Rica ediyorum, okumadan yorum yapmayın

Türkleri, Türk yurdunda diğerleriyle eşit sayma cüretine girişen sosyal hukuk devlet anlayışını Türkler kabul etmemelidir.
Politikacılar, kabul etmelidir. Politikacılar, bunun için vardır.

Devlet, sosyal hukuk devletidir fakat ırkçılar baskı kurar ise sosyal hukuk devleti, görünürde sosyal hukuk devleti olarak kalır. Bunu Avrupalılar muazzam başarıyor. Avrupalılar, bilinçli insanlar. Avrupalıların içerisinde, sosyal hukuk devletini savunup aynı zamanda Türkçülük- Irkçılık(bizdeki olan) naraları atan(!) siyasi gruplar, kepazeler bulunmamakta. Orada politikacılar sosyal hukuk devleti naraları atarlar, bilerek yaparlar. Atatürk de yapıyordu içeriden ise iskan Kanunlarını devreye sokarak ırkçılığı ses getirmeden gerçekleştiriyordu. Sosyal hukuk devleti naraları göstermelik atılır, bir yılın her günü atılamaz! Yılda bir kez atılır. Narayı, politikacı atar kitleler atamaz. Politikacının attığı nara, politiktir. Kitlelerin attığı nara, kepazeliktir ve şüphesiz kansızlık belirtisidir. Türkiyede, Türkçü olduğunu söyleyip çoğunluğu Atatürkçülerden oluşan, küfür ideolojisiyle beyni ellerinden alınan sosyal hukuk devleti narası atan, akıldan yoksun kansızların sayısı hayliyle bol. Bu kişiler, ümmetçilerden ve komünistlerden daha tehlikelidir. Türkçülüğü içeriden zedeleyerek Truva atı görevi görürler ve Türkçülüğün yok edilmesine katkıda bulunurlar. Ümmetçiler ve komünistler Türkçülüğe düşmandır, açıkça ifade ederler. Oysa bu kişiler, ümmetçilere ve komünistlere tavizler vererek ve düşmanların beyin takımlarından akıl alanları dinleyerek, eyleme geçirerek bilgisizliğin ahmaklığıyla önce Türkçülüğün ırkçılık olmadığını söyler sonra da sosyal hukuk devleti anlayışına kol kanat gererler. Bu onların suçu mu? Hayır. Çoğunluğu hatta hepsi cahildir. Hepsini uyandırmak, cehaleti ezip geçenlerin görevidir. Türk olan ümmetçiler, komünistler ve Atatürkçüler kısacası kepazeler hayliyle Türk olmayanları şımartıyorlar. Türk olmayanlar, Türk'e kafa tutabilecek anlayışı, öz güveni kendilerinde buluyorlar. Dilini konuşamayan etnik, yüz binlerce kişiyi toplayarak hemen hemen ülkenin her şehrinde terör örgütü lehine eylem yapabilecek, devlete hakaret edebilecek, Türkiyeden toprak koparmak amacıyla kurulan örgüt liderlerinin posterlerini sokak duvarlarına asabilecek cesarete ulaşabildi geçtiğimiz yıllarda. Devlet, silah gücünü gösterdi cesaret sahipleri leşe çevrildi ancak leşe çevirilmeyenler de bulunmakta. Önlem alınmak zorunda... Bu önlem, etniğe baskı kurarak alınır. Dilini konuşamayan etnik mi zararlıdır? Terör örgütünün veya kendilerinin kabul ettikleri, destek verdikleri liderlerinin posterlerini sokak duvarlarına asabilen etnikler mi? Barıştan, kardeşlikten yana olduğunu söyleyenler, içerideki düşmana fırsat verenlerdir ki çoğu Türkçülüğe düşmandır. içerideki düşmanı, Türk'e ortak koşturmaktadırlar. ABD'de zenciler, beyazları ezer hale geldi. Aynı zenciler, Avrupada bunu yapabiliyor mu? Aynı Avrupalılar, yurtlarında buna izin veriyor mu? Zenciler, hadlerini bilerek yaşıyorlar. Başarıdan başarıya koşan Avrupalılar, Suriyelileri de bize postalıyorlar. Irkçılık, akıl işidir.
