1. 1.
    +26 -3
    ***

    akşam ders bitti. kıvırcık saçlı kızıl bin elindeki kağıtları düzeltirken bir anda bu freelancer web developer italyan bini buna bir çarptı.. kağıtlar etrafa saçıldı bi baktım kağıdın yanında limon var. limonlu kağıt dıbına koyum. bidaha okula da gitmedim sonra öğrendim ki hocayla freelancer web developer çocuk dünya evine girecekmiş. arsız muallak de nikah şahidleri olmuş, bende eli boş gidilmez diye bir kutu safranbolu lokumu aldım. bu ihtiyar 'ooh turkish delight! meheh' yaptı aldı bi avuç arsız muallak. kenarda lokum sarmaya uğraşıyo. orda yok binler turkish delight türkiye lokumu sandı bin. neyse bunun tadı nasıl dedi peder bey. bende o anki salaklıkla 'some' dedim. bu bi duraksadı 'some?' dedi. o günden bu günlere avrupa'nın en büyük soma kömürleri zincirini oluşturdum. 1500 tane müridim ve çalışanım var panpalar. hepsine zütümü gibtirip maaş ndıbına zırnık koklatmıyorum. bedavadan iş gücüm oldu, popomu tokatlatmak da yanında turkish delight oldu. bi sigara içip geliyorum.
    ···
  2. 2.
    +3
    neyse isteyen dinler.

    • **
    küçüklükten beri teknolojiye meraklı büyüdüm. 98 yılında ilk bilgisayarıma kavuştum. dial-up ile internet bağlantısı vardı.(koç.net binler) birisi arayınca telefon meşgul çalardı ayrıca kol gibi de fatura gelirdi.(liseliler bu devri bilmez). onun için günde 1 saat internette durmama izin veriyodu babam. geceleri o dıbını gibtiminin modemi çok ses çıkarmasın diye kasanın üstünü battaniyeyle falan kapatırdım ki geceleri gizlice internete girebileyim.
    ···
  3. 3.
    +3
    ben o zamanlar mitdown madness oynuyodum amk veya ekran koruyucuyu saatlerce inceliyordum millet nelerle uğraşmıs kafamı gibeyim
    ···
  4. 4.
    +3
    @44 ziya ziyaa o zamanlar anca öğrendiğin bi html dir onunla mysql destekli bir site yapmayımı hayal ettin dıbına koyim ?
    hacker okan terk ak oğlu ya
    ···
  5. 5.
    +3
    ***

    bomboş bir ev beni karşıladı. amk daha düne kadar clublarda mükemmel bir hovarda hayatı yaşarken bugün yine o soğuk yalnızlığa geri dönmüştüm.

    emektar bilgisayarımı açtım. facebook a girdim... ilk işim oradaki arkadaşlarımı facebook'tan eklemek oldu.
    2 dk geçti geçmedi sun arkadaşlık teklifimi kabul etti. koyu bi muhabbete daldık. beni çok özlediğini söyledi (: bi gün mutalaka türkiye' ye geleceğini belirtti.

    not: bi daha sun u canlı olarak görmedim kenkzler...

    sun ile muhabbeti bitirip twitter' ı incelemeye koyuldum. tahmin ettiğim gibi türkiye'de henüz amerikadaki gibi bir patlama yaşanmamıştı. ama bir patlama yapacağı o günden belliydi. hemen bir kaç ünlünün twitter hesabını kendi adıma rezervledim panpalar. tam bir şopar gibi. aklıma geleni topladım... sonra gerçekten çok işe yaradı. bazılarını twitter popülerleşmek üzereyken sahiplerine sattım. o zamanlar sunucu masraflarının bir kısmını bu paralarla karşıladım. * ))
    ···
  6. 6.
    +4 -1
    ***

    john odamı gösterdi. 2 tane tek kişilik yatak. karşısında bir dolap. ve televizyon. burası da banyo ve tuvalet. yarın erken kalkıp okuluna zütürcem seni dedi ve gibtirdi gitti.

    işte o an hafif ağlamaklı oldum panpalar. neden diye sormayın. yurtdışına gidip ilk gece yatakla başbaşa kalınca anlarsınız. insan cidden bi garip oluyor. ama köpek gibi de heyecanlıyım. sonuçta gavur eller. elini sallasan am masallarıyla büyüdük.

    yatağa yatar yatmaz uyumuşum. tak tak diye kapı tıkırtısıyla uyandım. ok deidm yine aklıma bişey gelmedi söyleyecek. tuvalete gittim. elimi yüzümü yıkayayım diye. gençler çok tuvalet gördüm ama böylesini ilk defa görmüştüm. 2 metrekare yer full tahta kaplama duvarlar yerler falan tahta. alafranga tuvalet. evdeki o gudubet kokunun burdan kaynaklandığını düşünüyorum. fakat lavabo diye bişey yok tuvalette. banyo da yapılıyomuş el yüz yıkama işi.

