-
51.
+5Bir an yanıma yaklaştı. Aniden bana bir ev arkadaşı bulma ihtiyacı, ailemin yaptığı saçmalıklar, senin gelmen dedi. Tabi ya tahmin etmeliydim dedi. Sonra güldü. Benden hoşlanıyorsun ve ailemde seni bana yapmaya çalışıyor. O lanet üvey annem beni başından iyice savmaya çalışıyor dimi dedi. Ondan hoşlandığımı düşünmesi kanı beynime sıçratmıştı. Daha 3. Günden herşeyi tak etmiştim. Önümde daha kocaman bir 3 ay vardı. Söylesene diye bağırdı. Başka çarem yoktu. Evet diye bağırdım. Hepiniz komedisiniz ya diyip odasına çıktı. Rolüm tamamen değişmişti artık. iyi niyetli ev arkadaşından, kızı seven fedakar çocuğa dönmüştüm. Ve kimbilir kızın ailesi bu duruma ne diyecekti.
-
52.
+5Saat gece 3'te yukarki kattan gelen inlemelerle yatağımdan fırladım. Merdivenleri çıktım. Kaya iyimisin diye bağırdım. Ses vermedi. Kapısı kilitliydi. Kapısını yumrukladım. inlemeye devam ediyordu. Kapıya yüklendim ve kapı açıldı. Ter içinde kalmıştı ve çok büyük ihtimal nöbete girmişti. Kaya iyimisin diye bağırdım. inlemeye devam ediyor sürekli sağa sola çeviriyordu suratını. Ateşine baktım elimle. Yanıyordu. Doktoru çağırmalıydım. Telefonu elime aldım fakat cevap vermiyordu. Bugün izinliydide. Elim ayağım birbirine dolanmıştı. Kaya iyimisin dedim ve saçlarını çektim yüzünden. Ağlamaya başladı. Kafayı yiyecektim. Ne annesi ne babası açıyordu telefonunu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Uyuşturucudan olup olmadığını anlamak için kollarını kontrol ettim. Fakat yarası yeni olan bir girişte yoktu. Büyük ihtimalle hap almıştı ve ne yapacağımı bilmiyordum.
-
53.
+6 -1Öl o zaman
-
54.
+5Alaçatıya gelmiştik. Evimize yakındı zaten. Bir anda bana döndü. Kahvaltı edelimmi dedi. Kahvaltı mı diye sordum. Kahvaltı etmekten nefret ederdi. Hani sabahları edilir. dedi. Sonrada vurguluya vurgulaya günün en önemli öğünüdür diyip güldü. Kaya gün geçtikçe değişiyordu. Hiçbir anlam veremiyordum. Fakat ben geldiğimden beri değişiyordu. Bunu farkedebiliyordum. Bir yerde oturduk. Kahvaltı ettik. Önümdeki iki böreği gösterip bunları yiyecekmisin diye sordu. Gülümsedim. Biraz daha söyleyelim istersen dedim. Hayır anlamında başını salladı ve tabağımdaki börekleri alıp yemeye başladı. Her anında o kadar güzeldiki. Yemek yiyişi, önüne gelen saçlarını ittirişi. Her anında güzeldi.
-
55.
+5Gece olmuştu. Saate baktığımda 11'i çeyrek geçiyordu. Merdivenlerden gelen sesle arkamı döndüm. Kaya yine simsiyah giyinmişti. Yine o lanet yere gidiyordu. Gözlerini yine simsiyah boyamıştı. Hiçbir şey demeden sanki suçunu bilirmişçesine gidiyordu. Aniden ayağa kalktım. Nereye dedim. Sanane dedi. Afalladım. Sabah en son onu bu şekilde bırakmamıştım. Ne dengesiz bir kızsın ya sen dedim gülerek. Cevap vermeden kapıyı açıyordu ki kapıyı kapattım. ittirdi beni. Defol git artık diye bağırdı. Hareketleri anlamsızdı. Sorunun ne diye bağırdım. Senin sorunun ne diye bağırdı. Yine o yere gideceksin geberip geleceksin hayatına artık biraz değer ver diye bağırdım. Ya bir çık git şurdan dedi ve yine ittirdi beni. Sinirlemiştim. Omuzlarından ittim. Bir yere gitmeyeceksin diye bağırdım.
-
56.