Akıl sahibi, yüce Yahudiler! Yahudilerin ırkçılığı, Türklerin ezikliği ve Avrupalıların Türkleri ezişi... Engizisyon mahkemelerinde kelle koltukta gezinen Yahudiler, 20.yüzyılın ortasında fırınlara konulan Yahudiler ve 21.yüzyılın çeyreğinde Yahudi düşmanlığından beslenen Avrupalıların bütün nefretlerini Müslümanlara kusma zorunluluğunda bulunması. Yahudilere, dokunabilen var mı? Dokunamazlar. imam öldürebilirler, minaresiz camiye benzer gülünç yapıları harap edebilirler hahamlara ve altın kaplamalı sinagoglara dokunamazlar. Çekinirler, Yahudi ağabeylerinden… Başlarına gelecek, felaketi hesap ederler. Yahudiden korkan Avrupalı, Türklere şiddet gösterme eğiliminden korkamıyor. Türk, yurdundaki çingeneye boyun eğiyor. Kendi yurdunda, etniklerden baskı yiyen Türkler dünyanın her yerinde savunmasız ve çaresizler. Yahudi ırkçılık ile yükseliyor. Türkler, ırkına düşman kesiliyor. Sovyetlerin Türklere yaptığı işkenceler, sürgünler, soykırım girişimleri Yahudilere yapılsaydı, Yahudiler ayakta tuttukları Slav Çingeneleri yere fırlatır, orta Asya’da Büyük israil’i kurar ki Ortadoğu da nüfusları düşük diye bunca senaryoyu döndürüyorlar. Kurulan Büyük israil’in silah teknolojisini Ruslardan alınan paralarla karşılar, Hindistan’ı gasp etmeyi düşünürlerdi. Türkler? Türkler, şimdiden slav çingeneleri Rusların yanında olma aşkıyla tutuşmakta…

israil örneğinden gidersek; israil, yurdundaki Arapların mabetlerini ele geçiriyor, kendi milletini bölgeye yayarak bölgeyi Yahudileştiriyor, Arapları tüm dünyanın gözü önünde topraklardan silip atabiliyor. Tüm bunları yapabilen israil, birlik ve beraberlikten bahsedebiliyor. israilde Ezan’ı yasaklayan Netanyahu hükümeti: ‘’israil bütün inançlara saygılıdır. israil, herkesin devletidir’’ açıklamasında bulunmuştu. Göstererek ırkçılık yapan israil, birlik ve beraberliği de ekleyebiliyor. Soruyorum sizlere, israil'in amacı birlik ve beraberlik midir? Açıklama, yapılmak zorundadır. Gerçeği yansıtmasa bile. Dünyadaki düzen, şaklabanlık yapılmasını öneriyor. Şaklabanlıklar, açıklamalarda yapılıyor. Gerçekte değil! Türkiyede ne yapılıyor? Türkiyede, Türk olmayanlar Türk şehirlerinde nüfuslarını yükseltiyor, Türk şehirleri etniğin ismiyle anılmaya başlanıyor dikkat ediniz, birlik ve beraberlikten tüm bu maskaralıklar yapıldıktan sonra bahsediliyor. Kepazeler güdülüyor, Türk yurdunda Türk olmayanlar ırkçılık yapıyor. 20 yıl... iyi niyetliyim 10-15 yıl sonra Türkiye, ABD'nin beyazları olma tehlikesiyle karşı karşıya. Mahluklar hala çağdaşlık, medeniyet masallarıyla Türk gençlerini zehirleyerek ülke içerisindeki görevlerini tamamlama sevdasında. Cumhuriyet, demokrasi, sosyal hukuk devleti... Bunların hepsi yok olup gidecek sistemler. Bunlara yatırım yapılmaz, ırka yatırım yapılır. Hilafete yatırım yapıldı mı? Türkler hilafeti aldığında, hilafeti kullandı mı? Türk töresi hakim idi. Türkler her şeyi yapıyordu. Bir kere kullanılmak istendi, elimizde patladı. Hilafete güvenildi, hepsi arkamızdan hançerledi. Farkında mısınız? Yine Türk haricinde herkese güveniliyor... Arap sistemi ele alındı, gayrimüslim-müslim tabakaya göre Türk devletleri içerisinde yaşayan Türk olmayan milletler 10.yüzyılda ayrıldı. Ayrılan toplum arasında Türkler yok. Türk olmayanlar arasında ayrım yapıldı. Bölgeyle iç içe olma ve yönetme maksadıyla yapıldı. Politika yapıldı. Cumhuriyet, sosyal hukuk devleti karnavalı dünyayla iç içe olma maksadıyla yapıldı. 