarız arabanın bagajına dedi. elimde balyozla gittim erol abilerin evine, kapıda pijamalarla beni bekliyormuş, koyduk balyozu arabaya, gece 3'te hazır olmam için de giderayak beni uyardı erol, balyozun güvenli bir yerde olmasının verdiği huzurla döndüm eve.
-
59.
+1internetten yaptığım araştırmalara göre lahitlerin büyük bir kısmı bir odanın içinde yer alıyormuş, değerli kişilerin mezarı odada korunuyormuş o zamanlar, karşımıza çıkacak bir oda bekliyorduk. interenetten bakabilirsiniz lahit odalarına. ben kazdıkça toprak sertleşiyordu, toprağın sertleşmesi beklendik bir şeydi ve şu anlama geliyordu ; lahit odasının duvarını kazıyorduk. ama kazılacak kadar da yumuşak yer değildi, balyoz gibi sert bi cisim lazımdı. erol abi evi kolaçan etti balyoz bulmak için ama nafile. işin sonuna geldiğini düşünüyorduk, hayallerimizi gerçekleştirmek bir balyoza bakıyordu sadece. evde balyoz olmayınca erol abi köydeki komşulara gitti ama bizi şikayet eden komşuya değil tabii ki. halasının oğlu da o köydeymiş, ilk başta onların evine gitti, halasının oğlu durumu çakmasın diye uzun uzun sohbet edip çay içmiş erol abi, sonra evden çıkacakken sen de balyoz var mı diye sormuş. lakin onda da yokmuş. balyozsuz köy evi mi olur amk. diğer komşuları da gezdik ama yine de bulamadık balyozu, herkese sorduk bizi şikayet eden komşu haricinde. onun evine de girip sormayı düşünmedim değil ama tuttum kendimi. zaten hava kararmıştı, bizim iş yine diğer güne kalmıştı sadece bir balyoz yüzündün. lahit odası olduğunu düşündüğümüz yerin yüzeyini iyici temizledik ve karşımıza beyazımsı bir duvar çıktı. buna rağmen kıyafetleri değiştirip ilçeye geri döndük.
-
60.
+1devam beyler...
o yorucu gecenin ardından köy evinde gece yarısı güzel bi çay demledik, bergamotlu çay. çay eşliğinde erol abi askerlik anılarını falan anlattı, nedense kazı alanından çıktıktan sonra gömü hakkında pek konuşmadık, uzun süre orada olmanın ve kazı yapmanın verdiği bıkkınlık yüzündendi sanırım. gece sonunda erol abi fıratla bana döşek hazırladı, fıratla züt züte uyuduk, günün yorgunluğuyla fırat'ın kokuşmuş çoraplarına bile aldırış etmeden hemen uyudum. sabah uyanır uyanmaz annemi aradım, arkadaşlarla mangal yapmaya gideceğimizi, beni merak etmemesini gerektiğini iletip telefonu kapadım. önce erol abi sonra ben en son da fırat uyandı ve yeni güne merhaba dedik. sadece menemenden oluşan kahvaltıyı yaptıktan sonra işte koyulduk yeniden. her ok dakikada yer değiştirerek enerjimizi idareli kullanmaya çalıştık, erol abi gelirken yanımıza içeçek almamış. e tabi o kadar sıvı kaybediyoruz, fırat amca sudan başka içecek yok mu yaaaav diyerek sitemkar bi giriş yaptı, erol abimiz de bizi kırmayıp yan köydeki bakkaldan iki tane kola alıp geldi, ama bunu eve girerken komşular girmiş. amk zaten köyde altı üstü 10 kişi varmış, o da bu herife denk geldi, erol duruma çaktırmamaya çalışmış, selam falan vermiş az konuşmuşlar. -
61.
+1Panpa şu sigara mevzusunu merak ettim bende deneyeceğimde tam ayıkamadım bi detaylandırsana.
Hikaye güzel panpa. bende yıllardır Uğraşıyorum ama bi gib bulamadık daha geçen 7 metre kazdık zütümüze kaçtı amk bi gib çıkaramadık. -
62.
+1iyi adammış vesselam allah bütün işlerini rast zütürsün walla gozum agrıdı okumaktan ama kendım bulmus kadar sevındım sızın adınıza.bu arada nıyet öenmli işte abi adamın kalbinde lötülük yokmuş seninde öle olunca işiniz rast gitmiş
-
63.
