/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +4
    Kafamda geleceği canlandırmaya çalıştım. Küçük bir kentin nüfusu, o zaman geldiğinde dünyanın nüfusu olacaktı. Ne ülkeler kalacaktı geriye, ne de milletler.

    “Asıl film o noktada başlamış olacak,” dedim, gülümsemeye çalışarak. “Düşünsene; bundan binlerce yıl sonra insanlar tarafından taş devrinde yaşayan insanlar olarak bilineceğiz… Ne kadar da trajikomik değil mi?..”

    Almila gülümsedi, ama cevap vermedi.

    Daha çok gençti ve bu afetin yükünü sırtlanmayı hak etmiyordu. Kimse etmiyordu… Yaşadıkları ömrünün sonuna kadar unutamayacağı anılardı. Ben de daha fazla etkilenmeyeceği şekilde yaşaması için gayret ediyordum.

    Tabağımdaki son lokmayı da yedikten sonra; “iyi geceler,” dileğinde bulunarak, yatmak için masadan kalktım.

    Sabah kahvaltısını yaptıktan sonra, bir takım ihtiyaçlarımızı karşılamak için şehir merkezine gitmeye karar verdim. Almila da bana eşlik etmek istediğini dile getirdi. Bu ücra yerde, yalnız başına kalacağına benimle gelmesi daha iyi olacaktı. Hem, buraya geldiğimiz günden bu yana, ilk defa başka bir yer görecekti. Zombilerin sayısında da gözle görülür bir azalma vardı. Ne olacaktı ki?..
    ···
  2. 52.
    +4
    “Burada kapana kısılıp, açlıktan ölmeyi beklemektense kaçmak için zombileri alt etmeye çalışmak daha iyi değil mi, sence de?” dedim Almila’ya.

    Almila kıkırdadı ve “Bence de öyle,” dedi. “Zombiler tarafından dönüştürülmeyi ya da ölmeyi istemesem de bu şekilde ölmeyi diğerlerine tercih ederim.”

    “O zaman, en azından seni kurtarabilirsem, kendimi şanslı sayarım.”

    “O da ne demek oluyor?”

    “ikimizde aynı sonu yaşamak zorunda değiliz, demek istiyorum… Yaşımıza bakınca en çok yaşamayı hak eden sensin. O yüzden kurtarılmalısın… Hazırsan harekete geçelim”

    Ayağa kalkıp Almila’yı yakaladım ve el yardımıyla çıkışa ulaşacağımız merdivenlere yöneldim.

    “Bunu yapamazsın!” dedi, Almila, benim tarafımdan sürüklenirken. “Tek ben kurtulursam ne yapacağım? Tek başıma nasıl hayatta kalacağım? Planını yaparken bunu da düşündün mü?” diye sordu. Sesi çatallaşmıştı.
    ···
  3. 53.
    +3
    Rez gelirse devam edeceğim
    ···
    1. 1.
      -1
      beyler biraz okudum, hikaye yalan beyzbol sopasiyla zombi olmez
      ···
      1. 1.
        0
        Nerden biliyon denedin mi hıdıbına?
        ···
      2. 2.
        0
        Aklıma Hellsing geldi lan. Duygulandım. :((
        ···
      3. 3.
        +1
        hakkaten denedin mi oç denediysen söyle ona göre önlem alalım zombiye
        ···
      4. 4.
        +1
        ufff amk salaklari beyzbol sopasi beyzbol oynamak icin kafayi biraz calistirin
        ···
      5. diğerleri 2
  4. 54.
    +3
    Beyler okuyan olursa devamı gelecektir
    ···
  5. 55.
    +3
    Panpalarim yalan söylemeyeyim kaynak var ama %70 benden hikayenin
    ···
    1. 1.
      -1
      the walkinh dead olay örgüsü gibimi yapmaya çalışıyosun veya herhangi bir dizi veya film(aklıka bunlar geldi kusuruma bakma :D ) panpa hadi hızlı yaz
      ···
    2. 2.
      +1
      Biraz pnp ama hikaye benden
      ···
  6. 56.
    +3
    Dağdan, şehre doğru yılan gibi kıvrılan yollardan geçtik. Rakım düştükçe dağı kaplayan orman seyrekleşti ve sonunda bitti. On dakika daha yol kat edince şehrin ilk belirtileri olan binalarda görünür oldu. Zombilerin açtığı, doğal ve dolaylı yıkım bu şehri de etkilemişti. insanlar, canlarını kurtarmak için kaçarken açtıkları zarar; perte çıkmış bir sürü araç; camları indirilmiş dükkanlar ve evler; yanan binalar; yağmalanan marketler… Yer yer insan ve zombi cesetleri, çürümeye uğradıktan sonraki halleriyle afetin sonuçlarını anlatıyordu.

