Evet beyler liseyi Ankarada özel bir okulda okudum. OKS derecem fena olmadığı için burslu girdim yoksa Ankaranın en pahalı okuluydu bizim gibi birkaç burslu dışında zengin bebeleri yetiştiren bir okuldu. ilk bir ay ağzım 5 karış açık gezdim çünkü daha önce böyle ortamlara alışık değildim. züt bacak görmekten feriştahı tüketmiştim. Nasıl bir şanssa bizim sınıfın da özellikle maşallahı vardı. Özellike bir kız grubu vardı ki herkesin ağzının suyunu akıtıyordu. Bunlar dört kişilerdi. Hepsinin de babası ya doktor ya müteahhit falan villalarda kalıyorlar. Bir tanesi fotodaki en sağda durana benziyor fotoyu da bu yüzden attım. Benim ise bu kızlara otuzbir çekmekten iflahım gibilmişti. Tabi yol yordam bilmiyordum bu kancıklar onunla bununla sürterken ben yalnızca izleyebiliyordum yakışıklı da değildim zengin de. 4 yıl böyle otuzbir çeke çeke geçti herkes mezun oldu ben Ankarada kaldım bu sürtüklerin dördü de istanbulda aynı özel üniversiteyi kazandı.

Bu kızlardan birinin ablası da aynı lisede ingilizce öğretmeniydi. Tabi ki eğitimle hiç bir alakası olmayan bu kadının tek derdi süslenip püslenmekti. Sonradan duyduğuma göre şehirde ne kadar playboy, sanayici çocuğu varsa hepsiyle yatıp kalkarmış. Ama Allah için kadın da öyle bir kadındı ki o koridorda yürürken insanlar konuşmayı bırakır sırf topuklularının sesini duymak için birbirini sustururdu. Sıktığı parfüm benim gibi oldukça sakin bir insanı bile deli danalar gibi kudurturdu. Adı da Banu. Karı aynen şöyle bir şey beyler:
http://www.thebusinesswom...ds/2015/05/notintoyou.jpg
Lise bitince bu da kardeşiyle birlikte istanbul'a taşındı öğretmenliğe de orada devam ediyor.
Kendimi de anlatayım biraz. 1.85 boyunda kilolu bir bintim. Beni gören yolunu değiştirirdi. Tipsizim demiyorum ama böyle Uruk-Hai gibi gibi manyak bir huur çocuğuyum. insanlarda şöyle bir etki yaratıyordum:
http://www.debate.org/pho...23/42766-2023-7zgpw-a.jpg
Gel gelelim ki bir yerden alan Allah başka yere veriyor. At yannanı gibi malafata sahip Demeter tarafından kutsanmış bir panpanızım.

Büyük yannanın kıymetini lise boyunca bilemedim. Millet yiyişip gibişirken benim elime doğru düzgün kız eli bile değmedi. Bir kez duşta sınıftaki erkeklerden birisi görmüştü öylece kaldı 2 saniye, sonra hiç birşey demeden gitti bir daha da lafını etmedi. Halbuki yavşak herifin tekiydi.
Üniversiteye başlamam benim için dönüm noktasıydı beyler. Orada milli oldum. Tek gecelik ilişki yaşadığım bir kız benim malafatı herkese anlatmaya başlamıştı. Bir anda etrafım bir sürü kızla çevrelendi. Am üstünde züt gibmeye başladım. Bir kaç asistan dahil milleti tek tek elden geçiriyordum.
Üniversitenin bir de Rugby takımı vardı. Takımın koçu beni görünce direk yanıma geldi ve takıma almak istediğini söyledi. Karşı takımın adamlarına baksan yeter dedi aq bir de iri yapılı olunca kabul ettim. Düzenli ağırlık çalışmaya başladım ve vücudu iyice toparladım beyler. 2 yılda herkül gibi olmuştum.
Bir gün koç geldi yanımıza dedi ki önümüzdeki ay turnuvaya gideceğiz istanbul'a. Neredeymiş derken adam bu kızların okulu söyledi. 1 hafta orada kalacağız 2 maça çıkıp döneceğiz dedi. Sonraki bir ay bizim kızları düşünmemle geçti. 4 yılın hırsı tekrar içimde birikmişti. Ne yapıp edip bu hatunlardan intikamımı almalıydım beyler. Artık gibiş sokuşta tecrübeli olduğumdan planlı hareket etmeye karar verdim. Bu hikaye istanbul'da geçirdiğim bir haftayı anlatacak beyler. işte şimdi rezleri alabilirsiniz.

