-
1.
+1 -1Bir gün ben ve bir arkadaşım can sıkıntısından bir de kaşındığımızdan hazine aramak için Nevşehir de ki doğup büyüdüğüm köyüme gittik. Arkadaşımı korkutmak amaçlı ona yalan yanlış cin hikayeleri anlatıp duruyordum. Sonra köye geldik ve gece servisten indik. Bizim geleceğimizi biliyorlarmış gibi yolda 3 kişi bize hoş geldiniz dediler. Sanki bizi bekliyor gibiydiler. Arkadaşım korkmaya başladı, bende korktum çünkü tanımıyordum onları. isimlerini sorduk söylediler. Bana ismimi sormadan, bende söylemeden, ismimi söylediler. Fena şaşırmıştık, korkuda iyice bastırmıştı. bana sizi evinize bırakalım dediler ve şaka yapma ihtimaline karşı evin yerini söylemedim. Bile bile yanlış yollardan zütürmeye çalıştım, beni hep oradan değil, gel diyerek kolumdan çekiştiriyorlardı sonra eve geldik. Ertesi gün böyle böyle birileri var mı? Diye akrabalarıma sordum. Onlarda bu kişilerin çok zaman önce öldüklerini söylediler.
-
2.
0Devamı yokmu ?
-
3.
0Ölü göreni diri giber sıçtın sen
-
4.
0iki gece sonra çıktık yine mezar falan aramaya. Yine o 3 kişi yanımıza gelip bize altın bulabileceklerini söylediler “ama arkadaşını evine geri gönder.” Dediler ben tabi ihanet etmek istemezdim arkadaşıma. Altını bulunca onunla paylaşırım diye düşündüm. Sonra arkadaşıma, “senin buradan gitmeni istiyorlar dedim.” Çocuk zaten o kadar korktu ki, altını versen çöpe atacak hale geldi. Tamam dedi ve hemen oradan uzaklaştı.
-
5.
0Ama benim gözümü para bürümüş. Aç gözlülük yüzünden gözüm bir şey görmez olmuş. “O altını bulucam o arabayı alıcam” dedim. “Bizi takip et,” dediler. “Tamam,” dedim ve düştük yollara. Geldiğimiz yer sanki yıllarca yaşanmış bir yer gibiydi. Çok güzeldi ki tek bir eşyayı alsan dünyan kurtulacak gibiydi. Sonra birdenbire her yer karardı. Aydınlanınca tekrar mezarlıktaydık. Bana; “Burayı kaz,” dedi. Ben; “Burası mezar çarpılırız,” dedim. Sen kaz bir şey olmayacak,” dedi. Artık öyle şeyler söylüyorlardı ki onların ya cin, ya melek ya da evliya olduklarını düşünmeye başlamıştım. Korkudan kaçamıyordumda. Dedikleri mezarı kazmaya başladım. iki metre kadar kazdım. Sonra küreği her attığımda altınlar etrafa saçılmaya başladı. Her yer altınla doldu. Öyle mutlu oldum ki mutluluktan deliye dönmüştüm. Altınları aldım yanımda getirdiğim çuvala doldurdum. “Onlara da hadi ben gidiyorum,” dedim. Onlarda bana “gidebilecek misin acaba?” dediler. içlerinden biri bana çok kızgın bir şekilde, “Bunca yaşadıklarını görmeyip, sadece altınları mı gördün?” Dedi ve elini kalbimin üstüne doğru getirdi, “şimdi git,” dedi.
-
6.
0Beyler okuyanınız varsa devam edicem
-
7.
0tutmaz aq bu