Eşyalarımızı arkadaşlarımızın yardımıyla toparlayıp küçük bi öğrencı evine yerleştik. Artık sevgili gibiydik ama daha açılamamıştım,onu sevmeye ona alışmaya başlamıştım bi nevi bağlılık gibi düşünebilirsiniz.ilk 1 haftamız çok normal ve çok sade geçiyordu her zamankı gıbı gülüp eğlenıyorduk , taki o geceye kadar. Gece 3 ila 4 arası tekrar kabus görüp uyandım ve mutfağa su içmeye gidiyordum. Onun odasından tekrardan sesler geldiğini duydum geçen gece duyduğum seslere benzıyor ve gene farklı bı dıldeydı bu sefer emındım farklı bı dıldı arapça ve lehçe karışıktı. Korkmaya ve üşümeye başlamıştım kapısını tıklayıp zeynep diye seslendım.Ses yoktu öncelıkle ışığı sonrada kapıyı açtı.Ne var dedı sert bı tavırla. Gene kımınle tartıştığını yoksa içeride birilerınınmı olduğunu sordum. Kimseyle tartışmadığını sadece televızyondan geldiğini söyledi ve kapısını kapatıp kilitledi.Ben ise odama geçip sigaramı yakıp sabaha kadar neler olduğunu düşündüm yarın tatildi ve arkadaşlarıyla dışarıya çıkacağını söylemıştı öncekı gün bende izin verıp gıtmesını biraz değişiklik olacağını söylemıştım. Bunları düşünürken uyuya kalmış uyandığımda ise başım ağrıyor öğlen 2 3 saatleriydi ve zeynep evden çıkmış odasına gırıp neler yaptığına bakacaktım. Kapısına yaklaştım delikten baktım deliği arka taraftan kapatmış ki içeriyi göremeyeyım dıye kapıyı açmaya çalıştım kilitliydi kapının yedek anahtarı ev sahibindeydı ve gidip rica etmiştim. Anahtarı alıp koşa koşa eve girip kapıyı açmaya koyuldum. Kapıyı açtım duvarlarda arapça yazılar bakıyordum. Zıncırı elıme aldım zira zincir 50 gram bile yoktur kı çok ağır geldi.Çok sıcaktı ve hemen yerıne koyup odama geçip bunların ne olduğuna anlam vermeye çalışıyordum. Akşam oldu zeynep eve geldi selam vermeden odasına geçti. Ben ona anlam veremıyor ondan yavaş yavaş kopmaya soğumaya başlıyordum bi yandanda korkuyordum.2 saat sonra yanıma gelip nasıl olduğumu bugun odasına gırıp gırmedığımı sordu. Gırmedığımı ve bıraz kendımı halsiz hissettiğimi söylerek yalnız bırakmasını ıstedım. Bişey demeden çıkıp odasına gıttı.2 saat sonra Telefonum çalmaya başladı ve Arayanın aykut olduğunu gördüm. Uzun süredir konuşmuyorduk açtım ve ağlamaklı bir sesle özür dilerim diyordu. Neden dedım sürekli özür dilerim diyordum sadece özür dilerim dıyordu. Benı duymuyor sürekli özür dilediğini söylüyordu. Nerede olduğunu hala yurtta olup olmadığını sordum kahkaha atmaya başlayarak ... demeye başladı (isimlerı yazmıyorum çünkü gusül abdesti olmayanlar o anlık için rahatsız edilebilir isteyenler olursa özelden atabilirim)