-
76.
+3[ 18 Haziran 2015 / 13:45 / Kayıt No : 7 ]
Nedime kameraya yine ürkek bakışlar atıyordu.
Beyefendi terapistinin değiştiğini lafa giren bayan sesiyle anladı.
-“ Burayı seviyor musun?” diye tatlıca sordu terapist.
Nedime cevap vermedi. Kaçamak bakışlar atıyordu etrafına.
-“ Seni sürekli bağlıyorlarmış. Neden yaptıklarını biliyor musun?” diye devam etti. Nedimeyi konuşturmak tek amacı gibiydi.
Biraz daha çekingen davrandıktan sonra, ağzından cımbızla çekilirmişçesine;
-“ Kendime zarar vermeyeyim diye... ”
Terapist nedimenin cevap vermesiyle derin bir nefes aldı. Sohbeti istediği yönde yönetebilmek için bir fırsat doğmuştu.
-“ Kendine zarar vermek istiyor musun?” diye sordu sakin bir tonda.
Nedime soruyu duyar duymaz odaksız bakışlarını birden terapiste doğrulttu.
-“ istiyorum.” Diye cevapladı.
-“ Peki neden?”
Nedime biraz daldı. Düşünce havuzunda belli bir süre gidip geldi.
istemsiz oynadığı belli olan yüz kasları kasılmaya başlamıştı.
Terapist Nedime’nin eline dokundu. Destek olmak için orada olduğunu anlatıyordu.
Kızcağızını gözleri dolmuştu,ses tonu inceldi. Ağlamak üzereydi.
-“ Çünkü hakediyorum..” diye cevapladı gözleri yaşlarla kısılmışken.
Sesi çatallaşmış ve titriyordu.
-“ şşş, şş Asla... Asla... “ diyordu terapist.
Beyefendinin içi daralmıştı. Kaydı sonlarına doğru sardığında ise gördüğü manzara onu bir kez daha şaşırttı.
Az önceki ağlamaklı kız kendine gelmiş, Terapiste bir şarkı mırıldanıyordu.
-“ Aklın kimde kaldıysa böylee..”
-“ Nerden öğrendin bu şarkıyı ?” diye sordu terapist. Nedimenin neşesi yerindeydi.
-“ Televizyon odasında” diye cevapladı çocuksu bir edayla.
-“ Çok sevdin galiba,he?”
-“ Evet, Beni anlatıyor” diye cevapladı nedime.
Beyefendi Nedime’nin cevabı üzerine istemsiz bir şekilde Kahkaha attı.
Kaşları alnını delip geçiyor, Küçük dilini yutmuş bir şekilde, eliyle düşmüş çenesini tutuyordu.
-“ Bu kız deli değil.. Dahi..” diyebildi şaşkınca ekrana bakarken. -
77.
+3Beyefendi, arabasının dikiz aynasından yansımasına bakıyordu. Nokta nokta olmuş kirli sakalları Klas görüntüsüne bir çizik atıyordu. Traş olması gerektiğini düşünüyordu.
Kontağı kapatıp, Sağ ön koltuktan adem’in hazırladığı dosyaları alıp, arabadan indi. Hava kararmıştı.
Karşısında Sık ağaçlı bahçesiyle bir kışlayı andıran, Erenköy Ruh ve sinir hastalıkları Hastahanesi duruyordu.
Derin bir nefes aldı.Ön kapının solundaki Bekçi kulübesinde Görevli, Dışarı çıkmış sigara içiyor, Beyefendi kapıdan geçerken onunla gözgöze geliyordu. -
78.
+3gençler yorum girin, analiz girin, teori girin,
ilgi gösterin dıbınakoyayım. böyle duvara yazıyormuşum gibi oluyor. -
-
1.
+2Takipteyim.
-
2.
+2Sağlam yazıyorsun kardeş devam
-
1.
-
79.
+3Ilık akşam esintisi bile perdeleri kapalı odayı serinletmeye yetmiyordu. Hande’nin pürüzsüz bacakları devran’ınkileri kavramıştı. ikili, Yaylarının rahat vermediği eski yatakta birbirlerine sarılarak öylece tavanı izliyordu. Devran’ın eli Handenin kısa saçlarını okşuyor, hande devranın nefes alışına kulak veriyordu.
-“ Çok tuhaf” diye mırıldandı devran.
-“ Ne?” diye sessizce cevapladı hande
-“ Sana dokunamamak, çok tuhaf, koynumdasın,istesem ulaşırım ama ,dokunamıyorum”
Hande yumuşak bir nefes verdi. Devran’ın saç masajı hoşuna gitmişti, gözlerini yumdu kısa bir süre.
