1. 1.
    +1
    hadi içelim sofra hazır demeden içmeyen hatta içmeyi teklif bile etmeyen yazar. yüz ifadesini yerim.
    ···
  2. 2.
    0
    k(adın): feride

    aynı yağmurlardan kaçarken
    bir saçağa düştük önce;
    sonra gece, avluda bir kırık dal dursa üşürdü feride,,,
    o benim kadınım olur gecelerce, günlerce;
    sonrasını,,, sonrasını ben bilirim,,,

    sonra sular sulara, günler günlere vururdu,,
    ve hayat onu da,beni de hem ne kötü vururdu;
    hayvan gibi vururdu hayat, küfür gibi,
    kurşun gibi vururdu,,,
    sonra feride geceler boyu uyurdu.
    ve susunca feride yeryüzü boğulurdu,,
    yeryüzü yüreğimdi birazda kururdu, kururdu,,,,

    bir uzun yol şöförü uzun yolları,
    yolları feride’ yi andığım gibi anardı,,,

    feride tütünü türküye banar da içer.
    feride şiir huyludur, gül kokuludur;
    gül kokuludur gözleriyle gözlerime dokunur,,,

    herkesin bir feride’si vardır bilmez miyim,
    herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı,
    herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim ;
    birde kimsesizliği,,,,

    ,,,,,,,ben nereye gitsem birazda senden gelirim feride,,,,,,,,

    buraya gelme feride,
    bir hançer gibi saplama savuran gözlerini yüreğime,,,
    kadınım,, kardelenim,, gülenim,,,

    olmasam da feride tüten geceler;
    feride yine tütünü türküye banar da içer,,,

    feride kız geldim işte,
    feride bu sen misin, nasılsın söylesene?
    ellerin,,, ellerin nerde?
    bak, ıssız bir ada gibiyim beni çevrele;
    beni sar, beni sor, beni sev, beni ağlat bu gece,,,
    üşüyorum bana bir palto bul feride!
    ya da aç göğsünü ısınıp kalayım öyle,
    geceler çarpıp düşsün dalgın güzelliğine,,
    gözlerini sil ve bu sevda kadar
    koyu bir çay tutuştur ellerime,,,
    yok gitme!!!
    gitme!! sen gidince sevmek yüreğimde düğümleniyor;
    özlemeyi yutkunuyorum,,,,
    sonra pencerene ürkek kuşlar konuyor,
    şu gök var ya şu gök birden üstüme çöküyor,,,
    yok gitme!!!
    gitme aç göğsünü ısınıp kalayım öyle,,,,,,

    ///feride,,,,
    sen bu kadar akıllının içinde nasıl,,,,
    nasıl delisin böyle?///

    bak sevda bu,tut sözlerimi!
    hem kim var ki böyle sevecek seni?
    öpmesem dudakların,
    yazmasam şiir,
    sevişmesem kadınlığın kirlenir,,,
    bir gün değil,her gün her şey kirlenir.
    kirlenmeyen tek şey ise;
    kirdir ,,,,,,,,,,

    tüyleri dökülen bir kuşun yüreği kadar sıcak
    ve bir kez ağzımızdan çıkmış bir küfürdü hayat,,,,,!!!

    bana bir ölüm tarif et feride,
    yoksa bu şiir burada biter feride!

    d(erken) yıllar geçer,
    o herhangi bir gün de akşam olur,
    akşam olur sen bana bir bardak çay getirirsin
    ensenden öperim o vakit bardakta şeker gibi erirsin,,,
    sen bir yaz güneşisin bakınca gözlerine bir sevinir,bir sevinirsin,,,
    benim ırmaklarım,
    benim ırmaklarım senin gözlerinden geçer,,,

    hayat; hep böyle düşünmek, düşmek;
    ‘düşmek’ dedim de,
    düştüğüm çok oldu biliyor musun,,,
    ve düşürüp bir şeyleri düşündüğüm çok oldu,,,
    ağlar gibi olup
    da ağlamadığım;
    ağlamaz gibi durup
    da ağladığım , çağladığım çok!!!
    ve hep bir kuytu ararken özlem tüten yüzünde;
    hiçbir aşkı mevsimsiz yaşamadım
    da kaç mevsimsiz kar yağdı aşkımıza feride,,,,
    oysa iki tufandık seninle,
    yatağını arayan iki ırmak belki de,,,

