Kalbin çatladı sanki. Bileklerinden zincirli adam işkence yerine ağır ağır ilerlerken baban ve zütü gibilecek bir kurban olma arasında gidip geliyordu. Gözlerinin içine o kadar büyük bir nefretle bakıyordu ki biraz daha göz sinirlenirini zorlasa kanayacak gibiydi. Oysa bakışları zaten kanıyordu

Suat abin başını önüne eğmiş sessiz sessiz ağlıyordu artık. Sesi bir çocuk sesinden farksızdı. Ortalığı temizleyen kadınlar gittikten sonra baban yavaş yavaş aşağıya indirildi. Kalbin göğsünü dövüyordu.ilk kez seni boğmuştu odadaki koku.Kan,et,dışkı, idrar ve de bolca soğan. Miden doluydu ve gibinin başını yanıyordu.Ama artık senin için herkes koca zütlü melis ablaydı.En son sen kaldığında ne olacaktı, hepsi toplanıp seni mi gibecekti. Böyle mi bitiyordu hikayenin sonu. Bilemiyordun fakat bildiğin birşey vardı. Gerçekler mutlu sonla bitmez. gibini okşayarak ayağa kalktın. Olabildiğince sertleştirmeye çalışıyordun. Aklından foxi di geçiyordu, aklından ingilizce öğretmeninin gömlek ilikleri arasından görünen siyah sütyeni geçiyordu. Evet hazırdın. Yavaşça babana doğru yürüdün.Ama artık baban değildi.O da diğerleri gibi koca zütlü melis ablaydı.

Elleri çözülmemişti daha hatta ayakları da.Yavaşça alçaldı, alçaldı ve dizlerinin üstünde sabitlendi. Elinle başını tuttun ve öne eğip zütünün yanaklarını ayırdın. Kurumuş dudaklarının arasından mümkün olduğunca çok tükürüp kayganlaştırmaya çalıştın kıllı deliği.Top sefa temizdi ve diğer sübyanlar da öyleydi. Fakat bu orta yaşlı adam, baban oldukça kıllıydı.

"Hadii hadiii" diye söylendi beyaz tenli adam. Baban sadece karşıya bakıyordu sen içine girdiğinde.Tek bir ses bile çıkarmadı. Köklediğinde ise kızarmış, dişlerini sıkmıştı. Sünnetinde herkesten çok oynayam adamın içindeydin. Onun vücudundan çıktın ve şimdi onun içindeydin. Kalçalarını tutup ayırdın, daha sonra belini ve hızlandın. Yarım dakika olmamıştı ki boşaldın ama durmadın

" Bir kere daha, bir kere daha,bir kere dahaaa, bir kere dahaaaaa" diye çıldırmış şekilde gidip geliyordun ve bir kaç dakika sonra tekrar boşalıp çıkardın kahverengiye bezenmiş gibini. Nefes nefese bakıyordun ensesine. Beyaz tenli adam sakince

" Yükselt" dedi ve baban yükseldi. Biraz kenara doğru ilerledi. Beyaz tenli adam mahallenin bekar delikanlısı Suat abiyi işaret etti.

" Onu istiyorum o gelsin"

Şişko huur çocuğu sana oturduğu yerden su tutarken korkuyla bakıp
"Neden bunu öldürmüyorsunuz hani sıra bundaydı?" Diye çıkıştın.

Beyaz tenli adam şaşırdı ve dönüp
"Sanane lan dıbınakoduğumun köpeği sana mı sorucam" dedi.

Bir köpek gibi temizlenip sahibinin yanına oturdun. Suat abiyi beyaz tenli adam hızlıca kesmeye başladı.

Ensesinden makatına kadar yardı. Daha sonra bacaklarından bileklerine uzanan bir kegib daha. Testisleriyle birlikte gibinin olduğu deriyi kesip bir köşeye fırlattı. Suat abi işte o zaman acıdan bayılmıştı.

Baban ise boşluklara dalmış şekilde kayıtsızca yere bakıyordu. Suat abinin iç organları yere döküldüğünde tüm kanı da boşaldı içinden.Ölmek, ölmek bu kadar sanatsal olamazdı