-
1.
+7rezerve almaya başlayın, efsane anılar geliyor. Kahvaltı edip geliyorum beyler.
11 ülke, 15 şehir, birbirinden güzel anılar.
Başladım beyler.
Oturduğunuz yerden mini balkan ve avrupa turu vaadediyorum size beyler. Uzun sürecek ve bol bol güzel anılar var. Ülkeler hakkında bilgi almak isteyen olursa mesaj atmaları yeterli. Herkese cevap vereceğim.
Yunanistan; Selanik, Atina
Makedonya; Üsküp
Sırbistan; Belgrad
Karadağ; Kotor
Avusturya; Viyana
Çek Cumhuriyeti; Prag
Almanya; Berlin,
Hollanda; Amsterdam, Rotterdam
Fransa; Paris, Monaco
isviçre; Bern
italya; Venedik, Roma -
2.
+1Yunanistan'dan schengen vizesi almak bizim için oldukça sıkıntılı oldu. Çok koşturdu ipneler. Yaklaşık 3 hafta sonrasında alabildik vizelerimizi yol arkadaşlarımızla. 2 şehir gezecektik Yunanistan'da ve kararı Atina ve Selanik'te kıldık. Olabildiğince ucuz gidebilmemiz için Edirne'ye kadar otostıp daha sonrasını otobüs düşündük. Sıry çantalarımızı, çadırlarımızı, matlarımızı hazırladık ve Mall of istanbul'un ordaki Mahmutbsy gişelerinden otostopa başladık. Çok kısa bir sürede bir araç durdu ve Çorlu'ya kadar gideceğiniz istersek binebileceğimizi söyledi .Selam verdik bindik arabaya. Araba toyoto yaris. Muhabbet sohbet derken adam nereye gideceğimizi sordu. Yunanistan ve ordan kafamıza göre gideceğimizi söyleyince biraz şaşırdı. 1 hafta sonra eşiyle Kotor'a gideceğini söyledi. Bir çok gideceğimiz yer hakkında araştırma yapmıştık ama Koyor'u hiç duymamıştım bile. O da daha ilk defa gideceğimi arkadaşının tavsiye ettiğini ve fotoğraflarını gösterince hayran kaldığımı söyledi. Yol arkadaşım Hasan hemen telefondan bakmaya başladı Kotor'a fotoğraflarını fakanda gösterdi gerçekten müthişti beyler. Karadağ'da adriyatik denizi kıyısında muhteşem bir şehir. Birbirimize baktık ve gidelim mi diye sordum. Gidelim amk o zaman dedi. Bizi arabasına alan Ozan abi eğer gidecrkseniz ve o tarihlerde orda olacaksaksak mutlaka oturalım bir şeyler içelim dedi. Olur abi dedik ve Çorlu'ya kadar attık kendimizi. Numarasını verdi kaydettik. Çok teşekkür edip indik arabadan.
-
3.
+1Çorlu'da otogarın orda inmiştik ve karnımız acıkmıştı 101 bulduk ve konserve + bir kaç çikolata aldık. Oturduk kaldırıma karnımızı doyurduk ve Edirne yolunu otobanını bulmak için bir kaç dükkana sorduk. Tarif ettiler ama uzaktı biraz. O yüzden gidin şu hatlarda otobüslersen rica edin yakın bir yere bırakırlar dedi adam. Eyvallah dedik gittik. Rica ettik şoförden atlayın dedi inerkrn söylerim ben size. Neyse yakın bir yere bıraktı ve ufak bir yürüyüş mesafesinde sonra çıktık otobana. 20*25 dakika sonra bir bayan durdu biz de şaşırdık. Merhaba dedik Edirne'ye gideceğiz yolunuz oraya gidiyorsa ya da yakın bir yere gidiyorsanız bırakabilir misiniz dedik. Edirne'ye girmeyeceğini yakın bir köye gittiğini oraya kadar bırakabileceğini söyledi. Araba arabadır bi de kadındır diye atladık arabasına. Muhabbet muhabbeti açtı falan derken Şenay abla size bir iyilik yapayım dedi. Biz de dedik sağa çekip ikimize de verecek herhalde. Sizi zütüreyim otogara kadar dedi. Verse bu kadar sevinmezdik amk. Sağolsun otogara kadar getirdi ve 50 lira para verdi bize. ilk başta geri çevirdik ama öğrencisiniz yurt dışına çıkıyorsunuz az çok katkım olsun diye ısrar edince aldık parayı teşekkür ettik indik arabadan. Selanik'e giden araba bakmaya başladık. 2 saat sonraya bir ufak minibüs tarzı vardı aldık biletimizi ve beklemeye başadık. Neden ilk Selanik diye soracak olursanız Atin daha büyük ve gezilecek çok yer var. Saatte yavaş yavaş ilerlediği için ilk Selanik yapalım yarın oraya gideriz diye düşündük. Neyse muhabbet derken saat yaklaştı atladık otobüsümüze. Heyecan tavandı. En sevdiğin arkadaşınla, dostunla yurt dışına çıkıyorsun bundan güzel şey varsa o da aevgilinledir. O olmadığından dost en iyisidir. O yol boyunca konuşmadık amk hayaller kuruyoruz. Sınır kapısına geldik sonunda.