-“ Belki ondan seviyorsundur beni.” Diye cevapladı hande.
-“ Nasıl yani?”
-“ Bana dokunamıyorsun ya,ondan işte..” .Başını kaldırdı, yarı ayaklanıp ayak ucundaki
Paketten bir dal sigara çıkarıp ateşledi.
-“ Bana asla sahip olamamak çekiyordur belki seni?” diye sordu bir nefes alarak.
-“ Saçma” diyerek güldü devran.
-“ Senin duruşunu sevdim ben, içindeki zehirle sevdim.”
Hande başını hafif yana yatırdı. Sevimli bir tonda;
-“ Hangi duruşumu, Domaldığım zaman ki mi? Yoksa misyoner mi?” diye sordu kahkaha atarak.
Devran gülmedi. Hande onun göğsüne vurmaya başladı.
-“ imkansız olduğum için aşıksın bana,ama imkansız değilim, sadece... ”
-“ sadece ne?” diye sordu devran.
Hande birden ciddileşti.
-“ Sadece korkaksın..”
Devran başını yana devirdi.
-“ Kendimi zehirlememi istiyorsun yani? Bu mu aşk anlayışın?”
-“ Demek istediğim, Eğer bu hayatı paylaşıcaksak, Aynı hayatı paylaşıcaz.”
-“ Aynı!” dedi hande tek kaşını kaldırarak.
Devran da paketten bir dal alıp ateşledi. -
80.
+3Kollarında tüm gece hissetiği kütle’nin ekgib olduğunu farkedince uyandı hande. Gün ışığı yolunu kapadan dev perdenin engeline takılmıştı.Oda’nın içi kirlenmiş halı ve iç çamaşırları kokuyordu.
-“ Devran!” diye seslendi. Cevap gelmedi.
-“ binlerinin yanına gitti herhalde” diye sesli düşündü hande.
Leş gibi olmuş ağzını fırçalamadan ,neredeyse cila niyetine,bir sigara yaktı.
Etrafa savurduğu eyşalarının arasından deri ceketini bulup, ceplerini karıştırdı.
Sabah sersemliğinin de etkisiyle önce aradığını kendi bulamadığını sandı.
Ama beyefendi’nin hande’ye bıraktığı kart,o ceketin cebinde yoktu. -
81.
+3okunmuyor galiba ha? sessizsiniz
-
82.
+2Beyefendi, Kahvesini bitirmiş, gazeteyi elinden salmış, cadde’de yürüyen insanları izliyordu.
Oturduğu kafe’ye,elinde iş çantası olan, kendi gibi takım elbise giymiş biri girdi ve beyefendinin kapadığı masanın karşısına oturdu.
Beyefendi önce biraz etrafı kolaçan etti. Karşısına oturan adam göz ucuyla beyefendiye bakıyordu.
O da ona sinyal vermek için gözleriyle ellerini işaret etti. Yumruk yapıp masaya iki kere hafifçe dokundu.
Bunu gören karşı masadaki sakince ayağa kalktı ve beyefendinin karşısına oturdu.
Çantasını sandalyesinin yanına bırakıp ;
-“ Nasıl gidiyor kelle avcılığı?” diye lafa girdi.
-“ Bir tane Zehirli hatun, potansiyel bir deli,Bir kaç sokak solcusu... ” diye cevapladı beyefendi etrafa göz gezdirirken.
Diğer adam Bıyık altından gülümsedi.
-“ Bir tane ciks kasedi,bir canlı bomba,bir kaç ölümsüz çocuk diyorsun yani... ” dedi
Beyefendi güldü.
-“ Siz neler yaptınız?”
-“ Pr çalışmaları son hızda, Entropist 3. evredeyiz diyor.” Dedi.
-“ Entropist çok şey diyor... ” diye cevapladı beyefendi.Ses tonunda güvensizlik vardı.
Diğer adam birden ciddileşti.
-“ inancını kaybettiysen söyle,şu aşamada geri dönüş yok biliyorsun..” diye uyardı
Beyefendi cevap vermedi. Kısa süreli bir sessizliğin ardından lafa girdi.
-“ Kahve içer misin? Lokum da veriyorlar.”
-“ Burayı ateşler içinde gördüğümde bi kahvelerini içerim” diye yanıtladı diğer adam.
Beyefendi bu espriye kayıtsız kaldı. -
83.