    kahvaltıya indim. evin hanımı ile tanıştım. adını hatırlamıyorum. bi de uzun boylu yine yaşlı bi dayı vardı. yani evde 3 kişi kalıyorlardı. gidene kadar öğrenemedim kim kimin karısı kim kime çakıyor. sormadım da. kahvaltı dedim de binler. bu gevreği süte basıp yemeye kahvaltı diyorlar bunlar...
    ···
  7. 7.
    +2
    ***
    hemen annemi, bababmı bilgisayar başına çağırdım amk. nasıl gurulanıyorum binler. bakın dedim işte bunu ben yaptım. pek anlamadılar herhalde. babam güzel olmuş falan demişti. oysaki ne güzel olmuş baba diye babamın diyeceği tek bi cümle daha yok aq. adam görmemiş ki o zamana kadar web sitesi falan. gerçi şimdi facebook ta fink atıyor. hehe.

    dip not: binler sakın ola anayı babayı facebook arkadaş olarak eklemeyin.
    ···
  8. 8.
    +2
    ***

    beyler uzun bi ara verdim kusura bakmayın palo alto'da yaşarken inci sözlük'e girmek biraz zor oluyor. kaldığımız yerden devam edelim.
    herneyse ben twitterde isimleri reservelemiştim. okan bayulgenden tutun aklınıza kimler gelirse hatta bu yüzden davalarlar bile uğraşmıştım.

    hayatın son derece güzel olduğu, filmlere konu alan abdyi çok merak ediyordum. işte dil kursundan sonra abd'de dil kursuna gitmek için memur olan babamdan yine yalvara yalvara para aldım ( adam kredilerle boğuşuyo hala gibimdemi ben palo alto'da hergün am içindeyim ödesin gavat!). niye 2 dil kursu diyosunuzdur şimdi, ingilterede hergün o lanet olası bardan dışarı adım atmadık matt ile adam gibi iş dilide yalan oldu.

    herneyse işte abd california education first diye bir dil kursuna yazıldım. orada da yine hep twitterdaydım. bi baktım johnny sins daha twitterde reserve yapmamış. hemen kaptım onun adınada bi twitter ardından california polisine haber vermiş bu gavat geldiler kapıma dayandılar

    - ''open the door it's california pd'' pd bilmeyenleriniz için police department demek. beni zütürdüler işte. neymiş efendm isim hakkı adına dolandırıcılık yapıyormuşum herneyse dava dava uğraştık 2.1 mil $ para karşılığında sattım şimdi hala bi tak beceremiyorum, aklımdaki fikirlerin hepsi yapılmış. teyzem.com diye site açıcaktım onu bile açmışlar amk. palo altodaki kebapçıma beklerim o para ile kebapçı işletiyorum californiada.

    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .



    • **son***
    ···
  9. 9.
    +2
    beyler adam the social network filminde davayı açan ikizlerden.
    ···
  10. 10.
    +2
    @36 zütünden attığını itiraf ettirdim muallakye saldırın !!!
    ···
  11. 11.
    +2
    ***

    zaman geçtikçe geçiyor. facebook iyice tr' de falan kullanılmaya başladı. ekşici huur çocukları falan deli gibi entryler düzüyor hakkında ben ise hala bitiremedim amk sitesini. biraz ümitsizliğe kapılır gibi olduğum zamanlar arkadaşım halil geldi eve. kanka nerdesin ya ne zamandır yoksun ortalıkta merak ettik falan demek için. adamı o sırada dinlemiyorum dinler gibi yapıyorum yalan yok. kafamda zilyon tane şey var zaten. dur lan halil' e göstereyim yaptığım şeyi dedim.

    - bininko gel bakam incele bakam şunu
    + ne bu hafız
    - bak şimdi burdan arkadaşlarını ekliyon sonra beğendiğin videoyu veya fotoyu ona gönderiyosun. o da başkasıyla paylaşıyor. nasıl olmuş?

    amk muallaksi halil'den ohaaaaa abi süpermiş lan bu, vay amk harika falan beklerken hayatımı kararttı bin kurusu.

    - ehehe abi facebook yapmışın lan.

    halil muallaksine tekme tokat dalasım geldi. küçük çaplı bi şok yaşadım. halil' i bi şekilde evden gibtir edip. hemen bi facebook hesabı açtım...
    ···
  12. 12.
    +2
    ***
    liseliler yine bilmez netscape adında bir tarayıcı vardı o zamanlar bu tarayıcıyı yükleyince anasının amı kadar da program yüklenirdi bilgisayara. hepsini tek tek kurcaladım amk. şimdi tam adını hatırlamıyorum ama "netscape composer" gibisinden bi programla ilk web sayfamı yayınladım. keşke zamanında ekran görüntüsü alsaymışım amk. arka plan pempe idi. menüsünde şunlar vardı.

