Günaydın beyler cümleten, hazır mıyız başlıyorum?

Sonrasında bize döndü, ben eve gidiyorum çocuklar ikinize de güveniyorum yanlış bir şey yapamazsınız, sofrayı toplayin da uyuyun dedi ve kalktı, biz Elifle duyduğumuz şeyleri beş dakika boyunca hazmetmeye çalıştık zaten, sonrasında ortalığı topladık, salondaki koltuğu açıp sarılarak uyuduk, sabah kalktığımda bir baktım ki bir çift mavi göz beni izliyor. Sarıldı bana, uykulu uykulu napalım bugün diye sordum, yatakta uyuyalım ben seni izlemeye razıyım dedi, ben de pek sevmem pineklemeyi gıdıklayarak kaldırdım yataktan kahvaltı hazırladık beraber Ayşe Ablayı da davet ettik oturduk kahvaltı yapıyoruz sessiz sakin bir şekilde, babam girdi eve, kör kütük sarhoş olmuş, Nilay diye sayıklıyor gene, yattı yatağına sızdı direkt, ben bu kadar erken gelmesini beklemiyordum, kahvaltı masasını topladıktan sonra Emre geldi eve salona giderken beni de almak istemiş, Elife döndüm napalım diye, o da gelmek istedi, zor bir şekilde kabul ettim, gittik Elif köşeden beni hayran hayran izliyor, Emre de bir yandan antrenmanı sertleştirdi, ben kan ter içinde kaldım, taks yapanlar bilir beyler zararsız antrenman dediğimiz bir şey vardır, sert olmamakla beraber yumuşak da sayılmayan bir dövüşe çıkarsınız, tabi Elif de var ya, ben gaz aldım bayağı kim gelecek bugün diyorum içimden, Emre demez mi ben gelicem diye, dedim sictik, neyse çıktık karşılıklı, başlangıç hareketleri işte ben onu kolluyorum o da beni kolluyor, hani bir açık verse de saldıralım hesabı, tabi o benden tecrübeli, o sırada şans bir şekilde yüzüme güldü Emrenin ayağı kaydı, sağdan çenesine indirdim tüm gücümle, belki gereğinden fazla vurdum ama Elif var ya işte şekil yapıcaz, Emre yere bir yığıldı, kalkmıyor, çöktüm başına çocuğu dürtüyorum tık yok elemanda, iki sn sonra gülerek kalktı, içime ferah sular döküldü beyler anlatamam, oglum bu surat ne kül gibi olmuşsun dedi gulustuk sarildik falan ne kadar sanslisin he hiç oyle bi hatam da olmazdı dedi ben de elifin yanında çaktırmiyorum he aynen tabi tabi diyip geciyorum gülüyoruz

Beyler bu iş böyle olmayacak, kısaca özetliyorum çünkü anlatmak iyi gelmiyor hiç. Elif tatilden dönerken hayatını kaybetti beyler. Araba kazasında, ayşe abla kendi halinde yaşamaya başladı benden ve kapıcıdan başka kimseyle konuşmaz oldu. Elif öldükten sonra 19 yaşıma kadar taks yaptım. Prestij kralı oldum. Acımasızın önde gideniydim. Biriktirdiğim parayı bankaya attım hep. Sonra yurt dışında yazılım mühendisliği okudum. Hayatımda çok pişman olduğum şeyler oldu. En çok da babama yeteri kadar sarılamamak koydu. Şimdi, tek başımayım beyler. Bilmem sonum ne olur halim ne olur. Hem elifi hem de babamı verdim toprağa. Liseden kimseyle de görüşmüyorum. Emre de kendine bir manav açtı orda sabah akşam. Benim hayatıma özenen varsa, özenmeyin dıbına koyayım. Değmez, o gibtiğimin taksunda harcadığınıza değmez. Zamanınıza değmez, yediğiniz dayağa değmez. Edindiğiniz nefrete değmez. taksu bıraktıktan sonra saçlarımı uzattım. Kaslarım da nerden baksanız kalmadı artık. Tamamen yağ gibiyim. boyum 1.90a yakın şuanda 100 kiloyum. Yarın uçağım var amerikaya, kendinize iyi bakın beyler. Sağlıcakla ve selametle. Daha fazla yazmak isterdim ama yazdıkça gözlerim doluyor inanın. Annemi hiç görmedim. Hepiniz kendinize dikkat edin. Vücut yapmak için değil fit kalmak için spor yapın. Sigaradan alkolden uzak durun ben her ne kadar duramasam da. Geliştirin kendinizi, pazarda limon satıp bir yandan test çözen çocuklar gördüm ben. Hiç bir şey için bahane bulmamaya çalışın. Kaliteli filmler izleyin, bu kadar mongol takılmayın kendinizi geliştirin. Bir sıkıntı olduğunda mesaj atın, bir de şunu dinleyin:
https://www.youtube.com/watch?v=haibIAXpkz8
demek istediklerim anlaşılmıştır umarım..

