+23
-2
Tanıyamamak?
Aslında bakarsak gündelik hayatımız da sürekli kendimize yönelttiğimiz bir soru cümlesi, tanıdığımızı sanıp sonradan tanımayı da ekleyebiliriz buna.
Pekala artık birine "Seni tanıyamıyorum" cümlesini yönelttiğimizde aslında düşündüğümüz şey ne oluyor tam olarak?
-Onun değiştiği mi?
-Yanlış tanıdığımızı düşünmek mi?
-Yada artık bizi sevmediği gerçeği mi?
Aslında biliyor musun, belirttiğim önermelerin hiçbiri değil.Çünkü biz hiçbir zaman onu tanımadık, sadece tanımak istedik ve istediğimiz şekilde tanıdık. Yoksa o hep aynıydı rol de kesmediği bir o kadarda aşikardı...
Birde olaya başka bir pencereden bakmak istiyorum izninizle,
Aklımız da hayâllerimiz de herzaman gerçek dışı birileri vardır ve biz ona en yakın olanını ararız.
Peki neden?
insanları olduğu gibi kabul etmeyiz,
Yada neden mükemmeli arıyoruz?
Mükemmel bizi çok mutlu edecek yada bizi hiç üzmeyecek mi?
Benim ağzımdan düşürmediğim bir kalıp cümle vardır esasen.
"Hepimizin aydınlık ve karanlık tarafları vardır, gözümüz aydınlığa alışmış olduğu halde neden karanlıklarda aklımız kalır."
inan bunun cevabını bende bilmiyorum, tahminlerim var sadece.Ama şunu çok net biliyorum ki, böyle olmaya devam edersek bizim dünyamız karanlığa mahkum olacak
Oysa biliyor musun
Umursamadığın o aydınlık kısma dikkatli baksan hiçbir tarafın karanlık olmadığını görürdün.