-
4.
+2işlemler halloldu tekrar yola çıktık. Zaman geçiyor yol devam ediyor ve nihayet indik terminalde. Ben dil bilmiyorum yalan yok tek tük anlayabiliyorum ama konuşamıyorum, Hasan'ın baya iyi olduğu için zaten onu seçmiştim yanımda. Bu insanlarla şehir merkezine nasıl gideceğimizi falan sorup öğrendi ve şehir merkezine doğru yola koyulduk. Önceliğimiz kalacak yer bulmaktı ve söyledikleri Egnatia caddesi üzerindeki otellerin oraya doğru yöneldik. Ucuza ve odaları iyi olmayan bir otel bulduk ve kişi başı 15 euro'ya bir otele yerleştik. Çantalarımızı bırakıp işimize yarar şeyleri aldıktan sonra çıktık otelden ve Atina'ya tren bileti almak için gara gittik ve 20 euro'ya trem biletlerimizide aldık ertesi sabah 7'ye. En önemli işlerimizi hallettikten sonra gün bizimdi artık ve gidip önce bir çay içelim dedik bir yerlerde. Amk o kadar kültürlsr aynı ama demleme çay yapam yer çok az Selanik'te. Her yerde sallama çay var. Vazgeçtik çay içmekten ve şehir insanının hemen hemen çoğunun her saatte içtiği Frappe denilen buzlu ve bol köpüklü bir kahve söyledik. Sigaralarımızla, kahvelerimizi muhabbet ederken bitiriverdik ve şehir haritasını açıp kalan saatlerde gezebileceğimiz kadar gezelim dedik. Selanik'in en işlek trafiğr kapalı yoluna doğru yola koyuluyoruz. Bildiğiniz istiklal'e benziyor amk. Arkamızda Dikastrion parkı ve meydanı, önümüzde Aristotoleus caddesine çıkan bir yol var. Cadde üzerinde sağlı sollu cafeler, mağazalar, yol kenarlarında simitçler falan. Aristotoleus caddesinde denize nazır bir yere oturduk ve güzel manzaraya karşı bir sigara daha yaktık ve hayallere Daldık...
-
5.
+1Kuzenimi gibtim desem doluşursunuz amk. Genel kültür amk lazım olur okuyun
-
-
1.
0panpa ne kadara mal oldu ??
-
2.
+12600 euro kardeşim. Hemen hemen her şehirde dört ayağımızın üstüne düştük. Kalacak yer, gezdirecek insan vs vs bir ton şey ucuza ve güzele geldi.
-
-
1.
+1kardeşim sen bakma bunlara devam et *
-
1.
-
1.
-
6.
