1. 14.
    0
    @1 panpa eline sağlık. güzel çalışma
    ···
  2. 13.
    0
    @11 tüh be panpa...
    @12 hadi hayırlısı panpa...
    ···
  3. 12.
    0
    rezervuar köpekleri... tercihimde 1. sırada gelirse okuyacam amk *
    ···
  4. 11.
    0
    bin 2 ay önce yazsaydın keşke
    ···
  5. 10.
    0
    yarın da devam edeceğim panpalar. isteyen rezerve alsın.

    http://www.incicaps.com/reservedbeyamca.png
    ···
  6. 9.
    0
    reserved
    ···
  7. 8.
    0
    rezerve
    ···
  8. 7.
    +7
    3. grup (yörük tayfası) ve elde etme yolları, ilişki ve ilişki sonrası:

    Hani türk filmleri’nde zengin kız ve fakir oğlan arasında “benimle param için birliktesin” muhabbeti geçer ya; amacınız biraz takılıp gezmek, bolca da para yemek ise yapmanız gereken şey gidip antalya’nın yerlisi bir ailenin kızına yanaşmaktır. Lakin bu kızların asıl hedefleri, bolca düğün dernek gezmek ve en önemlisi de kendi düğününü bir an evvel görmek olduğundan, biraz fazla kaptırırsanız, kendinizi nikah masasında bulursunuz. Genel olarak, beyaz tenli, kırmızı yanaklı, siyah saçlı, büyük oranda çekik gözlü, çıtı pıtı ama bıngıl bıngıl hatunlardır. Hani şöyle köy yerinde olsanız, dere kenarında şalvarını sıyırıp 3 posta gitmek isteyeceğiniz türdendir. Gel gelelim, gerdek gecesinde hamile kalmayı çok seven bu kızlar, doğumdan sonra çay tabağından fırın tepsisine dönüşür. züt bir tarafa göbek bir tarafa gider. Beyaz tenleri birden kararır ve gözler yanakların içine gömülür. Bir zamanlar sükse yaptığı araba, kırmızı ferguson massey traktöre, uggları sarı çizmelere ve chanel marka etolleri de al yazmaya evrimleşir. (şekil -1)

    şekil-1: http://i.capsspot.com/s/6/6/135931.png

    Antalya’nın yerli ve zengin ailelerinde, çocuklar arasında mal ayrımı yoktur. Erkeğe 10 daire verilecekse, kıza da 10 daire verilecektir. Bu nedenle, her şeyden bihaber servet avcılarının bir numaralı hedefidir bu kızlar. Lakin şu da vardır ki, her ne kadar gençler ailelerini kandırıp, arabaydı, kıyafetti yığdırsa da iş ciddiye binince, Antalyalılar kadar cimrisini göremezsiniz. Herkes kayserililer’i para canlısı zanneder oysa asıl para canlısı Yörük tayfasıdır.

    Hep gelsin, hiç gitmesin mantığıyla keselerini sıkı tutarlar. Görünüşte 50 tane apartman, 3 benzin istasyonu sahibi olan bu über zengin ailelere bakınca, aile reisinin aynı ayakkabıyı 15 sene giydiğini, son 10 senedir her düğüne ve bayrama aynı takım elbiseyle katıldığını falan görebilirsiniz. Ama şu da vardır ki, başınız yanarsa şayet, görüp göreceğiniz en acayip düğünlerden birinin kahramanı olmaya hazır olun derim. Mahalle arasında düzenlenen plastik sandalye manzaralı ve piyanist şantörlü kına gecesinin ertesinde, Sheraton ya da The Marmara otellerinin birisinde düğününüz yapılır. Altın varaklı tabaklarda, ana yemek olarak kızın babasının kestirdiği 40 keçi sunulurken, istemsizce zıplaya zıplaya “gaydırıguppak cemile” oynarken bulursunuz kendinizi. Balayında ise, sonraki tüm boş zamanınızda gideceğiniz yer olan “yayla”da takılırsınız muhtemelen.

    Genel olarak zütten bacak diye tabir edilen bu kızlar, ufak tefek dursa da şeytana pabucunu ters giydirebilecek kadar numaracıdır. Dil pabuç gibi, eli sıkıdır. babamın sıklıkla “50 santimi yerin altından gider bunların” demesine oldukça hak veririm.