10.yüzyıl ile 18. yüzyıl arası gelişmiş medeniyet islam medeniyetiydi. Batı medeniyetinin yükselmediği, yavaş yavaş yükseleceği 19.yüzyılın sonlarını da içine alarak bu zamanlardan bahsetmekteyim. Cumhuriyet rejimine ise 20.yüzyılda geçtik. Müslim tabakada Arap ile Türk eşit mi tutuldu? Eşit tutulduysa 10.yüzyıldan itibaren Anadolu neden Türkleştirildi? Hani toplumda müslim tabaka vardı? Hiçbir zaman müslim tabakada Türkler diğer müslümanlarla ve milletlerle eşit tutulmadı. Türkler bu tabakada görünürde eşit, gerçekte öyle değil. Atatürk Milliyetçiliği ve iskan Kanunlarına ne kadar benzer değil mi? Görünürde herkes Türk fakat içeride öyle değil. Görünürde herkes Müslüman tabakada fakat içeride öyle değil. Türk, hepsinden üstün. Atatürk, ırkçı değil diyen art niyetlidir. Politikacı der, demez. O politikacıdır, gücü yoktur. Bir israil değildir. Kitleler, asla ve asla ırkçı değildi diyemez! Kitleler değildir derse, politikacı da zayıflar. Türk yurdu, karanlığa bürünür. Gayrimüslim, Müslim tabakada bu ayrım; Arap, Rum, Fars, Afgan, Hintlileri v.s içine alan toplumları ilgilendiriyor. Selçuklu'su, Timur'u, Osmanlısı hepsinde Türkler devlet ve imparatorlukların sahibi. Arap denilen mahluk, sosyal hukuk devleti naraları atan ve Türkçü olduklarını iddia eden kesim tarafından Araplık ile suçlanan Türk imparatorluğu Osmanlının sarayına sokulmadı. Yanından geçirilmedi! Türkçüyüz dedikleri devlette, Anadoluya 2 mi? 3 mü? 4 mü? 4,5 milyon mu? Sayısı belli olmayan Suriyeliler sokuldu. Avrupalılardan neyimiz ekgib? Politikacıların, eli mi zayıf? Türkçülüğü zedeleyenler, kimlere hizmet ediyor? Suriyelilere vatandaşlık verildiğinde, sosyal hukuk devletiyiz diyenler nasıl karşı çıkabilecekler? Sosyal hukuk devleti anlayışı ve cumhuriyetimize göre bütün vatandaşlarımız eşit! Susacaklar, çünkü onların derdi Türk değil. Türk'e düşman olanları kollamaktır. Gürcü o da ümmetçi onun çekinmesini sağlayan milyonlarca kitle yok mu acaba? Ümmetçi kimden çekiniyor? Komünistten, teröristten. PKK'ya verdiği taviz buradan geliyor. Atatürkçülerin hepsi asalak gibi komünistlerle, teröristlerle yürüyüşler yapıp onlara adalet dileniyor ve Türk'e düşman olanlarla el ele dolanıyor. Siz çağdaşsınız diyorlar, ağızlarının suyu akıyor yaptıkları kepazeliklere utanacaklarına onları eleştiren Türkçülere saldırgan tavırlar sergiliyorlar, bunlar aptallar ve cahiller! Ümmetçisi, etnik sever, Atatürkçüsü, etnik sever. Cumhuriyete, sosyal hukuk devlet anlayışına kör kütük bağlı kalan Türklüğü ve Türkçülüğü yüceltmek yerine yabancıların töresini yücelten Türklerin her gün karşılaştığı sıradan rezillikler. Atatürkçü, Kemalist devletin ve tarihimizin en doruk noktasını yaşamamızı sağlayan(!) cumhuriyetin başkanı bir gürcü... Evet, bir Gürcü! Bir kere dönüp soralım, hakaret ettikleri Osmanlıda bu var mı? Türk annesinden doğan şahzadelerin padişah olma ihtimali yüzde yüz. Bir ihtimal, çinli prenses vakası.