+5Sekreter sanki benim aramamı bekler gibi açtı telefonu hemen. Karar verdiniz mi dedi. Gözlerimş kapattım. Kalbim hayır dese de mantığım evet diyordu. Mantığımın konuşmasına izin verdim ve ağzımdan evet sözcüğü çıktı. Yarın sizi evinizden alacaklar dedi sekreter. Ben ne nasıl diye soramadan telefonu kapattı. Zorlu bir hafta beni bekliyordu. Sonrasında da zorlu bir üç ay..
-
57.
+5Boşver dedi. Kaya orada sana napıyorlar diye sordum sakince. Gözlerini kaçırdı. Madde alıyorum işte dedi. Tek bu mu diye sordum. Elleriyle oynamaya başladı. Ellerini tekrar aldım avucumun içine. Endişeliydi. Sürekli gözlerini kaçırıyordu. Bana yardım et sana yardım edeyim olur mu diye sordum. Artık bir problem yok diye mırıldandı. Sakin kalmaya çalıştım. Orada bir taklar dönüyordu. Kaya zarar görüyordu. Olay sadece madde değildi.
-
58.
+5Birden Kaya'nın telefonu çaldı. Telefonu aldı ve hızla içeri koştu. Uzun süre gelmeyince içeri girip onu dinlemek istedim. Cam kapıyı yavaşça açtım. Gelmicem diyorum sana diye bağırıyordu sessizce. Bir süre sonra kahretsin tamam bu akşam saat 9'da dedi ve hızla içeri girdi. Gözgöze gelmiştik. Elim ayağım titriyordu. Noluyor diye sordum. Hiçbir şey diye kekeledi. Birşey oluyor dedim. Gözleri doldu. Sen karışma bu işe dedi. Kolundan tuttum. Gözyaşları akmaya başladı. Yüzünü kapattı. Git başımdan dedi. Noluyor diye sordum. Ağlarken görmeni istemiyorum git dedi. Ellerini yavaşça yüzünden ayırdım. Gözyaşlarını sildim ve sarıldım. Başında bir bela var hadi söyle bana dedim. Olmaz bırak ben halledeyim dedi.
-
59.
+5Söyle bana dedim. Ben halledicem söz veriyorum dedi ve gülümsemeye çalıştı. Belinden tuttum. Bak sen halledeceksin karışmayacağım ama sadece bana nolduğunu anlat dedim. Gözlerini kaçırdı. Benim bir belam var dedi. Uyuşturucu alırken tanışmışlar. Tüm o bölgenin sorumlusu buymuş. Kaya'yı seviyormuş. Hatta bir gün öylesine çıldırmış ki Kaya'nın kendisine karşı koymasına kızı kaçırmış. Dehşet vericiydi. O an gözlerim istemsiz bir şekilde Kaya'nın koluna gitti. Morartıları ve izleri o zaman gördüm. Buz kesilmiştim. Nefes alış verişim artmıştı. Kaya'nın gözleri doldu. Yine arıyorlar dedi. Gözlerimden alev çıkıyordu sanki. Yumruğumu sıktım. Ben halledicem dedi bana. Hiçbiryere gitmeyeceksin dedim. Onu odasına çıkardım. Öylece oturuyorduk. Ona olanları hazmedemiyordum.
-
60.
+5Sabah uyandım ve her gün olduğu gibi ona kahvaltı hazırladım. Uyandı ve boynuma sarıldı. Günaydın bebeğim dedi. Öptü yanağımdan oturduk. Kahvaltı ediyorduk. Bir an sessizlik oluştu. Güldü. Ee ne zaman evlenme teklifi ediyorsun bana dediğinde şaşkınlıkla yüzüne baktım. Evlenme teklifi mi diye sordum. Başını salladı. illa ki biriyle evlenicem senle evlensem pek sıkıntı çıkmaz dedi güldü. Ciddimisin sen diye sordum. Başını salladı tekrar. Kucakladım onu. Öptüm yanağından. Bunu uzun zamandır bende düşünüyordum ama onun pek ciddi olmadığını düşünürdüm. O evlilik türü şeylerden hoşlanmazdı çünkü.
-
61.
