iyi günler arkadaşlar. Sözlükte hep hayaller kuran ama asla hayallerini başaramayan çok insan olduğunu fark ettim. Bu konuda size yardımcı olmak amacıyla lise dönemimi geçirdiğim yurtdışındaki anılarımı size yazmak istedim. Kendimden bahsederek başlayayım.

Ankara'da üniversite okuyorum, 19 yaşındayım. Yabancı dile olan ilgim ilkokulda yazıldığım dil okulunun yaptığı gezilerle başladı.

Amerikanın farklı eyaletlerine sürekli geziler düzenliyorlardı, ailem de dil öğrenimimi önemsedikleri için beni hepsine gönderiyorlardı. Bu sırada ben de portfolyoma C1 düzeyinde ingilizce, B1 seviyesinde de ispanyolca yerleştirmeyi başarmıştım. Lise sınavlarım çok iyi geçmişti. Ortalamam 493 gelmişti. Ancak ailemi uzun ısrarlarım sonucunda beni yurtdışına göndermeleri konusunda ikna etmiştim. Bundan 5 sene öncesine kadar comenius progrdıbına katılan okulların öğrenci kontenjanı da vardı. Yani bir lise öğrencisini yurt dışına değişim öğrencisi olarak yolluyorlardı. Portfolyom da çok iyi olduğu için programa kabul edilmiştim. Ancak neler yaşayacağımı hayal bile edemezdim..

Birkaç kişi var onların hatrına devam ediyorum

Evde öyle oturup basketbol oynayarak geçirdiğim bir aydan sonra sonunda ağustos olmuştu. Ayla daha sonra bize haber verip gelemeyeceğini söylemişti. Anlamadığım bir şekilde Sevgiyle baş başa kalacağımız için sevinmiştim. Hazırlıklar falan bittikten sonra uçakla Antalyaya geçtik. Larada Kremlin Palace var bilenler biliyordur. Orada 1 haftalık rezervasyonumuzu bir ay öncesinden yaptırmıştık. Güzel bir tatil olacağı en başından belliydi zaten.

Girişimizi yaptıktan sonra asansörle yukarıya çıkıyorduk. Sevgiye "Anahtarımı ver de üzerimi değiştireyim, hemen suya gireriz" dedim. Aşağıdan bana sinsice gülümseyerek baktıktan sonra "Ya ben rezervasyonu tek odaya yaptırmıştım, düşünememişim iştee" dedi. Niyetinin ne olduğunu anlayamamıştım ve salak salak baktığımı fark ettim. Hemen kafamı sallayıp "Tamam sıkıntı olmaz" dedim ve gülümsedim.

Asansörden indikten sonra odamıza girdik. Valizler çoktan odanın kapısında duruyordu. Ben şortumu giyeceğimi söyleyip banyoya girdim. Üzerimi değiştirdim ama aklımda hala Sevginin o gülüşü vardı. Dalgınlıkla kapıyı hızlıca açtım ve karşımda duran görüntü karşısında donakaldım..

Okuyan yok geldiğinizde devdıbını istiyorsanız şukulayın devam ederim

Kimse okumuyor geldiğinizde ilk entryi şukulayın devam ederim

Program sonucunda okuluma ve bana çıkan ülke ingiltere olmuştu. Yani bizde lise yıllarının iki senesine denk gelen Key Stage 4 kısmını ve 2 sene daha sürecek olan SAT sınav sürecini ve dil eğitimi aldığım zamanda orada okuyacaktım. işin çok tekniğine girmeyeyim zaten karışık işler bu programın öğrenci kısmı da kaldırıldı diye biliyorum ben o yüzden sürekli anlatmayayım.

Dört sene ingilterede, başımda görebileceğiniz en "çılgın" öğretim üyesi Ayla ve Sevgi ile yurt tercih etmediğimiz için evde kalacaktık. Tabii 8. Sınıf olduğm için aklım daha sex kısmına ermiyor, ergenliğe gireli çok olmamış gibimden zevk almayı yeni yeni öğreniyordum. Yaz tatili sona erdiğinde kendimi ailemle vedalaşmış Londraya kalkan uçakta bir yanımda Ayla bir yanımda Sevgi ile otururken bulmuştum. Bu kızların ne mal olduğunun o an o uçakta fark etseydim anılarımın renkli kısımları biraz daha erken başlardı.