    Bu tip kızları arayıp bulamazsınız aslında. Genelde bir yerde karşınıza çıkarlar. Bulunduğunuz ortama girerler ama başka sebepten oradadırlar. Kimbilir belki de gizlice öğretilen bir taktiktir bu. Siz yanaşmadıkça o da size yanaşmaz. Ya da aklında haince planlar var ise, gelip sizi bulur. Önce biraz göz boyar, sonrasında ise dıbınıza koyar. Eğer ki yaz sezonunda iseniz, bu kızları rüküş görüntüleriyle ters düşen avuçlarındaki kınalardan tanıyabilirsiniz. Demiştim ya, düğünleri çok severler diye…

    Eğer ki başarabilir ve geç de olsa ayrılabilirseniz ve de ayrıldıktan sonra, kızın akrabaları tarafından dövülmeyip, hayatta kalırsanız, bir ömür boyunca “baban şöyle, baban böyle” diye doldurulmuş bir çocuğa, hafta sonları ebeveynlik edeceğinizi bilmenizi isterim. O nedenle biraz gezin tozun. Paralarını yeyin. Kontör aldırın. Yemek ısmarlatın. zütünü falan elleyin. Sonra bırakın. Zira ne yaparsanız yapın, evlenmeden gibmeniz çok zordur.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 6.
    +1
    şimdi yine kısa bir ara. sonrasında 3. grup ile devam edeceğim.
    ···
  10. 5.
    +8
    2. grup (lal sitesi tayfası) ve elde etme yolları, ilişki ve ilişki sonrası:

    antalya'nın belli başlı sosyete yerleşim birimlerinde oturan kokoş, tikky, janti ya da ciks diye tabir edilen kızlardandır. konyaaltı sahili'ne bakan lal sitesi, lara tarafında astur'un sahil tarafına bakan kesimleri, şirinyalı, dedeman gibi muhitlerde konaklamaktadırlar. aynı zenginlik ve rüküş seviyesinde, yalnız halen "babişko"sunun küçük kızı olan güzeloba, ermenek ya da gürsu kızları ile karıştırılmamalıdırlar. zira buradakiler henüz olgunlaşmamış kokoşlardır. kısaca kolej kızı diyebileceğimiz türdendir. boyuna posuna aldanıp takılmayın, zira her an kapınıza dayanan bir polis ekibi ile kızın henüz 17 yaşında olduğunu öğrenebilirsiniz.

    kaleiçi tayfasına nazaran, biraz daha anaerkil bir topluluktur. televizyon dizilerindeki kızlı erkekli büyük zengin çocuğu gruplarından ziyade, genelde kızlar sürekli bir aradadır. erkekler ise yalnızca kızarkadaşlarına eşlik ettikleri alışveriş maceralarında ya da gece kulübü vs. gibi yerlerde karşılaşır. ayaküstü öğrenilen isimler, kısa bir süre sonra unutulur. 5 dakika önce isminizi söyleyen birisi için, ertesi gün ancak "ceysu'nun boyfriendi" "hale'nin sevgilisi" falansınızdır. kızlar arasında bildiğiniz "girl power" modu dayanışma söz konusudur. erkekler ise genelde kasıntı zengin bebeleri olduğundan, birbirleri ile kızların yanında pek sıkı fıkı olmaz. zira bu kızların etrafındaki erkek tipi de ikiye ayrılmaktadır. bu konuya birazdan geleceğim.

    günümüzde bu tip kızların, özel dersi reddedip, sosyalleşmek adına (yalan amk.) dershaneleri tercih etmesi nedeni ile, ortaya "kırmalar" diyebileceğimiz tipte kızlar çıkmıştır. tek derdi dedikodu yapmak, oğlanlar ve alışveriş olan kokoş grubu için sosyal statü, kampüs veya dershane ortamında çok da "tın" bir mevzuu olduğundan, durumu azıcık iyi, ama kankileri tarafından giyim kuşam konusunda sıklıkla desteklenen tiplere de rastlamanız mümkündür. (bkz: kapıcının kızı sendromu)

    dikkat edilmesi gereken bir husus gibi görünse de, tip-2 erkeği iseniz, aslında bu kızlar tam size göre olacaktır. zira durumları size daha yakın olduğundan (fakir demiyorum bakın), rahatlayacak ve rol yapmanın ağır yükünü omzundan atacaktır. kafası kankilerine göre daha çok şeye bastığından, akıllı da bir kız olması muhtemeldir. ha bu kapıyı açarsanız, çeşitli partilere vs. davet edilirsiniz. oralarda biraz ilgi ve alaka ile de kokoşları avucunuza alabilirsiniz. tabii bu tip kızlara sadece "ergenseniz" ulaşabilirsiniz. dershane ortamında karı kız kaldırmayı anlatmama gerek yok zira.

    elde etme kısmına geçmeden önce şu tip-1 ve tip-2 erkek olayından da bahsedeyim.