    para kazanmak-chat-fıkralar-komik sözler

    amk sanki cebimde milyon param varmış gibi koymuşum para kazanmak diye menüye mallık işte
    ···
  13. 13.
    +2
    ***
    evdekilere haber vermediğim geldi amk.ne olur ne olmaz diye 100 kontör yüklemiştim telefona ama. oradan türkiye'deki herhangi bir numarayı aramaya kalksan. anaya babaya nasılsın demeye çalışırken nasıl da kapanır telefon. hem arayandan hemde aranandan kontor gidiyo amk.

    abi dedim türkiye'yi nasıl ararım. al dedi şu telefon kartlarından bununla git şu yandaki kulübeden konuş dedi. sağol abi uğrarım yine diyip çıktım bakkaldan. evdekileri aradım. durumum iyi merak etmeyin diye bunların ateşlerini aldım bi güzel. eve gittim. aldığım nevaleyi yemek için.

    ingiltereye geldim geleli ilk defa karnım doyar gibi oldu. saate baktım. millet toplanmıştır midbillard denilen yerde diye düşünerekten vurdum kendimi yine yollara. bu arada john reyis dış kapının anahtarının bir kopyasını verdi bana. iyi dedim yat saati diye bi olay yok.
    ···
  14. 14.
    +2
    hadi lan bekliyoz yazsana cod mu yazıyon napıyon
    ···
  15. 15.
    +2
    @1 bak cocuk işimiz gücümü bıraktım seni dinliyorum mhtemelen işe de geç kalacam yok uykum geldi devamı yarın filan yazarsan zütünden kan alırım senin
    ···
  16. 16.
    +1
    ***

    ingiltere yi iyiden iyiye alışmıştım. tek canımı sıkan kısım yemek olayı idi. domates-peynir-ekmek-pringles 4 lü sü ile karnımı doyuruyodum. amk türkiye'deyken her zaman söylerlerdi.

    -abi her yerde kebapçı var ya

    diye. ulan madem her yerde var burda da vardır herhalde diyip. 4. günümü şehri gezmeye ayırdım. bindim otobüse indim şehrin merkezine. giyim mağazalarını gezdim. 1 pound a kot pantolon aldım dükkanın birisinden. türkiye'de böyle fiyata böyle pantolon bulamazsınız dıbınakoduklarım yalan mı?

    akşam olmak üzereyken yolun karşısında orayı gördüm. xxx kebab. amk anlatamam size binler nasıl sevindim.
    hemen daldım içeri. selamünaleyküm dedim. oturdum masaya. garson geldi. ne alırsın abi dedi. amk türkçe konuşan adamlar var televizyonda ntv açık. adeta türkiye' de gibiydim. menüye baktım adana kebap alayım dedim. yalan yok tadı çok iyi idi. belki de uzun süreli açlıktan bana öyle gelmişti. dükkan sahibi usta da türk değilmiş. aslında türk değilmiş derken türkiye'den değilmiş. kendisi kerkük lü idi. ama türkçe falan gayet iyi idi. karnımı adam gibi doyurduktan sonra. garson, abi çay alır mısın dedi. yemek sonrası ince belliden çay içmek bana müthiş lüks gelmişti. abi dışarı çıkıp çay sigara yapabilir miyim dedi. tabi çık iç kardeşim dedi. o lokantayı keşfettiğim gün benim için ingilterede geçirdiğim en güzel gündü.
    ···
  17. 17.
    +1
    ***

    ertesi sabah erkenden kalktım. o kadar içkiden sonra kafam 20 kilo gibi hissediyordum. john ve ailenin geri kalanına burada geçirdiğim güzel günler için teşekkür ettim.

    john bana son kıyağını yaptı. seni havalimanına kadar arabayla bırakabiliriz dedi. bavulu arabaya yerleştirip yola koyulduk. havalimanında hepsiyle tekrar vedalaştıktan sonra uçağa bindim. ingiltere belki de bana yeni bir yol göstererek hayatımda yepyeni kapılar açmamı sağlamıştı.

    bu buraya son gelişim olmayacak diye söz verdim kendime...
    ···
  18. 18.
    +1
    ***

    4 saatlik yolculuk boyunca uyumuşum. uçak atatürk havalimanına inmek üzereydi kalktığımda. zaten kulağımın ağrısı ile uyandım. iniş sırasında kulağım patlayacak sandım yeminle panpalar.

    uçaktan inip yere ayak basar basmaz bu amk memleketini özlediğimi anladım. bi yandan da dün matt in anlattıkları iyice beynimi tırmalamaya başlamıştı. matt le iletişimi kesinlikle koparmamalıydım. zaten o da benden 1 hafta sonra memleketi italya' ya dönecekti...

    taksiye binip eve gittim...
    ···
  19. 19.
    +1
    @28 araştırarak gibmiş
    ···
  20. 20.
    +1
    @1 ssg beyler saldırın. ekşiyi nasıl kurduğunu anlatıcak
    ···