+1Selanik dediğim zaman aklınıza ne geldiyse bizimde o geldi. ATA'mızın, Atatürk'ümüzün doğduğu ev. Kalktık sahilden yürümeye başladık. Yerini tam bilmediğimizden şehirdekilere soralım mı diye tereddüt yaşadık amk. Acaba bize dalarlar mı diye. Sonuçta izmir'de denize dökmüşüz acıları vardır dedik. En sonunda yaşlı bir amca gördük bir gib yapamaz yapmaya kalkışsada giber atarız dedik. Hasan sordu bizim amcaya evi. Oooo turco hoşgeldin dedi. Bende merak ettim gittim yanına. ingilizce bilip bilmediğini sordu dayıya Hasan. Dayı Türkçe konuş türkçe dedi bizi bir gülme aldı amk. Gelin zütüreyiz sizi oraya dedi, yolda da hikayemi dinlersiniz dedi. Çıktık yürüye yürüye dayıda başladı anlatmaya. Daha ufakken babası mübadele göçüyle buraya yerleşmiş. Anlayacağınız Türkçe'yi iyi bilmesinin nedeni bu imiş. izmir'e her sene gittiğini, yazlığı olduğunu söyledi. Bu sene oğlumun düğünü var onun için gidemedim dedi. Yol boyunca anlattı durdu. Gittik Atatürk'ün evine tüyler diken diken beyler. Çok kalabalık. Yunanlılar acayip sayygı duyuyor ve sahip çıkıyor başkomutanımıza. Biraz oyalandıktan sonra gerisi geriye dönmeye başladık Dayı bize akşam gelin rakı içelim dedi. Kibarca reddetmek zorundaydık çünkü sabah 7'de tren vardı. Söyledik ama ikna edemedik. 1 gün geç gidin ben alırım biletinizi dedi. Hasan kalalım amk ,heyecan arıyordun, macera arıyordun al sana heyecan al sana macera dedi. Tamam ulan dedim. Kalıyoruz dayı dedik tamam ama önce otele gidip duş falan alıp üstümüzü değiştirelim dedik. Dayı bekleyin burda dedi uzaklaştı. Biraz sonra arabasıyla geldi atlayın dedi otele zütüreyim. Atladık bıraktı otel önünde akşam 10 gibi alırım sizi dedi. Tamam abi dedik girdik otele. dıbına koyim düşünüyorhz bi taraftan; Bu bize uzoları dayayım sarhoş edip gibmesin falan diye. Sonra birimiz az içeriz dedik sahip çıkarız birbirimize dedik. Duşa falan girdik, yataklarda uzanıp biraz televizyonu açtık ama bir gib anlamıyoruz. Bari müzik kanalı açalım anlamasakta dinleniyor amk dedik. Ondan sonra.
-
7.
+2Ben uyuyakalmışım. Hasan sağolsun telefonu şarja falan takmış beni uyandırdı. Üstümüzü falan değiştirdik, parfümlerimizi sıktık çıktık dışarı. Beklemeye başladık 10-15 dakika geçti dayı hala gelmedi. Lan dedik bizi mi yedi acaba ama öyle yapsa niye bütün gün gezdirsin bizi dedik. Yaklaşık bi 10 dakika sonra dayının kırmızı lada samara'sı gözüktü amk. Bizi gördü korna çala çala geliyor dayı. Yanaştı selam abi dedik atladık arabaya. Abi bütün gün gezdik ettik ama adını sormayı akıl edemedik dedik. Niko deyin bana dedi. Hep öyle derler dedi. Anlaştık dedik. Nereye gidelim içmeye dedi, isterseniz bağ evi var oraya gidelim dedi. Oturalım merkezi bi yerde içelim niko abi dedik. Tamam o zaman dedi. Akşamüstü onu gördüğümüz caddeden geçtik ve sahil kenarına yakın bir yerde indik arabadan. Önden o arkadan biz gidiyoruz amk. Sabah gördüğümüz caddeyle alakası yok caddenin. insanlar akşam çıkıyor dışarı beyler Selanik'te. Mekanlar full çekiyor. Sirtaki sever misiniz dedi. Hiç gitmedik ki sevelim abi dedik. iyi o zaman kesin seveceksiniz dedi bizi soktu bir meyhane tarzı bir yere.
-
8.
