gerçekten de rızası olmadan bir kızla sevişmezdim. kızı yatağa yatırdım ve duşa girdim. çıktıktan sonra koltuğa uzanıp dergi okumaya başladım. birkaç saat sonra geldi.
-başım çok ağrıyo.
-öpeyim geçsin?
-salak.

gülüştük ve yanıma oturdu. uzun zaman sonra böyle eğlendiğini anlattı. kız böyle durgun durgun anlatırken garip bir şeyler hissettim. elimi tutup gözlerimin içine baktı.'teşekkürler.'

gitmişti. arkasından bakakaldım. kızla cinsel fanteziler kurduğum için üzülmüştüm.

birkaç gün besyoya gidemedim.o anki eğlenceyle kızın telefonunu da almamıştım zaten. nasıl olsa görürdüm tekrardan.o gün cansu gelmemişti derse. öğleden sonra kantinde gördüm yanına gittim.tek başına oturuyordu.
-noldu la niye girmedin derslere?
-sen de girmesene, biraz dertleşelim.

ne olmuştu bu kıza?ilk defa böyle ciddiydi. ciddi olunca ayrı bir tatlı olmuştu.ilk avım o olduğu için bilinçaltımdaki duygular harekete geçmişti.

-ayrıldık. aldattı beni.
-e sen de beni aldatmıştın?
-sen farklısın be.
-ne demek farklıyım?
-kolay lokmasın.

içime oturmuştu. derdini konuşacaktık sözde, almış karşısına gibiyordu beni.
-neyse boşver beni.bir ay olmadı mı daha niye üzülüyorsun bu kadar?
-benimle yatarken bile bir başkasıyla sevişiyormuş.
-adi herif.
-bilmiyorum ne yapacağımı, özür diliyor şimdi.
-niye aynı anda iki kızı gibmekten zevk mi alıyor?

güldü ve sessizlik oluştu. sonra lafa girdim.
-bak gülüm,gel sen benimle çıkmaya başla kıskansın pekekent.
-menfaatin ne bu ilişkiden?
-arkadaşıma yardım etmiş olmak.

tamam dedi. kampüste beraber gezmeye başladık bir süre sonra. görenlere biz sevgiliyiz imajını veriyorduk.bir gün üniversitedeki en işlek cafelerden birine oturduk. cansunun hoşlandığı çocuk da oradaydı. tamam dedim cansuya gel yanıma.
-noldu kanka?
-gel sen.

geldi yanıma elimle çenesini karayıp kendime çektim.
-seninki arkada, operasyon başlasın.
sonra başladık yiyişmeye. çok fena zevk alıyordum. gibmişim arkadaşlığı moduna girdim.o sırada kombo oldu. öpüşmeyi bitirirken selin'in(besyocu kız) uzaktaki masadan kalkıp gidişini gördüm.ona bakakalmışken yan taraftan bir yumruk geldi.
-sen kimsin lan benim sevgilimi öpüyorsun?
(o da az kaşar değil be mübarek' diyesim geldi. karşılık vermeyecektim lavuğa. cansunun kolundan tutup zütürdü. rezil olduğumla kalmıştım. kendimi feda etmiştim. dahası selin?

dudağımın kanaması durmuştu. nereden tutsam elimde kalıyordu bir şeyler.eve giderken bir iki bira aldım, oturdum başladım düşünmeye. düzenli ilişki mi yapmam gerekiyodu?o sırada kapı çaldı. açtığımda cansu karşımdaydı.
-teşekkür ederim.
-artık görüşmeyelim istersen?
-ne alaka salak hayatımı kurtardın, tekrar çıkmaya başladık. diğer kızların hepsini sileceğini söyledi.
-iyi işte ne güzel.
-yumruk için özür dilerim.

senin yüzünden selini kaçırdım amk kevaşesi demedim, diyemedim.gidip konuşacaktım kızla. besyoya gittim beklemeye başladım. altı yedi saat oturduktan sonra sigaramın bitmesiyle kalktım.tam gidecekken binanın birinden çıktı.
-selin konuşabilir miyiz?
-o kızı da evine davet ediyor musun?
-hayır yanlış anladın.

tokat attı beyler. bildiğiniz filmlerdeki yanlış anladın olayı başıma gelmişti.en başa dönmüştüm böylece.bir ara diğer cansuyu düşündüysem de kıza ayıp etmiştim. yine bir başımaydım.

