Heyecanlıydım,ilk defa doğduğum yerden ayrılmıştım. Okulun ilk gününe küfürler ederek başlamıştım.

Kendimden bahsedeyim. Küçüklüğümden beri hep duygusal olmuşumdur. Büyüklerime saygım sonsuzdur, neden mi?Mahallemdeki abilerimden dolayı... Yani eski mahallemdeki.

Uzun boylu basketbolla ilgilenen sarışın 80 kilo 1.88 bir gencim.

Yaklaşan servis önümde durdu ve kapısı yavaşça açıldı. Servise binip en arkaya dogru yürüdüm. Koltuğuma oturup kulakligimi taktım."Can Gox-Yalnızım ben" yankilaniyodu uykulu, sarhoş beynimde. Hayaller kuruyordum ileriye dair.

Saçlarım uzundu o zamanlar.Ten rengim bembeyazdi. Disaridan tam anlamiyla bahsettiginiz Berkecanlara benziyordum. Bunu eski arkadaslarimda söylüyordu.

Sıkı dostluklari olan birisiydim.Bu şehirde onlar kadar delikanlilari var miydi acaba? Guvenebilecegim sırtımi dayayahilecegim birisi çıkar mıydı okuldan?

Guzel bir hikayeye başlıyorum, okuyucu çıkar ise devam edecegim.

Birazcik suku atarsaniz sevinirim panpalarim tek okuyan oldugunun farkına varayim

Dersin ilk 10 dakikası bitmişti. Sıkıntıdan resim cizmeye başladım.Bir bank ciziyordum. Arkasinda yeşillik, Yanında ağaçlar.Üstünde biz, şeyy ben ve o yani.

Eski günleri ciziyordum.Ilk opustugumuz yeri ciziyordum.Tum yaz tatilini onunla birlikte gecirdigim yeri ciziyordum. Onun beni aldattigini ogrendigim yeri ciziyordum.

Saliha nin dikkatini cekmis olmalı kalem darbelerim ki beni izlemeye koyulmuş. Bense o kadar dalmisim ki eski hatirlarimi canlandırmaya gözümden akan yaşımın deftere düşmesi ile birlikte irkildim. Gözümü silerken Saliha nin beni izlediğini farkettim. Utandim daha sonra. Babam gibi olamamıştım hiç.Hic bir zaman aglamazdi o.Dimdik dururdu, beni se kıytırık bir resim yüzünden gozlerimi doldurmustum. Kafamı koydum ve saliverdim gözyaşlarımı. Kimseye belli etmeden, sessizce döküldü goz yaşlarım. Yanagimdan süzülen gozyaslarim duduagima deyiyordu. Gözyaşımın tuzlu oldugunu cok önceden biliyordum zaten. Tekrardan yaşadım bu deneyimi.

Birkaç kızın masanın etrafında toplandığını farkettim. Neden gelmişlerdi?Ah tabi Saliha için.

Kafamı kaldırıp tanışmayı isterdim fakat beni gözlerim yasli tanımalarini hic istemiyordum.Üstelik birsuru soru soracaklardi ne olduguna dair. Belkide sormazlardi. Saliha sormamisti nede olsa.Oda onemsemiyordu beni cogu kisi gibi.

Önce Saliha kalktı, daha sonra kızlarla birlikte uzaklaştılar. Kafami kaldırmadan gozlerimi sildim ve bu gun sık sık ziyaret ettigim tuvalete gittim. Gözlerim kıpkırmızıydı. Tenim beyaz oldugundan dolayı hemencecik kizariveriyordum. Bahceye cikmaya karar verdim. Hava almam gerekiyordu.

Beklediğimden iyi oynamıştım,ama cok terlemistim.Zil calarken deodoranti olan var mi? Diye sordum. Birisi "Cantamda gel vereyim"dedi.

10.sınıfların katına gelmiştik. Sınıfa dogru giderken hafifce tanıştık. Ismi Hüseyin di.Orta boydan birazcik kısa saçları dalgalı hafif kalipli dis telli bir çocuktu. Sinifa girdi, bense onu takip ettim. Arka siraya dogru yürüdü cantasini acip deodorantini uzattı. Deodorant az da olsa ter kokumu azaltmisti. Tesekkur edip tuvalete gittim. Terimi iyice sildim.

