yüzüklerin efendisindeki müthiş mantk hatası

@136 olayı bilmeyen adam olduğumu nereden biliyosun belki süper dalga geçiyorum?
belki yıllardır frp oynuyorum yıllardır merp oynatıyorum?
yaratıcılık harikası dediğiniz eser, tolkien'in fin ve iskandinav mitolojisi derlemesinden başka birşey değildir kalevala'dan esinlenip büyük aşkı olan edith'e yazdığı uzunca bir şiirden çıkmıştır herşey ve daha sonra bu beren'le luthien'in öyküsü olmuştur. amma ve lakin, gandalf bile gandàlfr adında bir iskandinav miti karakteridir, büyülü elf demektir, kendisi iskandinav mitinde de ölmüş ve görevini tamamlayamadığı için geri dönmüştür. ayrıca balder'in (ya da diğer levanten mitolojilerdeki belenus'un) de etkisini görmek mümkündür, geri döndüğünde kaderin dönmesi aslında kelt ve benzeri kuzey mitlerindeki baharın gelişi gibidir. ama ateşlerden geçtiği için arınmıştır artık, beyazdır, yani toprağın içindeki ısının çiçeği açtırmasıdır bu dönüş aslında. bu da gandalf'ın neden umut'un maiar'ı olduğğunu anlatmaya yeter. hermonotik açıdan bakıldığında lotr'un öyle pek de aman aman bir eser olmadığını görürüz. bir 1984 ya da dune kadar vurucu değildir mesela. ama özlemi duyulabilecek bir dünya yaratmış olması onu güçlü kılar.

gandalf'ın neden böyle yaptığına gelince, evet kendisi umut vermektedir, en büyük gücü budur, elfler bile ölümsüz toprakların hatırasını acı içerisinde anar ve arda'nın yavaş yavaş ölümlülerin elinde yitişini izlerken mithrandir'in öğüdü ile tutunabilmişlerdir. çünkü maiar'a, arda'nın kaderine doğrudan dahil olmak yasaktır. yüzüğün de frodo tarafından yayn taşınmasının sebebi, yüzüğün gücünün etkimediği tek şeyin masumiyet olmasıdır ve gandalf'ın yakınındaki en masum şey olan frodo uçamaz ne yazık ki. yüzüğü taşıma konusunda kendisine bile güvenemeyn gandalf'ın gwaihir'e güvenebileceğini ise pek zannetmiyorum. belki de gwaihir radagast'la beraber o esnada isengard'da yükselen kötülüğe karşı durduğu için de bu görevi yapamamış olabilir.

ben her bildiğimi her yerde anlatmak ve kimseye bişey kanıtlamak zorunda değilim, sen de buranın gestaposu değilsin kimseyi de dışarı alamazsın tamam mı bebiş? istersem eğlenebilirim, istersem ciddiye almayabilrim, çünkü alt tarafı fantastik edebiyat bu, türk ulusunun kimlik sorunu, açlık ve kıtlık mevzusu ya da vergi kanunu değil. ayrıca burası da ekşi sözlük değil, buranın bir olayı var, artık gençler arasında gayet popüler ve ucuz hale gelmiş yalancı entellektüelliğin aşağılandığı yer burası, bilmem hatırlatmama gerek var mı? ne yazık ki popüler kültür ürünlerinin arasına yüzüklerin efendisi de dahil (istediğniz kadar siz onu high culture görün, onu birsürü gerizekalıının cahilliğinden korumaya çalışın, tolkien'in filolog olduğu dönem geçti artık ve hollywood darbesini vurdu... ). ha bana asimov'un vakıf serisi dersin, ya da ne biliyimdaha kıyıda köşede kalmış philip k. dick gibi roger zelazny gibi adamlardan bahsedersin, en azından bizim ülkemiz için yeraltında kalmış ve ayağa düşmemiş bi kültürden konuşmuş oluruz... neyse, umarım derdimi anlamışsındır.

kimileri aptaldır, kimileri de çok iyi aptal ayağına yatar, ok? yeterince uslu bi çocuk olursan, sen de şirinleri görebilirsin...

(tolkien ne yazık ki doğuyu sevmez bu arada, o fül diye bildiğimiz (oliphaunt) dev canavarların askeri ünite olarak adı mumakil'dir kelime olarak mammaluk'un (memlük) evirmecesidir. ki memlük devleti de savaşta fil kullanırdı... buna benzer örnekler de var daha)

ha bi de yüzüklerin efendisinin pgibinalizi çok ilginç, homociksüel bir evliliğe evlat edinilmiş bir çocuğun cinsel nesne seçimini andırır olaylar dönüyor. tolkien'in de nasıl klagib bir ataerkil eski kafa olduğunu görürüz bu esnada. ne de olsa büyük yazar olmak, aşkın olmak anlamında gelmiyor.