1. 126.
    0
    rezerved
    ···
  2. 127.
    0
    panpa devam etsene çok heycanlı amk
    ···
  3. 128.
    0
    amlı çıktı lan. neyse devam okuyoruz. ahmete cin girmiş o da bunu gibmiş sonra cin buna girmiş buda ahmeti gibmiş kanımca.
    ···
  4. 129.
    0
    bi adet up atarım.
    ···
  5. 130.
    0
    son iki üç gündür hiç rahat değilim. iki aylık rahatlıktan sonra yine kötü şeyler başladı. fakat öyle bir şey ki bu, bilen bilir, rahatsız edilmediğiniz zamanlarda düşünürsünüz ve korkarsınız başlangıçta. ama an gelir yüzleşmek istersiniz. korkunuz gider yerine cesaret duygusu gelir. yüzleştiğinizde de korkmazsınız. bu, gece içerden bir ses geldiğinde korkmadan kalkıp bakmanıza ve sonradan "ne yaptım ben?" demenize benzer aslında. her şey bitince "ne yaptım?" dersiniz. şimdi, yazmaya devam edeceğim. inanın ne olacağım, bilmiyorum.
    ···
  6. 131.
    0
    annem yanıma geldi. berbat hissediyordum. titriyordum nöbet geçirir gibi. kaskatı kesilmişim, yatırmaya çalışmışlar beni yere, sırtüstü. seslerini duyuyordum, babam da gelmişti. ama kıpırdayamıyordum. babamın endişelendiğini hissediyordum. annem çığlık atıyordu, babam "kızım, kendine gel!" diyordu. nefes alamamaya başladığımı hatırlıyorum. ölmek istiyordum. sadece tavana bakabiliyordum. gözlerimi bile hareket ettiremiyordum. bazen babam geliyordu tam karşıma, bazen annem. ağlıyordum bağırıyordum, ama hiçbirini görmüyordu ailem.
    ···
  7. 132.
    0
    su sesi duyuyordum, ara sıra da çakal sesleri. gözlerimi kapattım... açtım...
    lacivert bir gökyüzü, ne karanlık ne aydınlık. başım yukarda. ağaçların arasından gökyüzüne bakıyorum. bakışlarımı aşağı indirdim. sonu olmayan bir orman. sağa baktım, sola baktım. arkama... hep aynı. ahmet'in değişen sesini duyuyordum. anlamadığım şeyler söylüyordu. sonra birkaç kelimeyi tekrarlamaya başladı. koşmaya başladım. sesi yükseliyordu. defalarca tekrar ediyordu. beynime kazıyordu sanki. kısık ama yüksek bir sesle her kelimeden sonra nefes alarak söylüyordu: iştaktu... ileyke... kefiren... iştaktu, ileyke, kefiren... iştaktu! ileyke! kefiren!
    ···
  8. 133.
    0
    devam panpa daha yeni sarmaya başladı hikaye beklemedeyizz
    ···
  9. 134.
    0
    cehennem ateşi.
    ···
  10. 135.
    0
    nerdesin kızzz devam etseneeeeee
    ···
  11. 136.
    0
    noluyo lan gorguyom amk
    ···
  12. 137.
    0
    koşuyordum sonunu bilmeden. durmadan, durmayı düşünmeden. ben hızlandıkça onun fısıltısı da yükseliyordu. bir an gözüm karardı yuvarlanmaya başladım. kendime geldiğimde bir yarığın kenarındaydım. cehennem uğultusu bu dedim o an. başımı uzattım, inanılmaz bir sesle akıyordu dere. "işte!" dedim. kurtuldum. yarığın karşısında da devam ediyordu ağaçar ama geçmek imkansızdı. kurtulmuştum işte. ölecektim. bitecekti. kendimi boşluğa bıraktığım anda bir el koluma yapıştı. uçurumda sallanıyordum, çırpınıyordum düşmek için. gözlerimi yukarı çevirim ve sedef'i gördüm. çığlık atmaya çalışıyordum, sesim çıkmıyordu. sedef değildi çünkü biliyordum. kanlanmış gözleriyle bana bakıyordu
    ···
  13. 138.
    0
    beni çekip yere attı. sonra birden normale döndü gözleri. ağlamaya başladı. gediğim yönü gösteriyordu "bu, bu, bu!" diyerek. sarıldım sımsıkı. gözlerine bakamazdım daha fazla. öyle masum ve korkmuştu ki, öyle ağlıyordu ki dayanamıyordum. gözlerimi kapattım. boğazlarımı yırtarcasına bağırmaya başladım. ve o anda ellerim sedef'in boğazına gitti. sıkıyordum tüm gücümle. önce onu sonra kendimi kurtaracaktım. sonsuz bir ormanın içinde diz çökmüş, sedefin minik bedeni kollarımda bağırıyordum. çaresizlik çığlıkları atıyordum.
    ···
  14. 139.
    0
    lö resörve
    ···
  15. 140.