+5Yutkundum. Düşündüğün kişi ben değilim dedim. Yüzünü çevirdi. ittirdi beni. Geveleme aptal dedi ve ağlamaya başladı. Tüm herşeyi anlattım. Ağlayarak. O ise şok olmuş dinliyordu. Yalandı yani herşey diye sordu. Cevap veremedim. Vermek istedim ama veremedim. Çaresizdim. Gitmesini istemiyordum. Fakat gitmek zorundaydı. Zorundaydım. Birbirimize aittik ama aynı evrende yaşamıyorduk. Onun hayatı bana fazlaydı. Koşarak odasına çıktı. Bacaklarım bedenimi artık taşımıyordu yere yığıldım. Ağlamaya başladım. Kalbim yanıyordu lan. Gidiyordu. Elimden hiçbir şey gelmiyordu. Yapamıyordum hiçbir şey. Ne yapacağımı bilmiyordum.
-
62.
+5Kaya ile ilk bir ayimiz bu şekilde geçti. Hala kavga ediyorduk ama azalmıştı kavgalarımız. Ona karşı bastıramadığım bazı duygular vardı. Hoşlantı değildi. Hatta aşkta değildi. Yanında olmak ve ona şefkat göstermek istiyordum. Belki o da benim yanımda olmalı ve beni sevmeliydi. Eve artık iyice Kaya artık daha az alıyordu ve yakında da tamamen bıraktıracaktım ona ve ben özel birşey yapmamıştım. Sabah yine erkenden kalktım. Bugün biraz dışarı çıkacaktım. Alaçatıyı gezmek istiyordum. Sabah vakti ayrı güzeldi Alaçatı. Giyindim üstümü tam kapıdan çıkıyordumki Kayanın beni merdiven başından gözetlediğini hissettim. Arkamı döndüm. Gözlerini kaçırdı. Nereye gidiyorsun diye sordu. Güldüm. Alaçatıya gidicem dedim. Ciddenmi çok güzel bir yer bende çok severim dedi.
-
63.
+5Gülümsemeye çalıştım. Ailen sana söylemiştir kim olduğumu dedim. Gözlerini kaçırdı. Bakışları resmen gibtir git diyordu. Gerçekten kim olduğunu soruyorum dedi bana. Avuçiçlerim terliyordu. Hiçte yalan söyleyemezdim. Ensemi kaşıdım. Gözlerini devirdi. Ben huurlar olsun dedim. Tekrar devirdi gözlerini. ismin umrumda değil bile dedi. Ne öğrenmek istiyorsun diye sordum tedirgince. Gerçekten kim olduğunu dedim ya dedi. Sesini yükseltmişti. Sabırsızsın ve muhabbetin uzamasına tahammülün yok dedim. Pgibologçuluk mu oynuyoruz diye sordu bana.
-
64.
+5Birkaç mağazaya girdik ömrümde göremeyeceğim. Ve yine bir çok takım ve rahat kıyafetler aldık. Parasını stilist bir kredi kartından ödüyordu. Alışveriş sonunda poşetleri bagaja koydu şöfor. Stilist ise kredi kartını elime tutuşturdu. Bu 3 ay boyunca kullanacağınız sınırsız kredi kartınız dedi. Bu nasıl bir şanstı anlamıyordum. Cennete düşmüş gibiydim. Kredi kartını aldım utanarak teşekkür ettim. Ordan şöfor beni evime bıraktı. Teşekkür ettim ama yine cevap vermedi huur adamı. Annem elimdeki poşetleri görünce hayırdır oğlum dedi endişelenerek. Anne herşey daha iyi olacak diyebildim sadece. Sana güveniyorum diye cevap verebildi.
-
65.
+4Gereksiz aptal aşk oyununu kendi kendine oyna fakat beni sakın karıştırma dedi ve koşarak gitti. Öylece dikildim orada. Bir süre sonra damla da hiçbir şey demeden kapıdan çıktıı gitti. Kalbimdeki bu acı neydi böyle. Hissettiğim gereksiz bir duygu patlaması. Elimde olmadan aşık mı oluyordum Kaya'ya. Derin bir nefes aldım ve kalbime dokundum. Deli gibi çarpıyordu. Eve gittim. Yattım yatağa. Biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı.
-
66.
