+2
Bu bir banu avar yazısıdır. Hala sözlükte dexerçilik yapan huur çocukları görüşlerinizi içi dolu bir şekilde belirtirseniz sevinirim.
Açıkca anlaşıldı ki PKK ve yandaşlarının ‘boykot’ manevrası Atlantik ötesinden kararlaştırılmıştı. ince hesaplar yapılmıştı. ‘Boykot-Hayır’ cephesi bütünleştirilecek, Halk ‘Hayır’dan uzaklaştırılacaktı.
Şimdi alenen ortada ki:
PKK ‘EVET’ diyor.
APO ‘EVET’ diyor.
BDP ‘EVET’ diyor. iLK KURŞUN: BANU AVAR’DAN HER TÜMCESiNiN ALTI ÇiZiLECEK BiR YAZI…
AKP yalanlıyor ama iktidarın, ‘evet’e yol hazırlamak için adımlar attığını PKK liderlerinden Karayılan açıklıyor.
‘Ateşkes kararının devlet ile Öcalan arasında sağlanan temaslar sonucu alındığını’ söylüyor. ‘Görüşme talebinin Türkiye Cumhuriyeti devletinden geldiğini’ belirtiyor.
Ve Güneydoğu Anadolu’da faaliyet gösteren STK’lar bir bir dökülüyor: Hepsi koro halinde ‘EVET’ diyorlar . Güneydoğulu işadamları da ekranlardalar. imaj konusu düşünülmüş. Pek Amerikanca! Üstlerinde bir örnek beyaz gömlekleri var.
‘EVET’ diyeceğiz!’ diyorlar. ‘Daha derin ve geniş kapsamlı bir değişim süreci başlayacak. Bu referandum aslında yepyeni bir anayasaya ön basamak olacak.’
Tercümesi ‘Güneydoğuya özerkliğin yolu açılacak!’
‘Baba, oğul ve kutsal ruh’!
Tablo net! Pazarlık ‘Sen bana Evet ver! Ben sana Özerklik!’ çerçevesinde gelişiyor.
iktidar ve terör örgütü arkalarında Amerika, ‘Baba, oğul, ve kutsal ruh’ olarak, hristiyan üçlemesini tamamlıyorlar.
Fener Patrikhanesi, Sümela’da Pontus’a ‘EVET’ çığlıklarıyla onlara eşlik ediyor.
Dengeyi kaçırmamak için, Ermeni kilisesinin Akdamar’dan atacağı ‘EVET’! çığlıklarını, referandum sonrasına ertelediler. ‘Van Ermenidir!’ korosunun sahne alışını, 19 Eylül’de planlıyorlar.
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh, kararlı! Türkiye topraklarını BOP haritasına uygun biçimde bölmeye ‘EVET’ diyorlar!
Her birinin değişik sebepleri var. Ama oyunun kuralını Baba koyar. ‘Baba’, dünyayı işgal eden küresel şirketler. ‘Baba’, yerli işbirlikçi ve taşeronlara tabii ki hak ettiklerini verecek. En önemlisi, görevlerini layığıyla yaptıkları takdirde, onları deliğe süpürmeyecek.
Kutsal Ruha gelince, bu haçlı oyununda PKK’yı oynuyor. ‘Baba’ya yeni bir israil hediye etmek için çabalıyor. Görevi, en münbit maden ve petrol topraklarını Türkiye’den ayırıp dünyayı yönetme hevesindeki çetenin emrine sunmak.! Yeni kurulan devlet, devamlı kaos üreten bir makine olarak, Amerikan kılıcını, Ortadoğu’da sallayacak!
Bush söylemişti. Türkiye Avrasya’nın kilidi! Türkiye’den Çin’e kadar uzanan Avrasya, tüm dünyadaki doğal zenginliklerin dörtte üçünün sahibi!
Avrasya’ya açılan bu kilit kırılırsa, ‘tek dünya devleti’ne giden yol açılacak. Kaynakları giderek tükenen emperyalizmi, en az 100 yıl rahat yaşatacak ve savaştıracak, enerji ve madenler yağmalanacak!
Elazığ- Dersim- Diyarbakır hattı!
Bu projenin önünde duran güç Türkiye’dir. Hükümetler tamamdır da halk ‘halledilememektedir! 100 yıldır tüm zaafları didiklenmektedir.
Boşuna Rize’den iskenderun’a hatlar çizilmemiştir.
Rize Çayeli Bakır yataklarından başlayın, Elazığ Maden’e, Palu’ya, Sivrice’ye oradan Diyarbakır Ergani’ye, iskenderun’a inin.
DÜNYA ÇELiK TRÖSTLERi O HATTAN BESLENiR.
Almanya 2. Dünya savaşına o bölgenin kromundan aldığı güçle girmiştir.
Atatürk’ün vefatından bu yana, dünya tröstlerinin gözü maden diyarı Maden’de, Ergani’de, Bakır diyarı DiYARBAKIR’da, gümüş kapısı DER-SiM’de (bkz C. Özakıncı) ya da Tunç elleri Tunceli’dedir. Yani Elazığ- Dersim- Diyarbakır hattında 100 yıldır yaratılan kaosun nedeni bellidir.
