1. 26.
    0
    eyvallah panpa. bir tek arada uplamak koyuyor insana.
    ···
  2. 27.
    0
    upupupupupupu
    ···
  3. 28.
    0
    o zaman bu hikayenin sonunu getiriyorum beyler. bu ilkti, hikayelerime bir giriş gibi oldu. daha sonra daha iyilerini paylaşıcam.
    ···
  4. 29.
    0
    - Nasılı var mı! Adam, bir hafta sonra seçime girecek kardeş. O ara kim ona dayı dese o da yeğenim diye sarılacak elbet. Millet, dayı desin diye ölüyor adam. Oturdum, çay getirdiler. Dayımla muhabbete başladık. Anamı babamı, köylüyü sordu. Bizimkiler yeni hacı oldular Allahın izniyle, hep senin için dua ediyorlar dayı, dedim. Allah razı olsun, inşallah mübarek ağızların duaları kabul olacak yeğenim, dedi. Amin! dedim. Yüzüme gözüme ne olduğunu sordu. Polise şöyle bir baktım. Bembeyaz olmuş. Köpek kovaladı da düştüm, dedim. Bu memur bey sağ olsun, yardım etti, pansuman ettirdi, dedim. Aman yeğenim, kendine dikkat et, sen bize lazımsın, dedi. Polise teşekkür etti. Kahramanlığından ötürü kendisini tebrik etti. Polis yutkundu, kulağıma eğildi: aman para isteme, dedi. Olur mu ya, yol param yok, dedim. Hâlbuki para istesem belki de foyam ortaya çıkardı ama naz yapıyordum. Polis taklayı yemişti bir kere. Ben sana para veririm, ondan isteme ayıp olur, harçlık da veririm, çorba içer tantuni yersin, dedi. Dayımla vedalaştım. Öpüştüm. Çok çok selam yükledi. Dualarını ekgib etmesinler, sen de bir ihtiyacın olursa gel beni bul, dedi. Polisten para aldım. En yağlısından bir buçuk tantuni yedim. Otobüse bindim eve döndüm. Beklediğim gibi, iki gün sonra personel işlerinden bir kağıt geldi. Gel, pazartesi işe başla, yazıyor. Yanisi şu ki, o polis, istasyonu da arayıp nasıl bir belaya bulaştıklarını anlatmış, sağ olsun. işte böylece işe girdim.
    - Fahri, sen bambaşka bir adammışsın be!
    ···
  5. 30.
    0
    - Yaa, kafam çalışır aslında. Mesela ilkokuldan sonra Robert Koleji’ni yüzde yetmiş bursla kazandım.
    - Hadi canım, gittin mi? Gitmedin. Niye gitmedin peki? Paran mı yoktu?
    - Yok, babam da maşallah para vardı. Biz, çok görmedik ama sağa sola dağıtacak kadar vardı. Lakin babam, bu yaşta yatılı okula gidersen muallak ederler seni, dedi. Göndermedi.
    - Yok be!
    - Valla öyle. muallak olmadık da ne oldu, hesabı var mı sanki şimdi yediğimiz… te Allah’ım. Neyse, bak bizim malikâne burası.
    Liman işletme Müdürlüğü binasını gösterdi. Yürüdük. Binaya girdik. Kapıdaki güvenlik görevlilerine selam verdik. Alt kata indik. Boruların, kazanların, hortumların, farelerin yanından, karanlık bir koridordan geçtik. Bir odaya girdik. Burası, tek ve küçücük penceresinden içeriye liman ambarlarındaki bitlerin tembel tembel uçtuğu, yirmi beş otuz metrekarelik bir odaydı.

    okuyan herkese eyvallah. daha yoğun bir ortamda, daha iyi bir hikayeyle görüşmek üzere.
    ···