+2 -1köyündeki evde tek başına çalıştığınız söyledi, evde lahit olduğundan çok emindi. neden bu kadar emin olduğunu sorduk, aydın'ın diğer ilçelerinden bu işlerle ilgilenen uzman kişiler getirmiş köy evine. onlar da burada lahit olduğu konusunda hemfikirlermiş. son iki gündür de durmadan erol abimiz kazıya gidiyormuş geceleri. fırat, amca zaten tüm gün evdesin, sabahları niye gitmiyorsun diye konuya giriş yaptı. evin yanındaki komşulardan korkuyormuş adam. her türlü şikayete karşın gececeleri sessizce işini yapıp geliyormuş.
-
64.
+1beyler worde yazacağım yine, akşama gelir yapıştırırım. iyi günler öptüm hepinizi
-
65.
+2 -1o gün üst kattan gelen yüksek sesli apaçi müziğine karşılık olarak serdar ortaç'ın kavırldığı michael jackson şarkısını açtım son ses. sözlükte zamanın nasıl geçtiğini anlamadım, peder işten gelmişti bile. yine mi tak gibi orda oturuyon bakışı attıktan sonra mutfağa geçti, ardından ben de geldim, yemek sonrası maden suyunu gömüp çıktım dışarıya. yine benim panpalarla buluştuk, bunlar tabi benim gibi tüm gün evde oturmuyor, birisi babasının yanında tükkana bakıyor diğeri de bi cafede öyle genel işlere bakıyor, yetki onda. biz yine üç kişi masaya oturduk, bu sefer oralet yerine çaylarımızı söyledik, bu ipnelerden birisi aşk acısı çekiyormuş, onu dinledik çare bulmaya çalıştık. diğeri de ev almayı düşünüyormuş. adam ev almayı düşünüyorum dediğinde kendimden utandım amk. tüm gün evdeyim, pederden geçiniyorum.
-
66.
+1herhangi bir kişinin geldiği takdirde cihazları görmemesi için evin içindeki odalara koyup çalışmalara devam ettik, işaretlerin gösterdiği yere doğru vuruyorduk kazma küreği, öyle vuruyorduk ki sanki hazımlımızdı toprak. ya içimize zengin olma hırsı gelmişti de olayın sıcaklığı ile bu durumu anlayamıyorduk. bunlardan birisi işte. günlük mesaimizi bitirmeye az kala bu sefer ben yukarıda, erol da aşağıdayken üç tane jandarma geldi, o an bittiğimi sandım, hayatımı hapiste geçireceğim sanmıştım daha jandarmayı göreli beş saniye olmadan, bembeyaz oldu yüzüm, erol abiye seslendim, çık abi çık... erol abiye merdiven indirdim merdivenle çıktı jandarmaları görünce o da şaşırdı, bizi şikayet edenin komşu olduğu konusunda hemfikirdik sanırım, jandarmaya durumu anlatmaya çalışsak da jandarma bizi yetkili kişiye zütürdük, gitti karakola. uzman jandarma mıdır, uzman erbaş mıdır her kimse aldı karşısına bizi, bu bölgede ikinci kez böyle bi şeyle karşılaşmıştır, hemen bizim eve iki kişilik ekip gönderdi, yarım saat sonra geri geldiler, şükürler olsun ki cihazları sakladığımız yeri bulamamışlar, zaten kazı alanında da herhangi bir yasadışı aygıt ve durum yok, hayvancılığa başlayacağımızı, hayvanların pisliği için orayı kullanacağımız söyledik. güzel ve etkili bir konuşma ardından erol abi ikna etmişti karşı tarafı, ben hala olayın şokundaydım. ekibin ev temiz demesiyle de çıktık karakoldan eve gittik. ben eve girmeden komşunun evine dalacaktım erol abi zar zor sakinleştirdi, belki cihazlar odada değil de kazı yerinde olsa hayatımız karacaktık. hocanın yumurtaları burada işe yaramıştı sanırım. güvenlik...
-
67.
+1@397 hacı giremiyoruz sesler çok yoğun ve çok kez yılan akrep vb şeylerle karşılaştık 2 hoca zütürdük 2 sinin de dediği tek şey papaz getirmeniz gerek biz giremeyiz girsekte çıkamayız çıksakta çok yaşamayız.
-
68.
