yeter lan artık kaç gecedir uyuyamıyorum

aslında uyuyabiliyorum ama uyumak istemiyorum. artık uyku bana haram. sürekli aynı rüya sürekli aynı acı. şimdi düşünüyorumda acaba o teklifi kabul etmelimiydim... neyse anlatayımda bir akıl verin.

Öncelikle burada anlatacağım şeyler çoğunuza hatta hepinize yaşanılması imkanız olaylar gibi gelecektir. Çoğunuz inanmayacak. Ama burada yazacağım herşeyi dibine kadar yaşadım. Yaşadığım bu olayların ne kadar ciddi olduğunu biliyorum. Eğer benim yerimde başka birisi olsaydı çoktan bakırköydedi bunuda biliyorum. Bende pek iyi sayılmam. günlerdir piskolog piskolog dolaşıyorum. Haftalardır uyuyamıyorum. 45 saatte 4 saat tek uyuyabildim. uyumaz olaydım. bu kaçıncı kahvem bilmiyorum

Baştan söyleyeyim hikayede her türlü ruhsal varlık vardır (cin, demon vb.)

hikayeye kimseyi inandırmaya çalışmayacağım. isteyen okur isteyen okumaz.

sadece benim entryler
http://www.inci.sozlukspo...C4%B1yorum/@lordmacros000

@2 savar

2 yıllık bir astral seyahat geçmişim var. şimdi çıkacak aranızdan liseliler yok amk astral yalan yok amk üzümlü kek dağıtıyorlarmı, biletler ne kadar gibi saçma sapan espirilier yapacak. ister inanın ister inanmayın.

2 yıl boyunca ara ara heveslenerek astral seyahatı araştırdım. çok kişiyle konuştum. çok yazı okudum. çok yazı yazdım en sonunda emin olunca denemeye karar verdim.

ilk çıkışımı nihayet gerçekleştirmiştim. defalarca çıkma aşamasına gelip bir türlü cesaret edip devam ettiremiyordum. ama o gün ne olursa olsun çıkmak için yatmıştım o yatağa. defalarca kez olduğu gibi tekrar kendimi havada hissediyordum. sanki vücudumun yarısı havada asılı yarısı yatakta. odaklanmaya ve hiç birşey düşünmemeye çalışıyordum. ve en sonunda defalarca okuduğu o çıkış belirtisini yaşadım. içimden küçük küçük bişeler yavaş yavaş yükseliyor sonra tavana değip duruyormuş gibi hissediyordum. en sonunda diğerlerinden çok farklı ve büyük olarak hissettiğim birşey çıktı. onla birlikte bende yükseliyormuşum gibi hissediyordum. yavaş yavaş yataktaki vücudumu hissetmemeye başlıyordum. kapalı olan gözlerime sanki bir fener tutuyorlarmış gibi bembeyaz bir ışık geldi. sonra tonlarca ses. hırlama sesimi dersin gülme sesimi dersin allahtan kısa sürdü yoksa hayatta çıkamazdım. sonra iyice yükseldiğimi farkettim. nevrim 360 derece döndü. öyle garip bir duygu ki yaşamayan kimse anlayamaz.

deli gibi atan kalbimin sesini dinliyordum. bir ara ciddi ciddi kalp krizi falan geçireceğim zannettim. gözüme anlamsız ve işaretler geliyor vücudumu sanki bir karadelik içine çekiyormuş gibi hissediyordum. son kez bir nevir dönmesi yaşadıktan sonra artık ne delice atan kalbimi ne üşüyen ayaklarımı nede yataktaki vücudumu hissediyordum

allahım bu ne değişik bir duyguydu. sanki bir denizin içindeymişim yada anne karnındaymışım gibi hissediyordum.