o sırada finallerdi, şubat tatiliydi derken olaylar yatışmıştı. cansu kaşarının dıbınakoyayım da seline bir şey olmasın diyordum. dakka bir gol bir. basket oynamaya gittiğim bir gün uzaklardaki bir bankta selini gördüm. sonra elini tutan yavşağı sonra yiyişmelerini. iprençsiniz muallakler diye bağırasım geldi. baskette sert oynamaya başladım bir elemanla atıştık.'giberim basketinizi' diyerek sahadan ayrıldım. gidip bir yumruk da o gavata mı atsaydım ben de?olmazdı, düşemezdim o kadar.

bir akşam arkadaşlar bara davet etti. genelde üniversiteli gençlerin sevgili yapmak için gittiği bir yerdi. gözlerimi dört açıp etrafı kesiyordum da tık yoktu. artık ne sallanan memeler,ne terli vücutlar ilgimi çekmiyordu. seline her şeyi anlatmaya karar verdim.

bir mektup yazdım ve tüm olayları anlattım. hatta diğer cansuyu bile anlatmıştım ne alakaysa amk. sonuna ulaşmak istersen numaram' diye not düşmüştüm. besyoda bir şekilde buldum kızı ve mektubu verdim. lütfen oku dedim ve arkamı döndüm.tam uzaklaşacakken bekle dedi. arkamı döndüm
-yine eğlenmek ister misin?
-...
-tokat için özür dilerim.

çok mutlu olmuştum.

eve gittiğimizde mektubu açarak sesli okudu, birlikte gülüp eğlendik. kız sülalem raad panpa' ayarındaydı. müziklerimizi sıraya koyarak dans etmeye başladık. sonra bir farklılık yapmak istedim.
-piyano sever misin?
-bayılırım.

açtım piyanolu duygusal dans müziğini. tango gibi bir şey yapıyorduk, ikimizin de bilmediği doğaçlama bir dans. şarkı biterken belinden ve elinden tutup başını eğdim. yüzlerimiz birbirine çok yakındı. kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissettim. nefesini hissediyordum suratımın her bir hücresinde.dik pozisyona geldik bir süre sonra. sonra sarıldım. öpmemiş sarılmıştım.o an öpmeye bile kıyamamıştım

seni seviyorum da diyememiştim. yüzüme baktı oturduktan sonra.
-çok tatlısın.
-ben mi?

cidden ben mi ama beyler? sessizlik oldu. öpüşme anı için her şey müsaitti.'ebe' diyerek kızın omzuna dokunup koşmaya başladım. kahkaha atıp peşimden merdivenleri indi. evin içinde oynamaya başladık. yorulmaya başlayınca belinden sarılıp havaya kaldırdım.o da benim belime sarılmıştı. kulağına yaklaştım.
'seni seviyorum'

aynı narinlikle seni seviyorum dedi o da.kucağımdan indikten sonra oturduk koltuğa. başını dizlerimin üstüne koydu. saçlarını okşamaya başladım.o da sakallarımı seviyordu.bu an böyle yıllarca sürüp gidebilirdi.o sırada kapı çaldı. yanlış duymadınız kapı. gidip açtım.
-yardım et bana!
-cansu?

hagibtir selini bir kere daha kaybedemezdim. cansu boynuma atlayıp sarıldı. seline bakıp başımı salladım hayır anlamında. çantasını alarak sinirli bir şekilde çıktı evden. cansu kızın arkasından bakıyordu. korku ve dehşet bedenimi kaplamıştı. kapıyı kapatıp cansunun elinden tuttum, odama zütürdüm. yatağa fırlattım sonra. ellerimle tişörtünü yukarı doğru kaldırarak dilimi vücudunda gezdirmeye başladım. tişörtünü çıkartmıştım. boynundan sonra dudaklarına geldim.o sırada bir elimde eteğini çıkartmakla meşguldü.

sonunda ikimiz de çıplaktık. bacaklarından tutup kendime çektim. malafatı dik konuma getirip önce biraz gezdirdim yan dudaklarda ve hop içerideydim. hafif bir inleme geldi kızdan. belinden sarılıp kaldırdım ve yatağa kendim uzandım. sürmeye başlamıştı beni çığlıklarıyla..

o gün akşama kadar iki posta gitmiştim. sonunda duşa girdik beraber. ölü gibiydim ve duştayken saksoya başlamıştı.bu kızı verseler sabaha kadar giberdim ama yetmişti.son bir güçlükle üçüncü kez boşalmıştım. ayakta duracak gücüm kalmadı. sevişmeye devam ettik. duştan çıktığımızda yatağa zor bıraktım kendimi. yanıma girdi o da.sarıldım ve gözlerim kapandı.

