1. 18.
    0
    Kanal 7__
    ···
  2. 17.
    0
    Yıkık yerine alternatif, bence daha hoş. Albert Caraconun lafı.
    ···
  3. 16.
    +1
    annem sabri babamla evlendiğinde bir aile olduk yeniden.
    ve ortaokulla liseyi aile olarak bitirdim. pasaklı seliyi dallası dokumayı kökleri barettayı simon tempları asansörü futbolu ve güzel sanatları orada öğrendim.
    ilk üniversiteye öyle girdim.
    sağolsun sabri babam beni pikabıyla zütürdü.
    sağolsun sacide annem karyolanın altını öyle temizledi.

    ilk üniversitem bir karakolun yakınındaydı.
    geceleri ikinci dünya savaşı taarruzu gündüzleri sex shoplar saçılan dereleri meşhurdu.
    atlet giyip anasını gibiyorduk son kadehlerin.
    yanılmamızı istemiyordu bilgeler.
    bana bir kask bir gidon iki de bezelye taneciği getirdiler.
    hepsini giydim.
    general dediler.
    kim dedim.
    sen dediler.
    ananı dedim.
    otur dediler.

    bana bak patates
    bira bitiyor
    grip hala çözülememiş
    altta yatan nedeni bilmiyorsun
    eskiden kolayca çevirebilirdim
    artık kolayca ölebilirim
    bu daha kötü
    idrak ana gibicidir
    10 dakka sonra gazi osmanpaşada dalak yemeye gideceğim