    Arabayı, her hangi bir ani durumda çabuk kaçabileceğimiz bir açıklığa park ettim. Almila ile birlikte; elimde beysbol sopası, on da ise pala ile sessizce etrafı inceleyerek, bir şeylerin kaldığını umduğumuz bir markete doğru ilerledik.

    içine girdiğimiz market oldukça genişti. Alışveriş arabaları etrafa saçılıp devrilmiş, yağmalanan ürünlerden kalanların bir kısmı yerleri süslemişti. Gıda reyonuna doğru ilerleyip konserve ürünlerden kaldı mı diye bakındık. Birkaç konserve turşu, kalitelisinden konserve ton balığı, üç gün yetecek kadar da yaprak sarması, barbunya ve etli kuru fasulye… Bakliyat bölümünde de bir hafta yetecek kadar makarna ve öğrencilik yıllarımda yediğim noddledan beş paket bulduk. Sağlam kalmış alışveriş arabalarından bir tanesine bulduklarımızı koyup başka işe yarayacak malzemelere bakındık. El sabunu, bulaşık deterjanı, vazgeçemeyeceğimiz sarı bez, el kremi, şampuan… iki sepeti doldurduğumuzda vaktin de ne kadar çabuk geçtiğini fark etmiştik. Aldıklarımızı arabaya yüklemek ve hava kararmadan şehirden uzaklaşmak için aceleyle elimizdeki arabaları market çıkışına sürdük.
    ···
  7. 57.
    +3
    bilader diğer gibimsonik zomibli hikayeler gibi değildir umarım güzel gidiyorsun bozma
    ···
  8. 58.
    +3
    kardeş biraz daha gerçekcilik bekliyorum senden mesela mermilerinin sayısını bilmelisin zombilerin arasına araçla dalmak gibi aksiyonlar arabaya zarar vermeli sen anladın demek istediğimi
    ···
    1. 1.
      +1
      aynen panpa arabayı danaya çarpsan pert oluyor 25 zombiyi nasıl ezsin?
      Arabanın özelliklerinden bahsetsin biraz hummer gibi..
      ···
  9. 59.
    +1 -1
    gibmez lan bence almila yı. Neden derseniz kızı gibi şefkatle yaklaşıyor. Ha giberse subyancı huur çocugu derim.
    ···
    1. 1.
      +8
      gibecek gibmek zorunda insan ırkının devamı için insanlığın geleceği onun gibi ve kızın amı arasında zevk için gibmeyecek insanlık için adalet için hak için hukuk için gibecek bu adi düzene baş kaldırmak için gibecek
      ···
      1. 1.
        +1
        Ahahahah bin verdim şukunu
        ···
  10. 60.
    +2
    rezervv kardeşim güzel gidiyor emeğine sağlık devamm
    ···
  11. 61.
    -2
    öldünmü lan amk kürdü
    ···
  12. 62.
    +2
    Beyler suku ve rez gelirse dewam edeceğim
    ···
  13. 63.
    +2
    Panpalarım okuyan varmı???
    ···
  14. 64.
    +2
    Beyler hazirmiyiz yeni hikaye ve günlük tarzında metin ler geliyor
    ···
  15. 65.
    +2
    Beyler hikayeyi trende taşıyalım seri gelsin haydi
    ···
  16. 66.
    +2
    panpa bitirmeden hikaüyi gitme meraktan ölürüm ...
    ···
  17. 67.
    +2
