zaman yolculuğu konusunda kafa patlatalım piçle

la o kadar yazdım yorumu olan yokmu

@19 efsane bir açıklama panpa :D

valla panpa senin bu örneğini verdiğin olayı zamanda yolculuk olarak niteleyemeyiz..

nihayetinde sen yaşandığı zamana gitmek yerine, x zamanda dünyadan dağılan ışığı yakalamayı öneriyorsun..

teknolojiyi falan geçtim de, zaten belirli bir tarihe kadar yazılı metinler elimizde.. onun görüntüsünü ne yapacaksın, müdahale

edemedikten sonra..

anlayacağın senin mantığın tarihin görüntüsünü elde etmek.. bu zamanda yolculuğu nitelemez.. en azından benim kafamda anladığım

mantığı ile..

bu mantıkla geleceği zaten göremezsin.. ha burda da şöyle bir paradoks var, zaten yaşanmamış olan zamana nasıl seyahat edeceksin..

@23 ben zaten geçmişe gitmek mümkünm olup olmadığını açıkmaladım, gidemesek bile görmek mümkündür diyorum, düşünsene yeterince geriye gittin, savaşları başlatan olayları, vs vs bir çok olayı bizzat görüyorsun, şuanki günümüze emin ol katkısı olacaktır, fakat şuanki teknoloji ile mümkün olmayan bir şey bu,

beynim gibildi lan yani şimdi @1 e göre galaxliler ve yıldız sistemleri arasında farklı bi zaman akışı var peki soruyorum @1 karanlık bi nebulada yada karadelikteki bi gezegenin zaman kavramı yine bahsettiğin teleskop teorisiyle doğru orantılımıdır

bu işin olasıkları da var beyler bu kısımdan hiç bakılmamıs öyle yüksek teknolojiye ulaşılsa bile istenilen şeylerin yapılması hesaplanması diğert küçük ayrıntılar her seyi çürütür bu dedikleriniz teori kısmına bile girmez sadece hipotezleriniz sizin

olum gece gece seviye yükseltmeyin kaldırmaz bu sözlük ben açıklamamı yaptım gidiyom karı capsi koy daha çok rağbet görürsün

@26 nasıl girmez, burada kanıtlarıyla sunuyorum ben herşeyi, bilinen bütün fizik kurallarına göre bu teori ile geçmişi görmek mümkün, yalnızca uzayda o kadar uzaklığa gidecek ve o uzaklıktan dünyaya bakılacak bir teknoloji mevcut değil, bunu zaten belirtiyorum, sorun çıkartacak nokta uzay gemisi ve teleskoptur, teoride bir sorun yok yani

@28 öncelikle cok güzel bir başlık acmıssın panpa cok hosuma gitti böyle başlıklar hiç olmuyo nerdeyse, benim demek istediğim olay teori kanuna dönüsmeden olan son aşamadır yani bir şeyin %100 gercek olmasa dahi bu orana cok yakın bir oran olduğu için sizin dedikleriniz suan sadece hipotez dedim
edit: birde bu olaylara yakın konulardan bahseden küp 3 filmini izleyin beyler hosunuza gider böyle şeylere mesaklıysanız

olum geçmişe dönüş nasıl mümkün olabilir?
elli sene önce yıkılmış, viran olmuş bir yer yeniden inşa edilmişse hangi yaşanmışlıklara tanık olacağız...
bence insanın kendi zihninde yarattığı en büyük oyunlar geçmişe dönüş ve geleceğe gidiş senaryolarıdır.
bir çıkmaza tekabül eder tüm bu tartışmalar.
din gibi...

bu olaylar rölativiteye özel göreliliğe falan giriyo o yüzden bizi aşar. yani bildiğimiz üçgen eşitsizliğini ışık hızında yaparsan bambaşka bi sonuç çıkar. ışık hızı zaman cisim hep birbinie bağlı. hamur gibi düşün. birini düşünürken diğerlerini ihmal etmemelisin.

@1 bilim şu an için ışık hızının aşılmasının mümkün olmadığını söylüyor panpa. deneylere göre bir cismin hızı ne kadar artarsa o cisim için zaman o kadar yavaşlıyor. yani cismin ışık hızına ulaşması için cisim için zamanın durması lazım. bu da mümkün değil. onun dışında bilim cismin hızının arttıkça kütlesinin de arttığını söylüyor. ışık hızına ulaşan bir cismin kütlesinin sonsuz olması gerekir bu durumda. sonsuz kütleli yani sonsuz enerjili bir cismin olması mümkün değil. çünkü zaten evrende sınırlı enerji var. yani şimdilik senin bu dediğin elle tutulur bir tarafı yok güzel kardeşim.

edit: lan ışık hızına ulaşan cismin sonsuz kütleli olması gerektiğini ben kendi mantığımla öne sürmüyorum amk. bilim adamları böyle söylüyor. bilip bilmeden artistlik yapmayın.

geçmişten teleskopla gördüğümüz görüntüyü zütümüze mi sokacaz amk,hem görüntü bize geldiği an herşey değişmiş olacak özetle mantıklı olan bu yaklaşımının bize ne faydası var a ibine?

