+3
-4
yurdumuzun güzide üniv. lerinden koü'ye erasmusla gelen yunanlı bir kızla giriştiğimiz insan ahlaki sorumluluklarından mükellefmidir? yoksa deontolojik açılımlarca öngörülmemiş tanrı-şeytan olgusu üzerine davranışlarımızı konu alan tartışmamız sonucu türk'ün gücünü yaratılış paradigmalarından öte ve yöne savununumla gösterdim...
olay şöyle vukü buldu;
başlangıçta onun öne sürdüğü evrimci ve ilerimci ahlaki olgunluk öngörüsü determinist bir bakış açısıyla gerçekten varoluşunne özü önceliyorsa da insanın olduğu şeyden sorumlu olması ve varlık kapsamında Bu nihilistçi varoluşçuluğun ilk girişimini her insanın olduğu şeyin sahibi olma haline getirmek ve varoluşunun tüm sorumluluğunu kendine dayandırtmanın devşirme bilişininden insancılığın kendinden sorumludur dediğimiz zamanından insanın yalnızca kendinden değil, tüm insanlardan sorumlu olduğunu söylemek gayretiyle öne sürdüğü liberal açılımla konuyu açmasıyla ateist ve plotonvarici çıkarımıyla yunan egzotizmini ve mitolojisini ön plana çıkarmaya çalıştı.
ben de bu milliyetçi söyleme karşılık, insan sorumluluğunun ödev bilincinin tanrısal etimilojisinden gayrı mistik oryantal çerçevede olmak istediğimiz insanı yaratırken aynı zamanda kalıpsal insanın olması gerektiğini umduğumuz şekildeki bir tanrı imgesini de yaratmayan hiçbir eylemimiz yoktur deyip, ırksal ayrıcalıların neden olduğu farklılıkları ve şaman mitlerinden kaynaklı tanrı olgusu ve türk'ün tanrı ile imtihanını türk olmayı seçmenin aynı zamanda seçtiğimizin değerini de doğrulamak demektir olduğunu hiçbir zaman kötülüğü seçemeyizin anti savunuru bir tavırla islami gerçekçiliği seçtiğimiz her zaman iyiliktir ve hiçbir şeyin herkes için iyi olmadan bizim için iyi olamaz tezini de tiye alır bir şımarıklıkla modernist taraftan eğer varoluş özü önceliyorsa da ve ahlak imgemizi biçimlendirdiğimiz anda varolmak istiyorsak zaten bu imge hem herkes or için, hem de tüm tarihsel dönemimiz için geçerlidir ki, ahlaki sorumluluğumuz, onu varsayabileceğimizden içeriksel düzlemde çok daha büyüktür olması yadsınımı tüm insanlığı kapsayıcı deontolojik etiklerin yüzeysel algısında ve komünist paradigma yerine hıristiyan bir bilince katılmak istiyorsam, bu katılımların islami anlamdırılması da boyuneğmenin temelinde mistik bilincinin insana uygun gelen bir çözüm olduğunuve insanın krallığının yeryüzünde nasılsa olmadığını belirtmek istiyorsam yalnızca kendi öz durumumu ortaya koymuyorum ve herkes için boyuneğmiş olmak istiyorum gibimsi bir çerçevedeki tutumum insanlığın tümünü bağlamış olur ki onun öne sürdüğü mitolojik yunan bilgeliği de otomatikman çökmüş oldu ve züt oldu...
Tümünü Göster