gözlerimi açmama gerek yoktu. gözlerim diyede bişe yoktu zaten.
ışıklar... ışıklar olduğunda 10 kat parlak gibi geliyordu ve gözümü alıyordu. sesler havuzun altındaymışım gibi geliyordu. evet evet astral seyahatteydim. ve birden hayatımda en çok şaşırdığım olayı yaşadım. yukardaydım tavanda, köşede. ve yukardan yatakta yatan beni izliyordum. ulan o kadar korkunçtuki. öldüm zannettim. 3-4 sn baktım kendime. bembeyaz olmuştum. gerçekten öldüm zannettim. sonra defalarca kez okuduklarım aklıma geldi. zaten her astral seyahat böyle başlıyordu. ama bu kadar korkunç olduğunu düşünmemiştim. sonra kendime geldim. sakinleştirdim gene kendimi. yürümeye çalıştım. bu alemde yürüme diye birşey yoktu. zaten bunu biliyordum. zihin gücümle (aslında istekle) olduğum yerden biraz öteye gittim. ilk başta bu iş çok zor geldi. bocaladım. tekrar ilerlemek istedim. ayağı olmayan bir insanın yürümek istemesi gibi zorluk çekiyordum. 4 -5 sn sonra onada alıştım. odanın içinde bir tur attım. kesinlikle ölmeden önce denenecek bir duyguydu. gerçi öldükten sonrada aynı şeyi yaşarsınız yaa neyse...

not: bazılarınıza çok egzantrik gelecek ama yemin ederim yaşadım bunları. ayrıca bunu şuanda şu dakikada yaşayan binlerce insan olduğunu biliyorum.

ilk çıkışımda 30 sn kalmam gerektiğini biliyordum. duvarın yanına gittim. ve koridorda olmak istedim. dediğim gibi koridordaydım. o anda en şaşırdığım anlardandır. koridorda olmak istediğim an zaten koridorda olduğumu anlıyordum. mesela koridorun başında olmak istediğim an zaten koridorun başında oluyordum. o kadar hızlı bir olaydıkı düşündüğüm an itibariyle istediğim yerde olabilme imkanına sahiptim. yavaş bir şekilde salona ilerledim. televizyon açık. televizyonun içinden çıkan ışıklar o kadar kuvvetli geldiki kör olacağımı zannettim. güneşten bile daha parlak geliyordu. 1-2 saniye baktıktan sonra alıştım sanki. gine parlaktı ama en azından bakılıyordu.

vay amk sonunda gibleyen olmuş. film seyrediyordum geldim.
neyse devam ediyorum

birden aklıma ruhsal varlıklar görebilme ihtimalim geldi. bu mümkündü astral seyahatte herhangi bir varlıkla telepatik bağ kurup onla iletişim haline geçebilirdin yada bir varlık tarafından zarar görebilirdin.
bir korkudur sardı beni acaba evde cin min varmıdır diye. birden paronayaklaştım. ve sonra şlaaaaap diye içeri çekildim. şöyle anlatayım. korktuğum ve aşırı derecede heycanlandığım için fiziksel vücudum astral vücudumu hızla içeri çekmişti. astral seyahat anında fiziksel vücudunla astral vücudun arasında bir bağ bulunur. bu bağa kordan bağı denir. eğer o bağ koparsa zaten ölüm dediğimiz olay gerçekleşir ve astral vücut semaya doğru yükselir.

astral vücut normal şarta bir problemle karşılaşırsa reflex olarak kendini vücuta çeker.
rüyada bir nevi astral seyahattir. uyurken astral bedenimiz istemsiz ve kontrolsüz (kontrolsüz derken sizin tarafınızdan kontrol edilemeyen) bir şekilde gezinir ve rüya alemine girer. astral ortamda bir çok alem vardır. bunalardan birtaneside rüya alemidir. rüya alemine astral seyahatten bilinçi şekilde girmek ustalık ister. birde rüyada iken astral vücutunu kontrol edebilme olayı vardır. bu durumda rüyalarınızı kontrol altına alabilirsiniz. bu olayada lucid dream deniyor. çok zor bir iş değil. rüya aleminde zaman ve mekan farklıdır...

