/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +6
    Üzgünüm!” dedim. “ Üzgünüm… Seni yalnız bırakmak istemezdim.”

    “Öyle konuşma hemen! Önce bir yarana bakayım.”

    Almila, zombinin dişleriyle pantolonumda açtığı yırtığı iyice genişletti ve yarama baktı. Görebildiğim kadarıyla zombi, çocuk olduğundan etimi kopartamamıştı ama hatırı sayılır bir kan akıtmasına yol açmıştı. Almila aniden ayağa kalktı ve yatın bir ucundan diğer ucuna koşturmaya başladı.

    “Ne yapıyorsun?” dedim sızlanarak.

    “Hareket etme! ilk yardım malzemesi arıyorum.”

    Kısa süreli arayıştan sonra Almila elinde sargı bezi, gazlı bez ve iki şişeyle geldi.

    “Oksijenli su ve tentürdiyot var. Hangisini süreceğim? Tentürdiyot için zararlı diyorlar…”

    “Ne fark eder! Nasılsa gidiciyim sür birini!” diye çıkıştım. Almila oksijenli suyu gazlı beze döküp yarama bastı. Oksijenli suyun etkisiyle az da olsa canım yandı. Acı gidince Almila sargı beziyle yaramı sıkıca bağladı.
    ···
  2. 27.
    +5
    Ne karada ne denizde hiç bir hareket yoktu. Boş ümitlerle beklemektense harekete geçmeye karar verdim.

    “Gel benimle… Kayık bulup gemilerden birine çıkacağız. Kimse yoksa ve temiz ise bizim için iyidir. Zombi varsa ve aşırı değilse de temizleriz ve güvenli bir şekilde yaşayacağımız bir yuvamız olur. Gel hadi!”

    Almilayı peşime takıp sağlam bir kayık aradık. Çok sürmeden su da sallanan çok yıpranmamış bir kayık çıktı karşımıza. Kayığa bindik ve ben küreklere asılarak denize, gemilere doğru kürek çekmeye koyuldum.
    ···
  3. 28.
    +4 -1
    Almilayı giber 1.20
    Travesti zombi bunu giber 2.20
    Zombi giber 21.00
    ···
  4. 29.
    +5
    Hayır, düşünmedim. Ama senin de aynı sonu yaşamanı istemiyorum,” dedim.

    “Bugün yaşasam da yarını da garanti edebilecek misin?”

    Haklıydı… Ama bende haklı değil miydim? Yoksa kendimi mi kandırıyordum? Ben ölürken hala yaşadığını görürsem huzur içinde son nefesimi verecektim… Kendimi iyi hissetmek için gencecik kızın yalnız başına kalmasına neden olacaktım. Her ne kadar onu kurtarma şansım düşük olsa da…

    “Pekala,” dedim. “Ben önden gideceğim, sen ise arkamı kollayacaksın. Tamam mı? Hayatta kalmamız şansımıza bağlı zaten.”

    “Tamam,” dedi ses tonu mutlu bir tona bürünerek.
    ···
  5. 30.
    +5
    Beyler rez leyin şukulayin aq yükselsin şu hikaye
    ···
  6. 31.
    +5
    Güvenliğe dikkat ederek, taze beslenme sorununu dağda avladığım nadir hayvanlarla gidermeye çalışarak günümü geçiriyordum. Almila ise, genç yaşına rağmen yemek yapma konusunda oldukça iyiydi. Konusu açıldığında Bolulu olmaktan dolayı kendisini överdi. Her ne kadar yiyecek çeşidi geniş olmadığından yeteneklerini pek göremesem de et yemekleri konusunda tatmin ediciydi.

