/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +8
    10. Sınıfın başıydı, ilk defa o gün görmüştüm Eylül'ü.. Edebiyat dersinde yanıma oturmasiyla başladı muhabbetimiz, kısa sürede yakınlaştık, servisimiz aynıydı. Yan yana oturur eve varana kadar sohbet ederdik. Girişi yapayim dedim değerli panpalarim 3-4 istek gelirse devam edeyim hemen bi sigara yakıp.
    ···
  2. 2.
    +7
    Yine bir haftasonu Eylülle dışarı çıkmıştık. Hava kararmaya başlamıştı, manzaralı banklara gidip oturalim dedim. Olur dedi, bi sigara yaktim, içerken beni izliyordu. Çok tatlı oluyorsun sigara içerken dedi ve güldü.. Hava baya soğuktu, sıkı sıkı sarılmıştık birbirimize. Litch, beni hiç bırakmayacaksın değil mi? Dedi. Birden yüzü düşmüş, korkmuş gibiydi.. Nerden çıktı şimdi ne bırakması dedim, seni çok seviyorum bi daha açma böyle konular dedim. Peki diyip daha da sıkı sarıldı.. Seni ilk gördüğüm gün bu ani yaşayacağımızı biliyordum dedi, Hayırdır bu gece neyin var 1 hafta ömrüm kaldiysa söyle de bileyim dedim, saçmalama manyak dedi. Ve dudağıma bi öpücük kondurdu.. Gece evine bıraktıktan sonra düşünüyordum lan hayatımda ilk defa böyle oluyor aşık mı oluyorum acaba falan filan, bi ergenin kendine sorduğu klagib sorular.. 1 ay falan daha böyle geçtikten sonra okullarin kapanmasına az bi süre kalmıştı..
    ···
  3. 3.
    +7
    Eylülle artık çok samimi olmuştuk. Serviste çok uykusu olduğu zaman omzuma yatar o güzel koyu renkli gözleriyle bana bakardı. Litch, eve gelince haber ver bak der ve gözlerini kapatırdı. Uyumadığının ikimiz dr farkındaydık ama benim de çok hoşuma gidiyor, ses etmiyordum.. Durum böyle 1 ay daha devam etti, bir gün yine okul dönüşü servis arıza yapınca herkes indi, kimi dolmuşla devam etti kimi yürüyerek. Eylül de bana bakıyordu bisey söylemem için. Ben öküz gibi durunca o söyledi. Litch, gel yürüyerek gidelim eve beraber hem sohbet ederiz. Tamam dedim ve yürümeye başladık, konu servisten açıldı tabi kısa sürede. Çok kötü sürüyor ya bu adam diyordu, uyuyacam diyorum bi türlü uyuyamiyorum. Dedi ve gülerek ekledi, aslında omzuna yatmak huzur veriyor pek de şikayetçi değildim bu durumdan. Icimden şunları geçirdim, ulan litch senin diyeceklerini kız diyor. Artık eylülün benden hoslandigi açık ve netti. Ben pek belli etmesem de ona baktıkça kendimi kaybediyordum. Kekelemeye saçma sapan konuşmaya başlıyordum. Bu yüzden genelde susup gözlerine bakmayi tercih ederdim. Ama bu sefer farklı olacaktı. Bugün eve gittiğimde eylül benim olacaktı. Beyler ilginizi çektiyse ses verin devam edeyim mi?
    ···
  4. 4.
    +6
    Ertesi gün eylül mesaj attı. Babam akşam seni yemeğe çağırıyor. Peki dedim, okuldan çıkar çıkmaz eve gittim. Üzerimi giyinip bizim mahalledekilere takıldım sigara ortam falan. Eylül arayana kadar takıldık, sonra ben kaçıyorum beyler diyip gittim. Kapıyı eylül açtı. Fazla durmadık hemen yemeğe oturduk. Ee licht kendinden bahset bakalım dedi. Anlattim ne var ne yok aile falan. Iyi iyi dedi. Sigara falan kullanıyor musun dedim. Eylüle baktım, sonra ne yalan söylicem amk en fazla kızar bi daha görüşme kızımla der onu da takmam diye geçirdim içimden. Alkol falan ağzıma sürmem ama sigara içmişliğim var dedim (zaten ailem biliyordu çok giblemedim) Bi süre bişey demedi sonra neyse önemli değil dedi. (Vay amk ne babalar var dedim benim babam da anlayisliydi ama bu adamın kanka gibi takılıyodu amk birazdan göreceksiniz) Yemekten sonra balkonda oturduk serinlikte. Paketini çıkardı, uzattı yok Estağfurullah dedim. Utanma lan normalde içiyorsan karşımda da iç benim için sıkıntı olmaz dedi. (Adam böyle saygı kural mural giblemiyordu, samimi bir adamdı hayran kaldım amk) öyle diyince aldım bi tane yaktık. Eylül ben babası 1 saat kadar sohbet ettik. Sonra ben kalkayim dedim, bırakayım seni eve dedi. Yok yakın zaten Teşekkürler dedim. El sıkıştık eylül de baba aşağı kadar iniyim litch le dedi. Tamam dedi geç kalma ama. Babam seni çok sevdi dedi. Ben de sevdim dedim. Güldü , artık istemeye gelirsin beni dedi. Gelmez miyim dedim. Hadi çık yukarı ben de gideyim artık, geç oldu dedim. Sarılıp eve gitti. Ben de sigaramı içe içe eve gittim. Haftalarca böyle devam etti okul, Eylül falan.
