Düşünsenize sabah bir uyanıyorsunuz yattığınız yerden bir kumanda ile perdelerinizi açıyorsunuz oda ne karşınızda ki manzara inanılmaz güzel deniz gören, güneş alan bir yer aşağısı desen ormanlık.

Güzelce bir esnetiyorsunuz vücudunuzu ve elinizi yüzünüzü yıkıyorsunuz daha sonra ister yatağa kahvaltınızı söylüyorsunuz isterseniz yemek masasına yemeye gidiyorsunuz masada yok yok, neredeyse hepsi çöpe gidecek zaten artıklayın bırakın yenisi gelir tüketim sizin en doğal hakkınız, çayınızın yanında taze sıkılmış portakal suyunuzu yudumlarken keyif çatabilir hatta ferre bile izleyebilirsiniz o derece kahvaltı bittikten sonra kıyafetlerinizi değiştirdiniz ve en göz alıcı elbiselerinizi de giydikten sonra son model aracınıza biniyorsunuz isterseniz kendiniz sürün isterseniz köleniz sizin için sürsün hiç fark etmez sizin gideceğiniz yer önemli erkekseniz arada binlik olsun diye arka camı açıp kızlara öpücük atarsınız ve çapkın romantik olursunuz adınız sapık olmaz,iş yerinize gittiniz diyelim ki sekreteri tek tuşla ayağınıza çağırıp gibtirip gidebilirsin diyebilirsiniz ağzını açamaz zaten, sizden aşağıda olanlara her şeyi yapacak gücünüz var zaten onu anlatmıyorum bile, biraz işten sonra gidip iyi bir yemek yedikten sonra kahve keyfi yapmak en doğal hakkınız, fantastik şeyler peşine düşebilirsiniz tabi günlük alışverişi unutmamak gerekiyor bir mağazaya girdiğin zaman istersen 15 çift ayakkabıyı bir seferde alabilirsin o sana kalmış.

Her şey tamam mı? hayır eve gitmelisin daha evde seni harika bir akşam yemeği bekliyor masada ki her şey senin için hazırlanmış damak zevkine göre istersen yemeğini yapan kişiye tebrik istersen terlik atabilirsin.

Ve uyku zamanı jakuzine giriceksin bi alkolle kendini tedavi edeceksin sonra kurulanıp vurup kafayı yatıcan.

Peki zengin olmak böyle bir hismi ?