1. 26.
    +1
    @112 ya ayı diyorsun bir de. resmen aşağıladın ona dedim. ha burada küfür edilir ama hakaretin ediliş amacı burada farklı. her neyse .

    @113 "john" denen insan büyük ihtimale şizofren ama, başka bir evrenden gelme ihtimali de var. herhalde aynı anda sonsuz sayıda ihtimalle oluşan sonsuz sayıda evren olduğunu biliyorsundur. john denen insan da başka bir paralel evrene ait olabilir pekala. bu işin teorik kısmı. görünen boyuta bakılınca iş değişiyor.
    ···
  2. 27.
    +1
    diğer ülkeleri geçtim sadece abd&rusya elinde dünyanın değil güneş sisteminin ebesine gibecek kadar savaş başlığı var nasıl 20 yıl sürüyomuş amk savaşı.
    ···
  3. 28.
    -1
    @130 ışınlanmanın kullanılmadığını kim söyledi? ışınlanma eğer umumi olarak kullanılsaydı ortaya çıkacak sorunları düşünsene?
    ···
  4. 29.
    +1
    vay anam vay neler dönmüş serhat ya
    ···
  5. 30.
    +1
    alın lan tüm her tak var fotolar da aşşada http://www.anomalies.net/object/johntitor.html
    ···
  6. 31.
    -1
    @50 1970'de yanında varmış bu resim moruk
    ···
  7. 32.
    +1
    @146 ya kardeş işte olay bu. dünyada her şey insan. batıl inançları kim neden uyduruyo sence? kimse batıl olsun diye uydurmuyo ama var amk. atıyorum merdiven altından geçmek neden uğursuz? çünkü merdiven bi üçgen oluşturuyo içinden geçmek de 3 lü teslisi kırmaktır demiş patavatsızın biri ortaçağda, sonra başta cahiller ve ergenler olmak üzere bunu benimsemiş, onlardan da onların çocuklarına derken kalmış.
    yani bu john titor'un da gerçeklik payı sen ben o konuştuğumuz sürece hep olur. üzerine konuşmamız yaşatıyo böyle hikayeleri. sonra millet kendi dediğine kendi inanıyo başkasından duyunca. öyle aptal bi canlı insan.
    misal başlasak şimdi benim uzaylı olup olmadığımı konuşsak yine o da belki olay olur.
    geçen senelerde bi adam sırf bunu göstermek için forward maillerle türkiyede olay yarattı biliyondur. osminyum diye galiba bi element uydurdu bunun da %90 ı türkiye de dedi. amerika çalmak istiyo şöye böyle dedi millet ayaklandı amk. adam resmen taşak geçti. araştırma değil işte cehalet bu.
    aynı "kuran'ı yırtan kız çarpıldı" diye avustalyalı kadının heykelini gezdirmeleri gibi internette. onun aksi ispatlanana kadar hala inananlar vardı. cehalet bu işte.
    şüphe diyosun tasarımcıyım emin ol senin 10 katın şüphe ediyorumdur her şeyden ama buna prim vermek şüphe değil düpedüz ahmaklık.
    bu gibim hıyar diyene tuzlukla gitmek.
    yapmayın amk.
    ···
  8. 33.
    -1
    @122 dünya'da kesin olan ne varki bunun ihtimali olmasın. bu kadar yüzeysel olma bizde var diye bişey demiyoruz ama olabilir olmaz olamaz diye birşey söylememiz söz konusu değil
    ···
  9. 34.
    -1
    boş muhabbet
    ···
  10. 35.
    +1
    @102 ağar ne ayı ha ağar ne amk?
    ···
  11. 36.
    -1
    BEYiN GÖÇÜ

