Beyler yine duramadım birseyler yazmak istiyorum. Baslangıcı atayim soyle. Valla uyuyamazdim yoksa. Yarın devam ederim. Bu seferki hikayeyi biraz daha farkli yapmak istedim genc bir pgibolog adayi bagimli bir kiza agib olucak. Daha cok ask olucak hikayenin icinde.

Beyler kimse okumuyor sanırım yazsam mı yazmasam mı bilemedim amacım prim degil sadece 3-5 dinleyenim olsa fena olmaz

Sabah ya 8'di ya 9'du kalktım. Kardesimi kaldirdim. Kardesim sakatti beyler kucukken gecirdigi bir trafik kazasi sonucu sakatlanmisti. Cozumu vardida bizde durum yoktu lan. Pgibolog olup adam olup ilk maasimla kardesimi tedavi ettirecektim. Gitmeden once tuvalete cikarttim onu. Sonrada giydim ceketi anneme allaha ismarladik diyip ciktim yollara. Kucuklugumden beri en buyuk hayalimdi pgibolog olmak. insanlara yardım etmekten daha güzel şeymi var lan şu hayatta. Kendi çabamla kendi alınterimle güzel bir üniversiteye tam burslu girmistim. 20 yaşında üniversite 2. sınıftaydim. Sınıfa girer girmez hoca beni cekti kenara. Oğlum buna hazır değilsin ama seninle birisi görüşmek istiyor dedi. Derin bir nefes aldım.

Doktorun ismi Erdemdi. Bizim villanın yanında daire vardı orada kalıyordu. Aynı bahçedeydi evlerimiz. Sen kapıyı aç diyip anahtarı bana uzattı. O bavullarımı getirecekti. Derin bir nefes aldım ve evin önüne geldiğimde kalbim fırlıyordu lan. inleme sesleri geliyordu evden. Birisi bağıyordu. Dondum kaldım. Kıza birşey oluyordu. Tedirgin olup doktor diye bağırmaya başladım. Ama ne gibime gittiyse cevap vermiyordu. Derin bir nefes aldım kapıya yüklendim. Sorumluluğum burada başlıyordu. Kız yere yığılmış çıldırıyordu. Kafasına vuruyor yerde can çekişiyor tuhaf sesler çıkarıyordu. Şoka girmiştim. Doktor diye bağırmaya başladım. Kapının önünde öylece kızı izliyordum. Doktor koşarak geldi noldu diyerek. O da kapıda öylece dikilmişti. Yardım etsenize diye bağırdım fakat öylece duruyordu. Sonra kız yerden kalkıp kahkaha atmaya başladı. Yanıma yaklaştı. Korkudan titriyordum. Gülümsedi. Bağımlı denildiğinde böyle birşey bekliyordun dimi dedi. Sonra döndü arkasını gitti. Donakalmıştım.

Hocanın bu ciddi tavrindan sonra gibilcegimi anlamistim. Halbuki okulda da çok efendiydim ne olmuştu ki. Neyse hoca beni büyük bir toplantı odasına geçirdi. içeride birkaç hocam, müdür ve takım elbiseli bir adam ile yanında karısı diye tahmin ettiğim şık giyimli bir bayan vardı. Kazulet gibi ortada dikiliyordum bende. Müdür sesini düzeltti. Oğlum sen okulumuzda çok sevilen terbiyeli ve gelecek vaadeden bir öğrencisin. Güvenebileceğim ve kefil olabileceğim tek kişi sensin. Beni hayal kırıklığına uğratmazsın biliyorum. Sen hakikatli bir çocuksun dedi. Öylece bakakaldım. Noluyordu en ufak bir fikrim yoktu.

