0
yıl olmuş 2012. kapitalizm çatır çatır orta yerinden çatlıyor. ama bunun alternatifi olan toplumsal sistem konuşulunca ideoloji konuşulmuş oluyor. ideoloji değil dostum devrimler burda söz konusu olan. 20 sene önce sscb vardı. tarihte 20 sene hiçbir gibim değildir. siyasi iktidar burjuvazide(yani günümüzün mülk sahipleri) mi kalmalı, yoksa işçiler bunu ele mi geçirmeli. devlet bana düşman mı olmalı yoksa işçilerin kotrolü altında mı? tüm toplum piyasa ilişkileriyle mi düzenlenmeli(milyonlarca işsizlik, milyarlarca kişinin yoksulluğu) yoksa planlı bir ekonomiyle mi? uluslar tek yolu olan sosyalizmle aşılmalı mı yoksa ulusların ekonomileri bölmesi üretimin büyümes önünde engel mi olmalı? sınıflı toplumların pislikleriyle yaşamak zorunda mıyız yoksa bunları aşmak mı zorundayız? burda ideoloji değil hayatımızı nasıl yaşadığımız ve yaşamayı tercih edeceğimiz söz konusu. bunlar için savaşan büyük bir halk kitlesi varsa önünde kimse duramaz. yani 2012'de siyaset konuşmayan eşektir ya da çıkarları bunun tersini gerektiriyordur.