    bana bir türkü söyle feride…

    herkesin bir feride’si vardır bilmez miyim,
    herkesin bir ayakkabısı gibi birde şarkısı,
    herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim;
    bir de kimsesizliği,,,,,

    sana uzunca bir şiir yazdım da ezberleyemedim feride,
    beyaz bir kağıda okuyorum öyle,,, beyaz dedim de,,,,
    benim ömrüm hep beyaza kandı,, eyyy şarkısı beyaz,,,
    hangi beyazı tutsam gri oluyor;
    sonra boğulup kararıyordu,,,,
    hiçbir beyaz bembeyaz,
    hiçbir yaz yaz
    kalmıyordu,,,
    (,,,,bütün griler eskiden beyazdı feride,,,,)

    her yağmur bir gök bulur elbet kendine,
    her yeşil bir dal,
    her su bir damla,
    her ateş bir kül,her takvim bir yıl bulur elbet kendine!!!
    her yangın bir duman,
    her ressam bir tuval,
    her kış bir ayaz,
    her kitap bir okur,
    her şarap bir adam bulur kendine,,,(yeter ki şarap şarap olsun, içen çıkar)

    her deniz bir martı,
    her ömür bir tufan,
    her rüya bir uyku,
    her nota bir şarkı,
    her mezar bir ölüm,
    her ağaç bir kök,
    her dağ bir duman,
    her güneş doğacak bir kuytuluk bulur ya kendine,
    bulur ya ,,,,;

    ben
    senden
    başka
    sen
    bulamam feride,,,,
    bulamam ,,,,,
    bulamam ,,,,,,

    yılmaz odabaşi*
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    0
    candır..

    nescafe gold'dan başkasını içmez, şarap sever, kuşları sever.
    ···
  4. 4.
    0
    (bkz: yakarım geceleri)
    ···
  5. 5.
    0
    herkesin bir feride’si vardır ben bilmez miyim /
    herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı /
    herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim /
    bir de kimsesizliği…”
    ···
  6. 6.
    0
    "ödeştim cehennemimle hiç dublör kullanmadan
    boğuldu su, yenildi aşk, çürüdü devlet.
    içimde yarım kalmış bir orman,
    içimde çok yanılmış bir orman... "
    ···
  7. 7.
    0
    oha amk seviyeden başım döndü... ben kaçar...
    ···
  8. 8.
    0
    herkes bilir gitmesini
    bir zaman öğrenirsin
    gideni sırtından öpmesini

    herkes yaşar hasretini...
    ···
  9. 9.
    0
    iki ömrü kolkola yaşadım
    biri nergis bahçesi, diğeri mahşer yeri.

    hep iki şömine yandı yüreğimde
    birinde ateşti diğerinde kül.
    ···
  10. 10.
    0
    ağla!
    ben de ağlarım..
    gözyaşlarım özlemine az kalır
    buralarda nem var!
    nem varsa sende kalır...
    ···
  11. 11.
    0
    ağla!
    ben de ağlarım..
    gözyaşlarım özlemine az kalır
    buralarda nem var!
    nem varsa sende kalır...
    ···
  12. 12.
    0
    "aslolan hayattır
    bir akvaryumu yazmak,
    akvaryumda yasamaktan kolaydır
    bu yuzden her dize biraz ekgib
    her siir biraz yalandır... "
    ···
  13. 13.
    0
    bitme! bak, içtim, yürüdüm, kederlendim
    denize girdim, üşüdüm, sana geldim

    düş bitmeden sen bitme
    bitmeden sevgi gitme

    bitme! bak, koştum, savruldum, hep örselendim
    cigara ziftlendim ille de seni sevdim
    uzaklarda öyle çok kederlendim

    günler bitmeden bitme
    bitmeden hasret gitme

    bu yangın geceler, bu intihar
    gidersen paramparça yüregimde ağıtlar
    bu dolunay gecenin göğsünü yarar
    benim göğsümde de sana geniş bir yer var

    düş bitmeden sen bitme
    bitmeden sevgi gitme
    ···
  14. 14.
    0
    şiiirin tamamı

