1. 26.
    0
    Her şey gerçekti, yaşamıştım biliyordum; ama Ahmet'in tavırları öyle farklıydı ki artık korkunç bir kabustan uyandığımı düşünmeye başladım. Ahmet "ağlama... " dedi fısıldayarak. "korkma, sana dokunmayacağım." diye ekledi ve beni kucağına yatırdı. Saçlarımı okşamaya başladı. Garip bir şeyler oluyordu, idrak edemiyordum o an. Odada tuhaf bir hava vardı. Bütün kasvet yok olmuş gibiydi. Elini başımda gezdiriyorken, saniyeler içinde sakinleştiğimi hissederek uyudum.
    ···
  2. 27.
    0
    Gözlerimi acil serviste açtım. Başımda bir doktor vardı. Ayağa kalkmaya çalıştım. Sadece hareket ediyordum, konuşamıyordum. Ahmet Araladı perdeyi. Annem de yanındaydı. "sakin ol bebeğim." der demez gevşedim. Anneme bakıyordum, o mu haber vermişti, neden diye düşünüyordum. Doktor "sakin olun, bitecek şimdi." dedi. Çok geçmeden anneme döndü "geçmiş olsun" dedi ve annemle yanımdan ayrıldılar. Ahmet yanıma yaklaştı. Serum olmayan elimi tuttu. "Mideni bozmuşsun, ne yedin öyle?" dedi ama bunu gayet beni neşelendirici bir sesle söyledi. "alnını çarpmışşın bir de bayılırken. Sinirlerin niye bozuk?" diye ekledi. Ama öyle bakıyordu ki, sanki cevap verme diyordu bana.
    ···
  3. 28.
    0
    reserved aq. her yeri reserve edicem.
    ···
  4. 29.
    0
    amk bundan iyi senarist olur malum artık bunun kadar iyi hikaye yok
    ···
  5. 30.
    0
    Bundan sonraki kısımlarda yer yer caps vereceğim. Doktor raporunu ve bazı şeyleri. Ama şu an yine bunaldım beyler. Akşam devam ederim.
    ···
  6. 31.
    0
    filmin en heycanlı yerindeki gibi reklam verdi oç
    ···
  7. 32.
    0
    reserved
    ···
  8. 33.
    0
    la bebe gel buraya gel amk

    münevver karabulut cinayeti ramazandan 6 ay önce gerçekleşti onu öldüren bebe 6 ay sonra ramazanda yakalandı yani ortada bayram falan yok.. yani bayramda münevver ile ilgili pek bi haber kalmamıştı ortada.. öperler..
    ···
  9. 34.
    0
    o an hangi gazetelere baktığımı hatırlamam imkansız. eylül ayı ortalarıydı. manşette demedim zaten o haber. o dönemlerde çok fazla dönüyordu o haber medyada. devam ediyordu hala ve gördüğümde gazetede elimden bıraktım gazeteyi. i̇nternette o zamanlara ait birkaç haber:

    http://hurarsiv.hurriyet....2319&tarih=2010-09-15
    http://www.sabah.com.tr/archive/2010/09/17/
    http://haber.mynet.com/po...n-goruntuler-532435-yasam
    ···
  10. 35.
    0
    Fotoğrafa daha yakından bakmak için yaklaştığım sırada telefon sesiyle irkildim. Sese doğru yöneldim. Maketlerin arkasında kalmış telsiz telefon. Biraz bekledim, açtım. Ben alo demeden "canım, iyi misin?" dedi ahmet. Cevap veremedim. "telefonu kapalı unutmuşsun. Merak ettim... Orda mısın?". "iyiyim, yeni uyandım. Eve gideceğim şimdi." dedim. Onu dinlemeden telefonu kapattım. Çabucak giyinip evden çıktım.
    ···
  11. 36.