Sevgi üzerinde sadece bikinisinin altıyla duruyordu. Yüzü bana dönüktü ve göğüsleriyle bakışıyorduk. Diri ama büyük sayılamayacak göğüsleri vardı. Daha önce yurtdışında sevgililerimle yiyişirken elimin göğüslerine gittiği olmuştu anca Sevgi bambaşkaydı. Zaten kızıl olması apayrı bir şeydi bunun yanında olgun ve oturmuş bir vücudu vardı. Ben başımı bile çevirmeden bakarken Sevgi arkasını döndü. Bikinisini giyindi ve yüzünde gram utanma olmaksızın muzırca gülümseyerek "hadi inelim" dedi.

Kızlara karşı iletişimde zorlanan birisi olmamışımdır hiçbir zaman. Ancak o anki durumu bir düşünün beyler. Sevgi benimle yaklaşık iki senedir ilgileniyordu ve annemden çok bana yemek yapmışlığı vardı. Yani yurtdışında kızdan bol bir şey olmadığı için de aynı evde kaldığımız halde Sevgiyle alakalı sexle alakalı bir şey düşünmemiştim. Ancak Sevginin farklı düşündüğü bariz ortadaydı. Bu durum hem hoşuma gidiyor hem de garip geliyordu. Bu düşüncelerle boğuşurken bir yandan da Sevgi bikinisinin üzerinden giydiği tanrıça gibi hatlarını belli eden tülle dolu asansörde kalçasını bana yaslıyordu. Dalgınlığımı atıp bunun farkına vardığımda hemen Sevgiye gülümseyerek bir bakış attım. Sevgi de kafasını bana doğru kaldırıp dudağını ısırarak gülümsedi. Dimdik olmuş malı saklamaya çalışırken asansörden indik.

Havuza doğru yürürken Sevgi kikirdeyerek "Ya bak Antalya falan dinlemem başka kızlara bakarsan gözünü oyarım" dedi. Ben de karşılığında gülümseyerek "Sen yanımdasın ya söylemene gerek var mı" dedim. Şeytanca gülümseyerek "Bence de" dedi..

ilk sene okula gidip gelirken ve sevgiyle londrayı gezerken geçmişti. Ayla arkadaşlarıyla takılmayı tercih ediyordu. Biraz da onlardan bahsedeyim; Ayla 20 yaşında dil öğrencisi, Sevgi de yine dil öğrencisi ancak 19 yaşındaydı. Sevgi saçlarını kızıla boyatır, hava soğukken bile şort giyer o sütun gibi bacaklarını gösterirdi. Ayla sarışın afet dedikleri türdendi, kocaman göğüsleri vardı ve bunları sergilemekten hiç çekinmezdi. Ben 191 boyunda, boyuma göre 5-6 kilo daha zayıf, kıvırcık saçlı yakışıklı denilebilecek bir erkektim. Hala devam ettiğim siyah bir giyim tarzım, iki kulak deliğim bir de piercingim vardı. Yaşıma göre de büyük gösterdiğimi sevgi defalarca söylemişti.

Lisenin ilk senesi geçtikten sonra yaz tatili için hep birlikte geri Türkiyeye dönmüştük. Ama uçakta ağustosta Antalyaya üçümüzün tatile gideceğine anlaşmıştık. Ankaraya geldikten sonra herkes evlerine dağıldı ve benim için bir dönüm noktası olacak olan antalya tatilini beklemeye başladım.

Kapıyı kapatıp sevgiyi yatağına bıraktığımda saat gece yarısını geçmişti. Sevginin başı çok fena dönüyordu ara ara kahkahalar atıyordu. Tişörtümü çıkarttım, yenisini giyecekken "Dur, yanıma gel" dedi gülerek. Ben de giymeden yatağa geçtim. "istiyorum seni" diyip kocaman gülümsedi. Bayağı sarhoş olduğu belliydi ama sarhoş olmasa da bunu diyeceğinden emindim. Dudağıma yapıştı ve beni yatağa yatırdı. Pantolonumu çıkartmadan altındaki şortla gibimin üzerinde sürtünerek git gel yapmaya başladı. O sırada üzerindeki tişörtü çıkartıp bana sarıldı. Ben de sütyenini çıkarttım.

Biraz daha sürtündükten sonra durdu ve dudaklarıma yapıştı. Hızlıca şortunu ve iç çamaşırını çıkarttım. O da benim pantolonumu çıkarttı. gibimi eline alıp dıbına yerleştirdikten sonra hızlıca oturdu. Hep zevkin doruklarına çıkacağımı hak etmiştim ama öyle olmamıştı. Sıcacıktı, her yerden zevk alıyordum ama beklediğim kadar da iyi değildi.