    ···
  5. 5.
    +6
    Ilginiz için teşekkür ederim, devam ediyorum. Artık kış bitmiş, bahar aylarına girmistik. Okul gezisi düzenleniyordu her sene olduğu gibi. Eylül çok gitmek istedi. Ben ise sevmezdim okul gezilerini.. Litch, çok güzel olur vakit geciririz beraber dedi. Iyi peki dedim kiramadim onu. Gezi haftayaydi. Okul bahçesinden 3 otobüs çıkacaktı.
    ···
  6. 6.
    +5
    Dediğim gibi onun da hoşlandığından emin olduktan sonra kararımı verdim. Ama lise çağlarında daha yeni yetme bir ergen olduğum için yüz yüze yapamayacaktim. Utana sıkıla şunları söyledim, Eylül ben aksamlari cok sıkılıyorum numaranı versen konuşuruz istersen diye gevelemeye devam ediyordum ki, gülerek ne uzattın yaa dedi ve numarayı verdi.. Planıma göre gece konuşup halledecektim, ama o da bunun farkına vardı sanırım. 5 dakika daha sohbet ettikten sonra bi sessizlik oldu. Hava biraz kararmaya başlamış sokaklar tenhalaşmıştı. Sessizliği o bozdu. Litch, sana bisey sormak istiyorum ama çekiniyorum. Çekinme sor dedim bende öküz gibi. Sen benden mi hoşlanıyorsun? Pat diye söylemişti, bi an dondum kaldım. Yine geveleyerek nedrn sordun ki dedim, sonra saçma sapan bi soru olduğunu farkedince hemen üstüne bi soru daha sordum, evet desem ne değişecek ki? (Daha sonraki yasantimda bu söz çok işe yaradı size de öneririm) Benim için çok sey değişir diye cevap verdi. Bu cevaptan cesaret alarak evet o zaman dedim. Durdu, gözlerimin içine baktı. Her göz göze geldiğimiz an olduğu gibi yine kalbim hızlı atmaya başladı, ama bu sefer bi başkaydı sanki. Ben sana çok alıştım litch, seni kaybetmek istemiyorum dedi. Bunun üzerine söylenecek başka bişey kalmamıştı. Bende öyle dedim ve ekledim , o zaman birlikteyiz dimi? Yine o güzel gözlerini bana çevirip gülümsedi, evet dedi ve elimi tuttu. Eylülü eve kadar bıraktım, eve doğru yola koyulurken hayallere dalıp gitmiştim..
    ···
  7. 7.
    +5
    Eve girmeden bi paket sigara aldım. Ilk defa o gece mutluluktan sigara içecektim lan. Yemek yedikten sonra odaya geçip telefonu kaptim hemen. Eylüle mesaj attiktan bi süre sonra cevap geldi. Okul, aile, hayat vs. Gece yarısına kadar konuştuk. Ertesi sabah servise bindiğimde her zamanki yerde bekliyordu. Hayatımda ilk kez servise mutlu binmiştim amk. Sabah erken uyanmış, hazırlanmış servise koşmuştum. Eylül adeta beni hayata bağlamıştı.. Neyse bu kismi fazla uzatıp beyninizi gibmeyeyim. Okul yaşantımızdan bahsedeyim biraz, en arkada oturuyorduk, önümüzde erhanla irem oturuyordu. Yan tarafta da sinanla mustafa.. Sinan yakın arkadaşlarımdandı, fazla soru sormazdı, iyi niyetli birisiydi. En azından ben öyle sanıyormuşum. (Hikayenin devamında sinanı gibmek isteyenler olacak) Işte okul hayatımız böyleydi.. Eylülle ilişkimiz 1-2 ay böyle gitti. Hafta sonları dışarı çıkardık bazen, yemeğe, kafeye gittiğimiz olurdu. Onun dışında okulda hep beraberdik. Derste saçlarıyla oynamak, gözlerine bakmak bana huzur veriyordu.
    ···
  8. 8.
