+48
-1
Beyler nasıl mutlu oldum anlatamam, adam kendi elleriyle çizdiği resmi bana hediye etti diye, hayatımda benim için bu kadar değerli bir hediye olmamıştı hiç, aldım eve zütürdüm babama gösterdim resmi ve direkt soru yağmuruna tutuldum babam tarafından kim çizdi bu çocuk kim kimin nesidir annesi babası ne iş yapar, tabi bizde babaya karşı saygısızlık yapmak olmadığı için bildiğim her şeye cevap verdim, ertesi gün geldiğinde okulda Tayfunla konuşmaya başladım tek tük, bir hafta sonra açıldım biraz ve onu da basketbola davet ettim, o da sorarım bizimkilere diyip geçiştirdi, bir yandan da babam bana basketbolda hareketleri öğretiyor ben de bunları antrenmanlarda uyguluyorum, hayatım basketbol endeksliydi ve derslerim de tıkırında gidiyordu, gerçi beşinci sınıf bebesiyiz işte ne kadar iyi olabilirse bizimki de o kadar iyi, babam artık iki ayda bir değil her ay kaybolmaya başlamıştı haftasonları, şikayetçi değildim Ayşe Ablaya taksi parası veriyordu babam basketbola zütürmesi için, kar yağdığında bir defa beni kartopu oynamaya çıkartmıştı babam hiç unutmuyorum, bir tane bile kar topu isabet ettirememişti, sonradan anladım kıyamadığı içinmiş, o kadar terlemiştim ki montun içinde o mont bir hafta rahat ter kokmuştu, Tayfunla tenefüste kar topu oynarken yanlışlıkla kızın birinin yüzüne atmıştım topu sonrasında, kız bir saat boyunca ağlamıştı ve okulda beni babama şikayet etmişti, babam da gelip kızın eline kartopu vermiş bana da hareket etmememi söylemişti, kız kartopunu atamadı beyler, ağladı ben onun canını yakamam dedi be...