yoğun istek üzerine gerçek hikaye anlatıyorum

ertesi gün gündüz uyanamadım sabahlara kadar düşündüğüm için uyku tutmamıştı ve haliyle çok geç yattım bizimkiler denize gitmek için kalktıklarında beni uyandıramadan gitmişler onlar evde yokken ben uyandım mutfağa indim diğer odaları dolandım kimseler yoktu üsütme rahatlık çöktü kendi evimdeymiş gibi buz dolabını açıp kahvaltılıklar çıkarıp güzel bi kahvaltı yaptım ilerleyen saatlerde bizimkiler geldi ve onlar geldiğinde ben dışarı çıkmak için hazırdım

beyler her yiğidin bi yoğurt yiyişi vardır ben de böyle anlatıyom amk ama merak etmeyin bu hatunun hayatımdaki etkisi çok büyük o yüzden bu şekilde anlatmam gerek ilerleyen süreçte daha seri geçcem kouyu söylediğim gibi mevzunun çıkış noktası ben değilim esas mevzuyu çok fazla spoiler olmadan kısa tutarak anlatıp mevzuuyu bağlıyıcam merak etmeyin. bu arada dıbına koyarcasına yazı yazıyorum bileğim ağrıdı 3 5 şuku alıp 0 nick6 alıyoz biracık emeğe saygı lan

neyse beyler devam ediyorum. kız bana adımı sordu demiştim en son aynen böyle oldu adımı sordu ben de ona ve diğer çocuklar sordum. nerde yaşadığımız nerde okuduğumuz hayallerimiz hayal kırıklıklarımız hayattan beklentilerimiz müzik zevkerlimiz vs vs akla gelebilecek her şeyi biribrimize anlattık o gün orda saatler geçmiş farkında bile olamamışım bu bilinçsizlik halini babamın beni arayışı sonucu çalan telefonum dağıtıyordu o an. içimden her ne kadar gram kalkma isteği olmasa da baba arayınca el mahkum kalkıyor insan o zamanki yaşın getirdiği toyluk ve bağımlılıkla nitekim öyle de oldu ben kalktım ve içimdeki utangaçlık tekrar baş gösterdi kimseye ve özellikle de hatunumu tekrar görüşüp görüşemiceğimizi soramadan kalkıp yürümeye başladım içimedeki korkuyu anlatmak tarifsiz tekrar bir araya gelememe korkusu. ama tüm bu korkulara peşimden kalkıp benimle yürümek istediğini söyleyen hatunum son noktayı koyuvermişti

hepimiz gibi ilkokul sıralarındayken gereksiz bi başarılılık durumu sonucu girdiğim lise sınavlarında ciddi sayılabilecek bi başarı gösterdikten sonra ilçe dışında bizim ordaki liselerden daha iyi bir liseyi kazanıp daha gelişmiş ve modern hayata daha iyi entegre olmuş bi ortamda hayatımı sürdürmeye başlamıştım

işte bu noktada hayat bir kere daha yüzüme gülüyordu beyler. insanlar oynamayı bırakıp benim oturduğum yerin etrafında oturmaya başladılar. az önce sizlere kızın yanında arkadaşları var demiştim ya işte bu benim düşüncemdi aslında her biri diğerinin tıpkı benim gibi birer potansiyel arkadaş adayıymış yani hepsi tanışalı sadece saatler olmuş. eğer eskiden beri birlikte takılan bi grup arkdaş olsalardı muhtemelen beni aralarına almaları bu kadar kolay olmayacaktı ama herkes benle aynı konumda olduğu için sohbet etmek kolaylaşmıştı. ve sohbetin başlangıç düğümünü benim hatunum bana adımı sorarak açıyordu beyler