    +5
    Okulların kapanmasına az bi süre kalmıştı artık. Eylülle aramız her zamanki gibi süperdi. Bir sabah servise bindiğimde Eylülün yanında başkasını gördüm. Kafasını çevirince sinan olduğunu gördüm, başta kan beynime sıçradı. Eylül de farkında olacak ki hızlı hızlı açıklama yaptı litch, sinanın servisi değişmiş yeni gelmiş servise. Ama yüzüne bakmaya kiyamadigim kızı sinanla diz dize sohbet ederken görmeye dayanamadım. Vuramadim da, ne diye vuracaktim ki , sevgilimin yanına oturmuş mu diyecektim.. Ahmet abi sağda indirir misin beni dedim. Yüz ifademi görmüş olacak ki hiç sıkıntı çıkarmadı kapıyı açtı ve dikkat et kendine litch dedi. Ben indiğimde eylül peşimden gelmeye çalışıyordu ama ahmet abi birakmamisti. Bakkala doğru yürüdüm bi paket sigara aldım. Kafamda bin türlü hikaye. Kendi kendime düşünüp kurgulayarak eylüle daha çok sinirlenmiştim. Gece telefonu açtım. Eylülden 6 cevapsız arama 10 mesaj vardı. Mesajlar şöyle başlamıştı litch, yapma böyle aramızı bozuyorsun. Ama cevap gelmeyince o da sinirlenmiş olacak ki naparsan yap karışmıyorum falan yazmıştı. Ertesi sabah biraz isteyerek biraz da uykudan servisi kaçırdım. Okula dolmuşla gittim, kapıdan içeri girdiğimde bizim en arkada sırada sinanla eylülü gördüm. Bu sefer kendime hakim olamadım beyler. Eylülü kolundan çektim ve iki dakika izin verir misin bize dedim. Litch dur Saçmalıyorsun falan diyordu. Sinana döndüm, lan yavsak senin problemin ne dıbına kodumun çocuğu dedim. Doğru konuş lan dedi. Ne lan nolacak dedim o ergenlikle.. Dememle yumruğu yemem bir oldu. Eylülün önünde ve bütün sınıfın önünde yumruk yemistim. Kendime yediremedim tabi, ve o hırs, o öfke içime birikmişti. Sinana bi giriştim beyler, önce cenesine yumruk atmistim (tayfun abi çene adamı bitirir demisti onu hatırladım) sonra Sersemleyince hafiften karnini yumruklamaya başladım. Dengesini kaybetti bi süre sonra sendeleyip yere düştü yerdeyken vurmadım delikanlı havalarına girdim. Bi daha eylülün yanında göreyim seni bakalım dedim ve okuldan çıktım. O manzaralı banklara gidip bi sigara yaktim. Aksama kadar oturup mal gibi seyrettim. Gece eve giderken yolda mesaj geldi eylülden. Litch benim korunmaya ihtiyacım yok. Yanıma oturan herkesi döveceksen ben bu ilişkiyi bitirmek istiyorum. Yazmıştı. Resmen istiyordu, hayatımda en çok değer verdiğim , yüzüne bakmaya kiyamadigim ayrılmak istiyordu.. cevap yazmadim. Tabi ki yürek yakan ayrılık yeri burasi değil. Ertesi sabah serviste gidip en arkaya oturdum. O da gelip yanıma oturdu. Litch dün için özür dilerim bi an sinirle yazdım. Senden ayrılırsam ölürüm ben dedi. Sinan var ya dedim ne güne duruyor. Nolur yapma böyle dedi. Peki tamam dedim. Söz bi daha kimseye yaklaşmam senden başka dedi. Güldüm..
    Tümünü Göster
    ···
  9. 9.
    +5
    Takipte olan panpalar varsa ses versinler kimse yok diye bitirecem hikayeyi...
    ···
  10. 10.