0Meyhane dediğime bakmayın restaurant gibi bir yer hafif loş ışıklar, taverna müzikleri, güzel hatunlar, buram buram anason kokusu. Niko dayı boş bir yere masaya doğru yöneldi bizde peşine takıldık oturduk masaya. Dayı litrelik uzo söyledi yanına kalamar + mezelet falan derken masa doldu taştı. ilk bardaklara yarım rakı koydu ama su koymadı. Ben suyu almaya niyetlenince sakıııınn dedi sesini yükselterek. Niye diye cevap verince bizde ilk bardak böyle içilir dedi. Nedenini sorunca ; içini yakacak ki içini yakan acılar bu acının üstüne çıkacak dedi. Eyvallah dedik gömdük bardakları. içen var mı hiç bilmiyorum ama rakı bu beyler. Bizim rakılara benzemiyor bozuyor adamı. Muhabbet, rakı vs derken 3-4'ü içtik hafiften belli etmeye başladı rakı kendini. Muhabbetin içinde dayı cüzdanından bir fotoğraf çıkarttı ve vurdu resmi masaya başladı anlatmaya...
-
9.
+1"3 sene oldu gideli hayatımdan ama sanki şu an şurdaki boş sandalyede oturuyor" dedi ve boş rakı bardağını alıp rakı doldurup boş sandalyenin önüne koydu bardağı. Biz haliyle mala bağladık ne yapıyor amk bu diye ama kafası güzel falanda değildi. Dayı iyi misin dedim ama anlatırken duymadı bile. 3 sene önce karısı sarhoşken balkona çıkıyor hava almak için ve kafası mı dönüyor ne oluyor teyzemiz düşmüş aşşağıya sonu malum. O geceden beri her gece 1 dublede olsa o balkonda içiyorum bu mereti dedi. Acıdık lan adama. Bu kadar güzel bir adam, iyi niyetli bir adam neler yaşamış amk. Anlatırken, içerken, yerken saat ilerledi müzikler iyice hareketlendi, tabaklar kırılmaya başladı. Masaya tabak söyledi dayı. 15-20 tane boş tabak geldi. On tanesini ben, aldım geri kalanları Hasan'a verdim çıktık ortaya tak tak tak tabak kırıyoruz. O kafayla, o enerjiyle nasıl güzel oluyor beyler anlatamam amk. Stresden eser kalmadı amk. Oturdum yerime. Sarhoşluğun, müziğin, enerjinin vermiş olduğu etkiyle yarın bardak sek uzo daha gömdüm. Gerisi zaten muhteşemdi. Çıkıp oynamalar, milletin tabaklara salça olmalar, dansa kaldırmalar. Milletin eğlencesi oldum resmen. Bu kadar çarpamaz bir rakı. Bu yunanlar ağzının tadını biliyor. Dayı kalktı o ara hesabı ödedi. Ne kadar ödedi bilmiyorum ama 200 euro'dan aşağı değildir. Hasan tuttu kolumdan arabaya kadar zütürdü...
-
10.
+2En son arabaya bindiğimi hatırlıyorum başka bir şey yok. Gözümü açtığımda sabah 11 falandı ve otelde değil başka bir odadaydım. Hemen böbrekleri kontrol ettim yerindeydi, züte baktım her şey normal. Kafamı kaldırdım Hasan koltukta uyuyordu hâla. Kaldırmadım ufaktan turlayayım dedim evde. 2+1 ev beyler. Karşıdaki odanın kapısı kitliydi bende salona doğru yönrldim orda da kimse yoktu. Balkona açılan kapı açıktı girdim bizim Niko dayı orda sızmış kalmış vr tabi yanında rakı bardağıyla. Tuvalete gidip bi güzel işeyip elimi yüzümü yıkadım ve Hasan'ı kaldırdım. Oğlum amk nerdeyiz biz dedim Niko dayının evdeyiz kanka dedi. Dedim yok dıbına. Otelde niye kalmadık amk dedim. Dayı çok sarhoştu kullanamadı arabayı ben kullandım otel uzak olduğu için yatırdık seni buraya. Tek kalmana gönlüm el vermedi bende burda kaldım dedi. Eyvallahta kalk Niko dayıyı uyandıralım uyuyakalmış adam balkonda dedim. Gittik uyandırdık dayıyı. Kendine gelmesi 5-10 dakikayı aldı. Aç mısınız diye sordu. Çok açız deyince ben bi üstümü değiştireyim sizde duş alacaksanız alın dışarı çıkalım sizin tren biletlerinizi alalım sonra da kahvaltı edelim dedi. Eyvallah dayı duşa gerek yok çıkalım dedik dayıyı bekledik üstünü değiştirdi çıktık evden.