+2Açık kalan televizyonun sesi odada belli belirsiz bir uğultu yaratıyor, Sokak lambalarının loş ışığı pencereden içeriye vuruyor, sokaktan geçen arabaların farlarıyla birlikte odanın duvarında ışık oyunları yapıyordu. Beyefendi,Televizyonunun karşısındaki tekli koltuğa kurulmuş, elinde harman viskisiyle dizlerindeki şeffaf dosyaya bakıyordu.
[ ENTROPi ; 10 EVRE ] yazıyordu kağıdın en üstünde dev puntolarla.
Beyefendi sıkkın bir biçimde sayfaları çeviriyordu.
Aradığı sayfaya ulaştığını yine atılan başlıktan anlamıştı.
[ EVRE 3 – Spekülasyon – Manipülasyon ]
Beyefendi viskisini yudumlarken gözleriyle satırları dolaşıyordu.
Borsalarda yaratılacak dev manipülasyon dalgasından bahsediyordu okuduğu satır. Uzun vadede piyasaların çökmesiyle alakalı şeytani bir yol haritasıydı bu.
Beyefendi satırları hızlıca atlıyordu. Yazılanlar ilgisine ve izanına uymuyor gibiydi. -
84.
+2
" Yavuz Komiser"
Eski kafalı,Ilımlı Muhafazakar,Görev Adamı,Orta yaş Krizi yaşıyor
--- / YAZARIN NOTU /---
Buraya kadar okuduysan şu video'yu izleme hakkına nail oldun.
Yavuz Karakter tema videosu ; https://www.youtube.com/watch?v=rVOF1L8Tvzs
--- -
85.
+2Nihayet iki görevli onu ön bahçeye çıkarttılar. Beyefendiyle ikisini bir bank’a oturttular.
Beyefendi bakışlarıyla görevlileri uzakta tuttu. Kısa bir süreliğine kişisel bir alan istedi.
Bir yandan da elindeki kağıtları çıkarıp dolduruyordu, onları izleyen görevlilerin gözlerini boyamak için.
Dikkati kızın üzerindeydi.
Kız ise bambaşka bir dünya’da gibiydi.
-“ Nedime... ” diye neredeyse fısıldadı beyefendi.Ses tonunu yumuşatmıştı.
Kız, Gözlerini yavaşça yerden kaldırdı ve beyefendiye baktı.
Beyefendi,o bakışlardaki masumluktan ve derinlikten çok etkilenmişti.
Kız cevap vermedi. Başını sağa sola yatırarak beyefendinin gözlerinin içine bakıyordu. -
86.
+2
"Cemil"
Emekli silah tüccarı,Motorgiblet çetesi lideri,Babacan
--- / YAZARIN NOTU /---
Buraya kadar okuduysan şu video'yu izleme hakkına nail oldun.
Cemil karakter tema videosu ; https://www.youtube.com/watch?v=l_AZvCJ1zIM
--- -
87.
+2---[Devran]---
-"Haydut anlattı. Köpek uğraştırmış" diyip gülüyordu cemil abi.
-"Dogo, bağlı olmasam şimdi 3.sayfada okuyordun beni." dedi devran. gülüyordu.
Şevket eline aldığı boya tabancasıyla Devran'ın Road King'ini maviye boyuyordu. Haydut ise garajda değildi. Olayın heyecanını üzerinden atamamış olacak ki,istirahat ediyordu.
Arkadan gelen yüksek sesli müzik, ortamın ruh halini belirliyordu.
-" 1.sayfa da görmeyelim de" dedi cemil.
Devran demek istediğini anladı.
-" Polise gitmişse de Kadıköy'de uzun saçlı bir ben mi varım?" diye sordu umursamaz bir tavırla.
-" Senin kız, daha önce n'apıyordu bu ilaç işini?"
-" He,geçiştirici ilaçlar kullanıyordu.Bu aldıklarımızda tüm tedavi içinde. Adam gibi ilaç."
dedi.
-" Sayende ,abi." diye ekledi. Belindeki silahı teslim etti Cemil abisine.
Cemil, silaha bakıp ;
-" Kurşunlar kuruydu" dedi ve kahkaha attı.
-" A-gibtir!?" diye gülerek koydu tepkisini devran.
-"Ne olacaktı? katil mi etcektik seni?" diyip devranın omzuna dokundu.
-"Sen beni dinle,Bu aralar alçaktan uç, başlarlar şimdi motorlu aramaya. Alet burda dursun.O saçları da kes." dedi.