    +4
    Bir gece eylülün aramasıyla uyandım beyler. Sesi çok kötüydü, ağlayacak gibiydi. Litch babama bişey oldu, elleri ayakları uyuşuyor çok kötü durumda nolur bisey yap dedi. Annesi Anneannesinin yanına gitmişti 1 haftalığına evde yalnızlardı babasıyla. Hemen üstüme bi ceket alıp kapıya koştum. Sonra lan amk dedim gidip napacaksin tek başına adamı kucaklayacan mi aq. Kapıyı geri açıp arabanın anahtarını aldım. 12 yaşında babam öğretmisti araba sürmeyi. Gençliğinde şöförlük yaptığı için benim de şöförlüğümün iyi olmasını istiyordu. Olmuştu da, 12 yaşından beri sürerdim, şöförlüğüme hala laf ettirmem beyler Ovunmek gibi olmasin da. Neyse bu yüzden kızmazdı normalde bile arabayi veriyordu acil durum olduğunu söylesem aferin lan bile derdi. Arabayı hemen alıp evlerine doğru yola çıktım. Yolda mesaj attım 5 dakikaya geliyorum aşağı indirebilir misin diye. Kendinde hala inmeye çalışırız diye cevap verdi. Babası güçlü adammış 5 dakika sonra aşağıda bekliyorlardı. Hemen durdurup amca iyi misin falan demeye başladım amk hala gülerim o halime.. panik yapmıştım. Arabaya bindiler, devlet hastanesine doğru gidiyordum. O 15 dakika hayatımın en vahşi 15 dakikasiydi ayağımı gazdan en fazla 5 kere çekmisimdir. Kavşaklara 80 le giriyordum. Kendimi gavat servisçiye benzettim bi an. Neyse uzatmayayim sonunda geldik acile. Adamı zütürdüler sedyeyle eylül onunla beraber gitti ben de arabayı parkedip hastane bahçesinde oturdum. Bi sigara yakıp babamı aradım. Baba bişey diyecem ama hemen kızma dinle. Eylül diye bi arkadaş aradı babasi falan durumu anlattım korkarak. Ne kızacam lan iyi yapmışsın. Vay be adam oldu adam demeye başladı amk. Babamın değerini o an bi kere daha anladim. Sonra eylül geldi yanıma yarim saat kadar sonra. Birer kahve içtik kafeteryada. 2. Kez kahraman oldun litch diyip gülüyordu.. Sarılıp öptüm onu, görevimiz dedim. Manyak dedi. Neyse ben babama bakayım uyanmıştır şimdi. ( babasına sakinleştirici verip uyutmuslardi) 10 dakika sonra tekrar geldi yanıma, yüzü gülüyordu bu sefer babam uyandı seni çağırıyor dedi. Başta utandım ama gitmemek olmazdı kapıdan girdiğimde heyecandan zütüm başım ayrı oynuyordu. Gel delikanlı gel dedi. Sana ne kadar teşekkür etsem az. Eylül biraz bahsetti senden. Iyi bi çocuğa benziyorsun. Kızımın biriyle ilişki yaşamasına karşı değilim. Ama o kişiyi tanımam bilmem daha iyi olur. Tanışmış olduk dedim sessizce. Evet dedi gözüm tuttu seni . Bi ara daha güzel bi ortamda tanışır konuşuruz. Tekrar çok teşekkür ediyorum. Şimdi eve git ailen meraklanmasın. Sabah eylül haber verir zaten sana napacağımızı dedi. Peki dedim iyi akşamlar diyip çıktım. Eylül de arabaya kadar geliyim senle dedi. Ee babamı sevdin mi dedi. Evet dedim, neyse çok geç olmadan eve git kahramanlar da uyur dimi sevgilim dedi. Son bi kez sarılıp eve doğru yola koyuldum. Gider gitmez de babama durumu tekrar anlatıp anahtari verdikten sonra uyudum..
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      Yer:izmir
      ···
  11. 11.
    +4
    Geziden döndükten 1 hafta sonra eylüller ani bi istanbula gittiler. Eylül sadece beni aramış, dayım hastalandı aceleyle çıktık geldik 1-2 hafta burdayim demişti. Okul falan nolacak dedim, rapor alırım bi şekilde hallederiz , hadi kapatmam lazım görüşürüz dedi. Bu konuşmadan sonra garip bi hüzün çöktü üzerime. Ağlamaklı olmuştum. O ise sadece beni arayıp gittiğini söylemişti. Üzülmedim, darılmadim desem yalan olur.. Onsuz ne yapacağımı şaşırdım, gittim manzaralı yere oturdum tek başıma, o bile keyif vermiyordu. Servise bindiğimde gözüm onu arıyordu.. Dışarı çıkmak da istemiyordum fazla , sigaramı alıp evde oturuyordum, 2-3 gün böyle geçtikten sonra feyste dolaşırken fotoğraf gördüm bi tane. Huur çocuğunun biri eylülü etiketlemiş, o zaman yer bildirimi olmadığından Sarıyerde geziyoruz yazıp yanına da yavşak bi ifade koymuştu. O an içimden bütün dünyaya sövdüm amk. Huur çocuğuna sövdüm, eylüle sövdüm, Sarıyere sövdüm... ben o gittikten sonra doğru dürüst dışarı bile çıkmamışken, onun yaptığına bak amk diyordum içimden, üstelik dayısı hastalanmis diye demişti. O 3 gün içinde hiç kızmadığım kadar kızmıştım ona..
    ···
  12. 12.