Gürcü, Çinli prenses vakası mı? Gürcü, çinli prenses vakası mı?
Özal? Kuzey Irak'tan 3 milyon Kürt ve Yezidiyi ülkeye sokarak etniğin ismiyle anılmasına sebep olacak şehirleri yaratan Özal cumhuriyet prensesi vakası mı? Atatürk’ün partisinin başında yer alan kripto olduğu ortaya çıkan Kılıçdaroğlu bir Ermeni. Cumhuriyet Halk Partisinin genel başkanı, kimin vakası? Sosyal hukuk devleti prensesinin vakası mı? Çağdaşlığın ve medeniyet prensesinin vakası mı? En önemlisi, Atatürkçü prenseslerin vakası mı? Saraya sokulmayan, yanından geçirilmeyen nerede o Müslim tabaka? Cumhuriyetin sarayında, şimdi oturuyor o Müslim tabaka. Gayrimüslimler devşirilerek konulmadı mı Yeniçeri Ocağına? Cumhuriyetimiz evet o Arap. Ümmetçiler, Atatürkçülerden de dangalak. Hilafet anlayışı nasıl yok olup gittiyse cumhuriyet, sosyal hukuk devlet anlayışı bunlar da yok olup gidecektir. Derdimiz Türk ırkı olmalıdır ki gelecekte kepaze anlayışlarla mücadele edebilecek Türk nesillerini dinamik ve bilinçli bir şekilde bırakalım ama önce kendi varlığımızı koruyalım bunun uğruna okuyalım ve çabalayalım. Küçük kardeşlerimize Nihal Atsız'ı ve Nejdat Sançar'ı okutalım. Fethullahçı yapılanmalara karşı direnç oluşturalım, Türkçü geçinen ahmakları bastıralım. Çok rahat isim verebiliriz. Meral Akşener ve çakalları. Milliyetçi Hareket Partisine kızarak, çakallara yem olan bozkurt değildir. Politikacıya kızıp, çakala kucak açmak da nedir? Çakalın çakal olduğunu bilin. Partiler, gelip geçicidir. Sentezsiz Türkçülüğe elbette, evet… Sentezsiz Türkçülük, Türk kültürüne, Türk töresine, Türk kanına bağlı kalmayı buyurur. Devletimiz, Atatürk döneminde dahi tavizler vermiştir. Devletimiz, tavizler verilerek kurulmuştur. Devletimiz, kanını vererek büyük zaferler kazanmıştır lakin masa başında büyük zaferler kazanılmamıştır. Tavizler, soğuk savaş döneminde yapılmaya devam etmiştir. Irkçılık ve din tek bir elden yapılmıştır. Hüseyin Nihal Atsız, bunun açıklamasını yapmıştır. Politikacıların, bunu yapmak zorunda olduğunu belirtmiştir. Tavizi politikacı verir. Kitleler veremez. Bahçeli, taviz verir. O politikacıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, Halk ve Eşitlik Partisi, Büyük Birlik Partisi oy alabilmek için bunu yapabilir. Bu partilerin temelinde gerçek ırkçılık vardır. Diğerleri solcu, ümmetçi, komünisttir. Milletimiz, kendi tarihine düşmandır. Bu düşmanlık aşılana kadar, politikacıların bu tarz tavizler vermesi olağandır. Ülkücüler, politikacı