    Akşam yemeğinde ise tavşan yahnisi vardı. Yemeğin hazırlama aşamasında; tavşanı avlama ve temizleme kısmı bana düşüyordu. Avlama kısmı bir yana, temizleme kısmından hoşlanmadığım gibi Almila da hoşlanmıyordu. Bir erkek olarak da bu görev doğal olarak bana kalıyordu. Almila ise yemeğin yapımından ve servisinden sorumluydu. Hazırlanan yemek loş ışıkta Almila tarafından servis yapıldı…

    Akşam olduğu zaman bir işimiz varsa loş ışıkta yapmaya özen gösteriyorduk. Çünkü zombiler, her ne kadar sese gelse de ışığın yoğun olduğu yerler de ilgilerini çekiyordu. Birde bulunduğumuz yerde tek ışık kaynağı sizden yayılıyorsa dikkat etmeniz gerekirdi.
    ···
    1. 1.
      +5
      Merakla bekliom o noktaya ne zaman gelecen bence oda istio
      ···
    2. 2.
      0
      (: biraz zor knk
      ···
    3. 3.
      0
      Ha bide kopuk kopuk bro 14 şubattan birden mart başına atladın o 15 günde arabayı sağa çekip yyudunuznu amk naptınız bi sorun çıkmadıyla olmuyo
      ···
    4. diğerleri 1
  7. 32.
    +1 -4
    amk bu zombi hikayesi değil resmen beyaz yakalı ve liseli almila'nın aşkı. 2 kere zombi yazdın 4 kere almila'nın bacağını anlattın. gibiyim almila'yı afedersin. dünya gibi tutmuş gidiyon almila'nın epilasyon gününü kaçırdığını anlatıyon bana. ahh almila gibiyim ingiltere'yı keşke bi tırnak törpüsü olsada tırnaklarını düzlesen diye mi üzülelim yani? amk senin yazıcan hikayenin. zombi hikayesinde zombi yok amk. olayın 1 senesini anlattın bile zaten. ilk 6 ay zombisiz 4. katta yaşadın. sonra almila'yla bi kaç ay yol aldın. ee amk? 1 yıl ne gibim oldu dünya'da? amk sanırsın dünya'da bu muallak, almila, almila'nın anası-babası, 1 tane de zombi var. zombi anasını babasını yedi. kaldı 2 kişi... 7 milyar, 250 ülke, 72 millet, onbinlerce şehir, 7 kıta... noldu amk dünya'sında? bi almila, bacağı, anası, babası, sen ve mahallenin zombi bakkalı mı var olaydan haberi olan? yarramın kafası ya. yazma ananı giberim senin. 3 sayfa boş yere okuttun bize ya. amın ızdırabı. almila'nın alçılı bacağı zütüne girsin, zaten koşamayan bi şişkosun böylece hiç koşama, sonra etrafını deri pantolonlu eldivenli zombiler sarsın, üzerine işeyip ayin yapsınlar muallak. tayyo bile senden güzel hikaye yazıyo amk en azından olayın 30-40 kahramanı var. hem de olay sadece 10 dakikalık bi olay. sen 1 yıl olay anlattın 5 kişi var. sen, almila, anası, babası ve mahallenin zombi bakkalı. amk senin ben klavye zütüne girsin.
    ···
    1. 1.
      +1
      Kardeş görüşlerine saygılıyım ama bu da benim bakış açım kusura bakma
      ···
  8. 33.
    +5
    iştahla yemeğimi yerken bir yandan da Almila’yı süzüyordum. Kız, sessiz ve ağır ağır yemeğini yiyordu. Yüzünde bir ifadesizlik vardı.

    “Canın mı sıkkın?” diye sordum.

    Almila, yüzüme aynı ifadesizlikle baktı.

    “Sadece düşünüyorum… Bu işin sonu nereye varacak? Bu afetin sonunu görecek miyiz? Ne zaman sıradan bir hayata kavuşacağım? Bir çok soru aklıma geliyor.” Tekrar yemeğine döndü.