içimden kendime deli gibi küfürler ediyordum bütün o alınan kararların bi taka yaramadığını hala korkak içime kapanık aptal bi herif olduğumu söyleyip duruyordum kendi me ki pat birden irkildim top yine bana gelmişti bu defa kalktım topu uzaktan atmak yerine yanlarına kadar gidip öyle verdim içimde kendime duyduğum nefret tek güç kaynağımdı ve bu nefret beni cesur kılıyordu. dediğim gibi en yakınlarına kadar gidip topu resmen ellerine bıraktım kızın ve devamında eski yerime dönmeden o an bulunduğum yerden izlemeye başladım. tüm bunları yapmıştım artık devamında yapabileceğim başka bi şeyler olduğuna inanmıyordum bunun getirdiği rahatlık vardı içimde kendi kendime şunu söylüyorum: ben elimden geleni yaptım

biraz zaman geçtikten sonra kız ve arkadaşları bulunduğumuz yerin arkasındaki voleybol sahasına doğru gittiler ben arkalarından öylece bakakaldım. içimden gidip beni de alın aranıza demek geldiyse de kendime yediremedim bunu ve yüzümğ onlara dönüp oyunlarını seyretmeye başladım. izlerken kzı dalmış gitmişim beyler uzaklara kafamda hala okulun gelecek dönemi vardı sonra birden bacağıma çarpan topu hissettim. kız bana doğru ilerledi ve topu atmamı istedi.tek bi hamleyle topu atabilirdim ama bu anı hemen bitirmemek için ağır hareketler yaptım nihai son gerçekleşti topu sonunda atmak durumundaydım ve attıp yerime oturdum

biliyorsunuz ki kız benim kıymetlimdi çünkü bi insana bakar gibi bakan ilk kızdı bana. daha önce bi tecrübem olmuştu hatta o kız benim sevgilimdi ama o dahil hiç bi hatun bana bu kzın hissettirdiği şeyi hissettirmedi kız bana aşık falan olmadı ya da aklından bi şeyler geçirmedi belki ama kimsenin hissettiremediği şeyi hissettirdi kızın gözlerindeki şeyin adı saygıydı beyler. saygı benim açlığını hissettiğim yegane şeydi

gördüğümde gözlerime inanamadım çünkü hatunu ilk gördüğüme kamufle olmuştu bu defaysa bikiniye kamuflaj demek saçmalık olurdu. kızın vücudu güzelliği hakkındaki tüm fikirlerimi tekrar doğrulamam için yeterliydi fakat ben derhal kafamdan kovdum bu düşünceleri

her ne kadar koşmak aptallığından vazgeçsemde içimdeki kıpırtı beni bırakmıyordu bu yüzden deli gibi yürümeye devam ettim beyler. satlerce yürüdüm yürüdüm yürüdüm... kendime geldiğimde, kendime geldiğimde diyorum çünkü yürüdüğüm süre zarfı içinde pek de kendimde değildim, yürümeyi kestim ve eve yürümeye başaladım. eve geldim. hala çok düşünceliydim zili çaldım kapıyı açtılar annemin ağzından hadi gel yemek ha... lafı çıktığında ben çoktan aç değilim deyip odanın yolunu tutmuştum

arada ses verin beyler

kafamda sadece biraz yürüyüp sahile gitmek vardı ama bu olaydan sonra içim içime sığmıyordu hissettiğim tek şey içimdeki devasa koşma işteğiydi. evet buydu sadece koşmak ve koşarken gülümsemekti. ama tabi ki yapamadım çünkü bulunduğum yerde bi hedefim vardı artık ve kendimi rezil etmeye hiç mi hiç niyetim yoktu. hepinizin anladığı gibi beyler ben o kızı tanımalıydım. size yemin ederim sadece bana "baktığı" için onu tanımak istiyordum içimde en ufak bir kötü niyet yoktu sizi temin ederim

uzun süre sessizlik oldu ve durmadan ağladım arada bir ağzımdan bi kaç cümle çıkacak gibi oluyor ama utancımdan ve hocam olan aşkımdan ötürü hiç bi şey söyleyemiyordum. tüm bunlara rağmen karşımda kardeşim dediğim adamlar dudaklarımın arasından çıkacak iki cümle için gözlerimin içine bakıyorlardı. rakımdan sağlam bi fırt asıldım ve konuşmaya başladım