değildir. Ülkü sahibidir. Ülkü, Türkçülüktür. Ülkü sahibi olmak, yeri geldiğinde Abdullah Çatlı’ olabilmektir. Yurtdışından yönetilen Fethullahçı, DHKP-C’li, PKK’lı sürüsünü dinç tutan Ermeni, Süryani, Yezidisi bunları yurt dışında ortadan kaldıracaklar politikacılar değildir. Hangimiz olmak istemeyiz ki bir Çatlı? Devlet, görev verse de tamamlasak. Türkçülüğün ırkçılık olmadığını ısrar edenler yine hataya düşmektedirler. Ziya Gökalp üzerinden bilgisizce ahkam kesmektedirler. Ziya Gökalp, sentezli Türkçülük yapar. imparatorluğun yıkılma evresinde Arnavut’a, Arab'a tavizler verir. Ziya Gökalp, Alparslan Türkeş ile eş değerdedir. Ziya Gökalp fikir adamından çok politikacıdır. Atsız’ın olduğu yerde Ziya Gökalp savunulamaz. Atsız’ın olduğu yerde kimse savunulamaz. Atsız, politikacı değildir ülkücüdür.
Küçük kardeşlerimize, Cumhuriyeti sevdirmeyelim! Cumhuriyetin bir düşman olduğu ve onu idare ederek çarpışması gerektiğini onlara öğütleyelim. Cumhuriyet, sosyal hukuk devlet anlayışı, hilafet ve türevleri... Hepsi dönemlerin kepazelikleridir. Her dönemde olduğu gibi bilincimiz Türkçülük hepsini ezecektir ve Türklük ağır basacak sistemleri lehine çevirecektir.
Güneydoğuda Kürtlükte direnenler, nüfuslarını yükseltiyor. Ermeniler, Rumlar Türk vatandaşlığı adı altından bölgelere yerleşiyor. Kör kütük bağlanılan ulusalcılık akımı, Türk olmayanlara yarıyor. Herkes Türk ve herkes Türk vatandaşı. Herkes eşit? Topraklara yerleşenler Türk haricinde her milletten birer etnik! 10 yıl sonra ülkede iç savaş çıktığında bölecekler ülkeyi. Ermeni, Rum, Kürt hak ilan edecek. Irak, Suriye dibinize bakın. Rüyalarda yaşamayın, ihtilal olmayacak. ihtilal yapılsa bölünmeyi kolaylaştırır. Bunu hangimiz düşünmüyor? Yapılırsa o ihtilal, ülke 10 yıl erkenden bölünür. Günümüz çağında israil değilseniz göster göstere silah kullanamazsınız. Bu yüzden ırkçı yasalarla politikaları lehimize döndürmeyi başarabiliriz. Türk isen, işin çok zor. Rusya, ABD, Avrupa, Ermenistan, Yunanistan, Araplar, Farslar, Yahudiler... Türklerin dostu yok. Kürt arkadaşlarım, yakınlarım da var. Severim hepsini. Bu olay onları ilgilendirmiyor. Akif'in çaresizliğini bilirsiniz, onlar da o şekildeler. Etnik, Şeyh Sait ve Sait Kürdileridir. Kürtçülük yapanlardır. Akif gibi Kürtlerin ne bize ne kendilerine ne devlete zararı vardır. Türk'üm derler. Kürt demekte yersizdir. Türklük ile gurur duyarlar, bu vatan için yaşarlar ve gerektiğinde şehit olurlar.
