Beyler ben yatıyorum uyanınca tamamlarım

Beyler beklemede kalın akşam devam edicem kusura bakmayın oyalıyor gibi olmak istemem ama sınavlar falan derken baya yoğunum

Uyandığımda biraz daha iyiydim hava kararmıştı. Şişenin dibinde kalan biraları da yuvarladıktan sonra bir sigara yaktım. Zeynep evde yoktu kim bilir nerdeydi. Biraz daha alkol alıp içmeye başladım. Saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum doğru düzgün yemek de yemiyordum zaten kafam hafiften çakır olmuştu. Zeynep geldi bir şey demeden bir tane bira açtı. ikinci birasında konuşmaya başladı.
Z:dershaneden bir arkadaşımın evinde kalacağım konuşup anlaştık
B:kim o arkadaşın( sonuçta merak ediyordum)
Z:çok iyi bir kız merak etme
B:tamam

Yine sessizlik hakim oldu boş boş içiyordum. içimdeki sıkıntı boş kafayla çekilcek cinsten değildi. Ben de daha fazla ikna etmeye yönelik konuşma yapmayacaktım gururuma yediremiyordum ama yine de seviyordum merak ediyordum.

B:eskisi gibi sık görüşmeyiz belki hiç görüşmeyiz ama seni merak ediyorum o arkadaşınla tanışayım içim rahat olsun
Z:çok çekingen bir kız ayrıca ailesi çok tutucuymuş erkekle falan görünmek sıkıntı olabilir
B:(içimden ne alaka dıbına koyim dedim) anladım neyse ne zaman gidiyorsun?
Z:yarın akşama kadar eşyalarımı toplayıp gitmiş olurum. Ayrıca bir daha birbirimizi görmesek daha doğru olur neyse iyi geceler

Bir şey demedim beynimden vurulmuşa döndüm bu salak nasıl onu sevdiğimi görmüyordu ya da işine gelmiyordu. içmeye devam ettim.

Düşünüyordum bu işte bir terslik olduğunu hissediyordum sanki ya da kafamda kuruyordum iyice paronaya yapmaya başladım sigarayı azaltmam gerek diyip amaçsız bir gülüş attım kendi kendime. Gerçekten kız arkadaşında mı kalacaktı pek sanmıyorum. O hepimizi sulu zütürür susuz getirirdi. Belki kendine yaşlı çirkin göbekli godoş zengin bir herif bulmuştu. Bir öyle bir böyle düşünüp içim içimi yiyordu. Can dostum Meteyi aradım. Dışarda içmeye devam ettik ona bu mevzuları açmaya karar verdim tersler diye de korkmuyo değildim ama anlatmam lazımdı. Susup beni dinledi kendimi tutamadım ağlamaya başladım bana bir tokat atıp kalkıp gitmesini bekliyordum. Konuşsana de bir şeyler yardım et dedim yüzüne bakamıyordum. Sarıldı bana ağladık öyle. Merak etme kardeşim yanındayım yardım etmeye hazırım dedi.

Zeynep'i geri kazanmam konusunda yardım isteyemezdim zaten kimin faydası dokunur ama en azından nerde kimin yanında kalacağını öğrenebilirdim. Parayı nerden bulacaktı annemin bana babamdan gizli gönderdiği üç kuruş paranın hepsini ona verebilirdim ama kabul etmezdi. Meteyle küçük basit bir plan yaptık. Yarın evden çıktığında onu takip edecektik. Yarın tekrar buluşmak üzere ayrıldık.

Eve geldim zeynebin kapısı aralıktı hafifçe biraz daha araladım ne güzel uyuyordu. Yüzünü ezberlermişcesine izliyordum inceliyordum. Güvende olduğunu öğrendikten sonra zaten bir daha karşısına çıkmayacaktım istemiyordu zorla kızı kapatamam ya. Hiç uyumamam lazımdı yatağıma geçip durmadan sigara içtim biraz da kitap okudum. Zaten uyuyacak hal mi kaldı. Hava aydınlanıyordu. Alarm sesi duydum zeynep uyanmıştı eşyaları zaten hazırdı hemen uyuyor gibi yapıp yorganımı çektim. Kapımın önüne geldi biraz bekledi sonra çıktı. Hemen yataktan fırlayıp ayakkabılarımı giydim meteyi yolda arayacaktım onu beklemek için vakit yoktu.