+2 -1fırat eve geldiğimizden beri sessizliğini koruyordu, sanki biraz korkmuştu gavat. kendine gel olm dedim. kazıya başlamadan önce üçlü bi sohbet döndürdük, erol abiyi dinledik. erol abi yaklaşık olarak 7 metre derinliğinde malzeme olduğunu söylüyordu. konuşurken öyle bir konuşuyordu ki sanki malzemeyi kendi eliyle koymuştu, bu konuşması beni hırslandırmıştı. değil 7 metre 77 metre olsa kendim kazardım orayı. abimiz, yüzyıllar önce konulan değerli bi kişinin olduğunu söyledi bize. önceki gece araştırdığım hediye konusunu da es geçmedi, üçümüzün hayatını kurtaracak kadar malzeme olduğu söylüyordu, bu söylediklerini çok net söylemesi beni şaşırtsa da tüm konsantremi gömüye vermiştim. arabanın bagajından kazı aletlerini çıkardık, ben de üstüme liseden kalma, geceleri yatarken giydiğim kıyafetleri giydim. fıratla kazmaları elimize aldık ve erol abinin gösterdiği yerlere salladık.
-
69.
+1izmire gideceğimiz gün geldi çattı, hazırlıklara dün geceden başladım, kıyafetlerimi ütüledim, ayakkabılarımı sildim, duşumu aldım, ne olur ne olmaz belki karı kız denk gelir ümidiyle tüm bu yaptıklarımı bi kez daha kontrolden geçirerek sabah 8 de çıktım evden, erol abilerin evine gittim, o da tam beni almaya geliyormuş, iyi denk geldik. bindik arabaya. kahvaltı yapmadığımız için kahveye oturup çay&simit gömdük, bugünkü planını anlattı. izmir'in çiğli ilçesine bi cafeye gidip, adamlarla durumu konuşacakmışız, ardından da güvenli bi yerde adamların altın arama makinelerinden birisini arabanın bagajına yerleştirip geri dönecekmişiz, yani işlem bu kadar basit. sabah simiti yememle beraber mide ağrısı başladı, midemi açıp tamir edesim vardı, ona aldırış etmeden bindik arabaya koyulduk izmir yoluna. erol abi de üşüttüğü için hözür hözür hapşırdı yol boyunca, öksürüğü da cabası. evime varmadan hasta olacağım konusunda eminim. beyler siz siz olun hapşırmadan önceki o 3 saniyenin değerini bilin. gidin peçetenizi alın, başınızı çevirin, olmadı burnunuzu tıkayın yoksa çevrenizdekiler size tepki gösterebilir. izmir'e geldiğimizde feyzbuğa girip hemen durumuma @izmir'de yazmayı da ihmal etmedim. çiğli belediyesinin karşısındaki esnafa sora sora o cafeyi bulduk, santra cafe.. ismi hala aklımda.
-
70.
+1@398 panpa güvenliği sağlayın, papaz temin edin, vardır çevre illerde. izmir'de dolu var.
-
sağdaki neyse de
-
tylerr dursun burayaa gel
-
bu elaman akil hastasi hayalinde ulke
-
cccrammsteinccc günaydın başlığı cügü rekoru
-
türkiyenin dünyadan övgü aldığı video
-
nurten ve elmas hanimlar evde vakit geçiriyor
-
beyler en son ağladığınız filmin adı neydi
-
sözlük sayfaları neden sıfırlanmamiş
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 15 01 2025
-
uzun sure inciye giremiyen memati
-
lahana haşlamiştim kendime
-
baslik acmicaksaniz yatacam
-
gapdan girk beri bag hele
-
buyuk fontla yazi yazan
-
bu karı önünüze domallsa
-
kafkas manla teke tek çıksak acaba
-
kendimle ilgili beklentileri baya dusurdm
-
evvel zaman içinde kalbur 560bin olan mal
-
bazı bayanlar başına gelenleri hak ediyor
-
beyler bu sene antalya manavgata gittim
-
ilk önce iş
-
hey incici oç
-
560 bin iti
-
insanlar doğuştan taşaklarını
-
neyse yarın mesai var
-
wow girl olarak meme uçlarim
-
ne oldu lan gotunuzmu titredii dava
-
atatın neden hiç erkek evlatlığı yok
-
başı açık bayanların namusu
-
kargo da kağıt göndericem
- / 2