-
1.
+3Başlıkta da anlaşılacağı üzere zeki insan zenginliğe , aptal insan ise fakirliğe mahkumdur.
Bundan tam 15 yıl önce soframizda yiyecek olarak sadece un çorbası vardı.
Un çorbası: un ve suyu karıştırıp kaynatın ve için yüzümüz varsa tuzda atabilirsiniz.
Babam lise mezunu muhasebeci diplomasi yok ama şu anda turkiyenin en büyük şirketlerinden birinin Türkiye muhasebe muduru. Yıllık gelirimiz 2-3 milyon arası. Yanlış okumadınız 2-3 milyon.
18 yıl önce babam 22 annem 18 yaşında iç Anadoluda yaşayan yeni evlenmiş bi aile ailenin hiç bir maddi sıkıntısı yok hatta öyle ki düğünden kalan parayla 2 ev 1 araba alacak ve kendi işini kuracak parası varmış. Ama taa ki ben doğana kadar. Astım hastası olarak dünyaya gelmişim 2 yaşına gelene kadar 32 kriz atlatmış ve ailemin tüm servetini yemisim. Dedelerim akrabalarım tüm tanıdıklarimiz bu çocuk ölür dediysede babam beni yaşatmak için elinden geleni yapmis. Yaradanim babamın emeklerini boşa çıkarmamış bana can kuvvet ve akıl vermiş. Şu anki durumumu merak ediyorsanız turp gibiyim astımı yendim. 18 yaşında üniversiteye hazırlanan biriyim YGS de Türkiye 2500 içine girerek babamı birazda olsa gururlandirdim. Özel okulda felan okumuyorum fen lisesinde okuyorum.
Ben 3 yaşına geldiğim zaman elinizde hiçbir şeyimiz olmadan yaşamaya çalışıyormuşuz. Babam özel bi şirkete muhasebeci olarak girmiş aylık elimize 30 lira maaş veriyorlarmis ama benim tek 1 ilacım 45 lira olduğunu dusunursek yine yokluk çekiyormusuz. Taa ki babamın patronu babamı taniyana kadar. Allah için babamın patronu kalender adamdir benim hasta olduğumu duyunca babama kasanın anahtarını vermiş ve " çocuğunun hastalığı için ne harcaman gerekiyorsa çekinmeden kasadan al" demis. Turkiyede bu hareketi yapacak çok az insan vardır ama heleki o zaman ki kriz dönemlerinde. Babam hiç bir zaman keyfi için o kasadan para almamış benim ilacımin faturasını karşılayacak kadar parayı almış geri kalan paranın 1 kuruşuna dokunmamış.
Devamı gelecek
-
2.
0Hikayeyi bilmem ama başlık çok doğru
-
3.
+22004 e kadar tedavi gördüm. 2004 de ege bölgesinde bi şehre taşındık. Sebebi patron yeni açtığı maden ocağının başına babamı getirdi. Ege bölgesinin iklimi astıma çok iyi geldi. 2 yıl içinde hastalığımi baya bi yok ettim. 2007 ye geldiğimizde babam maden ocağında ki kömürü çok iyi satıyordu 4 tane büyük fabrika ile anlaşmıştı ve kömür hiç bir şekilde depolanmiyor hemen satılıyordu. Allah babama çok güzel bi yetenek vermiş. Babamın ikna kabiliyeti çok iyidir yani ticari zekasi cok iyi 2 günde 4 fabrikayı maden ocağina bağlamış. Maden ocağının aylık kâri 10 milyona ulasiyormus. 5 yıl böyle devam etmiş tabi bu arada maddi durumumuz düzelmiş. 2012 ye geldiğimizde ben liseyi kazandım 490 puanla fen lisesine yerleştim. ilkokulu patron özel okulda okutmuş çocuğun temeli sağlam olsun demiş.
2013 e geldiğimiz zaman babam tek o maden ocağına değil tüm ege bölgesinin hesaplarını kontrol etmeye başlamış. Tabi babamın şirketler arası bi üne kavuşmuş çünkü çok iyi bi ticari zekası var. Diğer şirketlerden babamı isteyenler hem maaş hemde sattığı her mal için ayrı kâr teklif edenleri olmuş.
Babam patrona söylemiş patron gitmemesini aynı kâr uygulamasını babama vereceğini söylemiş babam da kabul etmiş. Ve %1 kâr yapı vermiş. Aylık bi maden ocağının 10 milyon kâr ettiğini dusunurseniz ayda 100 bin lira bize kâr payı geliyor.
Babam eli açık bi adamdır fakirliğin ne olduğunu bildiği için sürekli birilerine yardım eder. Ayda 1 milyon kazaniyorsa abartısız söylüyorum 500 bin lirasını dağıtıyor. Öğrencilere burs veriyor şehit ailelerine yoksul ailelere felan veriyor.
Aranızda TIP mühendislik diş hekimliği gibi iyi bölümler okuyan ve maddi durumu iyi olmayan varsa dm atabilirsiniz.
Yani beyler size demek istediğim
FAKiRSENiZ SUÇU BAŞKALARINDA ARAMAYiN AKLINIZi ÇALIŞTIRIN BiR iSiN UCUNDAN GiRiŞiN VE BiR SEYLER YAPMAYA ÇALIŞIN MUHAKKAK Ki EMEGiNiZiN KARŞILIĞINI ALACAKSINIZ.