    +3
    Sorularınızın cevabını alacaksınız bu partta beyler. Sabah 7 gibi eve döndüm. Telefonu aldım elime. Vardık litch yazmıştı. 2-3 hafta telefonla mesajlastik. Paket almak dışında evden çıkmıyordum. 3 haftanın sonunda aramız soğumaya başladı. Yavaş yavaş şikayetçi oluyordu benden, ben de ondan. Herşeyime karisiyorsun diyordu, umrumda değil hiçbişey falan. O gün saatlerce oturduğumuz kız o değildi sanki. O kadar değişmişti ki.. Bi gün yine tartışıyorduk. Bıktım seninle tartışmaktan dedim.(telefondan sms ile konuşuyorduk) Ben de çok sıkıldım artık ayrılalım dedi. Peki dedim. Ne diyebilirdim ki.. Sevmiyor musun dedim, evet sevmiyorum dedi. Amk o benim hayatımın anlamıydı. Onun için servise biniyor, okula gidiyor, haftasonu dışarı çıkıyordum sanki. O olmadığında anlamsız geliyordu hersey. Ve artık o yoktu. 2 hafta kadar evden çıkmadım. 2-3 haftanın sonunda biraz da olsa kendime gelmiştim erhanın yardimlariyla. Yokluğuna alışamadım, ama yokluğuyla yaşamayı ogrenmeye çalışıyordum. Okulların açılmasına az bi zaman kala tekrar insan olduğumu hissettim. Her an aklımda olmasını değiştirmiyordu bu ama en azından onsuz da insan olabildiğimin farkına vardım. Hikaye bu kadardı beyler, okuyan herkese teşekkür ediyorum. Kendimden fazla bahsetmek istemiyorum, lise 4 ü bitirdim 1 sene daha hazırlanacam. Eylülü o günden sonra ne gördüm ne bi haber aldım. Ondan sonraki hayatımda da onsuz olmanın verdiği huzursuzluğu yaşadım. Hala da özlerim o günlerimizi. 10. Sınıfı defalarca okumak isterdim şu an. O yaşta sabit kalmak isterdim. Ama tek başıma da yaşamayı öğrendim. Tekrar teşekkür ediyorum okuduğunuz için, benden bu kadar..
    ···
  13. 13.
    +3
    Erhanların arabasını alıp gittik sokağa.(ne konuşacaksa konuşsun sonra arabayla dolaşır kafa dağıtırız dedik) Ayı, Eylül ve Eylülün babası bankta oturmuş bekliyordu. Arabadan indik erhanla, gittik yanlarina. Konuya direk girdi Eylülün babası ben ayıya bakarken (gözünün altı, çenesi mosmor olmuş şişmişti) Litch birşeyler duydum kenandan, aslında pek duymama gerek yok yüzünden anlaşılıyor ama neyse, bir de senden dinlemek isterim olayı. Gerek yok efendim dedim, arkadan erhan atladı ben anlatayım size dedi ve feysbuktaki fotoğraftan, istanbula gidiş dönüşten bu akşama kadar anlattı herşeyi . Anladım dedi Eylülün babası. Litch, kenan yakın arkadaşımın oğlu. Bize misafir olarak geldi. Babasına yüzünün neden bu halde olduğunu anlatmak sorumluluğu bana düşüyor dedi ve ekledi, senin yüzünden. Eylülle aranızdaki problem her neyse ilgilenmiyorum. Ama bunu yapmaman gerekiyordu. Kızımla bir daha görüşmeni istemiyorum, kenanın da bir daha seni görmek isteyeceğini sanmıyorum, ona göre dedi. Dünya başıma yıkılmıştı amk. Hiçbirşey umrumda değildi. Cevap bile veremedim, arkami döndüm, hadi erhan dedim sessizce, arabaya bindik.
    ···
  14. 14.
    +3
    Okullar sonunda kapanmıştı. Eylülle her gün dışarı çıkar gezer dolaşırdık. Litch, düğünümüze de az kaldı diyip gülerdi.. onun yanındayken huzurluydum. Sanki dünyadan soyutluyordu beni o gözleriyle. Çok sevdim beyler çok.. Okullar açılana kadar bi günümüz ayrı geçmedi. Manzaralı yerde oturur çay içerdik. (Ah o manzaralı yer senin ben amk) Okullar açılınca da sürekli en arkada oturur el ele tutuşurduk alttan.. Çok tatlı kızdı eylül. Mutlu olduğu gözlerinden anlaşılır, sevinince gözlerimin içine bakar sarılırdı. Bazen de sinirlenir, ben de nefes alamayıp ölücem diyerek kafasını sıraya gömerdi.. Hala aklıma gelir onun o çocuksu tatlı tripleri.. Bi gün servise binince bi değişiklik hissettim. Servis değişmişti amk. Ahmet abi yerine şişko, sakallı bi gavat oturuyordu direksiyona, arabasi da farklıydı. Bu gavad arabayi hoyratça kullanmaktan zevk alıyordu. Servisteki bikaç kişi korkmaya başlamıştı ufaktan. Eylül de onlardan biriydi. Litch, ya kaza yaparsa baksana şuna nasıl gidiyo. Ben de sıkı sıkı sarılmıştım ona rahat hissetsin diye. Sen de ölürsen kimle evlenicem bak sakın öleyim deme demişti.. En kötü durumda bile pozitif olurdu, gülmeye çalışırdı.. O hali gözümün önüne gelir hala.. Içine mi doğdu bilmem ama amk gavatı hakkaten de kaza yaptı. Kavşağa gaza basarak girdi, sağdan da araba çıkınca yandan girdi gavadın arabasına. Biz baya sarsıldık. Kimisi yerdeydi kimisi cama yapışmıştı. Eylül o sırada kapsonunu çekmiş bacağıma başını koymuştu. Ben de öne eğilerek üzerine doğru kapandım. Başımı ön koltuğa vurmuştum. Ama Eylülüm için bin defa vurmaya değerdi. Amk servisi zaten geç kalmıştı. Biz de durumdan yararlanıp hiç gitmedik okula eylülümle. Yine gidip manzaralı yere oturduk. Başın acıyo mu dedi yoo dedim.(Hayvan gibi aciyordu amk) Bi kahramanım olmadığın kalmıştı dedi ve gülerek dudaklarıma bi öpücük kondurdu. Günü orda geçirip akşam eve döndük..