-
11.
0Atladık arabaya tren istasyonuna gidip akşam 11'e tren bileti aldık. Bu sayede 1 gece para vermeden trende hem yolculuk yapacak hem konaklayacaktık. Daha sonra kahvaltıda ne yerler çok bilmediğimiz için McDonalds gördük oraya gidelim dedik. Park ettik arabayı girdik. Etine güvenemediğimiz için tavuk menü yiyecektik ama dayı bize resmen gibtiredin tavuğu Greekmac var ondan yiyindomuz eti falan değil dana eti dedi. Ona güvrndik ondan söyledik siparişlerimizi. Beyler böyle bir şey yok amk. Efsane bir şey resmen. Kendine özel pide ekmeği var bol soğan sarımsaklı bir de özel yoğurt sosuyla geldi. MC ve burger tarzı yerlerde yediğim en güzel yemekti amk. Bi tane az geldi ikinciyi söyledik düşünün yani. Karnımızı doyurduk çıktık dışarı. Niko dayı bir kaç yer var önce oraları göstereyim size sonra bağ eğine gider oturuz bi kaç kadeh bir şey içip muhabbet ederiz so ra sizi gara bırakırım dedi. Eyvallah dayı dedik bindik tekrar arabaya... Kordon gibi bir yer var izmir'de ki gibi oraya getirdi bizi bu dayı...
-
12.
0Beyaz Kule diye bir kule var kordonun ortasında. Oraya geldik, sağda solda hediyelik eşya satan satıcılar vs var. Oralara geçtik eve arkadaşlara vs bir kaç hediyelik aldık. Hasan'a dedim adam o kadar yedi içirdi gezdirdi adamada bir şeyler alalım dedik. Balkonunda onlarca çiçek vardı dayının. Vazo tarzı bir şey gördük üstünde smyrna yazan. Güzel bir vazoydu onu aldık. Paketlettirdik. Kuleye geri döndük. Niko dayı gelin kulenin tepesine çıkalım dedi. Girdik kapıdan amk daracık kendi etrafında dönen merdivenlerden çıktık yukarı doğru yordu biraz ama yukarı çıktığımızda manzara harikaydı. imkan verecekler alıp alkolünü çıkıp bütün Selanik'i izleyeceksin. Bir kaç fotoğraf çektikten sonra aşağı inerken duvarda yazılar gördük herkes adını yazmış lan dedim bizde yazalım. Bizde başladık yazmaya adımızı ve sonra indik aşağıya. Atladık arabayı Niko dayının bağ evine gittik. Kapının önüne çardak gibi bir şey yapıp masa ve sandalye atmış. Üzümlerin ve incir ağaçlarınının arasından gide gide ualştıl eve ve oturmaya başladık. Niko dayı bira getirdi dolaptan buz gibi. Bildiğiniz tombul şişe Efes amk. Yanınada üzüm topladı yıkadı koydu masaya. Muhabbet ettik ,alkolümüzü içtik, üzümlerimizi yedik. Vakit hızlı geçti hava karardı dayı hadi gidelim dedi ve 2 poşet üzüm hazırlamış vize ailenize zütürün diye. Daha gezecek olduğumuzdan alamadık yanımıza ama çok ısrar edince ev adreslerimizi verdik ve oraya kargolayacağını söyledi. Teşekkür ettik bindik arabaya önce otele zütürdü çantaları ve çıkışı aldık daha sonra tren garına kadar getirdi Niko dayı. Bir az orda oturup bir şeyler yiyip kahve içtik. Hasan tuvalete diye kalktı masadan. Dayı cebinden 150 euro çıkarttı ve bana uzattı. Al genç benden size olsun bu dedi. 150 euro amk gözlerim açıldı ama o kadar yedirdi, içirdi, yatırdı karnımızı doyurdu o yüzden ona borçlu olan bizdik kabul etmedim. Poşetten vazoyu çıkarttım ona hediye ettim. Eser uzattığım parayı almazsan bende bunu kabul etmem dedi ve mecburen almak zorunda kaldım.
-
13.