    Beyin göçü iyi eğitim görmüş, kalifiye ve yetenekli işgücünün yetiştiği az gelişmiş/gelişmekte olan bir ülkeden gelişmiş bir ülkeye akışı/göçü olarak tanımlanabilir. Kıt ve sınırlı kaynakları ile yetiştirdiği değerli beyinleri kaybeden az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerin beyin göçü nedeni ile gelişmeleri daha da yavaşlarken, gelişmiş ülkelerin yetişmiş beyinlere daha yüksek ücret ve daha iyi olanaklar sağlaması ile gelişmeleri daha da hızlanmaktadır. Beyin göçü ülkeler arasındaki gelişmişlik farkının daha da artmasına neden olmaktadır.
    Beyin göçü 1960’lı yıllarda başlamış olup, önce doktorlar, mühendisler ve sonra bilim adamları arasında yaygınlaşmıştır. Beyin göçü iç ve dış beyin göçü olarak ikiye ayrılabilir. Ülke içindeki beyin göçüne iç ve ülke dışına olan beyin göçüne ise dış beyin göçü adı verilir. Ülkemizde iç beyin göçü çoğunlukla devlet sektöründen özel sektöre olmaktadır. Örneğin Devlet Üniversitelerinden Vakıf Üniversitelerine Öğretim Üyesi erozyonu veya devlet dairelerinden yetişen elemanların özel sektöre geçiş iç beyin göçü olarak adlandırılabilir. Dış beyin göçü ise iyi yetişmiş yetenekli işgücünün gelişmiş ülkelere akışı şeklinde algılanabilir.
    Türkiye beyin göçü en fazla olan 34 ülke içinde 24. sırada yer almakta olup, maalesef iyi eğitim gören yüz kişiden 59’unu elinden kaybetmektedir. Beyin göçü Dünyada’ da önemli bir sorundur. Beyin göçünün fazla verildiği ülkeler arasında Hindistan, Pakistan, Birleşik Devletler Topluluğu, Çin, Filipinler, Cezayir, Fas, Tunus, iran, Nijerya, Türki Cumhuriyetler vs. de vardır. Önemli ölçüde beyin göçü alan ülkeler arasında ABD, Kanada, Avusturalya, G. Afrika, Almanya, Fransa vs gibi ülkeler vardır.
    Gelişmiş ülkeler arasında bile beyin göçü söz konusudur. Örneğin Kanada’dan ABD’ye beyin göçü söz konusudur. Kanadalılar daha yüksek ücret ve daha düşük vergi nedeniyle ABD’de çalışmayı tercih etmektedirler. Kanada’dan dışarıya olan beyin göçü kadar da Kanada kendisi dışarıdan beyin göçü aldığından gidenler ve gelenler birbirini dengelemektedir. Çoğunlukla gelenler daha fazla olmaktadır. Türkiye ise son on yıldır özellikle Sovyetler Birliğinin dağılması ile birlikte Türki Cumhuriyetlerden bir miktar beyin göçü alsa da bunu iyi değerlendirdiğini söylemek yanlış olacaktır.
    YÖK’ün hazırladığı bir rapora göre 24 bini Almanya’da, 15 bini ABD’de olmak üzere 50 binden fazla Türk genci yurt dışında eğitim görmektedir. Dünya Bankasına göre yurt dışında yüksek öğretim gören öğrencilerimizin yurt içindekilere göre oranı %3.2’ler civarındadır. Yurt dışında önce eğitim ve sonra iş arayan gençlerimizin bir kısmı Üniversitelere giremediğinden yurt dışına gitmeyi tercih etmektedir. Türkiye yurt dışına en çok öğrenci gönderen/okutan ülkeler arasında