-"Kısa halini sevmezsin abi."
-" Hapisteki halini hiç sevmem oğlum." diye cevapladı cemil abisi. Silahı alet çantasına koyarken.
-" Yakında tur var, fener yolundan tekrar rıhtıma." dedi devran, cemil'in motor önerisine cevaben.
-" gibtirsinler, Polis toplasın hepsini ifadeye de görsünler, koduğumun haftasonu motorcuları."
Şevket, cemil abi'nin cevabına kahkaha atıyordu. -
88.
+2Bölümün sonlarına doğru,4.evreye gelmeden aradığı satıra ulaştı.
“ ... Pr çalışmaları bittiğinde ve Bu itidalsiz ortam yaratıldığında, ‘Kelle Avcılığı’ başlar ve sahaya sürülcek isimler belirlenir ( bknz; Sayfa 256-286)... ” yazıyordu dik dik baktığı paragrafta.
Beyefendi elindeki dosyayı karşı kanepeye fırlattı bir hınçla. Yanındaki komidinden kumandayı alıp kanalları dolaşmaya başladı.
Katıldığı bir tartışma programında gündemi değerlendiren milletvekilini gördü. istemsiz kulak kesildi söylediklerine. Gün içinde gazete gördüğü Cenk karlı’ydı bu.Gözleri merak içinde büyüdü. -
89.
+2-“ ... Ama bakın enver bey,siz milletvekili sıfatıyla beni çağırıyorsunuz, normalde böyle programlara katılmıyorum biliyorsunuz,o zaman milletvekili sıfatıyla konuşmam ön görülmez mi?”
-“ Öyle tabi ki de Cenk bey, Burda ,medyada sürekli hakkınızda yazılan çizilen ,eleştiri demeyelim de yorumlara ‘cenk’ bey olarak cevabınız nedir onun için çağırdım.”
-“ Neymiş efendim yazılıp çizilenler?” diye meraklı bir tonda sordu milletvekili.
-“ Efendime söyliyeyim, işte otorite karşıtı, dini meselelerle arasını uzak tutan... ”
Sunucu sözlerini pek dikkat etmeden seçiyor gibiydi.
-“ Hiçbirine katılmıyorum... ” diye sert bir tonda söze girdi milletvekili ve sunucunun lafını ağzına tıktı.
Beyefendi milletvekilinin cevabı üzerine gülümseyip televizyonu kapattı.
Viskisini bardakta bırakıp, yatağına geçti.
Uzun süre tavanı izledikten sonra zorlukla uykuya dalabildi. -
90.
+2ikili ana binadan içeri girip müdür’ün odasına geçti.
Müdür koltuğuna oturdu.Alt çekmeceden sarı bir form çıkardı.
-“ Adli vaka ziyaretleri” dedi müdür. formu beyefendiye uzattı yanında bir kalemle.
Beyefendi formu doldurmaya başladı. Sahte avukat kimliğini, ziyaret sebebini, çalıştığı sözde baro’yu
Yazdı.
-“Siz, Raporları bulurken ben bir yandan Kızı görmek istiyorum” dedi ‘avukat’.
-“ Mümkün mü?” diye ekledi
-“ Mümkün tabii,Ama pek hoşunuza gitçeğini sanmam” dedi ciddi bir tonda.
Beyefendi cevap vermedi. -
91.
+2iki adam, birbirini karşısına almış iki balkonda, öylesine baktılar birbirine bir süre.
Selim’in dudakları ayrılmış, ağzından nefes aldığı belliydi. Bakışları ise boştu.Şaşkın mıydı? Yoksa öfke içindemiydi, seçilemiyordu.
Göz temasını bozup, beyefendinin telefonu fırlattığı yere baktı önce.
Sonra tekrar beyefendiye döndü. Omzunu sağa ve sola kıtlatıp, yeleğinin cebinden blackberry marka bir telefon çıkardı.
Bakışlarını beyefendiden ayırmayarak, kısayola aldığı numarayı tuşladı.
Beyefendi ise merak içinde Selim’i izliyordu.
-“ Geliyorlar, Polis bey... ” dedi kendinden emin bir ses tonuyla, Şoför’ün silahını doğrulttuğu renk vermeyen çocuk, elleri hala başında kenetlenmişken.
Beyefendi, renk vermeyen çocuğa dönüp;
-“ Nereden biliyordunuz geleceğimizi?” diye sordu.
Renk vermeyen çocuk hafifçe sırıttı. Kaşlarını kaldırabildiği kadar yükseltti.
