istediğin kadar çalış kitapçığı açtığın anda elin titremeye başlayacak, ensenden terler boşalacak, dizlerinin bağı çözülecek, heyecandan bi sorudan diğer soruya atlayacaksın çözmeden. sorunun tamdıbını okumak sana zaman kaybı gibi gelecek ve direk sorunun son kısmını okuyacaksın ve bocalayacaksın haliyle. bi gözün sürekli duvardaki saatte olacak. aklının bi yarısı hayallerinde bi diğer yarısı ise sorularda olacak. genellikle emeğinin karşılığını alamama kaygısı ile en basit sorunun cevabını işaretlerken bile tereddüt edeceksin. ama sınava girip çıktıktan sonraki rahatlamayı hiç bir şeyde bulamazsınız. barajı geçemeyecek kadar kötü geçmiş olsa bile sınav, çıktıktan sonraki o rahatlama çok ayrı ve hoş.

Ders çalışırken kimseyi örnek alma. Kendi sistemini oturt. Çok çalışıyormuş gibi görünenlere aldanma. Ne halt oldukları deneme sınavında ortaya çıkar. Bir kaç tavsiye daha veririm fakat alanını bilmem gerek.

Olasılıktan soru çözme sınavda kafan basarsa yaparsın

Eger lise okuyorsaniz kii sozlugun yarisi liseli , daha erken demeyin calisin , sozellerle kafayi yormayin direk matematige çalışın , her tarzda soru cozun , huur evlatlari oyle bir soruyor ki ben hayatimda boyle soru gormedim diyebiliyosunuz. Simdi neden sadece matematik diceksiniz , bu gibtigimin ulkesinde sadece matematigi iyi olan iyi bolume yerleşiyo.

bu sene ilk defa mı gircen

ygs ye girmiş üniversitelilerden önerileri bekliyoruz