    fazla sayıda gittim amcık.
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa bu ne ?
      ···
    2. 2.
      0
      Harbi amk
      ···
  4. 15.
    0
    kırmızıda dururlar diye duydum bir gün.
    kırmızı kırlentle camın kenarına çıkıyordum.
    arabalar durmuyordu.
    kurbanda babası oğlunun boğazını kesiyormuşu duydum.
    bayram gecesi tüm gece bekledim bir şey olacak diye, olmadı.
    babamın yeni aldığı murat 124'ü çizdim.
    leğende duş aldım.
    hurmanın altında dinlendim.
    komşum atilla ile yan evdeki kızları bahçeye davet ediyorduk.
    dayıları javasıyla gelip naber lan diyordu bize.
    evler tütsü kokuyordu.
    okula orda başladım.
    okuldan ilk orda nefret ettim.
    babamla annemin oynaşmalarını ve babamın annemi kapıya çarparak dövmelerini orda hatırlıyorum.
    ve sonra bizimkiler boşandılar.
    avrupaya gelir gibi geldiğimiz giritliden başka bir kamyonla eski bir yere döndük.
    annem, ananem, ben.
    tek odalı bir evde, tek yatakta 3 kişi, aynı odada aynı mutfak, aynı banyo tuhaf bir şeye döndük bunu idrak etmek istemedim.
    salona dizdiğm zaman 2 sıra yapacak kadar oyuncağım vardı benim, o evde çöpüm bile kalmamıştı, çocukları babaları karşılamaya gelince elimden okul çantam düşüyordu, bir salak gibi okula eve yorgana gidip geliyordum bu 2 sene sürdü.
    ···
  5. 14.
    0
    biz sonra antalyaya taşındık bir kamyonla.
    kepez'den sonraki düzlük hala aklımdadır.
    antalya'dan bakan gözler görür cenneti şarkısı çalıyordu.
    kamyon şöförü babam annem ve kucaklarında ben aynı kokpitteydik.
    muhtemelen şöför bu göç anını ölümsüzleştirmek istedi.
    ya da babam o şarkıyı koy da artık antalyalı olalım dedi.
    anlattığım 3-5 kıçı kırık şey dışında kalan her freudisyen hikayelerim ondan sonra antalya oldu zaten.
    ilk evimiz giritli mahallesindeydi.
    babamın kararlarını şimdi düşününce bazan ne kadar haklı olduğunu anlamak için 40 yılımı verdim.
    giritli müthiş bir başlangıçtı.
    3 odalı bir yerdi.
    ön taraftaki oda
    yatak odası
    mutfak ve salon iç içe
    ve arka bahçe tabii.
    o 2 yıl hayatıma işledi.
    o evi hiç unutmadım.
    ···
  6. 13.
    0
    babam beni bir mağazaya zütürdü. o günün beyaz eşyacısı.
    boyumun üst safhası bir rafta asılı bir düldül gördüm.
    4 tekerli pedallı bir bigiblet türü düldül.
    tekerlerini çevirmeye başladım.
    nedense aklımda en net kalan şey o tekerleri çevirişimdir.
    baba bana bunu al dedim.
    almadı.
    al ddim.
    almadı.
    adam almak bilmedi bir türlü.
    sinsice çıktım dükkandan.
    yaş 4.
    eve gelmişim.
    annemin yüz ifadesi.
    sonra yien karyolanın altı.
    babam gelinceye kadar orada kaldım.
    ya da annem arada çıkardı kapı çalınca soktu.
    tam hatırlamıyorum.
    ···
  7. 12.
    0
    ve sonra hayat arkadaşımla tanıştım.
    yine o dönem.
    evvela açık hava sinemalarına ailecek beraber giderdik. ben her zamanki gibi çok işerdim. her çişim gelişimde babam anneme bu oğlanı işetmiyor musun diye kızerdı. hayır ben çok işerdim. babam sinema yasağı getirdi bunun üzerine. beni uyutup sinemaya ve misafirliğe gitmeye başladılar. çünkü ben çok işerdim. çok sık işerdim.
    işte neyse.
    artık sanki narkoz verilmiş gibi odada yalnız uyanırken buluyordum kendimi.
    bizim bir hol vardı.
    ortada masa.
    masaya bir kalem koyarlardı.
    bir tabak leblebi.
    biraz da boş kağıt.
    işerdim ilkin.
    sonra masaya oturur çizerdim.
    annemin benle anlattığı ilk anılardan biri şuydu.
    2 yaşındaydın.
    bir kağırt vardı gitmiş kalem bulmuşsun üstüne bir koyun çizmişsin. nöyle boynunu çevirmiş. aaali. o koyun. inanamadım.
    rahmetlinin heyecanı hala aklımdadır.
    bu şu demek oluyor.
    2 yaşımda çizmeye başlamışım.
    kalem zaten benim en büyük oyuncağımdır.
    ölünce rica ediyorum kefenime benim chinagraph'larımdan koyun.
    ···
  8. 11.
    0
    bir komşumuz gelirdi bize.
    benim yaşlarımda bir kızı vardı. belki 1 yaş daha ufak.
    bunu babamların yatak odasındaki karyolanın altına sokuyordum.
    taciz kelimesi henüz icat edilmemişti.
    internet marslılar kadar hayaldi.
    o kızla ne yapıyorsak suçlu suçlu çıkıyorduk.
    ulan 3-4 yaş.
    olanların hepsi saçmaydı.
    ···
  9. 10.
    0
    burdur nasıl bıraktınsa öyle bulacağın tek düze sıradan ve değişmeyecek kadar öküz bir kenttir afedersin.
    iki katlı bir evin üzt katını ve birazcık da depremi anımsıyorum
    büyük burdur depremini.
    annem her zaman, ocak bacasının yani şöminenin tam üzerine devrilecekken beni oradan çekip aldığını 1 saniyeyle ölümden kurtulduğumu anlatırdı.
    o şömineyi anımsamıyorum ama depremden sonra kaldığımız çadırın direğini ve o direğin yanındaki soba borusunu borunun yanındaki beyaz çarşaflı büyük yatağımızı anımsıyorum. bu ilk anılarımdan biridir.
    diğer anım babamın babasının defnedilişidir.
    öküz kadar adamım hala yaztığa battaniyeye sarılırım.
    pikem vardı benim. sarıldığım.
    üniversitede bile annem o pikeyi bavuluma koymuştur.
    neyse işte.
    dedemi kefene sarıp üstüne pike örtmüşler. ben başlamışım o benim pikem diye yırtınmaya. öyle çok yırtınmışım ki pikeyi rahmetli dedemin üstünden almışlar. hatta annem bunu defalarca yıkamış bana vermeden. benim anımsadığım ise dedemin kafaninin üzerine konan bıçakti. o bıçağı sormuştum. kediler atlamasın diye koyduk demişlerdi.
    kediler atlamasın diye.
    kediler atlamasın diye:
    çok tuhaftı.
    ve ilk ilginç anım bu oldu böylece.
    ···
  10. 9.
    0
    bu aşka geceleri gündüzleri yetiremem.
    orası tüm bu hikayenin belki de aroması en ifade edilemeyecek aromasıdır.
    mucizenin kliması.
    kafamın tarhanası.
    odak takum.
    dokumdaki kul hakkım.
    her şeyim.
    biz böylece nazara geldik.

    mesele o değil.

    ne diyordum sütlücedeki ev.

    battıktan sonra bir arsa aldım. bir para ayırdım. avustralyaya gittim.

    ama önce burdur'da mayıs ayında, kı bir yerde doğdum.

    anamın adı emineydi.

    1.50 boylarında deve bir kadındı.