+1O ara Hasan geldi. Oturduk kahve falan içtik derken Niko dayı bir kağıt uzattı adres yazıyordu. Bu ne diye sorduk oğlunun adresiymiş. Ben aradım sizi bekliyor yarın dedi. Yardımcı olacak size orda dedi. Biz yine şok olduk amk. Daha 1 gün önce tanıdığı 2 insanı gezdirip, yedirip, içirip ,cebine para koyuyor yetmiyor gideceğimiz Atina'da oğlunun adresini veriyor ve sizi karşılayacak ve gezdirecek diyor. iyi insanlar hala bitmemiş beyler. Dini, dili, ırko ne olursa olsun iyi insanlar var. Yunanlı falan diye ön yargılarım vardı bu insanların bir çoğuna ama bu Niko dayı ön yargılarını tamamen kırdı beyler. Sarıldık ve seneye izmir'e geleceğini ve yazlığının nerde olduğunu söyledi kolay bulursunuz zaten dedi. Yavaş yavaş arkamıza baka baka, gözlerimiz dola dola bindik trene. Tren kalkana kadar hep orada bekledi. En son tren harekete geçince el salladı bizde aynı şekilde el salladık. Atina'ya yolculuk başladı ve bakalım Atina'da neler yaşayacaktık...
-
14.
+21 günlük Atina maceramızı yarın cumadan sonra anlatırım artık beyler. Sabah uyandığımda bir kaç şuku göreyim okuduğunuzda dair mutlu olayım. iyi geceler, hayırlı cumalar *
-
15.
+15-6 gibi entrylere devam beyler. Rezervelerinizi alın derim, kaçırmayın.
-
16.
0Sabahın ilk saatlerinde Atina'da trenden indik ve inanın beklediğimizden kötüydü tren istasyonu. Uluslararası olmasına rağmen çok küçük. Bizim Haydarpaşa Garı inanın saray gibidir yanında. Görevlilere şehir merkezine nasıl gideceğimizi sordu Hasan. Yürüyerek 15 dakikalık bir mesafe olduğundan para vermeyip yürümeyi tercih ettik. Omonia meydanına geldik. Sağlı sollu cafeler, turizm acentaları falan. Thy'nin acentayı bulup şehir haritası rica ettik, yerini gösterdiler. Teşekkür edip çıktık. Daha sonra ne gerek var amk Niko dayının oğlu var amk bizi gezdirmeyecek mi dedik ve dükkanın birine adresi gösterip sorduk. Adam biraz uzak olduğunu söyleyince taksiye binmeye karar verdik. Teşekkür ettik ve az olan Türkçe'siyle iyi günler dedi bize. Güzel oluyor beyler yabancı bir ülkede Türkçe selam veren, iyi günler dileyen birinin olması. Taksiye atladık adresi verdik zütürdü bizi evin kapısına kadar. 7-8 euro verdik yanlış hatırlamıyorsam. Zili çaldık bakan olmadı aha yalan olduk dedik. Son bir umut bir defa daha bastık zile ve balkona boylu poslu bi ipne çıktı kimsiniz dedi. Söyleyince ohh tamam deyip kapıyı açtı eve çağırdı. Atlet don karşıladı bizi pekekent ama güzel yüzlü bir şekilde. Ayakkabıları çıkardık girdik eve.
-
17.
0Ben Vasiliadis dedi güler yüzle. Bizde kendimizi tanıttık. Türkçe çok az biliyordu o yüzden iletişimi hep Hasan kurdu. Yorgun olup olmadığımızı, istersek duş alıp uyuyabileceğimizi söyledi. Uyumaya gerek ypk ama duş alsak iyi olur dedik. Sırayla girdik duşa hasan'la. Üstümüzü giyinip oturduk. O ara odanın kapısı açıldı ve efsane bir karı çıktı. Yengeymiş amk. Kendini tanıttı, bizde aynı şekilde. Sofia'mış adı. 3 yıldır aynı evde yaşıyorlarmış. Aynı bankada çalışırken tanışmışlar sevgili olmuşlar ve evlenmeye karar vermişler. Hadi çıkıp kahvaltı edelim, sonrada şehri gezdirelim dediler. Aldık çantalarımızı çıktık dışarı. Opel astraları vardı. Çantalarımızı attık bagaja sonra atladık arabaya.