Tuvaletten çıktığımda derse yine gec kalmıştım. Koridorun basindan bana dogru gelen bir kiz vardı.Çantası sirtindaydi. Belliki okula gec gelmişti. Işık arkasindan vurduğu icin yüzünü cok goremeden sınıfın kapısına vardım. Kapıyı tıktıklayıp iceriye girdim. Kapıyı kapatirken tekrardan açıldı. Iceriye koridordaki kiz geldi.

Hoca orta yasli bir kadındı. Surati asıktı.

-"Nereden geliyorsunuz siz?Gec kagidi alip gelin hemen!"

Tum sınıf bize odaklanmis bakıyordu. Kafami sallayıp arkamı döndüm.Kiz coktan gitmişti.

Servis okulun bahcesine girdi, kapılar açıldığında herkes ayaklanmisti. Sanirim hepsi arkadaşlarını ozlemisti.En son ben indim servisten üzerimde yeşil kapusonlu bir ceket, siyah bir tişört ve siyah bir kot vardi.Sol elimde ise bir saatim vardi. Dedemin hediyesi, şık sportif bir saatdi.

Servisten indiğimde herkesin sıraya gectigini farkettim.Ben nereye geçecektim. Orada dikilen bir ogretmene yanaşıp "10-C'nin sırası nerede?" diye sordum. Sıramı gösterdi, usulca sirama geçtim. Müdür klagib konuşmasını yaptı ve sınıfa dogru yok aldık. Onumdekileri takip ediyordum. Herkes hasret gideriyordu birbiriyle. Sinifa uğramadan direk tuvalete gittim.

Okulu cok bilmedigimden kizi takip etmeye başladım. Koridoru döndüğümüz zaman kızın yüzünü inceleme fırsatım oldu.

Kıvırcık saçlarının turuncuya yakın bir rengi vardı. Dudakları dolgundu, makyaj yapmamıştı. Boyu cokda uzun değildi. Müdürün odasina girdigimizde kız soze girdi.
-Uyuya kalmışım gec kağıdı alacaktım.
+Ismin ne kızım?
-Saliha ***
ismini kagida yazip bir yaprak kağıdı tomarindan kopardı ve Saliha ya verdi.

Saliha kağıdı alır almaz sınıfa yurumeye başladı. Müdür aynısını benim icin yazdiktan sonra odasindan çıktım. Yolu bildigim için sınıfa gitmem zor olmadi.

"Tak tak tak" içeriye girip ogretmene uzattım kağıdı. Arkamı döndüğümde sırama dogru baktim.Çantamın yanindaki sandalyede birisi oturmuştu. Saliha,üstelik baska bos yerde yoktu.

Ogretmenimiz erkek di.Sinif ogretmenimiz olacağını söyledi. Daha sonra bana dönüp babacan bir tavırla "Hoşgeldin" dedi.

Gür bir ses ile "hosbulduk hocam" dedim yüzümdeki tebessüm ile. Benden kendimi tanimami istedi. Ayaga kalkıp
"Ben Korhan Sabancı, Isparta'dan geliyorum" dedim. Detaylari cok hatırlamıyorum.Ilk ders sohbet ile gecti. Bense kafayı koyup uyudum.

Yaticam beyler sabah devam edicem okuyan okur insallah. Seviyorum sizi

Tenefuste siramdan dogrulup koridora çıktım. Tuvalete gidip surstimi yikadim. Lavobonun yanında bir cam vardi bahcedeki basketbol sahasina bakan. Basketbol oynayanlari gördüm. Dışarı çıkıp oynakaya karar verdim.

Enerjik hissediyordum, birazda heyecanli ve utangaçtim.Ya iyi oynayamazsam?

Sahanin yakinina gelip durdum. Oynayanlardin birisinin bana bakışını yakalayıp "Yer var mı beyler?" diye sordum.

Takımlar ayarlandı 10 dakikalık mac başladı.

O gün normal bir sekilde devam etti, Saliha ile iyice yakınlaşır olmuştuk.

+"Korhan akşam biryerde buluşalım mi seni bizimkilerle tanıştırayım."

Harika bir teklifti bu ama kendimi ağırdan satmam lazımdı.

-"Bilmiyorum ki birazcık işim var ama gelmeye çalışırım"

+"Tamam numaranı ver bana haberlesiriz."

-Sen numarani ver ben musait olduğumda seni ararım.

Numarasini bir kagida yazıp bana verdi, bende katlayıp cebime koydum.