uzun siyah dalgalı saçlı yeşil gözlü fırfırlı eteği siyah beyaz desenlerden oluşan bi hatundu. tipik tatil yeri manzarası işte. size yemin ederim kıza büfede bulunduğu süre boyunca gözümü tek bi kere bile kırpmadan bakıyordum ve o olay gerçekleşti. kız parasının üstünü alıp dönerken gözü benim gözlerime takıldı bir kaç saniye. sizi şöyle söyleyebilirim ki bu an hayatımda o güne kadar yaşadığım en büyük mutluluklardandır çünkü beyler geçmişte beni böyle gözlere sahip böyle yüzlere sahip doğuştan şanslı insanlar asla görmezlerdi. ben onlar için her zaman bi gölge gibiydim ya da görüldüğünde üstünde durulup düşünülecek bi "şey" bile değildim ama o gün o kız hayatımda ilk defa beni gördü beyler ve sadece görmekle yetinmedi bana baktı. anlayabiliyor musunuz baktı bana? bunun bugün dahil bi tarifi yok beyler

küçüklüğümden beri böyleydim zaten kardeşim dahil kimseye tahammülüm yoktu yalnız olmayı severdim sanırım yalnız olduğumda kimsenin kusurlarımla aday edemeyeceğini düşünüyordum

bütün yaz boyunca tatil için hiç bi yere gidememiştik validenin bi takım sağlık sorunlarından dolayı bu yüzden evde tıkılıp kalmıştık ama okulların açılışına 10 gün kala babam tatil beldelerinden birinde yazlığı olan bi akrabamızın bizi yanlarına çağırdığını söyledi. ben zütü başı topladığım için hayatımda ilk defa denize girerken üzerimdeki tişörtü rahatça çıkarabilmenin rahatlığını yaşayacaktım ayrıca hormonlarım da beni fena halde etkiliyordu hepimiz genç olduk beyler o dönemleri biliriz

velhasıl beyler biz bi günde tası tarağı toplayıp tatil için yola koyulduk. vardığımız ilk gün eşyaları yerleştirmek akrabalarla sohbet derken tatilimizin ilk gününü gibip attık. gece yatağa uzanıp tavana baktığımda kendi kendime sohbet ederken buluyordum kendimi. küçük bi çocuğun büyük umutları...

beyler ben bi sigara içip geleyim lan iflağım gibildi yazmaktan

ama bu durumda benim pek de gibimde olmamakla birlikte bana büyük artılar kazaNDIRMIŞTI. GEÇEN Sürede eskiden ukala bin zengin çocuğu dediğim çocuklar benden akıl alır olmuştu dahası o ukala bin dediğim adamların arasında da harbiden delikanlı adamlar çıkmıştı geçmişteki duygularuımın kendimi beğenmemek ve diğerlerine karşı ön yargılı olmaktan kaynaklandığı anlamıştım. her toplulukta her zümrede iyiler olduğu gibi kötülerde var beyler. haklı çıktığım insanlar da tabiki oldu gerçekten huur çocuğu olan çok insan tanıdım. şimdi durum buydu beyler zengin ve ortamı farklı olan çocuklar benden akıl alır olmuştu aynı zamanda eskiden tanıdığım ezilmiş ötekileştirilmiş arkdaşlarımdan da asla kopmamıştım. öyle bi durum oldu ki ben bu iki farklı grup arasında bi tür köprü görevi görüyordum ve bu elçilik beni herkesin gözünde mükemmel bi insan yapıyodu. dediğim gibi bu popülarite ya da adı neyse benim asla gibimde olmadı önemli olanın bu olmadığını anladığım geçmiş günlerden sonra beni mutlu eden ve öenm verdiğim tek şey bi şekilde herkesin birbirine ahbab dost gibi davranabilmesiydi zengin fakir uzun kısa aptal zeki her neyse nasılsa önemi yoktu herkes beni ve birbirini seviyordu

bu kızla bi kere daha buluştuk aramızda herhangi başka bi şey yaşanmamakla beraber güzel sohbeti ve hayatıma kazandırdığı büyük artı için şuan siz kardeşlerimin huzurunda bi kere daha teşekkürlerimi borç bilirim. teşekkürler geçmişteki hatunum. her şey için