-
18.
0Athinas caddesine yakın bir yerde arabadan inip kahvaltı yapacağımız yere oturduk. Mekan Türk mekanıydı menü gelince anladık. istediğimizi yiyebileceğimizi söyledi Vassiliadis abi. Baktık menüde sucuklu yumurtasından tut menemene kadar hey şey var. Menemen söyledik biz Hasan'la. Yenge kahvaltı tabağı istedi, vassili abi yumurta istedi. On numara kahvaltı edip karnımızı doyurduktan sonra hesapları ödedi vassili abi. Hadi bakalım biraz gezelim dedi ve çıktık mekandan. Akrapol buraya yakın mı diye sorduk çıkınca tam arkanızda dedi. Yüksek bir yer beyler. Hadi oraya gidelim o zaman dedi. Çıktık akrapol'in eteklerine doğru. Manzara muhteşem beyler. Bodrum fotoğrafları vardır ya hani evler bembeyaz falan aynı o biçin. Baya fotoğraf çektik orda. Bir yer dikkatimizi çekti. Her taraf bembeyaz evlerle doluyken kırmızı çatılı, yrmyeşil bahçeleri olan bir bölge gördük. Orası neresi dedik. Plaka bölgesi dedi vassili abi. Hadi yavaştan oraya gidelim dedi. Hemen baktık internetten Plaka bölgesine. Şehrin bir numaralı turistik bölgesiymiş, her türlü şey varmış. Ufaktan yunan müziklrri eşliğinde arabayla fotoğraf çeke çeke yaklaşıyorduk.
-
19.
+1O ara vassili abi bize ne yapacaksınız bu gece diye sordu. Kalmaya niyetimiz yoktu Üsküp'e gideceğiz dedik. Bilet vs aldınız mı diye sordu. Aklımız uçmuş unutmuşuz bilet almayı. Yok falan dedik daha almadık dedik. Tamam ben hallederim onu siz kafanıza takmayın dedi. Plaka bölgesinde indik sonunda. Dedikleri kadar var beyler. Çok eski ve tarihi görüntüsü var. Sokakları dar, arnavut kaldırımları falan muazzam bir yer. Her yer insan kaynıyor ve kafanızı nereye çevirirseniz dükkanlar var. Biraz gezindikten sonra oturalım bir şeyler içelim dedi vassili abi. Sofia yengede ylrulmuş herhalde çok iyi olur biraz serinleyelim dedi. Bizde bir kaç alışveriş yapalım, hediyelik alalım dedik Hasan'la. Bunlar cafe tarzı bir yere oturdular biz burdayız dediler. Tamam deyip dükkanlara gittik. Baya hediyelik eşya ,kart falan aldık. Niko dayıya hediye alıp bunlara almamak olmazdı. Hasan eros minyatürü bulmuş ben bunu alacağım dedi. Yakımda düğünleri var madem ona göre bir şey bakayım bende dedim. Bende bir çift bardak gördüm kalpli malpli. Birinin üstünde eros ok atıyordu, diğerinde ok kıçına saplanmıştı. Hem esprili hem anlamlı bir hediyeydi bence. Alacaklarımızı aldık gittik yanlarına. Bira içiyorlardı. Alkol kullanıyor musunuz diyr sordu evet deyince 2 işareti yaptı garsona bizi ve bardağı göstererek. Biralarda geldi o sıcakta on numara gitti. internetten biletleri halledelim dedi olur dedik. Kimlik ve pasaport bilgilerini girdik işlemi onayladı vs biletlerimizide aldık akşam 10'a. Ücretini vermek istedik kabul etmedi. Ne kadar olduğunu dahi söylemedi. Biraz onların hikayesini dinledik, biraz biz anlattık hikayemizi. 2-3 bira içip kalktık ordan.
-
20.
0Beyler denizdeyiz şu an çadır vs kurduk. Şarjı iyi kullanmam gerekiyor. Yarın akşamüstü yazmaya başlarım inşallah. Kusura bakmayın.
-
-
1.
0Nerdesin lan
-
1.
başlık yok! burası bom boş!