    11. sırada yer almaktadır. Türk öğrenciler Almanya, ABD, ingiltere, Kanada, Belçika, Avusturalya, Fransa ve G. Afrika’ya gitmekte ve büyük çoğunluğu lisans veya lisans üstü (Y. Lisans ve/veya Doktora) eğitimlerinden sonra ülkeye geri dönmemektedir. Türkiye ABD’de en fazla öğrencisi bulunan 9. ülkedir. TÜSiAD’a göre Türk öğrencilerin ABD ekonomisine yılda 824 milyon dolar katkı sağlamaktadır. Öğrencilerimizin ileri ülkelerde yüksek öğretim görmeleri tabii ki yararlıdır. Ancak eğitim kalitesi düşük ülkelere öğrenci gönderilmemesinde yarar vardır. Yurt dışında eğitim gören ve yurda dönen yetişmiş beyinlerin de ülkemizde iyi değerlendirilmesi ve iyi olanaklar sunulması gerekmektedir. Aksi halde ülkeye geri dönenler tekrar batılı ülkelere kısa sürede geri gidebilmektedir.
    Ülkemizde bilim, teknoloji ve Ar-Ge’ye verilen önemin yetersizliği DiE verilerine göre şöyledir. Onbin kişiye düşen Ar-Ge personeli sayısı ülkemizde 1990 yılında binde 6.7 iken 2000 yılında ancak binde 10.5’e çıkabilmiştir. Bu oran Rusya’da binde 153, Japonya’da binde 136, Almanya’da binde 116 ve AB topluluğunda binde 95’dir. Ar-Ge harcamalarının GSYIH içindeki payı 1990 yılında binde 3.2 iken 2000 yılında ancak binde 6.3’e çıkabilmiştir. Bu oran Japonya’da yüzde 3.04, ABD’de yüzde 2.64, Almanya’da yüzde 2.46 ve AB ülkelerinde yüzde 1.85’tir. Fen Bilimleri atıf endeksinde taranan dergiler içinde yer alan Türkiye adresli 6074 bilimsel yayın ile 2000 yılında 25. sırada yer alabilmekteyiz. Ülkemizde buluş ve patent için başvuru sayısı 2000 yılında ancak 3442 olmuştur. Bu rakam gelişmiş ülkelerdeki birkaç günlük başvuruya eşittir.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 37.
    -1
    geleceğe dönüş terk
    ···
  13. 38.
    +1
    @98 olum evladım, aptal evladım, birincisi fotokopi makinası 1910 da icat edildi. gel gelelim mevzu zaten o değil aptal mısınız nesiniz takıldığınız kelimelere bakın lan?
    o kağıtlar henry fordla seri üretim denen şey hayata geçtiğinden beri bütün cihazların yanında çıkar. bunlar da çıkan kağıtların aynısı onu diyorum.
    evde de yaparım diyorum. yani şu anda ben de evde ışınlanma makinası yapar ona güzel broşür de hazırlarım. böyle ciddi bir belge gibi görünsün diye onu fazla tonerli bi matbaa da da bastırır fotokopi çekerim istersen.
    zaman makinası denen şey için olacak en gibko delil bu diyorum amk.
    ayrıca zaman makinası gibi devasa bir buluşun (belgeli onaylı dosya falan bile değil) mutfak robotu gibi bir kitapçığı olması komik diyorum.
    ha belki o tarihte zaman makinası tost makinası gibi yaygındır diyecen o zaman her yerde cirit atan gelecekten gelenler olurdu.
    neyse yok yani böyle gibik bi delil diyorum.
    üzerinde de parça detayları var e oturup yapalım o zaman madem hazır detayları elimizdeyken?
    google a bile düşmüş amk baksana?