Otobüs bekliyordu bir sigara yaktı yine ona dalmıştım yine hayallere dalmıştım. Otobüse binmesiyle kendime geldim aynı otobüse binmek riskliydi beni kesin görürdü. Hemen taksi durağına koştum yavaş yavaş takip etmesini söyledim. Gittikçe gidiyordu taksimetre de yazdıkça yazıyordu. Taksici uyardı yeğenim yazıyor diye verecez merak etme diyip tersledim. Sonunda inmişti bir yandan da meteyle konuşuyordum taksiye verecek o kadar para yoktu yanımda. Ya birden kaçacaktım o da riskliydi farkedebilirdi ya da durumu anlatıp insaf bekleyecektim. ikinciyi seçtim parasını getireceğimi söyledim mahalleden de bir kaç isim verip gönlünü rahatlatmaya çalışıyordum ama zeynep de uzaklaşıyordu. Beklediğim güzelliği yapmadı. Telefonumu taksiciye bırakıp akşam alacağımı söyleyip indim.

Beyler hepinize teşekkür ederim şukularınızı ilk entrye basarsanız beni daha da bahtiyar etmiş olursunuz

Bizim oturduğumuz mahalleye kıyasla daha iyi bir yerdi. Sonunda bir apartmana girdi sokağın köşesinden izliyordum. Girdikten sonra hemen koştum kapıyı öğrenmem lazımdı. Ama apartmanın kapısı kitliydi sokayım böyle şansa derken aklıma bu binada bir daireye yemek siparişi vermek geldi. Telefonumu taksiciye bırakmıştım çözüm üretiyordum ama imkansızlıklar peş peşe geliyordu. Caddeye çıkıp yoldan insanları çevirip telefon istemeye karar verdim. Şeklimi tipimi beğenmeyenler sanki gaspçıymışım gibi yüzüme bakmadan uzaklaşıyorlardı. Yaşlı bir amca beni kırmayıp verdi allah razı olsun dedikten sonra caddedeki kebapçıya siparişi verdim. Binanın önünde bekledim paketçi geldi anahtar arıyor gibi yapıyodum bastı zile iş güç kafa kalmadı ki yanlış anahtarı almışım sağolasın diyip onla beraber içeri girdim. En üst kata çıkıp beklemeye başladım çatı arası gibi bir yerdi içeri girmiştim de zeynebi nerden bulacaktım. Paketçiyle siparişi verdiğim daire tartışmaya başlamıştı bile.

Şans sonunda yüzüme gülmüştü. Merak etmeyin amk siparişi verdiğim daire zeynebinki değil neyse sipariş verilen telefonu ararken adamın sabrı kalmamıştı
tartışma alevlendi bağırışmalar yükselmeye başladı. Dairelerin kapıları bir bir açılıyordu. Yumruklaşmalardan sonra kavga apartmanın önünde devam ediyordu. Ben de saklandığım yerden çıkıp apartmanın dışına çıktım herkes ordaydı nerdeyse adam gözü dönmüş şekilde paketçiye motoruna saldırıyordu onu tutmaya çalışanlar vs ortalık baya karışıktı. Karışıklığın biraz dışında gördüm zeynebi lavuğun kolundan tutup aşkım karışma diye bağırıyordu. Haklıydım tıplı düşündüğüm gibiydi ortada kız arkadaşı falan yoktu.

Kendimi göstermeden uzaklaştım taksiden indiğim yere otobüs durağına doğru ağır ağır yürüyordum. Orda meteyi gördüm sahiden en son oraya gelmesini söylemiştim kim bilir kaç saat oldu ordaydı işte bu yüzden can kardeşimdi. Mete diye seslenip yanına gidince beni tartaklayarak nerdesin dıbına koyim kaç saat oldu onu geçtim kafayı yedim lan bir şey oldu diye neyse ne yaptın bulabildin mi? Dokunsan ağlayacak durumdaydım aynen buldum dedim. iyi işte aklımda kalmadı için rahat zamanla unutacaksın yapacak başka bir şey yok dedi. Mevzu farklı mahalleye geçelim de anlatırım dedim. Durağa gidip telefonu alacaktım ama taksiye o kadar para veremezdim güzel konuşmanın bir faydası yoktu mahallede herkes bizi bilirdi zaten biraz tehdit tartaklama telefonu aldım. Ona vereceğim paraya biraz nevale alıp demlenmeye başladık. Meteye anlattım her şeyi kalbim kırıktı ama kafamdaki soru işareti gittiği için de içim rahattı. Bu sefer biraz da olsa gülüp kaynatabiliyorduk.
B: napıcam olum şimdi
M: neyi napıcaksın unutacaksın işte hem seninle birlikte olup hem sevgilisi var böyle biriyle nasıl bir gelecek düşünüyorsun delikanlıya gelmez böyle muhabbetler
B:haklısın lan sağol kardeşim neyse vur vur

Böyle diyince metenin de keyfi yerine gelmişti baya baya gülüp eğleniyorduk. iki gün önce gibtiği kızı anlatırken ben kafamda planlar yapmaya başlamıştım bile.