    ···
  15. 15.
    +3
    Sonunda sabah vardık. Eylülü uyandırdım, hayvanat bahçesi falan saçma sapan ilkokul gezisi gibiydi amk. Biz de eylülle ayrı takıldık, gezdik sağı solu. Akşam otele zütürdüler. Kızlar ve erkeklerin aynı odada kalmasi yasaktı, ben de bizimkileri kızların odasına yollayıp eylülü çağırdım. (Bizimkiler dediğim 2 arkadaş, zaten onlar da karı kız peşindeydi hemen atladilar kızların odasına gitme fikrine) Eylül geldi, bi film izledik televizyondan, sonra gel hadi yatalim litch dedi, bi sigara içip geliyorum hemen sen yat dedim. Peki diyip yatağa gitti. Ben de sigaramı bitirdikten sonra yanına yattım. Bi süre ergen muhabbeti yaptık, çok güzelsin çok seviyorum falan. Çok tatlısın dedim. Niye dedi gülerek, ben de geveleyerek anlatmaya başladım gözlerin, bakışın falan derken parmağıyla dudaklarimi kapattı. Bu kadar anlatacağına, bana bi öpücük versene manyak dedi. Dedikten hemen sonra dudaklarına yapıştım, bu kez bi başka öpüşüyorduk. Önceden sadece bir öpücük verip birakirdik. Bu sefer sanki dudaklarimiz ayrilmiyordu, sonunda bırakmayı başarınca Hadi uyuyalim artık dedi ve arkasını döndü , bende elimi beline attım ve sarılarak uyuduk. Sabah televizyonun sesiyle uyandım. Ece ( eylülün panpası ) televizyonu açmış dizi seyrediyordu. Gözüm eylülü aradı, o da pencerede telefonla konuşuyordu. Kalkıp çantadan havlumu aldım ve duşa girdim. Duştan çıkınca eylül de eceye katılmış tv izliyordu. Ooo Günaydın litch bey dedi eylül. Günaydın dedim gülerek.. eşyalarımı alıp banyoya tekrar girdim giyinmek için. Çıkınca eylül yine çok yakışıklı olmuşsun dedi, sen de yine döktürmüşsün bakıyorum dedim ve eylülü baştan aşağı süzdüm, kısa bir şort üstüne de tişört giyinmişti. Normalde karışmazdim giyimine ( karışanlara da ayar olurum delikanlı ayaklarına yatanlara) ama bu sefer başkaydı. Okulun bütün abazaları burdaydı. Üf asma suratını tamam değiştiricem şimdi dedi. Ne çabuk ikna oldun öyle dedim ve güldüm. Ee isteyen sen olunca dedi.. O gün de müze gezisinden sonra otele döndük, bu sefer eylül yanımda kalmadı, arkadaşlari geceyi beraber kız kıza geçirmek istiyormuş. Sabah eylül uyandırdı beni. Hadi uyan artık litch burda kalıcaz bak otobüsler aşağıda hazırmış dedi. Hemen kalkıp giyindim, yüzümü yıkadıktan sonra sen çantanı topla bi sigara içip geliyorum dedim. Peki dedi. Sigarayı bitirdikten sonra çantaları topladık ve otobüse bindik. Akşam saat 8 de vardık. Babam bizi almaya gelmişti. Ee nasıl geçti falan klagib sorularla eylülü eve bıraktık, dönüşte geç lan direksiyona özlemişsindir dedi. Eve geldiğimizde kapıyı annem açtı, boynuma sarıldı direk. Oturup ailece yarım saat sohbet ettik yine nasıl geçti muhabbeti falan... Babama mola yerinden hediyelik küllük almıştım, anneme de desenli kupa bardak. ( Sık sık farklı çaylar yapıp bize içirir, kendi de içmeyi çok severdi) Hediyelere gereğinden fazla sevindiler ya da bana öyle geldi, onları mutlu etmeyi seviyordum.. Ufak huzurlu bi aileydik, babamın kazancı çok da iyi değildi ama ne annemden ne de benden parayı esirgemezdi. Hediyeleri de verdikten sonra dayanacak gücüm kalmamıştı. Hadi iyi geceler diyip odama çekildim..