Yüzündeki gülümseme silindikten sonra git gele başladı, önce yavaş yavaş; sonra hızlıca. ikimiz de terden sırılıklam olmuştuk. 8-9 dakika sonra kalktım, biraz daha öptükten sonra içinden çıktım ve göğüslerine boşaldım. Sevgi kıpkırmızı olmuştu ve inliyordu. içeriye gidip birlikte duş aldıktan sonra yine birlikte yatağa girdik..

Beyler işlerim var bir ara müsait olduğumda bitirip bekleyen arkadaşlara pm atacağım

Telefondayım seri yazıyorum entryileri şukulayıp uplarsanız mod seçimine gireceğiz.

Yemekten sonra havuzbaşındaki bara gidip cintonik, bira yapıp odamıza geçtik. Yurtdışında sık içtiğimden bana bir şey olmamıştı ancak Sevgi fena dönüyordu. Asansöre yarı taşıyarak bindirdikten sonra odamıza kadar kucağımda taşıdım ve yatağına bıraktım. Banyoya geçecekken tişörtümden tuttu ve "Bana bir şeyler borçlu değil misin?" diyip bacaklarını açarak sesli bir şekilde güldü. Üzerindeki askılı top ve şortu zaten beni delirtmeye yeterdi. Hemen üstündekini çıkartıp elimi göğüsüne koyduktan sonra yiyecekcesine beni öpmeye başladı. Sonra aniden durdu, gülümsedi ve "Aşağı inmeni istiyorum" dedi. Aklımdan sarhoş halinden yararlanıp direk gibmek geliyordu ancak kalan günleri düşünüp vazgeçtim ve göğsünden başlayarak öperek aşağı indim. Yavaşça şortuyla beraber iç çamaşırını da indirdim.

Sevgi başını yastığa koymuş eliyle saçlarımı kavrıyordu. Yavaşça iki yandan yalamaya başladım. Bir anda bacaklarıyla boynumu sardı ve eliyle başımı yaklaştırdı.
Ben de dilimle girip çıkmaya başladım bir yandan da klitorisiyle oynuyordum. Zevkden çıldırıyordu. Pek bir şey bilmediğinden buna devam etmeye karar verdim. Bir süre sonra eliyle beni iyice bastırıp bacaklarıyla daha da sardı. Ben devam ettikçe bacakları titriyordu. Devam ettim, sürekli devam ettim sonunda inlemeleri tek bir çığlığa dönüştü ve saçımı iyice kavradı. Bacakları sarsılarak gevşedi, ben de ayağa kalkıp yanına uzanarak sarıldım. Vücudumu sımsıkı kavradı, üzerimizi pikeyle örttüm ve o gece o şekilde uyuduk..

Boxerime geldiğinde onu da öpüp yavaşça indirdi. Benim mal zaten dimdik olmuştu bir de onun sıcacık elini hissedince çıldıracak gibi olmuştum. Bana baktı ve gülümseyerek en alttan başlayarak yalamaya başladı. Sadece yalıyordu ama onun göğüslerini görmek bile beni boşalmanın eşiğine getirmişti. Kendimi sıkıyordum, bunun bir hafta devam etmesi istiyorsam erken patlayamazdım. Kendimi biraz daha tuttuktan sonra yalamayı bıraktı ve ağzına almaya başladı. Yıllar sonra bugün bile onun çektiği saksodan daha iyi bir sakso çeken olmadı. Yaklaşık 3 dakika dayanabildim ve boşalacağım zaman ayağa kalkıp karnına doğru bitirdim. Tek parmağıyla karnındakilerden bir parça alıp gülümseyerek "Güzeel" dedi. Terden sırılsıklam olmuştum. Kaldırıp biraz daha öptüm. Daha sonra birlikte duşa girdik ve giyindik. Yemekte yanıma oturdu ve canlı müzikte kucağımda uyukladı.

Tatil sandığımdan güzel geçecekti..

O gün Sevginin havuzda şortumun üzerinden "kazayla" gibime değmesi ve sürekli ay yoruldum diyip kalçasını yaslayarak omzuma yatmasıyla geçti.