Müdür konuşmayı bıraktı. Bu sefer beni buraya yönlendiren hoca da baktı yüzüme dikkatlice. Bu hanımefendi ve beyefendi okulumuzun kurucusu mehmet beyin cok yakın dostları. Kendileri ülkemizde cok buyuk basarilar ve kazanclar saglamis bir holdingin kurucusu. Ve senin için geldiler oğlum dedi. Olaylar çok tuhaftı lan. Rüyada gibi hissetmiştim. Daha sonra öğretmenler çıktı odadan müdür de. Gib gibi kalmıştım. O takım elbiseli adam ve şık giyimli karısı ile başbaşa. Bunlar oturdu koltuklara benide buyur ettiler. Oturdum ama tek kelime etmeden dinliyorum bunları.

1 ay da böyle geçti. Yaz tatilin bitmesine 1 ay vardı. Artık Kaya'nın ailesi beni daha sık arıyordu. 1 ay sonra Kaya'dan ayrılacaktım. Artık almıyordu uyuşturucu. Bitirmişti. Zorlu bir dönem geçirmiştik ama çabuk atlatmıştı. Her gün dışarı çıkıp birlikte geziyorduk. Artık birlikte uyuyorduk, sarılarak. Ailesinin bizim sevgili olduğumuzdan haberi yoktu. Çok zor dönemler geçirmiştik ama iyiydik. Çok iyiydik. Savaşmıştık herşeye karşın. Onun sayesinde. Çok güçlüydü. Benden daha güçlüydü.

Koşarak odama girdim. Uğur beyin numarasını tuşladım. Kızın üvey annesiyle konuşmaktansa babasıyla konuşmayı tercih ederdim. Olanları anlattım. işte bu kötü olmuş dedi. Çok üzgünüm dedim çaresizce. Senin için çok kötü oldu şimdi işin zorlaştı dedi. Neden diye sordum. Kızım erkeklerden nefret ediyor iletişiminiz zorlaşacak dedi. Uğur beyin olayı problem yapmaması beni rahatlatmıştı ama Kaya ile nasıl düzgünce iletişim kuracağım beni endişelendiriyordu.

Ona bakmamaya çalışarak iç çamaşırlarını ve kıyafetlerini giydirdim. Hala ateşi varmı diye kontrol ettim. Vardı. Hala geçmemişti. Yatağına yatırdım. Basit bir atak değildi ölüyordum dedi ve güldü. Gülümsedim. iyi hissedip hissetmediğini sordum. iyiyim dedi. Bir süre baktık birbirimize boş boş. Kimsin sen diye sordu. Bu durumda sorma bunu bana dedim. Cidden bana aşıkmısın diye sordu. Ellerim titriyordu. Gözlerimi kaçırdım ve cevap vermedim. Gülümsedi. Kendi kendine birşeyler dedi ve uyudu. Sabaha kadar başında bekledim. O iyiydi. Dahada iyi olacaktı.

Donmuştum. Öylece karşıya bakıyordum. Elini kalbime koydu. Gülümsedi. Sonra uyuyakaldı göğsümde. Titriyordum. Heyecandan ölecek gibiydim. Aşk buydu. Saçlarına dokundum ama ellerim titriyordu. Sonra onu yatağına taşımak için kucağıma aldım. Hala titriyordum. Merdivenlerden çıktım ve yatağına yatırdım. Üstünü örttüm. Arkamı dönüyorup gidiyorumki bileğimi tuttu. Arkamı döndüm. Gözleri kapalıydı. Gel diye fısıldadı. Yatağının kenarına oturdum. Önüne doğru yattım. Elini belime koydu ve sarıldı. Kafası boynumdaydı. Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. Hala titriyordum.