@24 yalnız sen sadece dünya üzerinde görünen hareketlere şahit olabileceksin.. yani atıyorum truva savaşının meydanda geçen hadiselerini göreceksin.. kapalı kapılar haricinde gerçekleşen olayları göremeyeceksin... çünkü o ışık kapalı ortamdan dışarı çıkmamış olacak... bir de ses olmayacak.. malum biliyorsun ses hızı, ışık hızından bilmem kaç milyon kat yavaş.. ayrıca ses, atmosferden dışarı da çıkamıyor..

işin birde şu yönü var, sen sabit bir noktadan gözlersen, biliyorsun dünya dönüyor, hem kendi etrafında, hem güneş etrafında.. kendi etrafında döndüğü için günün yarısını gözleyebileceksin, güneş etrafında döndüğü için senenin bir kısmını gözleyeceksin, güneşin arkasına geçince gözleyemeyeceksin..

işin diğer bir yanı senin gözlediğin gezegen de hareketli olacak.. ha ama uzay gemisinden gözlersen, sabit durabilirsin. bu çözülebilir :D

bide şöyle bir şey var, sen süper teleskopla dünyayı gözlersen, gözlediğin tarihteki dünyayı gözlersin.. çünkü teleskop olan görüntüyü alır... şimdi bizim ortaokul fiziğinde öğretilen, x gezegenin ışığı dünyaya 1 milyon yıl sonra geliyor hikayesi doğru ama, sen o gezegen üzerinde yaşayanların günlük görüntüsünü alacak teleskopu ürettiğinde, zaten o gezegenin aynı zaman dilimi içerisindeki halini gözleyeceksin..

fakat senin dediğin mantık şöyle çözülebilir.. dünyadan gelen ışığı ayrıştıracak bir teknoloji üretilir, diğer bütün gezegenler, uydular ve saireden gelen ışığı ayrıştırırsın. dünyadan gelen ışığı da projektörün beyaz perdeye sansıttığı hesap, bir madde üzerine yansıtabilirsin.. eğer bu teknoloji oluşursa o zaman, dediğin teleskopta lazım olan zaman dilimine ait ışığı yakalayarak ayrıştırır ve kullanırsın...

burdan bilim kurgu yazarlarına duyurulur :D

edit: bir de şöyle bir şey var, insanoğluna bu dediğin teknolojiyi üretmeye itecek motivasyon geçmişi görmek değilde, evrenin sınırlarını keşfetmek olacaktır... ışık hızını aşıcak teknoloji bulunur ise, ondan sonra zaten geçmiş dönemlere ait ışık kümelerini deşifre edecek teknolojiyi de üreteceklerdir..

ışığın yok olmazlığı ve kırılmazlığı üzerine yorumlar giriyorsunuz ancak gene bir mantık hatasız sözkonusu.
şöyle ki, aranızda at yarışı oynayan varsa bilir: fotofiniş görüntüleri çizgi çizgi görüntü şeklindedir, fotofiniş cihazı bitiş çizgisinin tam üzerine endekslidir ve buradan geçen nesneleri çizgi çizgi kaydeder, eldeki görüntüler bir bütün hâline getirilir ve koşunun kazananı, boy farkları vs. tayin edilir.
görüldüğü üzere tek bir vücut hâlinde ışığı muhafaza etmek mümkün olamaz zamana karşı.
yani ancak hitlerin bıyığının telini görme şansınız var.

dünyadan 100000000000km uzağa gitmek yetmez bunu yapmak için ışık hızını geçip 100000000000km fark etmalıyız

@34 aynştaynın kayıp dölü, adam haklı

söylediklerinin hiç biri zamanda yolculukla ilgili değil, geçmişi görebilmeyle ilgili ki o kadar ne ısık yakalaman zor ama imkansız değil. belki 1m yıl sonra yapacak teknolojiye erişiriz. izafiyete göre ışık hızını aştığında zaman yavaşlar. ışık hızında dünyanın etrafında 10 sene seyahat edebilirsen dünya zamanı ile yüz yıl geçebilir. senin için 10 yıl geçer. yani 10 sene sayahat edip 100 sene sonrasına gidebilme imkanın var. fakat e=m * c^2 den kütle sonsuza yaklaşıyor, bizim bugün ki teknolojilerde ışık hızına çıkaramayacağımız kadar büyük bir kütle oluşuyor. ivmelendirmek neredeyse imkansız. geçmişe gitmenin ise yolu yok.

dimi lan @37 düşünsene, bundan 100 200 yıl önce bu teknoloji olsaydı

einstein, newton, eddington, gallieo falan oturmuşlar sözlükte tartışıyorlar sevgi koyum

kim bilir neler yaparlardı adamlar..

einstein la eddington mektupla genel görelilik kurdıbını tartışıyorlar... sözlük olsa, 1 günde çözerlerdi.. komiğiz vesselam :D

@32 la o zaman ışığın kendisi sonsuz kütleye mi sahip oluyor amk , herkes yorum yapmasın lan