Hmmmmmmmm

Up up upupuppupupupu

Rezervasyon

niye böyle bir şey yapmıştım? tabi ki cansunun olayın dıbınakoymasının intikdıbını cansunun dıbınakoyarak almak için. kevaşe iyi de sevişiyordu. sevgilisinden tekrar ayrılmıştı.e be yannan bir tek ben mi varım seni giben?git başkasına. olmazdı ille benim yarağımı yiyecekti. neyse sakinim beyler.

uyandığımda cansu gitmişti. hikayenin başındaki kız olmamıştı. zaten sevmemeye başlamıştım kaşarı. selin de gitmişti. ulan yine en başa dönmüştüm. umutlarım tükenmek üzereydi. cansuyla arada bir konuştuysak da o günü tekrardan açmamak üzere kapattık. selin ortalarda yoktu, artık olamazdı zaten.

sonra bahar şenlikleri başladı.

Cansunun dıbına koyayım selin gitmeyeydi iyiydi

bahar şenliklerinde gruplar bir bir sahne alıyor. normalde içki sokmak yasaktı. dahiyane bir plan hazırladık arkadaşlarımdan biriyle. önce üniversite girişindeki güvenlikleri ekarte etmek için sınırdan içeri şişeyi fırlattık.bu arada önce pet şişeye doldurduk. içeri girdikten sonra şişeyi alarak konser alanına geldik. orada da pet şişe ve renksiz olduğunu gördüklerinde geç dediler. işlem tamamdı içip sıçıp eğenebilirdik. rock gruplarının da sahne almasıyla bizim kafalar kaçmaya başladı. zıplıyoruz eğleniyoruz.o sırada ayağımın altında bir şey hissettim. arkamı dönmez olaydım.'bu meleği kim bıraktı buraya?' diye bağırdım. kızın nasıl hoşuna gitmişti kahkaha attı arkadaşıyla beraber.
-gel beraber eğlenelim, ayağını ezmem hem.
-uyar bana!

bağırarak anlaşıyorduk, zıplayıp çıldırmaya başladık. vodkadan ona da ikram etmiştik.

konser biterken yerlerde uzanmış gökyüzünü izliyorduk. iğrenç şakalar yapıyorduk birbirimize. kız sigara var mı diye sordu.bir tekim kalmıştı, dönmeye başladık. sigarayı tam söndürecekken bir duman daha aldım. keşke biraz daha içebilseydim dedi. dudaklarına yapışıp sigarayı üfledim. kız orgazm olmuşçasına ses çıkarmıştı. bilin bakalım adı neydi bu kızın? cansu değil lan ahahah. şeymaydı adı. tatlılıktan ölüyordu karşımda.

kafalarımız güzel yürümeye başladık.bu arada içeri beraber girdiğimiz arkadaşı bir saattir görmüyordum. herhalde o da bulmuştur gibişecek birilerini diye düşündüm. şeymayı üniversitenin kuytu köşe bir yerine zütürdüm.bir banka oturduk.
-burayı çok severim,her zaman gelirim kafa dinlemeye.
-insanların arasında özel bir yer gibi.
-ve yanında özel birileri olunca daha anlamlı.

bu laftan sonra bitmeliydi beyler, kızın teslim bayrağını çekerek dıbını açması gerekiyordu.

o sırada içimden ne yapıyorum ben dedim. birden o şefkatli koca yürekli yanım ortaya çıkmıştı.tam o sırada kız yanaklarımdan tutup kendine çevirdi ve dudaklarıma yapıştı. giberim şefkatini diyerek daha da abandım .bankın üzerine yatırmıştım. yiyişiyorduk,yalıyorduk derken malafat pantolonu zorlamaya başlamıştı.
-istiyor musun?
-neden olmasın?

böyle bir cevap olabilir miydi amk? daha ne kadar tanıyorsun beni de birkaç saatlik adamla sevişiyorsun? böyle kızlar da vardı işte.sex düşkünü, yannan müptezelleri. doggye aldım başladım mala vurmaya. public sexi de denemiş oluyorduk böylece. karpuz gibi zütü vardı söylemesi ayıptır. ancak yiyişmek gibmekten çok daha eğlenceliydi bu kız için.en son memelerini yaladığımı hatırlıyorum. şehvetle boşalmıştım.