    “Buraya gelene kadar bir çok yerleşim yerinden geçtik. Başımıza bir şey gelmese de bir çok olaya şahit olduk. Karşılaştığımız o günden bugüne hiç canlı biriyle karşılaştık mı? Hayır… Her yeni bir kasabaya, köye ya da şehir merkezine gittiğimizde ne gördük? Zombiler!.. Ölü ve canlı zombiler. Bir kısmını, birileri tarafından öldürülmemelerine rağmen ölü olarak bulduk… Bir kısmını birbirlerini yerken gördük… ilk zamanlar, insana daha çok benziyorlardı, şimdi ise daha fazla cesede benziyorlar… Eğer yanlış düşünmüyorsam, uzun olmayan bir zamanda zombilerden eser kalmayacaktır… Ölü olsalar dahi, ölüyorlar! Biraz daha dayanmamız lazım. Zombilerin olmadığı bir yaşam uzak değil!”

    Almila, tabağından yüzünü kaldırıp, acı bir gülümsemeyle bana baktı.

    “O günler geldi ve filmin sonunu gören baş karakterlerden olduk. Ya sonra? Film mutlu sonla mı bitmiş olacak sence? Bir avuç insan ve kocaman bir dünya…”
    ···
  9. 34.
    +1 -4
    beyler ölmüyo ölürse hikaye biter ehıeuheheuhuehe
    ···
  10. 35.
    +5
    Adam bize arkasını dönüp gerisin geri aracına doğru yürümeye başladı. Arkasından seslenmemize rağmen geriye dönmedi ve araca binip arabayı çalıştırdı. Karbon yığınının üzerinden geçerek yanımızda durdu.

    “Yaşamak istiyorsanız batıya gidin,” dedi adam, batıyı işaret ederek. “Batıya…”

    Bize gitmemiz için gösterdiği yönün tam zıttı yönde arabasını sürdü. Almila ve ben, adam gözden kaybolana kadar onu izledik. Gözden kaybolunca bir iç çekip karşılıklı bakıştık.

    “Rüzgar gibi geldi ve geçti,” dedim.

    “Kafayı yemiş galiba.”

    “Bilmiyorum, ama olağandışı biri olduğu kesin. Ne dersin, batıya yönelelim mi?..”

    Etrafımıza son bir kez baktıktan sonra yüklerimizi arabanın arka koltuğuna bırakıp arkamıza bakmadan batıya doğru yol aldık. Alacakaranlık başladığında güneşin battığı yerde denizi gördük. içimi mutluluk sardı ve farkında olmadan tebessüm ettim.

    Denizin yüzeyinde irili ufaklı ışık kaynakları
    ···
  11. 36.
    +5
    Rahat bir uyku dışında hiç bir şey,” dedim ruhsuzca. “Güvende olsak da gemiye kısılıp kalacağız. Eski günler geri gelmeyecek ve bir gün zombilerin önümüzde duran gemilerde ortaya çıkma ihtimalini düşünüp tedirgin olacağız.”

    “Senin bugüne kadar olumlu bir cümle kurduğunu görmedim! Nasıl birisin sen?”

    “Sen bana bakma. Doğma büyüme böyleyim. Birazdan birileri bizi fark edecek ve gemilerine almak için bir sal ve ya bot yollayacaklardır.” Umarım öyle olur… diye içimden ekledim.

    Tan ağardı ve etrafımız rahatça görülmeye başladı. Almila ile birlikte arabadan indik ve iskeleye çıkıp gemilerin olduğu tarafa kollarımızı açıp hareket ettirerek kendimizi fark ettirmeye çalıştık. Sesimizi çıkarmıyorduk çünkü zombi olma ihtimalini göz ardı edemiyorduk.

    Dakikalar geçti ama karşı tarafta her hangi bir hareket gözlemleyemedik. Almila da sorar gözlerle bana bakıyordu. Sanırım korktuğum başımıza geliyordu.
    ···
  12. 37.
    +5
    Umudunu yitirme,” dedi Almila, “Gördüğümüz gibi zombiler yeryüzünde bir şekilde yok oluyor. Belki de buna sebep olan neyse etkisini yitirdi ve-”

    “SUS!.. Lütfen… Tamam, dediğine uyacağım. Yalnız her ihtimale karşı önlemimizi alalım. Umulmadık bir anda zombileşip sana saldırmayım.”

