nedense böyle hikayeler yazmaktan zevk alıyorum. belkide gerçekleştiremedğimden. hikayeyi bir erkeğin ağzından yazıyorum.

liseyeye başlamdan ki ilk gece. gene yatağıma oturdum. yarın olacakları düşünmeye başladım.şu yaşıma kadar kismeyle konuşmazdım. herkez dalga geçerdi benle.

kalkıp lambanın ışığını söndürdüm ve derin bir uykuya daldım.

sabah uyanmak istemiyordum.ama uyanmıştım bile. olacakları biliyordum. herzamanki gibi gene dışlanacaktım.

dışarıya baktığımda güneş prıl prıl parıldıyordu. sanki gökyüzü beni okula gitmem için zorluyordu.

okul formalarımı giyip sıçmak üzere tuvaletin yolnunu tuttum. sabahları sıçmayı çok severdim. sıçarkende:

ben neden okul formalarımı giiydimki herkez sivil gelecektir eminim

diye aklımdan düşünceler geçiriyordum.ama bunları kafamdan sildim çünkü kuralları nasıl çineyebilirdim ki.

tahtadan kapıyı gıcırtılı bir sesle açıp içeriye girdim. herkez bana bakıyordu farkındaydım bunu. herzamanki gibi kafam öne eğik yere bakarak önlerde bir sıraya oturdum. kafamı direk duvara çevirdim kimseyi görmek istemiyordum. yada onların beni görmesini istemiyordum.

sınıfa sivil genç biri girdi. meraba gençler diyip yerine oturdu. bize gülümseyerek bu günkü konumuz üreme organları diyerek kakalara boğulmaya başladı derken içeriye yaşlı bir adam girip.o genç çocuğa kızzdı.ama bizim üzerimizdeki sitresi azaltmaya çalışıyordu. bunu farkındaydım. üzülmüştüm biraz ona kızmasına.

günlerim böyle geçerken

yemekhaneden yemğimi almıştım. oturacak yer arıyordum. kimse istemiyordu beni. ordan o genç çocuk seslenip

istersen buraya oturabilirsin

diyerek beni çok sevidirmişti hemen yanına oturdum ve bir sohpet konusu açtı. isimlerimiz falan derken vakit su gibi akıp gidiyordu.

ve o muhteşem soruyu sordu o gün hayatım değişicekti.

beni bir kafeye davet etti. orada nası oldu bilmiyorum ama bana bir sigara içirmişlerdi. nası olduysa dilimin bağı çözülmüş rahatlamıştım.bir sürü kız vardı artık etrafa sorunsuz gözlerle bakıyordum.

iyice saçmalamaya başlamıştım. herkez gülüyordu ve o çocuk yani, blabla resimcireyizin aramıza katılması şerefimize diyerek elini havaya kaldırdı.

o anki şaşkınlıkla

ben ne yaptım ki

diye bir soru yöneltim.ve blabla bana

çünkü şu ana kadar senin gibi saf, temiz kalpli birini tanımamıştık

dedi ve gülümseyerek elini havaya kaldırdı...

onun peşinden de herkez aramıza hoş geldin diyerek bağırdı.

ve ne istersin diyerek bana bir soru sordular.
o saçma cümleyi söyledim.

meyveli yoğurt

gerçekten canım çok istemişti. nası oldu bilmiyorum ama kendimi iki kzın arasında beraberce meyveli yoğurt yerken bulmude parmakla.

çok uzun gelmesin diye biraz sonra atıcağım öbür partı.

fotoğraf fotoğraf amaçlıdır belli bir özleiği yoktur

edit:hikayeyi haylimde tasarlıyorum benim hayalimdeki düşünce bunlar. tabi sizde fikirlerinizi dile getirebilirsiniz.ona göre hikayeyi devam etiririm.