Allah belanızı vermesin 24 sayfa entry girilmiş, Yarın geleceğim rez alın anlamında bitirmiştim son entryi. Sadece akşamları yazacağım, devam ediyorum beyler:

Rugby takımında olunca da havanız oluyor ortamlarda. Bilen vardır belki forwardda oynuyordum tight head olarak. Önde duruyorsunuz yani karşıyı meşgul ediyorsunuz. Takımda da havam vardı. Ortam bini değildim ama herkes bana güvenirdi takımda. Dış koşuculardan yakın bir arkadaşım vardı adı Murat. Düzgün çocuktu pısırık falan değildi severim keratayı. Genelde okulda bununla takılırdık çünkü bölümlerimiz de ortaktı. Her neyse otobüse bindik akşam saatlerinde indik kampüse. Ben bu kızları koca ünide nasıl
bulacağımı düşünürken şans ayağıma geldi. Rugby takımı 15 kişidir ama bir sürü yedek vardır biz de yaklaşık bir 30-55 kişi vardık artı 3 tane antrenör. Bizi karşılamak, odalarımızı göstermek için bunların üniversite bir ekip kurmuş bizimle bir hafta onlar ilgilenecekmiş. Kızlı erkekli geldiler bunlar tek tek tanıştılar bizimle. Bunlar daha karşıdan gelirken ben Nil'i tanımıştım. O ise beni tam tokalaşacağımız sırada tanıdı.
-inanmıyorum, sen misin Don, çok değişmişsin.

Bekletmeden Nil'i anlatıyorum. Bu kaşar çok düzgün vücutlu ince bir kızdı. Açık kahverengi saçları bembeyaz bir teni vardı. Herkese karşı çok saygılı, çok nazik görünmesine rağmen doğuştan huur ruhluydu. Nerede 1.90 camış gibi kaslı erkekler var bu oradaydı. Artık ben de vücudu toparladığım için zaten en kolay av olarak bunu gözüme kestirmiştim. Nitekim ilk Nil ile karşılaşmam işime yaradı.
+ Sen de değişmişsin, daha olgun görünüyorsun.(Derinden gelen bir sesle söylemeye çalıştım.)
Konuşmadan bir süre bana baktı. Artık beni zihninin farklı bir köşesine yerleştirmek zorundaydı. Sanırım buna karar vermeye çalışıyordu.
+ Rugby oynuyorum üniversiteye başladığımdan beri. Tabi değiştim biraz.
- Belli oluyor vücut yapmışsın hemen.
Herkes sıra halinde ilerlediği için daha fazla konuşamadık. Oradaki diğer insanlarla tanıştıktan sonra saat geç olduğu için bizi odalarımıza zütürdüler. Bir kısmımız ikişer bir kısmımız da dörder kişilik odalarda kalacaktık. Her bir odaya gidecekleri bir kişi aldı ve zütürmeye başladı. Bizi zütüren adam da erkekti ama Nil'in grubu yanımızdan gidiyordu. Bizim girdiğimiz yurdun yanındaki binaya girdiler.

Bizim adam odayı anlatmaya başladı. Oda ranzasızdı herkes kendi yatağında yatacaktı. Hemen brifingi aldıktan sonra çektim Murat'ı kenara dedim gel, işimiz var. Sonuçta kendi çöplüğümde değildim biraz destek faydalı olabilirdi. Binanın dışına çıktık, birer sigara yakıp beklemeye başladık. Biraz sonra yan binadan çıkan Nil beni gördü ve yanımıza gelmeye başladı. Dedim Murat, ne dersem onayla bozma beni. Biraz bozuldu tabi yancı muamelesi yediği için. Nil salına salına yanımıza geldi. Üstüne dar bir bluz, altına dar kot pantolon giymişti(O zamanlar tayt yoktu dıbına koduklarım).
- Odalarınızı gördünüz mü Don?
+ Evet biraz önce yerleştik sigara içmeye çıkmıştık. Yak bir tane
dedim ve sorgusuz sualsiz paketi uzattım. Bilerek emrivaki yapıyordum kızı etkilemek için. Bu kız hayatımda muhtemelen en çok otuzbir çektiğim üç kişiden biri olduğu için heyecanlanmamak elde değildi. Neyse ki sigara biraz rahatlatmıştı. Gülümsedi ve sigarayı aldı. Hani böyle kadınların yukarı bakarak yaptığı ciksi bir gülümseme olur ya işte böyle:
https://www.google.com.tr...p;imgrc=dqxPPdqY48MByM%3A
Daha iyisini bulamadım. işte aynen bu gülümsemeyi attı. Benim Johnson ilk hareketlenmeyi yaşadı bu noktada.