+4Sabah kalktığımda sinirlenmiştim artık. Odasında yoktur nasıl olsa diye düşünerek girdim odasına. Fakat hala uyuyordu. Ben gelincede uyanmıştı. Ne oldu diyebildi sadece. Cevap vermedim. Dolaplarını tek tek karıştırıp darmadağın ettim. Yatağından hızla kalktı. ittirdim onu. Bir sürü ot, hap ve toz madde de vardı. Napıyorsun diye bağırdı bana. Madem senin kendini iyileştirmeye niyetin yok ben seni zorlıcam dedim. Ürünlerin hepsini aldım. Bağırmaya başladı. Odasından çıkıyordum ki kolumda kuvvetli bir acı hissettim.
-
67.
+4Sorunun ne diye sordum. Bir sorunum yok gidip konuşun diyip yürümeye devam etti. Trip mi atıyorsun bana diye sordum. Saçma sapan konuşma diye bağırdı. O zaman sorunne söyle dedim. Niye sürekli damla ile konuşuyorsunuz diye sordu. Kıskanıyormuydu yani beni ? Bir an kalbim yine çarpmaya başladı. Midemde kelebekler uçmuyordu bildigin horon tepiyorlardi. Öylesine konusuyoruz diye cevap verdim mutlulukla. Öylesine mi ? Hangi öylesine konuşma sizi sevgili yaptı diye bağırdı. Sevgili mi ?
-
68.
+4Kaya ile doktorda yanımıza geldi. Damlaya hoşgeldin bile demeden bana dönüp doktoru yolcu et dedi. Yine ya sabır dedim kalktım ayağa doktoru yolcu ettim. Kaya damlaya döndü ve niye geldin diye sordu. Damla senin için gelmedim huurlar olsun için burdayım dedi. Ortam gergindi. Kavga mı etmişlerdi bilmiyordum. Kaya bir an bana döndü. Senin için gelmiş dedi. Yine huysuzluk yapıyordu. Evet görüyorum dedim. Size iyi eğlenceler deyip kapıyı çarpıp çıktı. Damlaya bekle burada diyip kaya'nın arkasından koştum. Artık kolundan tutmamayı öğrenmiştim. Önüne geçtim. Duraksadı.
-
69.
+4O sırada kapı çaldı. Hizmetçidir diye rahat rahat açtık kapıyı fakat gelen doktordu. Benim üst çıplak kızda bornozlu olunca gözlerini açtı. Derin bür nefes aldı. Bana bakarak Kayanin bugün kontrole ihtiyacı var dedi. Kaya gülümsedi. Daha dün aldım maddemi dedi. Sonra ban döndü. Pardon alamadım yanımdaki aptal yüzünden dedi. Kaşlarını çattı içeri girdi. Doktorla ben kapıda yalnız kalmıştık. Noluyor diye sordu. Bende hiçbirşey diye kekeledim. Anlaşmanın kurallarından biri de kıza hiçbir şekilde duygusal ve cinsel anlamda yakın davranmamandı biliyorsun dedi. Hayır hayır öyle birşey yok diye kekeledim. Ben senin iyiliğin için söylüyorum. Unutma kızı bir bakıma tedavi etmek için burdasın dedi ve güldü. Gitti. Odama girip üstümü giyinmek için dönüyordum ki Kaya merdiven başında bekliyordu. Ellerim yine terlemeye başlamıştı. Beni tedavi etmek için burdasın demek dedi. Yutkundum. Gözlerimi kapadım. Doktorsun dimi diyip güldü.
-
70.
+4Akşama doğru odasından çıktı. Aşağı indi. Gözlerini simsiyah boyamış üstünede dar siyah bir elbise ve deri ceket geçirmişti. Kaya nereye diye sordum cevap vermedi. Yerinden kalktım ve kolundan tuttum. Aniden arkasını döndü. O iğrenç ellerini kolumdan çek diye bağırdı. Dahada fazla sıktım. Böyle olana böyle gitmeliydim. Sonra ellerime vurdu ve bağırmaya başladı. Hızla elimi çektim. Yere yığıldı. Kaya iyimisin dedim ve hızla yanına oturdum. Bundan hoşlanmıyorum bir daha yapma diye fısıldadı. Sonra kalktı. Nereye gidiyorsun diye sordum. Yine mi takip edeceksin dedi. Eğer nereye gittiğini söylersen yapmam belki dedim. Arkadaşlarımla buluşmaya gardiyan dedi. Sinirlenmişti.
başlık yok! burası bom boş!