O gun oyle bitti. Ertesi gun güzelce giyinip sabah erkenden disariya çıktım. Yürümeye karar verdim, zaten okul cokda uzak degildi. Yolda giderken bir ara sokakta Hüseyin i gördüm. Sigara içiyordu, diğer elinde ise karton bardak vardi. Yaklasinca anladim karton bardakdakinin çay olduğunu. Selam verdim, sigara uzattı. Daha önce hic icmemistim."Al" dedi "denemis olursun".Ilk sigarami icmis oldum ne kadar oksursemde.

Nasil iciyordu insanlar bunu, neden iciyordu anlamadım. Okula yavas yavas yürüdük

Günaydın panpalarim. Yazmaya başlayacağım

Bahçeye çıktığımda bos bir bank bulup etrafı gozetlemeye koyuldum.Sag taraftan icerisinde Saliha ninda bulundugu bir kiz grubunun muhabbet ettiğini gördüm. Uzakta olduklarından dolayı suratları pek seçilmiyordu.Ben gozlerimi kısmis kızlar hakkında kendi kendime yorum yaparken sol tarafimda bir el hissettim. Kafami dondurdugmde Hüseyin i gördüm.

Tuvalette 3 4 dakika oyalandiktan sonra koridora kafamı uzattım. Sınıf kapıları kapatılmış hocalar yılın ilk dersine girmişti. Lise hayatımın geri kalan yıllarını geçireceğim koridorda sinifima yürüdüm. Kapıya vardigimda heyecanlandigimi farkettim. Ellerimin terini pantolonuma silip derin bir nefes cektim.

Bazi anlariniz olur hani, gerisini getirmek zorunda olduğunuz. Platonik oldugunuz kiza "Ben... " diye başlarsınız gerisini ne kadar getirmek istemesenizde artik laf ağızdan çıkmıştır. Bagirmaniz lazımdır artik "Seni seviyorum" diye.

Kapıyı caldigimda oyle hissettim. Girmem lazımdı, kapı kolunu çekip iceriye bir adım attim. Basım hafif eğik saclarim önüme düşüyordu. Iceri girince sacimi duzeltip hocaya bir bakis attim. Gecmemi isaret etti. Sınıfa goz gezdirdim,en arka sıra boştu.Şanslıydım. Yavasca yürüyüp çantamı koydum. Birkac kisi kafasını çevirip bana bakti lakin aldırış etmedim.

gibeym mobil uygulamayi o kadar yazdim amk gonderilmedi yine hata verdi uygulama

S-Neden böyle yapıyorsun
B+Anlamadım
-Hic konuşmuyorsun nezaketen olsa bile,hic gülmez misin sen?
+Guldurmeyi bilene gülerim elbet(Tebessum ederek)
-Ee guldurdum iste(Sırıtarak)
+Hayır ben kendim güldüm
Kahkaha attı.
+Bir derdin var sanki, önceki ders pek iyi değildin.
-Birseyim yok sagol dusundugun icin
... Muhabbet uzadı birbirinizi tanıdık.

Muhabbet ettik o teneffüs bana telefon numarasini verip "ihtiyacın olursa ararsin." dedi. Vedalasip sınıflarimiza girdik. Sınıfa girdigimde Saliha sıraya oturmus cizdigim resimi inceliyordu. Hızla yanina gidip resmimi elinden aldım. Resmi buruşturup çöpe attim. Yerime oturdugumda Saliha suratini asmış beni izliyordu.

Pittiginizi yiyeyim sizin seri yazmaya basliyorum simdi o kadar okuyan varmis bu arada ilk entry sukulayin lütfen

Eve gittim, hazirlanip disariya çıktım daha bulusmaya 1 saat vardı.Ne yapsam diye düşünürken aklima tekrardan sigara icmeyi denemek geldi. Büfe ye "Abi hafif bir sigara versene ordan" dedim. Marlbora Touch verdi.Bir kaldirima oturdum, paketini açtım ama çakmağı unutmustum.Bir kosu gidip cakmak aldim.1 saatte 3 dal anca icebildim. Icime cekmeyi başarmıştım ama fena halde basım dönüyor, dizlerim tutmuyordu.

Bulusma saati gelmisti,5 dakika gec kalmistim bile. Bulusacagimiz kafeye girdim.

Vaaay yarrm hosgeldin yaz giberim