Yedinci sınıfta Elif zorunlu olarak Ayşe Ablada kalmaya başladı, işime gelmiyor değildi aslında, Ayşe Ablada bana güvendiği için sorun olmuyordu, okul kaydını bizim okula aldırttı, çok güzel yaşıyorduk ama hala Elifin neden buraya geldiğini cozememistim sormaya da Çekiniyordum beyler aslında kendisi söylesin istiyordum ama bir türlü açmıyordu konuyu Elif, okuldaki tek arkadaşı bendim, benim de oydu, Tayfun umrumda değildi artık, zaten çok muhabbetimiz yoktu, bi ara Ayşe Ablanın işi çıktı, babam da kumara gidiyordu gene, biz kaldık evde, beyler beraber uyuduk, hayatımın en güzel, en masum, en tatlı günleriydi be o iki gün anlatamam..

Beyler taksa geciyorum hızlı hızlı, liseye kadar taksla bi alakam olmadı, hep fit olmaya çalıştım, sol ayak bilegim catladigi icin basketbolu bıraktım iyileşince de canım hiç istemedi basketbol oynamak, çünkü artık babamı gururlandıramazdım bilinci kalmayana kadar içiyordu okul haricinde, liseye geçtiğimizde bir kuzenim ortaya çıktı, adı Emre, benden 4 yaş büyüktü, kendisi benim taks hocam oldu, her gün ders aldım düzenli olarak ondan, babam da biraz olsun düzelmeye başlamıştı işte, alkolü bırakıyordu yavaş yavaş, kumara da devam ediyordu hala hayvan gibi. Emre beni milli taks yapmam için teşvik ediyordu ama Elif bu taks işini hic onaylamıyordu, sevgili olduk beyler biz onunla bu arada, aynı liseye başlamıştık, ufak bir çevreye de sahiptim işte, hepsi temiz yüzlü sporcu çocuklardı, Eser, Ali, Yasin ve Tayfun, evet o Tayfun hikayenin başındaki, Elif de kendine bir kız grubu kurmuştu bizim çocuklar da o kızlara yürüyordu benim sayemde işte...

BEYLER BiRAZ DAHA AĞIR BiR ŞEKiLDE DETAYLI ANLATAYIM MI BÖYLE iYi Mi?

Sigaraya çıkıyorum on dakikaya burdayım

Ben kıpkırmızı oldum tabi kaçtım odaya arkamdan elif de geldi, üzerimi değiştim havuza giricem Elife de hadi çabuk dedim o da geldi hızlıca giyinip, havuza geçtik bi baktım bu huur evladı gene dibimizde bitti, atladı havuza gülüyor falan biraz suya alıştık bu eleman yüzme yarışı yapalım dedi, ben zaten hırslıyım burda yeneyim diyorum, Elif gene hakem oldu başladık çocuk bana 5 metre farkı koydu ben sinirden suyun içinde ağlamaya başladım bilader. Suyun içine giriyordum ağlıyor sonra tekrar çıkıyordum, akşam yemeği vakti geldi bu bin kurusu Elife"Elif-çim sen de benimle yesene" dedi. Ulan kudurdum aq sinirden bişey demedim elifin elinden tuttum babamın yanına gidiyorum. Babam nerde onu da bilmiyorum ki, odalara dağıldık duş aldık falan ondan sonra Babamla Ayşe Abla bizi yemeğe zütürdü yemeği yedik, yemekten sonra Ayşe Abla bizimle isim şehir oynadı ve uyuduk

Öncelikle selamım aleyküm beyler, kusura bakmayın eskisi sinirden paramparça olunca yeni telefon aldım şuanda kendime onun kurulumuydu zart zurtuydu derken akşam ettim saati, bir saat sonra başlıyorum rezleri alın, amacım prim değil sadece içimi rahatlatmak bir kişi bile dinlese anlatıcam