Kıza dedim bizim uykumuz yok istersen bir yerde takılalım. Tamam dedi bizi böyle teras gibi bir yere zütürdü. Etrafta kafeler zart zurt vardı ama bu saatte hepsi kapalıydı ortalık ıssızdı oldukça. Bir saat oturduk soğukta zütüm dondu ama karizmayı çizdirmemek bir şey demedim. Genelde ikimiz konuştuk lise hakkında bir şeyler saçmaladı hocalar şöyleydi, dersler böyleydi falan. Ben de he deyip geçtim.
+ Burada mutlu musun güzel okulunuz varmış.
- Evet seviyorum okulu rahat, dersler kasmıyor.
+ Sen de yurtta kalıyorsun herhalde bu saatte burada olduğuna göre.
- Evet ben de filanca odada kalıyorum sizinkine çapraz bir binada kalıyor. Tek kişi kalıyorum ama ben oda arkadaşı sevmiyorum.
Kız oda numarasını da söyleyince bu işin olacağını anlamıştım. Artık saat de geç oluyordu dedim biz yatalım sabah antreman yapacakmışız sahaya alışmak için. Nil de iyi geceler diledi gitti yurduna. Dönerken Murat dedi kanka hatun çok iyiydi lan siz aynı sınıfta mı okudunuz lisede? Evet dedim ama fazla samimiyetimiz yoktu.
- Lan Murat bu kıza 10 üzerinden kaç puan verirsin?
+ Şöyle bir 7.5 veririm.
Odaya geçtik Murat ben duşa giriyorum çıkınca sen girersin dedi. Tamam dedim ama Murat duştayken tek kişilik beyin fırtınası çeviriyordum kafada. Fazla zamanım yoktu. Ben de korkanın çocuğu olmaz diyerek kaptım havlumu bunun odaya gittim saat artık gece 1 gibiydi. Kapıyı çaldım, açınca biraz şaşırdı.
+ Hoş geldin bir şey mi oldu?
- Bizim yurdun suyu biraz soğuk da ben de senin duşu kullanabilir miyim diye geldim.

Tabi içeri geç dedi. Duş ve klozet hemen girişte soldaydı. Onu geçtim. Yatağı ortada sola dayalı halde duruyordu. Yatağın arkasına geçip t-shirtimi çıkardım. Biraz vücut göstermek istiyordum.
- T-shirti buraya bırakabilir miyim?
+ Tabi benim ufak bir işim var sizin kağıtları bırakacağım birazdan dönerim. Ben yokken odadan çıkma ama bir daha giremezsin.
O gidince hızlıca duş aldım ve duşta bir posta attırdım. Bu kızı gibeceksem adam gibi gibecektim. 10 dakika daha duşta oyalandım sonra Nil'in kapıyı açarak içeri girdiğini duydum. Duşu kapattım, derin bir nefes aldım ve havluyu elime alıp malafatı sallandıra sallandıra karşısına çıktım. Nasıl bir tepki vereceğini bilmediğim için çok heyecanlıydım. Yarım bana doğru döndü. Gözlerini ayormadan 3 saniye boyunca malafatı seyretti. Ben de şaşırmış gibi yapıyorum. iyice bakmasına izin verdikten sonra yeni ayılmış gibi hızlıca havluyla kapattım.
- Pardon geri döndüğünü duymadım.(Mal mal gülümsüyordum bir anda kızmasın diye)
+ Aaaa, evet şimdi girdim içeri.
- Kusura bakma böyle çıktım karşına.
+ Şaşırdım yani ne bileyim şeyin çok büyükmüş.
Birbirimize tuhaf tuhaf baktıktan sonra kahkaha atmaya başladık beyler. Ben de belime iyice sarmıştım havluyu bu arada. Güle güle birbirimize yaklaştıktan sonra bir elini omzuma attı, ama hala gülüyor. Sonra yavaşça durdu gülmesi gözümün içine bakmaya başladı. Ben zaten çoktan gülmeyi bırakmıştım. Bir anda boynundan sertçe yakaladım. Neredeyse beni tuzağına düşürecekti. Kızın kaşarlıkları, kıyafetleri, sevgilileri, benim bunu düşünerek otuzbir çektiğim geceler aklıma gelince bir anda tekrar öfkelendim. Bu kızı bağırta bağırta gibmeliyim diye düşündüm. Artık benim fantezilerim gerçek olacak.