mesela bir rüya görürken uyandırılırsanız astral vücut hızla kendini çeker ve sarsılarak uyanırsınız. belkide başınız ağırır.

işte o şekilde fiziksel vücutuma çekilmiştim. şiddetli bir şekilde sarsılarak uyandım titriyordum ve korkuyordum. kalbim deli gibi atıyordu. yaşadıklarımı hazmetmek için uzun süre yatakta uzanıp olanları düşündüm

bundan sonra seri olarak astral seyahat denemelerim oldu. 2-3 günde bir astral seyahate çıkmaya başladım.
iki ve üçüncü çıkışımda süreyi 1 dk olarak tuttum yani evde 1 dk kadar dolaşıp bazı denemeler yapıp alışmaya çalışıp geri dönüyordum.

sonra bu sefer evden açılmaya karar verdim. nereye gideyim derken aklıma kocaelideki ailemin evi geldi. 3-4 aydır görmüyordum annemi. hem görmüş olurum hemde güvenli bir yer diye düşündüm. sonra bu düşüncemi işleme koydum

@47 ne demek kardeşim devam

tekrar astral seyahtteydim ve kendime yukardan bakıyordum bu görüntü ne kadar korkunç gelsede artık alışmıştım. hiç birşey yapmadan direk kocaelideki evimizi hayal ettim ve orada olmak istedim.

zaten ordaydım. salonda duruyordum. bu müthiş bişeydi istediğim anda istediğim yerde olmanın bana neler katacağını düşündüm birkaç saniye. annem genellikle oturma odasında oturur. salon boştu. tam oturma odasına hareket edecektimki...

devam etmeden biraz bilgi vereyim.

elementtaller

elementtaller ruhsal varlıklardır. kimi kaynaklarda ruhsal alemin hayvanları olarak tabir edilir. iç güdülerine göre hareket ederler ama sizin bildiğiniz iç güdü anlayışıyla değil.

astral seyahatte rastlanılabilinir
kimi elementaller insanlarla konuşur. onlara bilgi verir, dost olur, kimileri kaçar, kimilri zarar verir.

bazı büyücüler bu elemantteleri dizginleyip emrinde çalıştırıyor. bu elemantaller şaka yapmayı çok severler ama gene şaka anlayışları biraz değişik

görünüşleri şöyle bişey:

2 metre boyunda elips şeklinde çok parlak bir ışık düşünün. işte öyle bişey saf enerjiden oluşmuşlardır.

birden çok keskin ve acı bir gülüş duydum. ama bildiğiniz gülüşlerden değil. öyle sinir bozucu öyle taktan bir gülüşki biriniz duysa emin olun ağlarsınız.

birden etrafımda ışık hüzmeleri belli olmaya başladı. 1, 2 , 3, 4 tane ışık hüzmesi oluştu birden. etrafımda çember oldular. ve dönmeye başladılar. gülüyorlar ama nasıl sıça sıça gülüyorlar. amk bir anlık şaşkınlık + korku tekrar astral vücutum geri çekildi bu sefer daha şiddetli bir şekilde oyanıdm gene titriyorum. acaba rüyamı gördüm yoksa astral seyahattemiydim diye düşündüm. sonra astral seyahatte olduğumdan emin oldum.

hemen kalktım annemi aradım. acaba anneme bişe falan yapmış olabilirlermi diye düşündüm

allah şükür iyimiş. dikiş nakış kursundaymış. dedim eve gidince bir ayet-el kursi falan oku neden falan dedi. sorgulama sen oku dedim.

sigara + kahve molası dönerim sonra

@61 yazdım panpa.
beyler dışarı çıkmam gerekiyor offlineyim gelirim geceye

@68 amcık daha bunlar ne.
keşke bu aşamada korkup bıraksaydım

--spoiler--
sonunda ölüyorum beyler

--spoiler--

beyler astral seyahattin gerçek ismi astral projeksiyondur. kısaltmasıda "ap"dir bundan sonra astral seyahate ap diyeceğim bilginize.