Balkona çıktım, ağzımda sigara, babamın sözlerini dinliyorum, yakıyor beni söyledikleri, balkonda bir saksı vardı, gibindirik bir bitki, sinirden tuttum fırlattım, babam beni izliyor ve şarkı söylüyordu, sırtımı balkon duvarına verip ağlamaya başladım, babam söyledikçe ben ağlıyordum, ben ağladıkça babam söylemeye devam ediyordu, Kayahan söylemeye başladı sonra, sonra müzeyyen senara geçti, ben ağlıyorum ama yıllar boyunca içimde tuttuğumu kusuyorum, titreye titreye ağlıyorum, babam elinde bardakla geldi, bana uzattı, iç dedi, içmeye başlayınca sustum sebepsiz, bu yüzden içilir diyip gülümsedi, saçlarımı karıştırdı, devam etti söylemeye..

Elif geldi gece olunca tekrar, ben de gariptir dolapta bir küçük buldum, umursamadım babam kızar diye açtım içiyorum, bir yandan da şarkı dinliyorum böyle keyfimce zeki açtım, Orhan açtım takiliyorum, kasetleri vardı böyle boy boy, kapı çaldı Elif geldi içeri buyur ettim, koltukta oturuyoruz, bana biz ne zaman evleniyoruz dedi, şimdi olsa şimdi dedim, nasıl dedi, benim de içim delidir beyler biraz, elimde rakı bardağı çaldım Ayşe Ablanın kapısını, Abla dedim bizi evlendir, kahkaha attı beyler böyle şuh bir şekilde ayol bunlar azmış diye de gülerek ekledi, sonra elimdeki rakıyı gördü, rkostyle devamı var mı paşam diye sordu, var Abla buyur gel diye cevapladım gectik bizim salona, salon da çok büyük değil, iki koltuk L şeklinde bitişik ortasında da sehpa var, içerken birden Ayşe Abla da eşlik etmeye başladı Şarkıya, durdurdum baktım hala söylüyor, Ah bu şarkıların gözü kör olsun çalıyordu, ama nasıl güzel söylüyor beyler bir bilseniz, sonra durdu durdu, televizyonun üzerindeki sigarayı gördü, kalktı aldı üç tane ateşledi, birini bana birini Elife verdi birini de kendi aldı, sonra başladı anlatmaya..

Neyse sonra farkettik bizim gibi masum olanlar varmış, bunları zar zor ayırdık, onlar da çıktılar evden sinemaya gidiyoruz diye biz takmadık pek, sonrasında da zaten millet dağıldı evlere, biz ortalığı topladık, sonra her zamanki gibi sarıldık uyuduk, sabah bir uyandım, uyanmamla beraber yataktan zıplamam bir oldu, Elif gözlerini bana dikmiş gülümseyerek bakıyordu, cennete mi geldik amk diye düşünmedim değil bir kaç saniye için, neyse Elifin bana kahkaha atması ile kendime geldiğimi söyleyebilirim, beraber pastaneye gittik, poğaça börek aldık, Ayşe Ablaya kahvaltı sürprizi yapıcaz işte, bir yandan da spora da devam ediyorum bırakmış değilim, Serkan mevzusu da tamamen çıkmış aklımdan, Ayşe Ablayı uyandırdık, kadının yüzüne neşe geldi, aman da aman en sevdiğim çift mi gelmiş diye yanaklarımızı mıncırarak sofraya oturttu, benim kafam günün her saati babama gidiyor ama, iyi olup olmadığını eş dosta sorarak öğreniyoruz, babam telefonlardan nefret ederdi, bana hiç almadı, keza kendine de öyle..

200 lirami alırken bir an refleks olarak kafamı kaldırdım, o an yıkıldım beyler, babam gözlerimin içine bakıyordu, belki bana bahis koymuştu, belki de kaybedeceğime inanmıştı, o an hiç bir şey bilmiyorum, o an işte benim için yok oluştu bildiğiniz, kalbim inkar etmek istedi, beynim kabul etti, serkana döndüm, bu adamı tanıyor musun diye sordum, ha Mehmet Bey mi, o bizim en iyi musterilerimizden biridir, baban değil mi zaten diyip bin bin siritti. Odama yolla dedim soğuk bir şekilde, hay hay dedi aynı gülümsemesi ile devam etti huur çocuğu..