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +3
    Bi sigara yaktim, arabayi çalıştırıp yola koyulduk. Erhan beni teselli etmeye, neşelendirmeye çalışıyordu. Ama o da biliyordu o an imkansız olduğunu. Uğruna dayak yediğim, bakmaya kiyamadigim günlerce kafama taktığım eylül, beni unutmuş ayıyla geziyor, babası da dolaylı yoldan bi daha Eylülün ve ayının yanından geçersen giberim belanı demişti. Ağlamak istiyordum. Manzaralı yere sürdüm arabayı. Eylülle ilk oturduğumuz banka oturdum, 1 saat kadar ağladım. Erhan da yanımda ayıya eylüle Eylülün babasına sövüyor, kolunu boynuma sarıp ağlama lan diyor, teselli etmeye çalışıyordu..
    ···
  17. 17.
    +3
    Bir gece yine dışarı çıktık Eylülle. Manzaralı yerde iki huur çocuğu oturuyordu. Eylüle laf attılar. Litch boşver uyma onlara dedi. Başta bişey demedim sonra ıslık çalıp arkadan ştt falan diyince dayanamadim. Eylülü arkadaki bakkala gönderdim, git sen geliyorum dedim, litch hayir falan dedi. Beni dinle dedim gönderdim. Döndüm arkami ne var lan dıbına koduklarım dedim gel buraya gel dediler. Geldim lan hayırdır ne laf atıyonuz kıza dedim. Birisi üzerime geldi seni fena giberim burda bak dedi. Üzerime gelene bi tane yumruk attim(çeneye beyler, çeneye..) öbürü tuttu kollarımdan yere yatırmaya çalışıyor, onun da gibine sağlam bi tekme attım, öne eğilince de dizimle vurdum karnına. Ama bunlar öyle dayak yedik bitti diyecek adamlar değildi. (Ben de yasitlarima göre daha kuvvetliydim evde kendi imkanlarımla kol falan calisiyordum ve bizim mahalle bunlardan doluydu kavga etmesini bilirdim) Ama herkül değildim tabi. Sadece erken davranıp ikisine de darbeyi vurmustum. Huur çocukları daha hırslı kalktı. Burnuma bi yumruk yememle sarsıldım. Öbürü de karnıma tekme attı. Yere düşmemeye calisiyordum onu itip öbürüyle cebellesiyordum. Ikisinin aynı anda girmesini engellemeye calisiyordum. 3-4 dakika cebelleşikten sonra babam geldi arabayla. El frenini çektiği gibi indi arkadan daldı ikisine, ben de azıcık yardım ettim. Ikisini orda pert etti. (Babam dağ gibi adamdır benim cüssem kuvvetim de ondan gelir. O huur çocuklarından 2 tane daha gelse bana mısın demezdi babam) Onları yere yığdıktan sonra anahtari verdi. Bakkala doğru gel eylülü alacam bende dedi. Bakkalda olduğunu nerden biliyor amk dedim içimden ama ses etmedim sürdüm bakkala. Zaten 20 metre vardı amk o da yürüyerek girdi bakkala. Yanında Eylülle çıktı bakkaldan geç kızım dedi arkaya bindirdi onu. Geldi yanıma oturdu o da. Eve doğru sür de anlatın şu olayı adam gibi (eylül bakkalda telefonumdan babamı aramış zaten manzaralı yer mahallede olduğundan hemen gelmiş) Anlattım durumu önce hayvan oğlu hayvan ağa mı olacan kendince arasaydin adam gibi halletseydik yüzünün haline bak dedi. Fazla bişey yok baba dedim. Utanmistim. Farketmis olacak ki neyse tamam tamam dedi. Bakkala bırak beni (evimizin karsisindaydi) sigara alıp eve gidecem. Sen de eylülü bırak eve gel dedi. Hadi iyi akşamlar kızım Sağol aradigin için dedi ve indi. Gel öne dedim eylüle, litch sürekli başına bela açıyorum. Kötü hissetmeye başladım kendimi dedi. Saçmalama dedim orda ece de olsa (eylülün en yakın arkadaşı, benle de samimidir) yine kavga çıkacaktı. Sorun sen değilsin, ortada sorun da yok zaten bak hallettik bitti. Bi daha söyleme böyle şeyler. Eylülü eve bıraktım ve döndüm. Babam balkonda sigara içiyordu. Geldim baba dedim anahtari verdim. Geç otur oğlum dedi. Bak litch, sen bizim dünyadaki tek varlığım oğlumuzsun. Sana bi zarar gelirse yasayamayiz. Bugün yaptığın şey gururlandirdi beni. Büyüdün adam oldun. Kız arkadaşını koruyup sahipleniyorsun. Ama şunu unutma, ben her zaman arkandayim. Baban var senin lan arayacaksin gelip halledecek. Tamam mı oğlum dedi, tamam baba dedim geldi sarılıp Sırtıma vurdu. Hadi iyi geceler dedi. Iyi geceler dedim..