    Döndüm lê gûle batman’a vardım.
    Batman’dan diyarbekir’e bir bilet aldım.
    Kara tren bozuldu silvan düzünde.
    O yalan yollarda hasretle kaldım…

    Batman garında altı donuk yüz... Çığlık ve hınç böyle topraklar boyu; gökyüzünde turnalar ve gri... Ay ışığı geceyi ayartacak birazdan. Batman garında altı donuk yüz...

    Birinci yolcu soluksuz; sanki ayazlarda yaralı bir geyik göğsü. ikincisi sevdalı: ‘Sen beni bir kez olsun sevmedin/Habar saldım gecelerde gelmedin,’ gibi kahır yüz. Üçüncüsü bir kadıne ki şakağında dolunay Dicle’nin. Dör- düncüsü tekmil temsili bakış, sanki kurşunlanmış bir türkü Tendürek dağla- rında. Beşincisi kandırılmış çocuklar gibi; yükü yatağı, kasketinde ter. Altın-cısı ben; dağlı yaralar, yaralı dağlar gibi..

    Batman treni bir feryat gibi gardan çıkıyor. Terli akşam alacası trene vuruyor, tren yollara... Ay öksüz bir geceden geçiyor ve biz, öksüz bir gecede ayın altından geçiyoruz... Gecenin terli göğsünde bir deli türkü: “Ahmedê lê vayêê / Hesênê lê vayêê ”Bu türkü... Bu ne türkü? Türkü değil, çığlık bu; göğünden koparılmış gibi mavinin... O mavi? Ulan o bizim mavi Mavide eşkıyalar da yitirmişler tüfeklerini...

    Boş vagonlar yollara düşmüş batman düzünde. Gecenin göğsünde bir deli türkü... işte Gevaş, uzaklarda yarasıyla susuyor, geride şark çıbanıyla Batman’ın göğsü, Silvan düzünde ateşler yanıyor... Bir ihtiyar: “Biz ne doğ- muşuk ki” diyor: “Ne ölek kardaş ”Batman treninde altı donuk yüz... Çığlık-
    lar oturmuş gözlerinde büyüyor…

    O saat Sirkeci’de martılar, aç çocukları o uzak suların. O saat Beyoğlu hınca hınç, Kızılay sersem O saat nasılsın Yalova feribotu, Buca dolmuşu, Üs- küdar iskelesi? O saat Bodrum kalesi daha sperm kokuyor... Çingene çadırların- da çengi çalıyor... O saat Köln’de bir mülteci sessizce hıçkırıyor... O saat gece- de son *** bir türkü tutturmuş rüzgâra kaşı... Bir adam Adana’nın bulvarın- da kusuyor... O saat Artvin’de bir öğretmen gecikmiş düşlerini dövüyor…

    O saat tarihin alnında ter, insanlık vahşetin gözlerine baka baka susuyor... O saat gecede bir kahpe kurşun, Diyarbakır’ın göğsünde bir adam düşüyor

    “Boşuna çırpınma gökyüzü: Yurdum kadar ağlayamazsın…”
    ···
  15. 15.
    0
    fena şiir yazar dayı.

    ama biraz kibirli sanki. bir kaç muhabbetimiz olmuştur.
    ···
  16. 16.
    0
    batman garı (bkz: aşk tek kişiliktir) kitabının en sevdiğim şiiri lan
    ayrıca bir de (bkz: feride) diye bir kitabı var ki off diyorum
    severim bu adamı fotoğrafçıdır da aynı zamanda
    ···
  17. 17.
    0
    "döndüm le güle batmana vardım
    batmandan diyarbekire bir bilet aldım
    trenim bozuldu silvan düzünde
    o ırak yollarda hasretle kaldım"

    batman garı şiirinden

    edit: böyle bir yayımı da var şiirin hemen atlamayın bu ne çelişki diye
    ben bu halini daha çok severim
    ···