    “Tamam,” dedi Almila gülümseyerek ve bana sarıldı. Ürkekçe saçını okşadım.

    Her ne kadar Almila’ya o sözleri söylesem de ben zombiye döneceğimi hissediyordum. Bu satırları yazmak için dinlendikten sonra ayağa kalkıp defter ve kalem aradım. Dümenin olduğu yerde defter yerine ajanda buldum ve uygun bir yere geçip kapağını açtım. Kalemimle bu satırları siz okurken benim şimdiki zamanım oluyor. Başımdan geçenleri kaba taslak da olsa anlattım. Eğer bu ısırık yüzünden zombiye dönüşmezsem yazmaya devam ederim. Eğer yazmamışsam…

    Şimdi Almilayı çağırıp bu ajandayı ona emanet edeceğim. Bana bir şey olursa Almila tek başına yola devam etmeli. içimde garip bir his var. Çabuk olmalıyım…

    29 Mart 2015

    Adım Almila. Bugün onun öldüğü gün. Ajandayı bana emanet ettikten yarım saat sonra terleme ve ateş baş gösterdi. Sonunun geldiğini anladığında bana karşı bir tehdit oluşturmamak için yatın uç kısmına gitti ve o anın geldiğini anladığında denize atlamak için uygun yerde bekledi… Ve kendini suya bıraktı. Beni zombilerden kurtaran adamın sonu böyle oldu. Artık yalnızım ve tek başıma ne yapacağımı bilmiyorum. Düşlediğim günleri görebilirsem eğer anılarımı bugünden itibaren yazacağım ve onu hep hatırlayacağım...
    ···
    1. 1.
      +2
      Adres ver Alminacığım onun yapmadığı erkekliği yapmak isterim
      ···
      1. 1.
        0
        böyle finalmi olur harbi etkilendim

        güzel hikaye
        ···
  13. 38.
    +3 -1
    Beyler bayanlar hikayemiz burada bitmiştir bir yanlışımı gördüyseniz affola. Size bu dünya'nın monoton hayatından bir anlık bile uzaklaştırdıysam ne mutlu bana. Gerçekten hayalim buydu. Benim metnimi dinlediğiniz (okuduğunuz) için teşekkür ederim. Başka hikayelerde görüşmek üzere hoşçakalın
    ···
    1. 1.
      +1
      bitirmene çok üzüldüm ancak bazen beklenmedik finaller hikayeleri ölümsüzleştirir.. buda böyle olacak gerçekten unutulmaz bir hikayeydi başka hikayelerinde görüşmek üzere panpa kendine iyi bak hikaye altincisi senin gibilerle güzel..
      ···
    2. 2.
      -2
      Açıklama bile kopyala yapıştır amk
      ···
    3. 3.
      0
      Görüşlerine saygılıyım kardeş ama olmadığını bil.
      ···
    4. diğerleri 1
  14. 39.
    +4
    Almila, “Nereden çıktı bu kadar zombi? Hem de sayıları bu kadar azalmışken…” diye sordu bana.

    “Hiç bir fikrim yok, tabii ki… Dahası bu kadar zombi bizi kapana kıstırmışken nasıl kurtulacağız bu durumdan, öncelikle bunu düşünmeliyiz.” dedim.

    Etrafı el yordamıyla araştırarak kaçabileceğimiz bir çıkış bakındım, ama küçük bir pencere bile bulamadım. Almila ile depoda sıkışıp kalmıştık. Almila’ya seslenip durumu bildirdim.

    “Tamam işte… O güzel günleri göremeden karanlıkta susuzluktan veya açlıktan öleceğiz artık…” diye isyan etti.

    “Hemen umudunu kaybetme… Biraz bekleyelim, daha umudumuzu kaybetmek için çok vakit var. O zamana kadar kurtulmanın bir yolunu buluruz.” dedim.