Lütfü Ergene dostumuz, muazzam arşivi ile bana ışık oluyor. Bakın ne diyor:
‘Yıl 2010. Başta Almanya, isveç ve Norveç olmak üzere dünyadaki çelik üreticisi ülkelerin yıllık ortalama bir milyon ton civarında ham Krom ihtiyacını karşılamaya devam eden Türkiye, bir çılgınlık sonucu hala Krom destekli -yani nitelikli- çelik üretememektedir.
Türkiye’de Demir Çelik işletmeleri diye boy gösteren fabrikalarda ise ne yazık ki neticede basit anlamda inşaat demiri üretilmektedir.
Nitelikli çelik üretmek için gerekli olan ham Krom’u ferrokrom haline dönüştürme faaliyetinden, Elazığ Ferro Krom fabrikası özelleştirilip kapatılarak vazgeçilmiştir.’
Tıpkı iskenderun Demir Çelik’in kuruluş aşamasında ABD, gizli raporlarla ‘Türkiye’deki bu gidişin durdurulması’ emrini verdiyse (Bkz. A. ilhan Hangi Atatürk), Ferro krom’un da akibeti farklı olmamıştır. Türkiye her ağır sanayi adımında engellenmiş, ‘Sen ham maden sat! Yoksa bedel ödetiriz!’ denmiştir.
‘EVET’ ile paylaşılacak Hazine!
Kısacası bölge bir hazinedir. Küresel çete, ÖZERK KÜRDiSTAN aşamasında, bu hazineyi bölge ileri gelenleri, işadamları, örgüt yandaşlarıyla ‘paylaşacağı’ mesajını yaymaktadır. Aynı anda ‘işine bakmaktadır’!
(Afganistan’da Irak’da da aynı mesajları vermişti. işgal başladığında önce içerdeki yandaşlarını temizledi. )
Küresel çetenin en önemli işi, kucağında büyüttüğü siyasiler, ekonomistler hukukçularla önündeki tüm engelleri kaldırmak için bir Anayasa yapmaktır.
Bunun ilk aşaması olan REFERANDUM yasadışı şekilde gündeme taşınmıştır.
EVET için ‘Yedi düvel’ çalışmaktadır. Çünkü EVET, Ergani, Çayeli, Tunçeli, Maden kromu, altını bakırı gümüşü petrolü demektir.
O nedenle, ABD ve Avrupalı büyükelçi ve konsoloslar, ‘EVET’ çığlıkları atarak yurdun dört bir yanını dolaşmaktadır.En çok ziyaret edilen bölge ne hikmetse (!) ELAZIĞ- ERGANi hattıdır. (Dipnot 1)
Onlar küresel şirketlerin memurlarıdır. 300 küsur yabancı şirket , ŞiMDiLiK, Danıştay ve Anayasa mahkemesi engelleriyle ‘uğraşarak’ bu servete el koyabilmektedir. Yeni Anayasa ile önlerindeki tüm engeller kalkacak, hazine ayaklarının dibine düşecektir!
işte bu nedenle dünyayı yöneten küresel şirketler koro halinde ‘EVET’çidir.
EVET ile ele geçecek servet, Suriye sınırında 4 trilyon dolarlık petrol, (dipnot 2), güneydoğunun münbit topraklarında yatan bakıra yani altına, gümüşe, kroma, doğrudan el koyma imkanı.. Servetin boyutunu siz hesabedin!
Selim Kotil, küresel çetenin ,iktidarla üleşiminden örnekler veriyor:
‘Örneğin israil devletini kurduran Rothschield ailesi ile Başbakanın damadının genel müdür olduğu Çalık Grubu, Anatolia Minerals firmasında % 50 şer ortaklar. Bu firma 4 milyon dönüm arazi kapatmış durumda.
Fethullah Gülene yakınlığı ile bilinen Koza Grubu 6 milyon dönüm arazi ve 500 ruhsatla bu işin en önünde.’
EVET için her şey mübah!
işte bu üleşim nedeniyle, AKP hükümeti, Yabancılara Toprak Satışı Kanununu Yargıya takılmadan geçirmek zorunda. Tapu kanununu çıkarmak
Yabancı Şirketlerin Taşınmaz Mal Edinmelerine izin vermek zorunda.
Bunların önünde duran yargıyı ezip yoketmek zorunda.
EVET çıkarsa, bu yağmaya karşı açılmış tüm davalar kapanacak. Küresel ‘Baba’ topraklara madenlere petrole el koyacak, ‘Oğul’ deliğe süpürülmeden koltuğunda kalacak ve hazineden pay alacak, ‘kutsal ruh’ kukla devletten pay kazanacak, saraylarda yaşayacak. Feodal ağalıktan krallığa sıçrayacak. Yöre halkı acından ölmeye devam edecek. Bugün Silvan’da iftarını açacak ekmeği olmadığı için kendini asan ‘Hacı’nın, iftar açmak için gideceği bir evi de olmayacak.Bu kabus gerçekleşirse, Güneydoğu Anadolu, Afganistan , Pakistan ve Irak halkının kaderini paylaşacak!
Bu bir yedi düvel oyunudur. Ve oyunun son perdesidir.
Bu oyunda batının 300 küsur şirketi, ağzından salyalar akıtarak, diş geçirdikleri doğal zenginliklerimize el koymak için yeni Anayasa beklemektedir