Değerli sözlük okurları, öncelikle kapalı bir Ankara sabahından herkese kucak dolusu selamlar.
Başıma yaklaşık 3-4 ay önce Amerika'da Oklahoma eyaletinde ikamet ederken gelen olayı sizlerle paylaşmak istedim.
Bildiğiniz üzere her gencin neredeyse 16-25 yaş grubunun sıklıkla yaşadığı otobüste yer verme olaylarını hepimiz biliyoruzdur. Ki her otobüse binenin en az bir kere başına gelmiştir.
Uzatmadan olaya girmek istiyorum olay başıma 3-4 ay önce yurtdışına gittiğim ilk hafta geldi. Oklahoma 'Greyhound Bus Station' da inip bir sigara yaktım, biraz yürüdüm ardınından merkeze giden otobüsler gelmeye başladı bindim otobüse, iki kişi vardı bir tane çok güzel bi kız gördüm merak etmeyin kız meselesine dönmeyecek, sadece çok güzel bir kızdı. Biraz zaman sonra otobüs dolmaya başladı insanların garip bakışları üzerimdeydi bir de üstüne 'Euro 2016' Turkiye forması giyince herkes haliyle bana ters ters bakıyordu daha çok tiksinerek merkeze yaklaşıyorduk.
Yaklaşırken otobüs durdu bir tane yaşlı teyze zar zor yürüyor, otobüse bindi inanın otobüste ayakta dolu yer var ama bir tane boş koltuk yok.
Ben sandım ki birileri kalkar yer verir ama hiçte öyle olmadı. 70 ini geçmiş teyze bir kez olsun bizim türkler gibi yer vermeyenlere pis bakış atmadan ayakta demirden tutunarak yoculuk etmeye başladı.
Türklük damarım olsa gerek en arkaya yakın yerden kalktım zorlanarak yürüyen teyzenin yanına gittim oraya oturabileceğini söyledim kadın baktı benim yüzüme koluna girip onu arkaya oturttum. Kadın içten bir şekilde teşekkür etti gülümsedi ve elinde kese kağıdı tarzında birşeyden elma çıkartıp bana verdi. Ardından kadının gözlerinin dolduğunu gördüm ve biraz daha yaklaştığımda kadın ellerimi tutup okşamaya başladı bende dayanamadım onu teselli için yanaklarını öpmeye başladım sonra hafiften kalbim hızlı atmaya başladı bütün otobüs bir anda ayağa kalkıp sırtıma vurarak beni otobüsten indirdi kadınla birlikte inerken sarı jhonasın yaptığı iyiliği hiç unutamam pekekent cebime letsi iliştirdi bimi nerden bulduysa bin. Yaşlı teyzede elma ayağına kendini bi güzel çatır çutur bana gibtirdi iki katlı evi opera binası gibi inletti bin. Evden çıkmadan o topallayan karı fişek gibi zıplıyodu tekrardan bana:
-Thank you very much. Dedi.
Bende;
-giberim geri kaç dedim ve aşağılık bir jigolo modunda dayımlara doğru yürüdüm.