Akşam 5 gibi sudan çıkıp odamıza geçtik. Yemeğe inmek için üzerimi değiştirecektim. Sevgiye gülümseyip banyoya yöneldim. "Gerek yok bence orada değişmene" dedi. Başka bir kız dese hayırdır falan olursun tamam da karşındaki senden 4-5 yaş büyük bir de taş gibi olunca itiraz edemiyorsun. Gülümseyerek "Tamam o zaman" dedim. Şortun altında boxer falan olmadığı için şortu çıkartınca direk benim mal ortada kalacaktı. Bunu düşününce bir an tereddüt ettim. Sonra salak gibi durduğumu fark ettim. Karşımda hayallerimi süsleyecek kadar ciksi bir kız beni arzulayarak bekliyordu. Tereddüt bile etmeden şortu indirdim. Bu sırada sevgiye bakıyordum. Yüzündeki gülümseme büsbütün yayıldı. Karşılığında ben de gülümseyerek göz kırptım ve kurulanarak boxerimi giydim. O sırada "Ya bikinimi çözemedim de, yardım eder misin acaba" dedi. işler iyice sarpa sarıyordu. Sevgi hiç çekinmiyordu ve bu onu daha da çekici yapıyordu. Üzerimde boxerla yanına gittim. Ensesine nefesimi verirken bikinisini yavaş yavaş çözmeye başladım..

Tutabilir

Onu bunu gibtir et de bu kiz kim onu soyle bana

Ertesi sabah öğlene doğru uyandım. Hala sımsıkı sarılmış kafasını da omzuma koymuş bir şekilde uyuyordu. Sevgi hakkında ne düşüneceğimi bilmiyordum. Aramızda sadece fuckbuddy gibi bir ilişki olacağını düşünmüştüm ama durum bundan daha garipti. Sabah olmuştu ve sevgi kollarımda uyuyordu. Ayrıca sevginin niyetini de tam olarak anlayabildiğimi sanmıyordum. Sonra da kendi kendime koy zütüne dedim. Şimdilik keyfine bak sonra düşünürsün. Onu uyandırmamak için biraz daha bekledim. Telefonuma bakarken "Günaydın" sesiyle irkildim. "Günaydın" dedim. Ortam çok garipti, ben Sevgi nasıl davranırsa öyle davranırım demiştim; ama belliydi ki o da öyle davranmaya karar vermişti. Ne yapacağım diye düşünürken "giberim" dedim kendi kendime, "kafana göre davran". Eğildim ve dudağından öptüm. Gözleri kocaman açılmıştı, elini saçıma attı ve kendisine çekti. Bir iki dakika öpüştükten sonra "Güzel bir geceydi" dedi. "Kesinlikle" dedim gülümseyerek. O da gülümsemeye başladı.

Günün geriye kalanında sahilde sigara içtik; bahçede kucağıma oturdu, uyukladı; hava kararırken içkilerimizle sahile tekrar indik ve ateş başında sevgiye gitar çaldım. Günüm garip bie şekilde hiçbir kızla geçmediği kadar güzel geçiyordu, ancak yaş farkı durumu garip yapıyordu.

içkiler bittikten sonra Sevgi "odaya geçelim" dedi. Başı yine dönüyordu ve uykusu gelmişti. Dudağının kenarından öptükten sonra gitarı omuzlayıp Sevgiyi kucağıma aldım. Odaya giderken aklımdan binbir türlü şey geçiyordu..

ipi çektikten sonra bikinisi yere düştü. Yavaşça arkasını döndü. Gözünü benden ayırmadan dipdiri duran ve sertleşmiş göğüslerini önde tutarak iki dizinin üzerine eğildi. Yerden yavaşça ve gülümseyerek bikinisini aldı ve kalkarken nefesini aniden verip dimdik olmuş gibimi boxerimin üzerinden sıktı. Öyle kalmıştım ama şaşırmamıştım. Kocaman gözleriyle tepkimi merak ederek bana bakıyordu. 1-2 saniye baktıktan sonra tutup dudaklarına yapıştım.

Bir yandan deliler gibi öpüşüyor bir yandan da o boxerimin üzerinden gibimi ben de onun göğüslerini okşuyordum. O kadar diriydi ki avucumun içinden bile zevk alıyordum. Kafayı yiyecek gibiydim ama kendimi kaybetmek istemiyordum. Sol elimi yavaşça alt tarafa doğru getirdim ve iki parmağımla kız arkadaşlarıma yaptığım kadarıyla bikinisinin altının üzerinden okşamaya başladım. Yüzü kıpkırmızı olmuştu ve gülümsüyordu. Bir süre böyle devam ettikten sonra sol elimi bikinisinden içeri sokmak için yukarı zütürdüm. Elimi tuttu ve yavaşça beni yatağına ittirdi. "Yavaş olalım tüm hafta bizim" diyip dudağını ısırdıktan sonra yavaşça takserime doğru göğsümü öperek inmeye başladı..

Hadi la seriiii

Kalktı rezz

Al işte geri indi mutlumusun oc

Helal tekrar kalktı