    Karanlıkta zamanın ne kadar aktığını fark edemeden, ses çıkarmadan bekledik, durduk. Çıkan tek ses, zombilerin kapıya uyguladıkları faydasız zorlamalarıydı. iyi tarafı da buydu… Filmlerdeki gibi insanüstü bir güce sahip değillerdi ve olmaları da bana göre saçmaydı…

    Ne kadar zaman geçti bilmiyorum, ama artık daha fazla bu duruma katlanamayacaktım. Almila da aynı fikirde olduğuna dair sesler çıkartıyordu.
    ···
  15. 40.
    +4
    Üç kamarada da görünürde zombi yoktu. Dümen zımbırtısının olduğu yer de temizdi. Dış güverteye doğru giden koridora ağır adımlarla yöneldiğimde rahat bir nefes aldım ve gevşedim. Artık zombi tehdidine karşı tetikte olmaktan kurtulmuştuk. iç güverteye ulaştığımda arkamdan hırlama sesi geldi. Ani bir refleksle elimdeki beysbol sopasını geriye doğru dönerek savurdum, ama sadece havaya savurmuş oldum. O hızla dengemi koruyamadım ve tam tur atmış oldum. Dengemi sağladığım sırada ise sol baldırımda bir acı hissettim. Tekrar döndüm ve küçük bir erkek çocuğunun bacağıma yapıştığını gördüm. Hemen elimle ittirdim ve beysbol sopasını kafasına indirip dağıttım. Canımın acısıyla bacağıma ellerimi zütürdüğümde beysbol sopası elimden düştü. Bacağımı tutup sekerek oturacak yer ararken içeri Almila girdi. Beni ve yerde cansız yatan zombi çocuğu gördü. Hızla yanıma geldi ve diz çöktü.
    ···
  16. 41.
    +4
    içlerinden en küçüğüne; bir yata doğru yöneldim. Yaklaştım… yaklaştım… Ve vardım. Kayığa bağlı halatın diğer ucunu yattan aşağı sarkan merdivene doladım ve acemice bağladım. Yatın içinde her hangi bir ses, hareketlilik yoktu. Öne atılarak merdivene ayağımı atıp tırmandım. Güverteye çıktım etrafa bakındım. Güvenli hissedince Almilaya gelmesi için seslendim. O da kısa süre sonra güvertedeydi. Almila’ya;

    “Sen burada bekle ben de içini bir kontrol edeyim. Güvenliyse artık yeni evimiz burası olacak!”

    Almila onaylar şekilde başını oynattı. Elimde beysbol sopası, tetikte iç güverteye girdim. Yat aşırı lüks olmasa da ortalama bir ev büyüklüğündeydi. Bir ev gibi de döşenmişti. Hemen yavaşça kamaraları kontrol etmeye başladım. Heyecanlı ve korkarak ilk kamaranın tokmağını çevirdim.