-“ Bilmiyorduk ki..” dedi derin bir nefes vererek.
Tekrar Selime döndüğünde, telefonunu kapatmış, yine aynı soluk ifadeyle ona bakarken gördü beyefendi.
Sağ elini havaya kaldırmış, işaret parmağıyla zemini işaret ediyordu.
Aşağı gelmesini söylüyordu.
Beyefendi, hiçbir şey demeden başını salladı. -
92.
+2-“ Dosyasını baştan hazırlayıp savcılığa yollayacam. Buraya gelmemin sebebi kız’ın burdaki mevcudiyetini belgelerle sabitlemek, Sizden tedavisindeki raporları ve gelişmeleri almak.3 aydır kayıp görünüyor.”
-“ Valla avukat bey,20 yıldır bu işle uğraşıyorum.Her türlü hastayı gördüm.Bu,bu kız çok farklı”
dedi müdür.
-“ Nasıl geçiyor burda günleri?” diye sordu beyefendi.
Müdür önce biraz sessiz kaldı.
-“ Nasıl geçsin, Sürekli yatağa bağlı halde. Arada bahçeye çıkarıyoruz. Rahat durmuyor, ağlama krizleri geçiriyor”
-“ Ziyaretçisi var mı?” diye sordu beyefendi.
-“ Babası Hiç gelmedi.Ama annesi dayanamıyor, bazen bahçeye çıkardığımızda gelip uzaktan onu izliyor.Ama sadece uzaktan” dedi müdür. -
93.
+2Beyefendi içten içe gülüyordu. Adem’in sahteciliği onu bile şaşırtmıştı. Müdür,Ona Merkez’in dışarısı eliyle işaret ediyordu.
Danışman kız masasına oturmuştu.
Beraber gecenin karanlığında yürürken müdür lafa girdi.
-“ Valla nasıl oldu anlamadık Bekir bey,Biz savcılığa yazı yolladık sürekli... ” diye şikayetini dile getirdi.
-“ Anlıyorum, Kadın Tutukevi’nin müdürü herhalde bilgilendirilmedi. Prosedür gereği yoklama kaçağı ilan etmiş olabilir. Kendisiyle görüşmedim.” Diye cevapladı beyefendi.
-“ Kız, hapishaneye dönecek durumda değil ki... Napacağız bilmiyorum... ” diye sayıklandı müdür.
Beyefendiye dönerek ;
-“ Siz şimdi ne yapacaksınız onunla?” diye sordu.
Ana binaya az kalmıştı. -
94.
+2Kız Ana binaya doğru giderken, Beyefendi etrafı Gözlemliyordu. Sıradan,sıkıcı, boğuk renklerle donatılmış bir hastane odasından farklıydı gözüne çarpan detaylar.
Büyük ihtimalle Hastaların yaptığı heykeller,el işleri, resimler,kilden şekiller rafları süslüyordu.
Kız gelene kadar Beyefendi etrafındakilerle ilgilendi.
Kısa bir süre sonra kız, yanında yaşlı, saçları ağarmış, sevimli bir amcayla geldi.
Beyefendi, onlar içeri girince ayağa kalktı.
-“ Hoşgeldiniz avukat bey, Birşey ikram etmemişler?” diye sordu müdür.
-“ Sağolun... Siz Konu’yu biliyorsunuz değil mi?
-“ Evet baro’dan aradılar.” Dedi. -
95.
+2-“ Merhabalar,Ben Avukat Bekir Budak. Burada misafir edil... ”
-“ Hoşgeldiniz Bekir bey, Geleceğinizin haberini aldık.” Diye sözünü kesti danışman kız.
Beyefendi hafif durakladı.Ama dışa renk vermedi.
‘ Bak sen şu Adem’e ’ diye düşündü.
-“ Çok güzel, Niçin geldiğimizi biliyorsunuz madem... ” dedi.Bir an önce işe koyulmalarının imasını yaptı.
Danışman kız gülümsedi.
-“ Belgeleri görebilir miyim?” diye sordu.
Beyefendi Masanın önündeki sandalye’ye oturdu. Elindeki dosya’dan sahte savcılık belgelerini, hapishane kayıp ilanını ve kendisine gelen sözde ibraz belgesini kıza uzattı.
-“ Siz bekleyin, Bunları müdür’e getirip geleyim,E birşey içmek ister misiniz?” diye sordu tatlı kız.
-“ Yok teşekkürler” dedi beyefendi elleriyle dur işareti yaparak.
başlık yok! burası bom boş!