Madem anlatmaya başladım bazı yerleri detaylandırıyorum bazılarını yüzeysel geçiyorum sadece gibiş için gelen arkadaşlar biraz sıkılmış olabilirler ama sabırla beklemeye devammm

Meteyle vedalaşıp evimin olduğu sokağa doğru yürüyordum. Ne pis yerlerdi buralar böyle insanlar mutsuz sokaklar kasvet dolu. Boş boş varoş delikanlısı triplerine girip burdan kurtulacağım gibi düşüncelere dalmaya gerek yoktu. Eve girdim tek başımaydım zeynebin odasına girdim yastığı o kokuyordu sarılıp hüngür hüngür ağladım. içim rahattı benden kaynaklanan bir sorun yoktu. Ben onun sadece yüzüne aşık değildim ki tamamen kendisine aşıktım muhabbetine davranışlarına her şeyine. kendisinin kahpeliydi sadece o pis aşk acısını çekiyordum ama dedim ya vicdanımın rahat olması hissi bambaşkaydı. Onun yatağında onun kokusuyla uyudum. Baya uyumuşum ihtiyacım vardı günlerdir uykusuzdum. Telefonumda meteden gelen cevapsız çağrılar vardı bir de mesaj atmış "akşama hazırlan arabayla kızlar benden içkiler senden " diye. Gülümsetti fena fikir değildi meteyi bu yüzden seviyordum dostluğumuz sadece sevgi üzerine kuruluydu hiç bir çıkarımız yoktu birbirimizden. Üstümü çıkartıp duşa girecektim odama havluyu almak için girdiğimde kapının köşesinde katlanmış bir kağıt vardı. Zeynep not bırakmış beni gerçekten sevdiğinden hiç unutamayacağından ve buna benzer kolpa sözlerle dolu bir not bırakmış. Buruşturup olduğu yere attım. Akşam eğlenmek güzel fikirdi ama hiç içimden gelmiyordu meteye yorgun olduğumu evde oturacağımı söyledim. Akşam olmadan içmeye başlamıştım. içimde sevgi ve öfke vardı ikisi sanki yarışıyordu ağır basmak için. Kendime yediremiyordum beni resmen kandırdı o da biliyordu onu sevdiğimi ama işine gelmiyordu kahpenin. içtikçe içiyordum.

Şarkı mırıldanarak bir sigara sardım. Kafamı biraz temizlemişti. Ellerim yumruk şeklinde öfkeden kudurmuş halde yudumluyordum içkimi. Kandırıldığıma kızgındım başkasıyla birlikte olması hakkında ne yapabilirim ki? Kafam gittikçe ağırlaşıyordu o eve gidip yüzüne çatır çatır içimdekileri dökmem lazımdı. Meteyi aradım arabayı vermesini söyledim 15 dakika sonra gelmişti.
M:bu halin ne lan gözler ciğer gibi leş gibi alkol kokuyosun senin dıbına koyim bir de benden araba mı istiyorsun olum emanet lan emanet arabaya bir şey olsa fahri abi ikimizi de o arabanın içinde inletir (Seviyordum meteyi ama çok konuşuyordu bazen)
B:lan boş yapma veriyor musun vermiyor musun
M:ben de senle geleyim nereye gitceksin
B:beklediğin durağa sür ondan sonra tarif ederim
M:hay ben senin kafanı gibiyim ya tamam

Apartmanın önüne geldik arabayı az ileri çekip içinde beklemesini söyledim. Apartmana giremezdim girsem bile daireyi bilmiyordum bu saatten sonra umrumda mı diyip zeynep diye bağırmaya başladım. Uyuyanların ışıkları yanmaya başladı bir kaç kişi kafasını çıkarıp noluyor ayıp tarzında bana bağırıyorlardı. Gözüm dönmüştü ağız dolusu küfürlerle beraber tehdit edip onları içeri soktum. Çıldırmıştım mete arabadan inip napıyosun lan polis gelecek ehliyet yok kafayı mı yedin dedi ona da bir küfür sallayıp arabanın içine gönderim o da korkmuştu ilk defa böyleydim zeynep ve o lavuğu balkonda gördüm sustum. Hemen aşağıya indi zaten.