    how to make your home made time-machine. ahahah
    ···
  14. 39.
    +1
    mantık hatasına gel amk daha kendi içinde bi tutarlılığı yok.

    2036 yılından 1975 yılına ibm 5100 almak için döndüğünü söylemiştir
    ...
    ...
    ...
    ancak 2037 de tüm bilgisayar programları yazılımsal hatalar vermektedir.2037 de ıbm in hükümete sundugu bir raporda daha önce hic kullanılmayan bir bilgisayar dili üzerinde calıstıkları daha sonra projeyi iptal ettikleri,bu dilide sadece ıbm 5100 de kullandıklarını bildirmişler. fakat savas yıllarında ellerindeki tüm dokumanları kaybettıklerını acıklamıslardır. bunun uzerıne jhon titoraskersecilmiş ve gecmişe bu bilgisayarı ve bir kac dokumanı daha alması için gonderılmış

    önce bi 2036 mı 2037 mi ona karar verin amk.
    ···
  15. 40.
    -1
    @93 aldığın koca arabanın torpidosundan kullanım kılavuzu çıkınca kıllanmıyosun. zaman makinesinin kullanma kılavuzu olunca kıllanıyosun. vay ak..
    ···
  16. 41.
    -1
    ya bi gibtir git.
    ···
  17. 42.
    -1
    @122 ihtimal veriyorum .. zamanında insanlarda bazı şeylere ihtimal vermeseler taş evinde oturup hayvancılık yapıyordun ve birazdan dumanla haberleştiğin kankilerinle buluşup ava gitcektin
    ···
  18. 43.
    +1
    @1 adam hala ciddiyetle taşak geçiyor hahahaha bravo lan veriyorum şukunu.
    ···
  19. 44.
    -1
    @87 amın evladı o gösterdiklerin mi kanıt? niye 2 tane savaş dönemi fotosu yok yanında? veya geldiği çağdan 2 foto?
    a4 lere basılıp 10 defa fotokopi çekilmiş 2 tane zaman makinesi kullanım klavuzu. ahahahahh kullanım klavuzuyla gelmiş bi de. amk garantisi var mı acep?
    bak mesela onu dese belki inanırım. bu yüzden gelecekten başkası gelmemiş olabilir. zaman makinesi satan firma garanti kapsamından ötürü batmış olabilir ahaha.
    zaman makinesine yıl garantisi mi verilir? ahaha
    neyse ikinci kanıtın da 1970 de çekilmiş foto. star wars'taki lazerlerde mi gerçekti amın evladı? yani bunu kanıt diye nasıl sunuyonuz amk?
    ha bi de ortada şantiyeden alınmış parçalarla derlenmiş akü görünümlü zaman makinesi var. ya bi gibtirin gidin.

    yok neymiş 2015 savaş çıkacakmış -daaaa geldiği için çıkmayabilirmiş. demezler mi adama bu kadar ucuz senaryo yazmayın sktirin gidin diye ya.
    amerika iç savaşı demiş yalan olmuş. ha doğru onu gelip engellemişti kahraman.
    yok neymiş cern deneyini söylemiş. ulan sktirsin gitsin ahmak mı yok? gazetede duymuştur, ergenin birine "aaa evet böyle bişey yapılmıştı geçmişte" diye güya hatırlamış gibi vermiştir gazı sonra kalmıştır bildi diye.
    aga çıksın şimdi efendi gibi 2011-2015 yılları arasında olacak devasa olayları anlatsın. kaos teorisine göre bir adamın anlatısıyla dünya 5 yılda değişmez.
    yani hepsi değilse de biri ikisi tutar en azından demi cern deneyinde olduğu gibi.

    bunları yapmak zor olduğundan değil aptalca olduğundan yapmıyorum. yani işte bunu yapmak için şizofren olmak lazım.
    şöyle şarlatanlara prim vermeyin şerefsizim ülkeden soğuyorum.
    ···
  20. 45.
    -1
    @77 kafasının almadıgı konulara saçma diyen liseli anlamıyosan gibtir git.

    evet beyler bazılarımız demiş ki madem gelecekden geçmişe dönmek mümkündü neden 1. 2. dünya savaşını engellemediler ?

    o savaşlar istenilseydi o zaman da engellenebilirdi insanlar savaşın kötü birşey oldugunu toplumu geriye zütürdüğünü o zaman da

    biliyorlardı bunu yeni yeni ögreniyo değiliz ancak o savaşların yapılması gerekiyordu ve yapıldı.

    burda ilginç olan şey almanya'nın tüm avrupayı ele geçirmek üzereyken bir anda nasıl kaybettiğidir ve bu jhon titor olayından

    sonra insanın kafasına bununla ilgili bir çok senaryo geliyor..
    ···