    5 çocuk doğurdu.

    hepsi kısa süre sonra rahmetli olmuş.

    hepsi abilerim ve ablalarım. her cuma annem ve ananemle birlikte ilk rahmeti onşara ederim.

    sonra ben.

    öleceğim sanmışlar. akrabalar, yaşlılar, babam. tuzlamamışlar, annemden hiç süt içmemişim ölürüm diye. adımı koymamışlar. suya sokmamışlar. zaten ölecek, belki böyle yaşatırız demişler.

    bazı büyükler, ismini koyun bari demiş. olmaz demişler.
    satın alın demişler.
    olur.
    büyük halama 2.5 lira vermişler.
    demişler ki, sokakta gödüğün ilk adamdan adını satın al.
    öğlen falan.
    halam çıkmış.
    bir adam görmüş.
    amca demiş adını bağışla bir oğlumuz oldu ona vereceğiz.
    yaşlı bir adammış.
    ali demiş.
    halam 2.5 lirayı vermiş.
    eve dönmüş.
    ali demiş.
    hadi lan demişler.
    vallahi de billahide demiş halam.
    öyle olmuş.

    ali aynı zamanda annemin babasının adı.
    dedem yani.
    ···
  11. 8.
    0
    her şeyi kaybettiğimde herşeye başlayacağımı sandığım bir yaştaydım.
    fiziken çok güçlüydüm.
    param vardı.
    akıllıydım.
    iyi sıçıyordum.
    kötü çuvallıyordum.
    en kötüsü
    kötü içiyordum.
    elimdekileri önce fiziki olarak kaybettim. sonra maddi olarak.
    batıyordum beni çileden çıkaran bir şeydi bu. mezarlığın orada bir sokakta ipince upuzun bir ev buldum bağdat caddesinden sonra. kargamla yerleştim buraya, bir odayı kargama verdim. kolilerin içinde oturdum, ilk gece, internet yoktu. elimde kalan son laptopuma yazdım. ya burası mezarım olacak. ya da çıkacağım burdan.
    çocuklar bigibletlerinin zilini çalıp bağırıyorlardı.
    ve sonra hayatımın aşkını buldum.
    2'ye 2'lik o gri yataktan oluşan mezara bakan yatak odamdaki perdemde bir çiçek yaprağı yeşili. duvarda yüz.
    ve ben orda tam bitmişken yeniden başladım.
    ···
  12. 7.
    0
    motoru edirne yönüne sürüyordum.
    yol o kadar boştu ki uyusam kendi kendine gidebilecek kadar uyuşuk akıyordu yol.
    en fazla 120 ile gidiyordum.
    beni geçen ve benim geçtiğim arabalar oldu.
    plakaları avrupalı idi.
    gurbetçiler dönüyordu.
    ben içerde dönüyordum.
    hem onlara imreniyordum.
    hem onlar bana imreniyordu.
    gün açıyordu.
    arabalar gümrüğe sürüyorlardı.
    ben edirnedeki camiiye.
    bir gün dedim, avrupaya yerleşebilirim.
    böyle tuhaf bir his yerleşti içime.
    ve dedim.
    arabayla aynı yoldan dönebilirim.
    aynı rüzgar esebilir.
    yol çalılıklar ormanlık toprak tarla köy arasında aktıkça aktı.
    normalde çok erken uyanan biri değilim.
    beynim bu kısmı kullanmak istiyordu.
    en az 3 saat sürdüm.
    böylece gittim.
    ···
  13. 6.
    0
    üniversitede aklımı başıma evriştirdiğimde ilk işim kendime bir mahlas seçmek olmuştu.
    bunu şiirlerin altına yazıyordum.
    o kadar taktan bir kafam vardı ki dikkat çekmemek üzerine kurulu, zavallı, basit ve uyuz.
    ismim için seçtiğim soyadıydı
    mahlasım o
    yitik.

    büyük bir yazar olduğuma kendimi inandırdığım en son ruh halimde aslında bir tak yazamadığımı anlattığım ilk hikayem de
    işte bu.
    ···
  14. 5.
    0
    öldükten sonra neden ölen kisinin yakinlarina son kez gosterirler biliyor musun

    Cunku olen kisinin oldugune inanmalari icin yoksa inanmazlar ya beyler boyle biseydi amk duygusaldi cok
    ···
  15. 4.
    0
    Cok etkiledi lan beni izliyom
    ···
  16. 3.
    0
    kanal7 nin samanyolu kapandiktan sonra samanyolu tarzi yaptiklari filmlerden birtanesi
    ···
  17. 2.
    0
    Hosbulduk aminakoyim.
    ···
  18. 1.
    0
    kayıp, zayi
    ···