Binanın önünden uzaklaşıp konuşmaya başladık
Z:naptığını zannediyorsun sen beni rezil ettin şu haline bak
huurya bak hala rezil oldum diyor bir de hesap soruyor dedim içimden ve bir tokat attım. Çok sinirlenmişti o da bana tokat attı ard arda. Kaldırıma oturup ağlamaya başladı ben de yanına oturup sigara yaktım ona da uzattım bir tane. Ağlamıyordu artık
Z:sana not bıraktım görmedin mi nasıl gelebiliyorsun gururun yok mu
Dedikleri gibimde değildi çünkü asıl kendisinin suçlu olduğunu biliyordu.

Kısa ve öz bir konuşma yaptım çünkü sarhoş muhabbetine kaymasını istemiyordum. Sevdiğimi nefretimi yaptığı ihaneti bir bir yüzüne vurdum konuştukça hafifliyordum resmen. tekrar ağlamaya başladı zerre gibimde olmadı önceden olsa yüreğim sızlardı tek damla göz yaşına. Kalkıp arabaya doğru yürürken dur dur diye bağırdı zeynep kafama çok sert şekilde darbe aldım sevgilisi bana saldırıyordu o da zeynep gibi kahpeydi işte arkadan vurmuştu. Karşılık vermeyi bırak yüzümü kafamı zor koruyordum. Mete yetişti imdadıma gözlerim kararıyordu o bini iyice dövdükten sonra beni kaldırıp arabanın arka koltuğuna koydu. Küfür ediyordu sanırım bana sövüyordu. ondan sonra bayılmışım zaten uyandığımda hastanedeydim.

Gece boyu uyumamam gerekiyordu kafamda dikiş vardı. Geldi mi zeynep diyebildim meteye zor da olsa.
M:hay gibecem derdini artık hala zeynep diyor bir daha zeynep dersen çekerim fişini haberin olsun
Ya sinir hastasıydı mete ya da beni çok sevdiğinden bu kadar kızıyordu. Doğal komikti her durumda kaynatabiliyodu.
B:tamam lan uzatma ne zaman çıkacaz
M:sabaha kadar uyanık duracaksın uff başım da çatlıyor zaten hemşireye diyim de bana bir ağrı kesici yapsın olum bir hemşireler var aklını kaybedersin yaa
B:harbi amsalaksın
Sabaha kadar böyle gitti arada gözlerim kapanıyordu mete beni hemen uyandırıyordu sanki bana vefa borcu varmış da onu ödemeye çalışıyor gibiydi o da olmasa halim duman olurdu kesin

Sabah tekrar arabaya binip eve geldik salona yatak kurdu mete televizyon izlerken uyuyakalmışız.

yalan yok zeynebi düşünüyordum seviyordum. Dışarı çıkmıyor evde sadece içiyordum komşuların getirdiği yemeklerle de karnımı doyuruyordum. Perdeler kapalı saç sakal birbirine karışmıştı. Kapının önünde kadınların dedikodularını duyuyordum annemin babamın öldüğünden(aslında haksız sayılmazlar ha varlar ha yoklar) tutun da dedemle babaannemin ölümünün bunalımına geç girdiğime kadar türlü türlü şeyler dönüyordu. insanlarla tekele sipariş verme dışında diyalog kurmuyordum. Mete geliyordu içkimi o alıyordu bazen bazenleri de biraz para bırakıp gidiyordu. Hiç konuşmuyordum mete de alışmıştı bu duruma konuşmadan bir iki bira içip gidiyordu. Tek istediğim evin başıma yıkılıp enkazından cesedimi çıkarmalarıydı.

Günler günleri kovalarken yine mete geldi bu sefer elinde siyah poşet yoktu. Yüzüm asıldı koltuğa oturup sigara yaktım.
M:olum konuşsana lan piskopat mısın birader sen şşş bana bak. Evin haline bak dıbına koyim ya kokusu dışardan duyuluyor. Lan şşş şu perdeleri aç lan bari.

Yine çok konuşuyordu susmasını istediğimi anlatmak için yüzüne baktım cidden sinirliydi. Bir şey söyleyeceğimi sandı

M: he he söyle dinliyorum evet konuş kurban olduğum. Lan anan baban olsa bu kadar kahrını çekmez

Sonra sustu ama gibimde değildi zaten

M:kusura bakma ya ben de sinirlendim işte olum seni merak ediyoruz bizim çocuklar soruyor kapıyı bile açmıyormuşsun lan neyse buraya gelme sebebim sana on nuumara iş buldum hem rahat hem de kıyak parası var. Fahri abinin rent a carda çallışacaksın arabaları yıkayacan park edecen arabayı adrese isteyen olursa arabaları zütürceeksin al numara burda hadi ara da konuş.