    Tümünü Göster
    ···
  18. 18.
    +3
    Geziye hazırlık yapmaya başlamıştım. Bikaç tişört, pantolon, neyse amk ne anlatıyorum size.. Eylülün babası aradı, gezide dikkat edin birbirinize falan. Babam da aynılarını söylemişti, parayı da bol verdi bişey olursa diye.. Akşam saat 8 de ordaydik, otobüslere binip gittik. Yolculuk 8 saat sürdü. (Ülke değiştiriyoz sanki amk) dedim içimden. Eylül uyumuştu zaten bana yaslanip.
    ···
  19. 19.
    +3
    1 hafta sonra döndüler. Mesaj atmıştı ben geldimm diye. Hiç giblemedim sessize aldım telefonu. Ertesi gün de serviste öne oturdum. Inerken geldi kolumdan tuttu, ne bu tavır ya dedi. Hiç dedim, çabuk döndün yetmediyse 2 hafta daha git Sarıyerde gezmeye. Ama bu sefer aniden dayım hastalandı deme olur mu dedim. Ne saçmalıyorsun litch dedi. Hiç dedim ve hızlıca sınıfa gittim. O giblemiyorsa bende giblemicem amk dedim içimden, bizim sınıf ortdıbına takıldım (zaten iki üç tanesi mahalleden arkadasimdi küçüklükten beri taniyordum) 3-4 gün o tayfayla takildim, eylülle konusmuyorduk bile. Özür dileyene kadar da konuşmayacaktim. Sürekli ben mi alttan alacam sorun değil dicem amk diyordum içimden. Erhan hafta sonu mesaj attı. Panpa bugün alışveriş merkezine gidecez gel sende kafa dağıtırsın dedi. Saat 6 da çıktık avm ye gittik. Yemek yedik önce, sonra sinemaya girdik saat 9 a yakın olmuştu. Hadi yavaştan kacalim dedik ve yürümeye başladık. Yürürken telefonla uğraşıyordum ki erhan dürtmeye başladı. Ne var amk dedim ve kafamı kaldırdım ki kaldırmaz olaydım. Eylül ve inanamayacaksiniz feysteki huur ordaydi. Amk buraya nerden geldi ne alaka aklım karıştı birden. Eylülle kol kola girmiş yürüyorlardı karşıdan. Erhan aklımda ne olduğunu anlamış olacak ki kolumdan tutup çekmeye başladı. Eylül beni gördüğünde şaşırdı önce, sonra yanındaki ayıya bakıp bana tekrar döndü. Yanlarina gittim hızlıca. Aklımda tek bişey vardı, o amk ayısını öldürecektim. Hayırdır birader sen bu kızın yanında ne arıyon dedim direk. Sen kimsin lan dedi biraderli konuşma diyip üzerime geldi. Eylül litch dur lütfen dedi. O dıbına kodumun ayısı eylüle sen karışma canım dedi ve kenara çekti. Lan amk o an kan beynime sıçradı. Benim sevgilime artistlik yaptığı kenara çektiği yetmiyormuş gibi canım dedi lan canım. Gözüm kimseyi görmez oldu. Ayıya avm nin ortasında giriştim, yüzünde vurmadık yer bırakmadım (hayatımda ilk defa bu kadar güçlü hiseediyordum kendimi sinirden olsa gerek) ayı bana sadece 1 yumruk ve bikaç tekme atabilmisti(Yüzümdeki çizikleri saymazsak) Erhan ve bizim diğer çocuklar araya girdi tuttular çektiler falan öyle orda bitti kavga eve zütürdüler beni. Diğerleri döndü erhan benle eve geldi. Babam noldu lan sana dedi. Babamdan gizli saklım yoktu. Anlattim herseyi. Ulan pekekent belki arkadaşı akrabasi falandi. Hemen vurulur mu öyle, eşkıya mı olacaksın lan başıma diye bi güzel azarladı. Odama gittim uzandım. Erhan da bilgisayarda takılıyordu. Akşama doğru eylülün babası aradı. Hasgibtir dedim lan anlattı eylül kesin. Keşke eylül anlatsaymış.. Alo, litch bizim sokağın oraya gelsene biraz konuşalım dedi. Sesi biraz sinirli geliyordu. Erhanı da alıp çıktım evden.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 20.
    +3
    Beyler hepinizden özür diliyorum dükkandaydım patron tip tip bakıyordu telefonu çıkarınca. Sonunda gitti amk müşteri de yok. Neyse yazıyorum hemen panpalar.
    ···