birkaç gün ap ye ara verdim. sonra içimde tekrar çıkmam için bir istek oluştu. tekrar projekte oldum. ve gene yukarıdan kendime bakıyordum. etrafa bakındım. herhangi bir tehtit yoktu. bu sefer üninin kampüsüne gideyim dedim. çoktandır uğramıyorum.

zaten üninin kampüsündeydim. ilk defa bu kadar çok insanın arasına çıkıyordum. hissettiğim sadece enerjiydi. sadece saf enerji. insanların üzerinde bir enerji topu falan görmüyordum. ama insanların kendi aralarında enerji alışverişi yaptığını çok net hissediyordum.

dur ulan dedim. gidiyim birisinin önünde bekliyim acaba bana çarpınca ne olacak dedim. bir arkadaş grubu yavaşça konuşmadan yürüyordu. hemen az ötesinde durdum. bana yaklaştıkca heycanım ve merakım dahada artıyordu

adam boşluktan geçiyormuş gibi hiçbir renk vermeden tıkır tıkır geçti. ama benim içim çok hafif gıdıklanmıştı. yada ben öyle hissetmiştim. ben orada bir çift göz gibi hissediyordum kendimi. hani counter da ölürsün sonra space basıp mapte yön tuşlarıyla dolaşırsın ya aynen öyle hissediyordum. yavaş yavaş susam cafeye ilerledim. susam kafenin terasına çıkınca kahve içen genç çifti gördüm. kahveden çıkan sıcak buharı görünce acaba koku alabilirmiyim diye düşündüm. yavaşca masadaki kahvenin yanına gittim. bu arada kız oğlana yakın arkadaşının kaşarlıklarından bahsediyordu. onlara değilde masadaki kahveye konsantre olmaya çalıştım. buhara çok yakındım. ama herhangi bir koku alamıyordum. hayal kırıklılığıyla geri dönerken birden kahve kokusu aldım. çok hafif ham kahve kokusu... beynim bana oyun oynuyor olabilirdi. tekrar döndüm ve bardağı kokladım birşey yok. bu kadarlık deneyimin yeterli olduğunu düşünerek odama gitmek istedim ve zaten odamda olduğumu farkettim. geri dönmek için yavaşca fiziksel vücutuma yaklaştım. bir karadelik gibi çekti içine beni. sakin ve düzgün bir biçimde uyanmıştım

daha sonra 10 larca kez astrale çıktım kendi çapımda denemeler yapıp nereye istersem oraya gidiyordum. çok insanın olduğu çok enerjinin olduğu yerlerde rahatsız ve huzursuz oluyordum genellikle tenhalarda gezmeyi seviyordum.

sonra hayattımda yaşadığım en değişik duygulardan birisini tattım...
bilgisayarda gibimsonik mailimi kontrol ediyordum. birden camdan yağmur yağdığını gördüm. acaba şimdi ap yaparsam neler hissederim diye düşünmekten kendimi alamadım ve denemeye karar verdim. dakikalar içinde sandalyeden projekte oldum. artık seri bir şekilde projekte olabiliyordum.

bizim apartmanın çatısında olmak istedim ve çok değişik bir duyguyla karşılaştım. sadece enerjiden oluşan vücutuma damla damla yağmur değiyordu her yağmur damlası bana isabet ettikçe orgazm tadında iç gıdıklanması yaşıyordum. şırıl şırıl akan yağmur adeta deli ediyordu beni. aklımı kaçıracağımı düşünüp hemen içeri girdim.

@86 şuanda şu ekrana bakarken bile projekte olmamak için kendimi zor tutuyorum. bir yere 3 sn odaklanınca direk bedenim titremeye başlıyor. sürekli astral bedenim dışarı çıkmak istiyor. artık astral vücutumu çıkartmak için değil içerde tutmak için teknikler uyguluyorum. normal birşey değil biliyorum.