Kağıdı koydu hadi hadi diyordu ilgilenmediğimi görünce

M: sen bilirsin birader şu haline bak acınacak haldesin eski günleri çok özlüyorum ama sen hep böyle bi adammışsın demek ki kendine saygın yok herkesi kaybediyosun kendini kaybettin lan. Eski günlerin hatrına bir telefonuna gelirim ama benden de bu kadar hadi eyvallah

Gittikten 15 dakika sonra yüreğim sızladı metenin dedikleri ilk defa bu kadar çok koymuştu. Günlerce düşündüm. Haklıydı ertesi sabaha eski ben olarak uyanacaktım

Erkenden uyandım. içimde öfke nefret duyguları hakimdi kendime güvenim o duygularımdan besleniyor gibiydi. ilk işim perdeleri açmak oldu. Çöpleri dışarı çıkardım evi temizledim televizyonu yaptırmak üzere dış kapının oraya koydum. Baya yorulmuştum. Duşa girdim yaklaşık bir saate yakın yıkandım sanki üstümdeki kirler çıkmıyordu keselenmekten her yerim kızarmıştı bazı yerlerim kanıyordu. Televizyonu bıraktıktan sonra berbere girip tıraşımı oldum. Meteyi aradım hemen açtı (biraz kısa kesicem) fahri abinin dükkanında buluşalım işe birini almadıysa dedim tamam diyip kapattı on dakika sonra dükkanın önündeydik uzun uzun sarıldık birbirimize. işi aldım ertesi gün başlamak için ordan çıktık. Bir kaç mağaza gezip kıyafet ayakkabı falan aldım hava kararıyordu. Meteyle eskisi gibi içip turlayıp kaynatıyorduk. Zeynebin acısı hala vardı ama konusu hiç geçmiyordu üniversite sınavına da az kalmıştı naptı ki acaba diye düşünürken
M:hoop dalma bugün doğum günün gibi eğlenicez oluuum
Diyip müziğin sesini açtı caddelerde turluyorduk

Günler geçiyordu paramı da kazanıyordum yavaştan kendime gelmeye başlamıştım. Mete zaten ailesiyle yaşıyor kira yemek vs derdi yok. Yani ikimize de eğlenebilecek kadar para kalıyordu. Eve döndük yarın iş vardı. iş çıkışı eve geldim meteyi aradım
B:yarın haftasonu bir şeyler yapmıyor muyuz
M:kardeşin iki tane ilik gibi yavru ayarladı. Bir saate hazırlan gidip kızları alalım
B:olum mekana gitmeyelim daha maaşımı almadım
M:lan saçmalama ne mekanı kaşara para yedirir miyim ben arabayı çeker içeriz sizin evde de (müziğin sesini açtı) hahaahahah
B:tamam lan hadi çabuk ol

Harbi kıyak çocuktu dünya gibinde değildi her türlü kurnazlık dümeni yapardı zaten kendini sevdirmeyi çok iyi biliyordu

Çok geçmeden geldi ben de hazırdım zaten. O çoktan içmeye başlamıştı bir tane de bira ben açtım. Kızları evlerinin olduğu sokakta beklemeye başladık uzaktık biraz gören olmasın diye. Kızlar indi sanki cluba gideceklermiş gibi giyinmişlerdi kısacık etekler topuklu ayakkabılar. Kesin iş bunlar dedim kim kime düşerse artık. Kızlar arabaya bindi tanıştık isimleri özlem ile cerendi. Marketten nevaleleri aldıktan sonra içmeye başladık. ilk baştaki soğukluk kırılılmaya başlamıştı. Muhabbet ikiliye dönmeye başladı. Mete ceren ile ben de özlem ile konuşuyordum tam da istediğim gibiydi. Omzuna kadar kahkul kesimi dümdüz siyah saçları kırmızı ruju hoşuma gitmişti. Onu da incelemeye başladım. Çok manalı bakıyosun dedi güldü iltifatlar başlamıştı artık. içtikçe muhabbet de derinleşiyordu. Ön koltuktan inip arka tarafa özlemin yanına geçtim arkaya dönmekten boynum ağrımıştı. Gülerken kolumu tutuyordu bacakları bacaklarıma değiyordu. Meteyle cereni unutmuştum kafamı çevirdim çoktan öpüşmeye başlamışlardı ohoo bunlar işi ilertletmişler baya dedim. Özlem de biz de sadece boş boş konuşuyoruz diyince dudaklarına yapıştım.