1. 1.
    +1
    inanmıyorduk di mi lan

    inananınız var mıydı? sanmıyorum

    oysa hiç bitmeyecek gibiydi terli vücutlarımızla gazoz kapağıyla yaptığımız maçlar. ve hiç bitmeyecek bir lokma gibiydi o salça ekmekler

    hayat süper mario değildi prensesi arayacağımız kaleler yoktu ya da bölüm sonu boss'ları

    uğruna kavgalar edeceğimiz tasolarımız yoktu ve yine yoktu minnacık harçlıklarımızla bakkallardan alınan o şekerlemeler
    ···
  2. 2.
    +1
    senin hiç aynaya bakıp da daha dün gibi hatırladığın çocukluğundan bir tek iz bile kalmadığını anladığın oldu mu

    büyük şehirler, büyük paralar ve bu dört duvar içinde ne kadar mutluyduk?

    pahalı otomobiller, telefonlar, gece gezmeleri ve sahte aşklar.

    bunlar mıydı arayıp da bulamadığımız o küçücük mutlu hayatlarımızda?

    bunlar mıydı imrenip de sahip olmak için ölümüne çabaladıklarımız?
    ···
  3. 3.
    +1
    tek isteğim o yılları yeniden yaşamaktı, ya da o yıllarda kaybolup gitmekti

    bu yapayalnız hayatlarımızı kendi yalnızlığına bırakıp gitmek

    nazım'ın da dediği gibi olsa ya

    dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne

    allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar

    oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında

    dünyayı çocuklara verelim

    kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi

    hiç değilse bir günlüğüne doysunlar

    bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı

    çocuklar dünyayı alacak elimizden

    ölümsüz ağaçlar dikecekler
    ···
  4. 4.
    +1
    @5 ne güzel söyledin be abidin

    peki mutluluğun resmini yapabilecek misin?
    ···