Beyler bir sigara molası verelim mi cok yoruldum sizleri de bekletmek istemiyorum son iki partı atıp yatıcam zaten

Ayşe Ablanın ağzından anlatıyorum: Seninle Elif kadarım işte yaşım sizle ya aynıdır ya da bir iki yaş büyüğümdür, ( biz burda sigaradan dolayı öksürüyoruz, sonra icemedik söndürdük ) bir sevgilim vardı Cemil, yakışıklı çocuktu, kızlar ona hasta olurdu, her gün başkasiyla takılırdı, benimle tanistiktan sonra bir yılını kimseye selam vermeden geçirdi, hayatının merkezinde ben vardım, o da benimkiydi ama, Cemilin işi gücü yoktu, terkti o, mürekkep yalayanlardan değil yani, Cemil benim her şeyimdi, canımı istesin canımı verirdim, biz beraberken bu uyuşturucu kullanırdı, bazen de bana vururdu ama sesimi çıkartmazdım, seviyorum çünkü aptalım ya. Neyse ben de başladım cemille beraber uyuşturucuya bir süre sonra, ne bulursak içiyorduk, eve de gitmiyordum, cemil beni korurdu, öyle söylüyordu hep, sonra cemil bir işe girdi, sonra kovuldu, sonra uyuşturucu için birini şişledi, ve sonra para için beni pazarlamaya başladı, cemil mutlu olsun diye yapıyordum bunu, tanımadığım insanlar çıkıyordu üzerime (beyler bunu lise birinci sınıfta dinlediğinizi düşünün, sizi büyüten birinin bunu size o yaşta anlattığını) Sonrasında isler bozulmaya başladı, evden zaten kopmuştum geri dönme şansım yoktu, Cemil de tam huur çocuğu çıktı, bana saldırdı, komalık etti beni, hastanede uyandım, bir şekilde para bulmak gerekliydi, bir iki yere başvurdum olmadı, gittim bir pavyona, dedim sesim de güzel vücudum da bana iş ver, yolumu buluyordum öyle üç beş, bir gün cemil girdi içeri, şarkıyı söylerken farketmedim, şarkım bitti bir masadan çağırdılar, oturdum ve yüzüme bakıyordu işte huurnun çocuğu, yanında da okuldaki sıra arkadaşım, Nilüfer...

Sabah kalktığımda kahvaltı hazırlanmış, her şey yerli yerindeydi, güzelinden bir çay, yanında yumurta, bal, bir de yeni alınmış ekmek. Fişek gibiydi kahvaltı, bir yedim ki sormayın beyler, günün geri kalanını kendime dinlenmeye ayırdım, çekyatı açtım, uzandım, yanıma da yengenizi aldım tv izlemeye başladım, bunları o zamanlarda yapmak çoğu insan için züt isterdi, şimdi gene siz iyisiniz tabi, kapı çaldı hiç beklenmedik bir anda, acı bir haber verircesine çalıyordu, kapıyı açmaya gittiğimde Yasini gördüm, çocuk kan ter içinde kalmış koşmaktan, yüzüme baktı, gözleri doldu çocuğun, iki cümle dökülüverdi dudaklarından ; Emreye araba çarptı. Hastaneye kaldırdılar. Bütün dünyam ayaklarımın altından çekildi beyler bir anda. Can kardeşim, can yoldaşım, hocam, şu anda hastanedeydi..

Ulan o kadar yogunum ki verdiğim sözleri tutamamak beni mahvediyor bildiğiniz, beyler elimde olsa su anda bitiririm ama cenaze isleri nedeniyle yarim bıraktığım şirket islerini hızlıca bitirmeliyim kusuruma bakmayın