    0
    sedef'in cansız bedeni kucağımda, ayağa kalktım. hiç susmuyordum. içimde biriken atamadığım bütün çığlıklarla haykırarak geldiğim yere doğru koşmaya başladım. sedef'in kolları, bacakları, başı sallanıyordu. o anları asla unutamam. "al beniii, al hadi!" diye yalvarıyordum. hiç durmayan fısıltı o anda durdu. yavaşladım, sedef'i yere bıraktım. ayağa kalkarken toprağa basmadığımı fark ettim. halı vardı, başımı kaldırdım, annem babam... koridordaydım. sedef'i arıyordum. çırpınıyordum. anne ve babamın çaresiz çığlıkları geliyordu derinden. babamın beni tutmaya çalıştığını anımsıyorum. ve deli gibi çırpındığımı. küçük masum bir kızı öldürmüştüm. annem haykırıyordu yeter!" diye. ahmet'in sesini duydum o anda. "uyan." dedi. babamın kollarındaydım. tepkisiz...
    ···
  16. 141.
    0
    annem hemen hastaneye zütürmek istiyordu beni. odama gitmiş kıyafetlerimi almak için. annem gelmeyince uzun süre, babam beni kendi yataklarına yatırıp annemin yanına gitti. çok geçmeden geri geldi. "hastaneye gitmek istemiyorum, iyiyim baba." dedim. donuk bir sesle "tamam." dedi. "ne oldu? annem ne yapıyor?" diye sordum. "fotoğraflarına bakıyor." dediği anda hızlıca tokat attı. ne olduğunu anlamamıştım bile. afalladım. fotoğrafım falan yoktu orta yerde. babam saçlarımı çekiyor, kafama vuruyordu. bir iki saniye sonra annem geldi ve suratıma bir tomar fotoğraf fırlattı. babam içeri gitti. doğrulup birini aldım. fotoğraf elimden düştü. elma ağacının önünde oturuyorum, bacaklarım açık. bir şey yok üzerimde. dehşete kapıldım. beynimin o kadar hızlı çalıştığı başka bir an hatırlamıyorum. ne zaman gittim, nasıl böyle bir şey yaptım, ben miydim o... ölmeyi öyle çok istedim ki.
    ···
  17. 142.
    0
    hadi devam et
    ···
  18. 143.
    0
    babam "toparlan!" gidiyorsun dedi. saçımdan sürükleyip kapıya kadar getirdi. o zamana kadar tek bir tokat atmayan babamın bana yaptıkları gururumu öyle incitti ki hiç canım yanmadı. öldürsün diye bekliyordum. deliriyordum. annem dayanamadı. "dur, hasta, bırak kızı, yapma." demeye başladı. pijamalarımla kapının önüne atıldım. annemin ağlama sesini duyuyordum. babam bağırıyordu "o... !" diye. anneme vurmaya başladığını duyunca dayanamadım. apartmandan çıktım. ne para vardı üstümde ne kart. ağlaya ağlaya hızlı adımlarla yürüdüm. bir buçuk saat sonra ahmet'in evinin önündeydim. apartmanın kapısı açıktı. girip merdivenin ilk basamağında oturdum.
    ···
  19. 144.
    0
    neden oraya gitmiştim ki sanki; hayatım alt üst olmamış mıydı iyice onu gördüğümden beri? yine de en çok onun gözleri beni rahatlatıyordu. kurban gibi başımı uzatıyordum ona. korkmadan.
    gün daha yeni aydınlanmıştı. zili çalmadım. bekliyordum. uyandırmak istemiyordum. bitkindim. başımı duvara yasladım hiçbir şey düşünmeden öylece durdum. iki üç saat sonra kapı açıldı. ahmet beni görünce şaşırdı. gözlerine bakıyordum. tek kelime edecek halim yoktu. elindeki çantayı bırakıp yanıma koştu. "ne oldu sana dedi?" korkmuştu. koluma girip içeri zütürdü. koltuğa oturttu. bir bardak su getirip verdi. ben ellerim titreyerek içerken o saçlarımı yanağımı okşuyordu. gözleri dolu dolu olmuştu. endişesini görebiliyordum. sevdiğim ahmet'i görebiliyordum.
    ···
  20. 145.
    0
    ahmet telefonu eline alıp birini aradı. "bugün gelemeyeceğim, idare et sen." diyip kapattı. gözlerine bakıyordum sadece. insan aşık oldu mu, dünyada sevdiğinin gözleri kadar güvenli başka bir liman olmuyor anne babası ona yüz çevirdiğinde. ifade edemem bu hisleri. "anlat, dinliyorum. neler oluyor?" dedi. anlatacaktım; ama sustum. fotoğrafları ben bile hatırlamıyordum. ona söylersem beni terk edecekti delirdiğimi düşünecekti. "ailemle tartıştım, başka bir şey sorma." der demez ağlamaya başladım. başımı göğsüne bastırdı. gözlerimi kapadım, kokusunu içine çektim derin derin. "hadi." diyip koluma girerek beni yatak odasına zütürdü ve yatırdı. "hadi. hadi uyu bir tanem. ben seni seyredeceğim. yanındayım." dedi. hiçbir şey olmamış gibi huzurla uyudum.
    ···