Kürtlerin eritilmesi, Atatürk döneminde kararlaştırılmıştır. Kürtler, eritilmek zorundadır. Atatürkçü dediğimiz kitle, halkların kardeşliği diye diye eritilmesi gereken Kürtlerin, Kürtlüklerini kaldırıp ellerine veriyor. Ümmetçiler de aynı kafada. Bunlar iyi niyetli olduklarını sanıyorlar ama ülkeyi parçalamanın planlarına ortak oluyorlar. Kürtler, eritilmesi zorunlu millettir. Bu zamana kadar eritilen Kürtler artık Türk olmuştur. Kültür ve yaşayış bakımından Türktür. Bir Türkten farkı yoktur. 20.yüzyılın ortasından beri Türk olmamak için direnen azınlık kalanlar ABD ve Avrupadan maddi destekler alıp düşmanlığa devam etmeye çalışmışlardır. Sıkıntı şuradan başlıyor. Bunlar ne kadar dirense de Türkleşip, ezilip kaybolup gideceklerdi. Turgut Özal, Kuzey Iraktaki Kürt ve Yezidileri yurda sokarak, eritilen bölgelerin tekrar ele geçirilmesine açıkça sebep olmuştur. Kürtlerin eritilmeme durumunda ortalık kan gölüne döner. Rumları istanbuldan sürdüren Atatürk, güneydoğudan Kürtleri sürdürmediyse zararlı bulmadığı içindir. Memleketin her döneminde gelişmiş bir şehir olan istanbulda bunu yaptıran Atatürk, kurak köylerde yapamayacak mıydı? Yakın bulduğu ve eritilip gideceklerini düşündüğü için yapmamıştır ki çoğu eritilmiştir. Geri kalanları eritilmek zorundadır, eritilmez ise sıkıntı çıkacaktır. Sanılanın aksine kardeşlik dilekleriyle çözüme kavuşulmaz. En büyük kardeşliği açılım da yaşadık. Kardeş mi olundu? Düşman mı? En hümanist geçinenler, birbirlerine hakaret ediyorlar. Toplumu bölenler, kardeşlik adı altından hainlik yapılmasına göz yuman haysiyetsizlerdir. Hepsinin Türkleşmesi, Türk olması lazım. Bu yapılmazsa sonları Rumlarla aynı olacaktır. Silah en zor zamanda çıkarılmak zorunda kalacaktır ve silah çıkarıldığında devlet fiilen çökecektir. Barzani, YPG... Sorunlar büyüktür. Politikayla, silahsız çözülmelidir. Devlet, Kürt propagandası yapamaz. Kürtçe kanal açamaz, yayın yapılmasına, gazete bastırılmasına izin veremez. Kürtçe konuşulmasına müsaade edemez. Devlet, müsaade vermediğinde uyanlar olacaktır. Çerkez, öz dilini konuşsa da umursanmaz. Kürtler ayrı meseledir. Atatürk milliyetçiliği ve devlet kurulduğunda alınan karar Kürtlerin Türkleştirilerek eritilmelerini savunur. Devletin resmi yayınlarında Kürt kanalı, Atatürk milliyetçiliğine de terstir. TRT'nin Kürt kanalının izlenmesi de düşüktür. Kürtlükte kalmak isteyen yoktur. Devlet, insanları Kürtlükte kalmalarını zorlamaktadır. Devlet, kendi ayağına sıkmaktadır. Atatürkçüler peki ne yapıyor? Sola kayıyor. Solculuk oynuyor. Devletin resmi kanalında Kürtçe yayın yapılıyor. Atatürkçüler tepki veriyor mu? Atatürk milliyetçiliğini de savunmuyorlar. Halkların kardeşliğini savunuyor kepazeler. Halkların kardeşliği şırıl şırıl kan dökülmesine sebebiyet verecek. Anlamıyor kepazeler! Ümmetçilikleri, Kürdistan devleti kurmaya çaba harcayan Sait Kürdi hazretlerinin dileğiyle kanın dökülmesine katkıda bulunacak. Uyanmıyor kepazeler! Toplumun birbirine girmemesi bu tarz olayların yaşanmaması için Kürtlüğü besleyen her alanın engellenmesi, şarttır.

VAKTiYLE BiR ATSIZ VARMIŞ!

Atsız'ın makalesinden alıntı yaparak son veriyorum.