    Bir… iki… üç…
    ···
  17. 42.
    +4
    Denizin yüzeyinde irili ufaklı ışık kaynakları vardı. Demek ki birileri yaşıyordu ve sığınacak uygun bir yer bulmuşlardı. Çok geç olmadan bizim de oraya gitmemiz gerekiyordu çünkü hava iyice kararmaya başlamıştı. Aydınlatma olmadığından yanlışlıkla bir zombi sürüsüne denk gelebilir başımıza iş alabilirdik. Denize doğru giden en kısa yoldan hızla ilerlemeye başladık. Arabanın farının aydınlattığı yerler dışında hiç bir yer seçilmiyordu. Çok geçmeden yerleşim alanına vardık ve yolda kalan, kaza yapıp alevler içinde kalmış araçlar yüzünden hızı düşürdüm. Daha dikkatli bir şekilde sürerek şehir içinden geçmeye başladım. Tuhaf bir şekilde etrafta zombi de görünmüyordu. Kazasız bir şekilde sahile varacağımızı umuyordum. Nitekim de öyle oldu: Sahile vardık. Deniz bir kaç metre önümüzdeydi. Birkaç yüz metre mesafede ise irili ufaklı bir kaç gemi etrafını aydınlatarak demir atmış duruyordu. Yalnız karada her hangi bir canlı yok gibiydi. Bu karanlıkta riski göze alıp kendimizi duyurmak da istemedik. Tek çaremiz sabaha kadar güvenli bir yer bulmaktı.
    ···
  18. 43.
    +4
    Tek mermi… Tek mermi ile üstümüze çöken ilk zombinin beyni dağılmıştı. Sesin şiddetinden duraklayan diğer zombiler başlarını sesin geldiği yöne çevirmişlerdi. Ardından başlayan mermi yağmuru ise sandığımız gibi değildi. Sesi sonuna kadar açılmış bir müzik setinin? hoparlörlerinden gelen bir ses efektiydi. Yine de zombilerin dikkatini çektiği için bizim için yeterli olmuştu.

    Dörtyol ağzında üzerimize çöreklenen zombiler batı yönüne giden yola doğru yönelmişlerdi. Almila’nın üstünden kalkıp, elinden de tutarak ayağa kalktım. Bizden adım adım uzaklaşan zombileri izleyerek, kurtarıcımızın kim olduğunu görmeye çalışıyorduk. Yolun ilerisinde bagajı açık bir aracın üzerinde dürbünlü tüfek ile nişan almış birisi duruyordu. Tüten dumanın yoğunluğundan sigara içtiğini anlamak zor olmadı. Zombiler bizden uzaklaşıp kurtarıcımızı yakalamak üzere ilerlerken, kurtarıcımız endişeye kapılmadan aracının üzerinde bağdaş kurdu. Taa ki; zombilerle arası beş metreye kadar kısalınca ağzındaki sigarayı zombilere doğru iki parmağı ile fırlattı. Yere düşen sigara yerin alev almasına neden oldu ve tüm zombilerin alevlerle sarılmasına neden oldu. Anlaşılan zombiler Almila ile beni yemeye çalışırken kısa sürede bu tuzağı hazırlamıştı. Ne de olsa benzin uçucu idi…
    ···
  19. 44.
    +3 -1
    Beyler bu hikaye yi gibtir edin yeni si geliyo...
    ···
  20. 45.
    +4
    Ses çıkarmadığımız sürece aracı kitleyip içinde güvenli bir şekilde sabahı edebilirdik. Kapıları kilitledim ve Almila’ya isterse uyuyabileceğini benim tetikte bekleyeceğimi söyledim.

    “Hayır! Ben de uyumayacağım. Güneşin doğuşunu görmek istiyorum. Gemiler kurtuluşumuz olacaksa eğer uyuyarak bu anı kaçırmak istemiyorum.”

    Israr etmedim. ikimiz birlikte şafağı görene kadar tetikte olmaya karar verdik.

    Saatler ilerledi ama hiç bir zombi görünmedi. Ya bunlar da zamanla birbirini yemeye başladı ya da gemidekiler şehri zombilerden temizledi. Şafağa bir iki saat kala tehlikelerden tamamen kurtulacağımız umudunun artmasıyla dikkatimiz azaldı ve daha rahat davranmaya başladık. Ara sıra kısa süreli sohbetler ettik.

    “Neredeyse sabah oldu,” diyerek bir sohbet daha açtı Almila. “Zombilerin bu şehirde kalmadığına neredeyse eminim. Artık gemilere ulaştığımız zaman başlayacak olan yeni hayatımız için hayal kuruyorum. Yastığa kafamı koyduğumda yenmeyeceğimi bilerek rahat bir uyku çekmeyi uzun zamandır düşlüyorum. Sence gemiye çıktığımız da neler değişecek?”
    ···
    1. 1.
      +4
      Çıkma o gemiye kızı gibecekler
      ···