Öl o zaman

Kaya yavaş yavaş iyileşiyordu. Bu bir haftadır da uyuşturucu almamıştı. iyi gidiyorduk. Artık birbirimizi kabul etmeye başlamıştık. Daha iyi anlaşıyorduk. Kardeşimin fizik tedavisi devam ediyordu. izmire geleli ve bu hikayeye başlayalı 2 hafta olmuştu. Artık herşey düzene girmişti. Bende kendimi Kayaya karşı daha rahat hissediyordum. Onu yavaş yavaş çözmeye başlamıştım bile.

oynumu okşuyordu lan birisi. Belkide rüyadaydım. Artık ne halde yattıysam bilmiyordum. Büyük ihtimalle rüya görüyordum. Hayır görmüyordum. Bu kadar gerçekçi olamazdı. Gözlerimi aniden açtım. Kafamı çevirdim. Kaya üstüme çıkmış boynumu okşuyordu. Napıyorsun sen diyip yavaşça ittirdim. Hastaydım ve bana baktın küçük bir teşekkür dedi ve gülümsedi. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Gözlerimi kaçırdım. Üstünde ince askılı bir blüz ve şort vardı. Odamdan çık dedim. Niye beni sevmiyormusun dedi. Cevap vermedim. Tekrar çıktı üstüme ve dudaklarıma yaklaştı. Odamdan git dedim gözlerimi kaçırdım. Çok sıkıcısın dedi ve yatağımdan kalkıp gitti. Bir süre daha yaşadığım şoku atlatmaya çalıştım. Sonrada banyoya girip duş aldım.

Yeşil gözlerini bana çevirdi. Saçlarını okşadım. Gözlerimi kaçırmak istedim fakat yanağımdan tutup yüzümü ona çevirdi. Sonra tekrar yattı göğsüme. Keşke yıldız kaysa dedi bana. Napacaksın yıldızı diye sordum. Tam dilek dilemelik bir gece değil mi diye sordu. Güldüm. Yıldıza ihtiyacın yok dedim. Sonra gökyüzüne baktık. ikimizde kaymayan yıldızlara bakıp dileklerimizi diledik. Ben Kaya ile herşeyin yolunda gitmesini ve onu iyileştirebilmeyi diledim. Bana döndü. Ne diledin diye sordu. Söylersem gerçek olmaz ki dedim gülerek. Yalan dedi. Sonra bana baktı. Gözlerini yine gözlerime odakladı. Bembeyaz bir ten ve yemyeşil gözler, koyu renk dalgalı saçlar. Baktığında hiç uyuşturucu bağımlısına benzemiyordu. Güzel bir kızdı. Acılarını görmek için yüzüne yaklaşmak gerekiyordu. Keşke bu yolla tanışmasaydık diye geçirdim içimden. Farklı bir zaman farklı bir yer.. Baktı yüzüme. Ben ne diledim biliyormusun diye sordu mırıldanarak. Gözleri gidiyordu. Ne diye sordum ve ona baktım. Bana tekrar aşık olmanı diledim dedi ve gülümsedi. Yattı göğsüme tekrar. Kalp çarpıntılarımı duyuyor olmalıydı. Yanaklarımı alev almıştı sanki. Deli gibi hissediyordum.

Sofrayı kurdum dışarı. Açtım rakıyı doldurdum bardağıma. Yaşananlara değil yalanlara içiyordum. Olamadığım insana içiyordum. Kardeşime anneme içiyordum. Kaya'ya içiyordum. 4-5 bardaktan sonra başım dönmeye başladı. Gözlerimi açtım. Kaya camın önünde dikiliyor beni izliyordu. Rakımı içiyorsun diye. Başımı salladım. Gelebilirmiyim dedi. Yanımdaki sandalyeyi gösterdim. Oturdu. Sarhoşmu oldun diye sordu. Bilmem neye benziyorum diye mırıldandım. Güldü. Alıp bardağına koymak istedi. Durdurdum onu. Sen içme birde alkolik olma başımıza diye mırıldandım. Rakı şifadır dedi ve doldurdu bardağına içti.