    Camı inmiş, artık çalışmayan otomatik kapının önüne çıktığımızda asla düşünmeyeceğimiz bir manzarayla karşılaştık. ilk başta, miting alanını dolduran insanların bekleyişini gördüğümü sandım. Hemen sonra Almila, beni çekiştirdi ve el işaretiyle sessizce içeri doğru dönmemiz gerektiğini anlattı. Gerisin geri gidip saklanacakken alışveriş arabalarının ezdiği cam kırıklarından çıkan sesin etkisiyle bir grup zombinin dikkati markete yöneldi ve hantal adımlarla içeri doğru harekete geçtiler. Korkudan ne yapacağımı bir an için düşünemeyerek dondum, ama Almila beni bu durumdan kurtardı ve ardından işaret ettiği kapıya doğru beni de sürükleyerek koşturmaya başladı. Depo girişinden girip kapıyı kapattık ve aşağı doğru indik. Etraf elektrik olmadığından zifiri karanlıktı. Kokumuzu alan diğer zombiler de marketi doldurmaya başladılar. Kapattığımız kapıdan dolayı güvende sayılırdık, ama marketi işgal eden zombiler oradan gidecek miydi? Zaman, Almila ile benim aleyhimeydi… Biraz soluklandıktan sonra durum değerlendirmesi yapmak gerekti.
    ···
  18. 68.
    +2
    Panpa güzel yazıyorsun, tebrikler ama konuşmaları biraz daha gerçekçi, halk diliyle yaparsan daha iyi olur. Çok fazla superman'e de kayma
    ···
  19. 69.
    +2
    Sağol pnp
    ···
    1. 1.
      0
      Çok iyi gidiyor yaz amk seri yaz şukunu verdim bu arada
      ···
    2. 2.
      0
      panpa akıcı gidiyo kaynak varmı bilmiyorum ama eger hayal gucuyse kitap yazmayı dene benden sana tavsiye
      ···
  20. 70.
    +2
    Kısa süre sonra alevler söndü ve kömürleşmiş zombilerden tüten leş kokusu etrafımızdaki havaya iyice hakim olmuştu. Tüfeğini omzuna atarak kömürleşmiş zombileri eze eze yolu geçti ve yanımıza vardı. Yüzünde alaycı bir ifade vardı. Sigarasını sola doğru bakacak şekilde, izmaritini ısırmıştı. Küçük, dikdörtgen şeklindeki gözlüğünün ardından, önce beni, sonra Almila’yı süzdü. Sonra boş eliyle sigarasını tutup iki parmağıyla gerisindeki kalıntıya fırlattı.

    “Hmm… Sanırım az daha ölüyordunuz,” dedi, kıkırdayarak. “Tuzağımı uygulamaya başlarken sizin marketten çıktığınızı ve mücadele ederek kaçmaya çalıştığınızı görünce biraz seyredeyim dedim… insan bu zamanda pek bu tür şeylere şahit olamıyor ne de olsa.” Kıkırdaması kahkahaya dönüşmüştü.

    “Ah!.. Neyse ki; ölmediniz…”

    “Bizi kurtardığınız için teşekkür ederiz,” dedi, Almila, yorgunluktan bitmiş kollarını ovuşturuyordu.

    “Evet,” dedim, “Teşekkür ederiz…”

    “Buna gerek yok,” dedi. Gülmesi durmuş biraz ciddi bir ifadeye bürünmüştü. “Neyse ki; tek mermi harcadım. Aksi halde parasını ödemek zorunda kalırdınız.” Tekrar gülmeye başladı. “Neyse ki; bu devirde para bir işe yaramıyor…” Yüzümüzdeki ifadesizliği görünce, “Neyse… Sanırım güzel bir espri değildi,” dedi.
    ···