Elifin gönlünü yalvarıp yakararak bir şekilde aldım, ama köpek etti beni bildiğiniz, yapmadığım şey kalmadı. Babam da düzelmeye başlamıştı aslında biraz da olsa, en azından nerde yatıp kalktığını biliyor, neler yaptığını biliyordum. Bir gün saat yedi falandı, telefon çaldı, patron arıyordu. Maça çıkacak adama ihtiyacı olduğunu, 5 katı para alacağımı söyledi, para gözümü döndürdü açıkçası hemen kabul ettim. Babama bütün birikimimi verip benden sonra gel diye tembihledim. Çıktık yola şöförle.. Girdim odama, gene hazırlıklar ısınmalar vesaire. ilk beni yolladılar sahaya. Benden sonra Dobroski diye bir eleman çağırdılar ki herif ikiye beş bildiğiniz. Vücudu silme dövme kaplı, kaslı maslı yapılı bir eleman. Maçtan önce el sıkışılır bizde bir de istenirse. Herif elini uzattı, ayıp olmasın diye ben de uzattım. Bir sıktı bin kurusu parmaklarım kopuyor zannettim anam avradım olsun gözlerimden yaş geldi ama gıkımı çıkartmadım, nefret dolu gözlerle yüzüne baktım. Maç başladı bir baktım bu eleman ya herro ya merro hesabı üzerime uçtu iki eliyle beni kavradı kaldırdı fırlattı ben daha bişey anlamadan. Yerdeyken tekme gelir diye kendimi korumaya çalıştım ama tekme gelmedi, sanki süper bir güç beni havaya kaldırdı ve suratıma tokadı vurdu. Hırslanmaya başladım. Babama baktım. Başıyla selam verdi. Tokattan sonra tekrar yerdeydim, kalktım ve saldırılarından kaçmaya başladım. Adam hareket ettikçe yavaşlıyor terliyor ve yoruluyordu aq hissediyordum bildiğin. Nefes nefese kaldığı anlardan birinde çenesine sağlı sollu birer tane vurduktan sonra sağ yumruğumla uppercut vurdum. Bir anda toparlanıp beni belimden fırlattı. içimden senin ta ananı bacından gibeyim huur çocuğu diye sövmeye başladım. Üstüme doğru gelirken birden zıplayıp sol gözüne yumruğu indirdim. Hemen arkasından kulağına yumruk attım bir tane daha, dizine tekmeyi yerleştirip iyice dengesini bozdum. Hatta "ÇAT" diye bir ses gelmiş bile olabilir emin değilim. Bundan sonra iyice kaburgalarına çalışmaya başladım. Vurdukça vurdum, kaçmaya çalışmaya başladı o ayı gibi herif. Son gücümle arkadan sırtına zıpladım, boynundan yakalayıp kilit uygulamaya başladım. Bayılana kadar da durmadım. Ringden çıkıp parayı aldıktan sonra arabada uyuyakalmışım...

Beyler, yarın devam edeyim, gözlerim ağrımaya başladı, cümleten hayırlı geceler..

BAKMAM GEREKEN ALZHEiMER BiR BABAM VAR AQ Bi DE SiZiNLE PAYLAŞiYORUM HiKAYEMi, SABiRLi OLUN

Evimi öğrenmesin diye bırakmasını istemedim, bindim otobüse gidiyorum, bu bin kurusu da ben yanından gittikten sonra zaten direkt benim verdiğim bilgiler ile beni araştırmaya başlamış bile, yerimi yurdumu kim olduğumu doğru mu söyledim yalan mı her şeyi bulmuş, eve gelmeden yolda bir çiçekçi gördüm, hoplaya zıplaya gittim yanına, bir buket sardırdım taze taze, bir de bakkala girdim Elifin en sevdiği çikolatalardan aldım, çaldım kapıyı, arkamda saklıyorum filmlerden gördüğüm gibi, kapıyı açtı birden çıkarttım arkamdan, gülümsedi, o gülümseme yıktı beni işte, yok etti beyler, o kadar güzel gülüyordu ki, insanın böyle gülerken dondurup sergileyesi geliyordu, sarıldık, bir baktım ev leş gibi sigara kokuyor, kaş göz yaptım yüzü düştü, Ayşe Abla o akşamdan beri günde iki paket sigara içiyor diye, gittik yanına, ben pakedi aldım Elif çakmağı, cebinden paket çıkarttı kibritle yaktı, ben zaten anladım bıraktıramayız, Elif hala diretirken ben oturdum karşısına, gözlerinin içine bakıyorum, o an bir şey oldu, sanki yüreğini gördüm, bir saniyelik rüya gibi, Ayşe Abla yangının ortasında durmuş cemil diye çığlıklar atıyor. içim cız etti tekrardan, salona gidip salondaki çiçekleri aldım, Ayşe Ablam bak bunlar sana Elifimle benden hediye diye ekledim, sarıldık üçümüz, gözlerinde uzun zamandır ekgib olan neşeyi gördüm tekrardan..