Biri tuvalete, biri başka bir mutfağa ve biride giyinme odasına açıldı. Bu odadır diye açtığım oda ise misafir odasıydı. Geriye bir oda kalmıştı. Kafamı kapıya dayadığımda içerden metal müziği sesi geliyordu. Bu o olmalıydı. Kapıyı açtım. Merhaba dedim. Gelme demiştim dedi ve kitabını okumayı devam etti. Bu müzik de ne böyle dedim gülerek. Cevap vermedi. Son bir kez şansımı denedim ve hangi kitap o diye sordum. Kitabı fırlattı. Korkmuştum lan bu kızdan. Sadece şu lanet 3 ay boyunca aşağıda dur ve yaşadığını bana belli etme diye bağırdı. Kapıyı kapatıp hızlıca merdivenlerden indim. 3 ay bu ergenle nasıl geçecek belli değildi.

Havalimanına gördüğümde o adamı ve kadını gördüm diye. Deniz hanım ve uğur bey. Tedirgindiler. Yanlarına gittim. Umarım herşey yok iyi olur dedi adam. Bende elimden geleni yapacağım dedim. Deniz hanım tedirgin bir şekilde sakın gerçekte ne olduğunu öğrenmesin. Sen onun yeni ev arkadaşısın. Zaten biz ona anlattık durumu. Yalnız bir çocuksun ve annenle bende yakın arkadaşız. O yüzden seni Kaya'nın yanına gönderiyorum dedi. Kaya kim diye sordum. Kızımın adı dedi. Bir gülesim geldi ama kendimi tutmaya çalıştım. El ele sıkıştık. Adam ne zaman ihtiyacın olursa dedi ve kendi numaralarını verdiler. Hayat işte. Zengin ve itibar sahibi bir aile, gariban bir üniversite öğrencisine ihtiyaç duyabiliyor.

Bakakaldım öylece. Birşey diyemedim. Kadın devam etti. Ayrıca bu 3 ay boyunca sana ve ailene her ay 15.000 tl maaş sağlayacağız dedi. Üniversitemde gerekli izin alınmıştı. Halbuki bu yasal değildi. Yine birşey diyememiştim. Adam araya girdi. Sırtımı sıvazladı. Genç, kardeşinin rahatsız olduğunu biliyorum dedi. Gözlerim doldu. Adam devam etti. Bizim tek istediğimiz kızımın iyileşmesi. Onun iyi bir dosta ihtiyacı var. Bu konuda sana güveniyoruz. Uyuşturucuyu bıraktıracak bir arkadaş lazım ona dedi. Ben bunu yapamam dedim. Kadın endişeyle araya girdi. Başka çaremiz yok bizim. Nolur bize yardım et. Hem çabuk karar vermene gerek yok diyip masadan bir kalem aldı. Çantasındaki kağıttan bir parça kopardı. Bir numara yazdı.

Akşama doğru yine odasından çıktı. Deri bir mini etek ve blüz. Gözlerini yine simsiyah bir kalemle çerçevelemişti. Çok güzel bir kızdı aslında ama siyah onu söndürüyordu. Siyah olmuyor sana dedim yanına giderek. Gözlerini devirdi. Cidden olmuyor diye tekrar ettim. Ne renk giymemi istersin romeo dedi. Romeo mu ? Kızım bir gerçekleri öğrensen ah aptal diye geçirdim içimden. Tepemin tasını attırıyordu. Sakin kalmaya çalışarak pembe mor ne bileyim dedim. Bu gidişle kızı iyileştirirken ben sinir hastası olucaktım.

Titriyordu hala. Elimi yakaladı ve bana sarildi. Bitir şunu çok üşüyorum dedi. Biraz sabret diye fısıldadım. Gözleri yavaş yavaş açılmaya başlamıştı. Islak saçlarını yüzünden çektim. Ağlamaya başladı. Ellerini yüzüyle kapattı. Ellerini yüzünden çekmeye çalıştığımda ittirdi ellerimi. Çık buradan ağlarken görme beni diye bağırdı. Şu halde bile hala kompleks yapıyorsun diye bağırdım ve ellerini çektim. Sarıldım. Ölüyordun farkındasın dimi diye sordum. Burnunu çekti. Basit bir krizdi sadece dedi. Bornozunu giydirdim ve odasına zütürdüm onu.