    0
    Sabah uyandığımda ahmet yanımda değildi. Zaten önceden biliyordum, işe gitmişti. Bir süre yatakta oturup gece olanları düşündüm; ama yine o an sanki bütün hislerim alınmıştı. Tepkisizdim. Ne korkuyordum, ne üzülüyordum. Odadaki eşyalara bakıyordum, kitaplarda dolu kaplı raflara, Pencere önündeki çalışma masasındaki maketlere... Kapının arkasında kalan boşlukta duvardaki birkaç fotoğraf çerçevesi dikkatimi çekti. Ayağa kalktım ve fotoğraflara bakmak için biraz yaklaştım. Bir tanesi diğerlerinden daha büyük bir çerçeveydi. Ahmet sandığım bebek genç bir kadının kucağında oturuyordu. Alttaki bir fotoğrafta bir kız çocuğu vardı, Ahmet'in anlattığı kardeşi diye düşündüm. Ve sağındaki fotoğraf... Kalabalık bir aile fotoğrafı. Bir elma ağacının önünde...
    ···
  12. 37.
    0
    reserved
    ···
  13. 38.
    0
    Oy birliği ile kabul edildi.
    ···
  14. 39.
    0
    Devam etmiyorum.
    ···
  15. 40.
    0
    iyi geceler.
    ···
  16. 41.
    0
    noluyo lan gorguyom amk
    ···
  17. 42.
    0
    koşuyordum sonunu bilmeden. durmadan, durmayı düşünmeden. ben hızlandıkça onun fısıltısı da yükseliyordu. bir an gözüm karardı yuvarlanmaya başladım. kendime geldiğimde bir yarığın kenarındaydım. cehennem uğultusu bu dedim o an. başımı uzattım, inanılmaz bir sesle akıyordu dere. "işte!" dedim. kurtuldum. yarığın karşısında da devam ediyordu ağaçar ama geçmek imkansızdı. kurtulmuştum işte. ölecektim. bitecekti. kendimi boşluğa bıraktığım anda bir el koluma yapıştı. uçurumda sallanıyordum, çırpınıyordum düşmek için. gözlerimi yukarı çevirim ve sedef'i gördüm. çığlık atmaya çalışıyordum, sesim çıkmıyordu. sedef değildi çünkü biliyordum. kanlanmış gözleriyle bana bakıyordu
    ···
  18. 43.
    0
    beni çekip yere attı. sonra birden normale döndü gözleri. ağlamaya başladı. gediğim yönü gösteriyordu "bu, bu, bu!" diyerek. sarıldım sımsıkı. gözlerine bakamazdım daha fazla. öyle masum ve korkmuştu ki, öyle ağlıyordu ki dayanamıyordum. gözlerimi kapattım. boğazlarımı yırtarcasına bağırmaya başladım. ve o anda ellerim sedef'in boğazına gitti. sıkıyordum tüm gücümle. önce onu sonra kendimi kurtaracaktım. sonsuz bir ormanın içinde diz çökmüş, sedefin minik bedeni kollarımda bağırıyordum. çaresizlik çığlıkları atıyordum.
    ···
  19. 44.
    0
    lö resörve
    ···
  20. 45.
    0
    sedef'in cansız bedeni kucağımda, ayağa kalktım. hiç susmuyordum. içimde biriken atamadığım bütün çığlıklarla haykırarak geldiğim yere doğru koşmaya başladım. sedef'in kolları, bacakları, başı sallanıyordu. o anları asla unutamam. "al beniii, al hadi!" diye yalvarıyordum. hiç durmayan fısıltı o anda durdu. yavaşladım, sedef'i yere bıraktım. ayağa kalkarken toprağa basmadığımı fark ettim. halı vardı, başımı kaldırdım, annem babam... koridordaydım. sedef'i arıyordum. çırpınıyordum. anne ve babamın çaresiz çığlıkları geliyordu derinden. babamın beni tutmaya çalıştığını anımsıyorum. ve deli gibi çırpındığımı. küçük masum bir kızı öldürmüştüm. annem haykırıyordu yeter!" diye. ahmet'in sesini duydum o anda. "uyan." dedi. babamın kollarındaydım. tepkisiz...
    ···