Kız gözlerimin içine bakmaya devam ediyordu. Hiç konuşmuyordu. Artık bakışları sertleşmişti. Ben de gözlerimi kaçırmadan bakıyordum. Yapacağımız sevişmenin gidişatı şimdi belli olacaktı. Sol elimle sağ kolunu yakaladım, biraz yukarı kaldırdım ve sıkmaya başladım. Hala boynunda olan sağ elimi yavaşça yukarı kaydırdım. Baş parmağımla dudaklarını okşamaya başladım. Artık sadece çenesini tutuyordum. Parmağımı ağzına soktum ve emdirmeye başladım. Ve gözlerini kaçırdı, artık ona ne istersem yapabilirdim. Kaçırdığı gözleri aşağı gitti ve gibimi kavramak için elini uzattı. Elini sertçe ittim. Tekrar boynunun üst kısmını sıkıca tuttum ve kızı yatağa ittim. Sonra havluyu belimden çekip aldım. Tabi artık tamamen sertleşmiştim. Yavaşça kıza doğru yürüdüm. Dalgalı saçlarını elimle toparladım ve kafasının arkasından ittirerek gibime doğru yaklaştırdım. Ellerini kullanmasına izin vermiyordum. Hemen ağzına aldı iştahlı iştahlı emmeye başladı. Ben de saçlarını tutmayan elimi memelerinde gezdiriyordum. Fazla emmesine izin vermeden saçlarından kendime doğru çektim. Bluzunu ortadan ikiye yırttım. Nil'in hiçbir şey umrunda değildi, tek düşüncesi gibilmekti. Pantolonunu ve çoraplarını hızlıca çıkarttırdım. ince bir kemeri vardı, ellerini arkadan bağladım. Sesini bile çıkaramadı. Sütyenini de yırtarak çekip aldım göğsünden. Belinden tuttum, kaldırdım ve yatağa yatırdım. iki bacağını da tuttum ve açabildiğim kadar açtım. Hemen yarığına yumuldum, çölde suya saldıran biri gibi emmeye sömürmeye başladım pembe amcığını. Kısa süre sonra kıvranmaya ve inlemeye başladı. Bir yandan ayak bileklerini tutuyor bir yandan da gözüm dönmüş gibi dilimi sürtüyor dıbının dudaklarını ısırıyor emiyordum. Artık kız da şelale gibi akıtmaya başlamıştı. gib beni, gib beni, gibkk beni diye inlemeye başladı.

halidakisperm ile yayın saatlerimiz çakışıyor herhalde beyler millet onu okumaya gitti. biraz şuku atın da yukarılara çıkalım

Yataktan aldım kızı yere, halının üstüne yatırdım. Ona sert zeminin üzerinde sahip olmak istiyordum. Acıyı ve zevki doruk noktasında yaşamasını istiyordum. Bir kadına; onu incitmenize, canını acıtmanıza izin vereceği düzeyde zevk verebilmişseniz, o kadını fahişeniz yapmışsınız demektir. Benimkinin başını getirdim ve am dudaklarına dayadım. Sadece başını sokup çıkarmaya başladım. Kız artık kudurma noktasına geliyordu. Ellerini çözdüm ve istediğini yapmasına izin verdim. Hemen belimden tuttu ve beni kendine çekti. Ben de kendimi ittirince bir anda koskoca, semsert yannanın tamamı kızın içine girmişti(Büyük dediysem harbi büyük beyler inanmazsınız diye boyunu söylemiyorum).
Ağlar gibi ahahah diye kegibli bir ses çıkardı. Yüzü iyice kızarmıştı ve gözlerinden yaşlar gelmeye başlamıştı. Benim de bacaklarım, kalçalarım zevkten kasılıyordu. Duşta bir posta gittiğim için dayanıyordum yoksa olanlar benim için de çok yeni ve zevkliydi. Bacaklarını belime dolayıp kalçalarımı baldırlarıyla kendine çeken Nil'in sesi iyice kısılmıştı. Fısıldama sesiyle bağırmaya çalışıyordu. Ben kızın kasıklarında makine gibi çalışırken o sadece inleyebiliyordu. Daha önce boşaldı mı orgazm oldu mu bilmiyorum ama bir anda iyice delirdi ve elleriyle saçlarımdan çekmeye başladı. Belimi, kalçalarımı bacaklarıyla öyle bir sıkıyordu ki gücüne ben de şaşırmıştım. Ben tamamen içindeyken dıbını iyice sürte sürte hareket etti ve en sonunda haaa, haaa diye diye boşaldı. Saçlarımı çekmesi canımı acıtmıştı ve ben henüz boşalacak gibi değildim. Kız ise az önce ok yemiş goblin gibi çığıra çığıra kendinden geçmişti. Yerde hareketsiz yatıyordu, gözleri açıktı ama bilinci yerinde miydi bilmiyorum. Kucaklayıp yüzüstü yatağa yatırdım. Hala hırsımı atamamıştım. izin istemeden züt deliğine sokmaya çalıştım. Daha önce zütten yediği belliydi yine de dıbına göre çok sıkıydı. Bir iki git gelden sonra ben de kasıla kasıla zütünün içine boşaldım. Nil de bir iki ıhladı ama boşaldıktan sonra onun pili bitmişti kolunu kaldırmayı geçtim tek kelime bile etmiyordu. Ben boşlamanın verdiği rahatlamayla fazla üzerinde durmadım. Giyindim çıktım odadan. ilk kaltak başarıyla domine edilmişti.

Şimdi rezlerinizi almaya devam edebilirsiniz