0
gitmek fena bir şey değil. haysiyetli gidişler vardır. ben severim mesela, ahmet kaya'nın "başıma sıkar giderim"ini.
bazıları giderler yani!
sahip oldukları her şeyi kaybetme pahasına, kendilerini geri kazanmak için giderler.
hesabı mahşere bırakıp ellerini yıkar giderler. sitem etmezler. tehdit etmezler.
su gibi akar giderler.
işın karaca'nın "giderim alışığım gitmelere / gerek yok isyan etmelere"si var.
sitem etmeden, tehdit etmeden, isyan etmeden, sözün özü fazlaca gürültü etmeden gitmek, gitmektir yani. ötekisi "gitme dur ne olursun" densin diye debelenmek olabilir ancak. lüzum yok.
biri de çıkar "güle güle" der.
güle güle!
"en zayıf halka" yarışmasını hatırlıyorsanız, oradaki sunucunun vurgusuyla tekrar okuyunuz rica ederim: güle güle.
"bizi hoş tutacaksınız. başka çareniz yok"
kaçak su mu elektrik mi, kaçak bi'şi kullandığı ortaya çıkınca "bu ülkeyi terk edeceğim" demişti zerrin özer, elbette ağlayarak; hatırlarsınız.
asena tartışmalarında karşılıksız aşkı pek takdir görmeyince, gözyaşları da netice vermeyince ibrahim tatlıses de küstü ve buyurdu: "bu ülkeyi terk edeceğim."
şimdi de yılmaz erdoğan "küser gidersek sizi kim güldürecek?" diyor.
erdoğan devam ediyor: "herkes biliyor bu memlekette kimin ne kadar başarılı olduğunu, kimin ne kadar mizahı sürüklediğini, kimin aşağı çektiğini. o zaman biraz daha akıllı olacaksınız. daha iyi santrforunuz yok. birisi sağdan ortayı yaptığı zaman kafayı çakacak üç tane adam var memlekette, onları hoş tutacaksınız. başka çareniz yok." (vatan,
25 ocak / ben bu röportajı daha önce de okudum, herhalde haftalık'ta.)
bu da ne feci bir laf ama... sen akıllı ol!
zerrin özer, ibrahim tatlıses bu memleketin en iyi yorumcuları arasında. yılmaz erdoğan dili güzel kullanıyor. mizah- dram dengesini iyi kuruyor. oyunculuktan şairliğe, yazarlıktan yönetmenliğe birçok iş yapıyor; iyi de yapıyor. iyi yaptığı her iş de zaten kalabalıklar tarafından alkışlanıyor.
ama ne bu şimdi; "başka çareniz yok. bizi hoş tutacaksınız" ne?
erdoğan iyi bir iş yapınca alkışlayalım, beğenmediğimiz bir iş yapınca "hoş tutmamız lazım ya" yine alkışlayalım...
hadi ya! bu ne pervasız cüretkarlık! hiç de sevmem şu lafı ama "sen akıllı ol." ayrıca da güle güle, saçların lüle lüle, gideceğin başka memleketlerde yolda seni tanıyan bir ecnebi bulursan da selamlarımızı söyle.