1. 1.
    +1
    @1 jacque fresco herkesten imha edicem diye paraları toplayıp hepsini isviçrede bankaya yatırıp dünya nın tek sahibi olacak.
    ···
  2. 2.
    +1
    Sorunsuz bir sosyal dönüşüm ancak ve ancak iki koşul sağlandığında hayata geçirilebilir. Birincisi, inançlarımız ve hayatı algılama şeklimizden müteşekkil değer sistemimizin eğitim ve dikkatli bir iç gözlem yoluyla yenilenmesi ve değiştirilmesidir. ikincisi ise, bu yeni dünya görüşünü desteklemek üzere, bahsi geçen değer sisteminin içinde bulunduğu çevrenin değiştirilmesinin gerekliliğidir

    Örneğin, sosyal sistemimiz kişisel çıkar ve rekabeti teşvik ettiği ve ödüllendirdiği için kültürümüzde “etik” kavramı tam anlamıyla bir toplumsal seviye meselesidir. Bu bakış açısı sapkın davranışlara “yol açmak”la kalmaz, bu davranış şeklini kendisi yaratır. Günümüz toplumunda yozlaşma normdur ve çoğu insan bunu fark etmez bile çünkü toplum bu davranışı destekler, dolayısıyla bu davranış doğru ve normal kabul edilir…ya da sadece bir seviye meselesi olduğu düşünülür.

    Bu anlayış hakim olduğunda ortaya şöyle bir yanılgı çıkar: bazı grupların “yoz” oldukları kabul edilir, bu durumda diğer herkes “iyi”dir. Bu aslında pratikte hiçbir dayanağı olmayan eski “biz ve onlar” bakış açısıdır ki bu da yine tamamen bir seviye meselesidir.
    Örneğin, pek çok insan sürekli olarak bir grup elitin uzun süredir dünyayı kontrolü altında tuttuğu ve kendi amaçlarına ulaşmak için toplumu çeşitli yollarla yönlendirdiği “Yeni Dünya Düzeni” kavramından bahseder durur.
    Bu düşüncenin elbette doğruluk payı vardır.
    FAKAT, bu düşüncede düzeltilmesi gereken nokta, bu “grup”un aslında bir gruptan ziyade bir eğilim olduğudur.

    Dünyayı yöneten egemen grubu teşkil eden bütün herkesi tasfiye etsek bile, başka bir grubun devreye girip aynı hırsın peşinde koşmaya başlaması sadece bir zaman meselesi olacaktır. Bu nedenle, sorun tek başına insanlar yahut gruplar değildir. Asıl sorun, öteden beri insanlara aşılanan ve alıştırıldıkları koşullardır. Elbette ki pek çok kişi gerçeklerden kaçmak için bu rekabetin ve hakimiyete olan ihtiyacın “insanın doğası” gereği olduğunu söyleyerek bu görüşe itiraz edecektir. Bunun gerçekte temeli yoktur. Aslında, doğduğumuz zaman neredeyse temiz birer sayfayız ama sonra ne olduğumuzu ve nasıl davranacağımızı çevremiz şekillendiriyor.
    Bu nedenle, DOĞRU dönüşümü gerçekleştirmek için bu hastalıklı sosyal yapının mamulleriyle savaşarak vakit kaybetmek yerine, vaktimizi bunlara yol açan temel nedenleri değiştirmeye ayırmalıyız. Bu şekilde düşünmek zor ve göz korkutucu olsa da bu, dünyamızı daha iyiye doğru dönüştürmek için tek yol.

    Buzdolabının altından çıkan karıncaları ayaklarımızla ezmeye devam edebiliriz, ancak buzdolabının altındaki bozulmuş yemeği ortadan kaldırmadıkça karıncalar gelmeye devam edeceklerdir.

    al bin
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    +1
    ogame 9. evrende beni giben binin nickiydi
    ···
  4. 4.
    +1
    bu isa misa hurafeymiş
    ···
  5. 5.
    +1
    bu isa musa güneşmiş panpa
    ···
  6. 6.
    0
    özet geçene kuku
    ···
  7. 7.
    0
    @4 lan bin bende ogame oynadim bende 9. evrendeydim -)
    ···
  8. 8.
    0
    @3 sorunsuzdan sonrasini okumadim
    ···
  9. 9.
    0
    ayrıca al sana özet animasyon sayılabilecek bi videosu:

    http://inci.ca/uh33ygiy66
    ···