    --spoiler--
    tip-1 erkek, eli yüzü düzgün (illa apollon gibi olmak gerekmiyor yani) ve anadan babadan zengin, pek çoğumuzun "zengin bini" diye çağırdığı kasıntı erkektir.

    tip-2 erkek, eli yüzü düzgün (karılarda para zaten var amk. o nedenle önce tipe bakıyorlar), kendi işinde gücünde ya da iyi durumlu (çok da zengin değil amk. ama aç fakir de değil), kendine güvenen erkektir. yani ne bileyim amk, taksicisindir. ama metrociksüelsindir. ince favori, parlak taş küpe, gözde büyük çerçeve rayban, elde iphone falan. hafif de maçosundur. tamamdır bu iş. yalnız apaçi ve kürdo isen uzak dur.
    --spoiler--

    gelelim lal sitesi tayfası ile karşılaşma mekanlarına.

    genel olarak gece kulüpleri, muallak şarkıcılı meyhaneler, beach'ler (züte kum çakıl dolan amele sahillerden değil), publar, cafeler, starbucks'lar, çeşitli aktivite kulüpleri ve de laura, terracity, shemall gibi büyük alışveriş mekanlarıdır.
    not: özdilek, dokuma kekolarının mango'ya çarşamba pazarı muamelesi yaptığı; 5m migros ise arapsuyu-gürsu-meltem bölgesindeki ailelerin ve çoğunlukla liselilerin takıldığı yerlerdir. nadiren buralarda görünürler.

    tip-1 isen, zaten discoda barda, arkadaş grubunda, ecemgül'ün doğumgünü partisinde vs. illa karşılaşırsın. bir şekilde yolunuz kesişir. tipi iyi ve cebi dolu adama karı bulmayı anlatacak değiliz amk.

    tip-2 isen, ya da buna yakınsan, ally gibi mekanlar biraz kro kaçsa da denk gelme şansı yüksektir. ayrıca ışıklar ya da lara'da yeni yeni ortaya çıkan ufak cafeler ve meyhaneler (sadullah baba'nın yeri değil tabii amk) ile alışveriş merkezlerini denemelisiniz. tabii gidip direkt olaya damlamamalısınız. en güzeli, karının kızın sık geldiği ve de cebinizi gibmeyecek kaliteli bir muhite abone olmaktır. 1. gruptaki uygulama burada da geçerlidir. çalışanlarla aranızı iyi tutacaksınız. ama 1. grubun aksine, enseye şaplak züte parmak olmanıza gerek yok elin garsonuyla. kendinizi sevdirin saydırın yeter. hani mekana geldiğinizde, "hoşgeldiniz efendim" cümlesinin sonuna bir de "bugün nasılsınız?" ekletebilirseniz, şahanedir. zaten o damardan yürürseniz amlıyı tavlamamanız imkansızdır.

    bir diğer atraksiyon ise, salsa-çaça-rumba-tango gibi italyan/latin işi dans kursları, tenis kulüpleri ve sosyetik mekanlardaki spor salonlarına kaydolmanız olacaktır. (hayır... demir yumruk shotokan karate salonu işe yaramaz)

    son olarak, ufak ama nezih mekanlar oldukça etkili tercihlerdir. konyaaltı'ndaki cafe days olsun, lara'daki chocolate bistro vs. olsun iyidir yani. ayrıyeten bu tarz kızların bazıları "dolu" olduklarını göstermek adına ya da bazen kariyer diye tutturarak, çeşitli sanatsal ve sosyal aktivitelere katılırlar. şiir dinletisi, oda üçlüsü konseri, resim sergisi vs. gibi. burada tanışılan kızlar biraz daha kafası dolu adam ister. bir ekşicinin kofti bilgi haznesine ve de boşboğazlığına sahipseniz amenna.

    "abi ben liseliyim" diyenler için arada ekstra bilgi: av bölgesi, antalya lisesi, yavuz selim lisesi, final ve sistem dershaneleri. ayrıca kaleiçi'nde bademaltı adlı mekan.

    istanbul kokoşlarının aksine, antalya kokoşları erkeği için pek de para pul harcayan tipler değildir. nedendir bilinmez ama, illa ki erkek tarafının maddi kısmı halletmesini beklerler. cukkanız çok çok sağlam değilse, pek de yanaşılmaması gerekir. ha ama salağına denk gelme şansınız çok yüksektir. böylelerini çok da güzel gibertebilirsiniz. (her anlamda) bir de bu kokoşların şöyle güzel bir yanı vardır. anne kendi derdinde, baba ya toplantıda, ya yurtdışında ya da metresinin koynunda olduğu için, evleri zırt pırt boş kalır. takılmaya mekan arama derdiniz olmaz. sabah kalkarsınız, yanınızda bakımlı ve pudralı bir züt durmaktadır. odadan gibinizi avuçlayarak çıktığınızda ise göreceğiniz şey muhtemelen nezih bir kahvaltı sofrasının yanında duran ve size "gunaydin" diyecek ukraynalı bir hizmetçidir.

    bu kızların zorluğu da bambaşkadır. saçım bozulur, tırnağım kırılır, eteğim buruşur vs. diyerek her an her yerde ellemenize engel olabilirler. ya da takma tırnağının birisi düştüğü, köpeği "cici" kabız olduğu vs. için, dünyayı başınıza yıkabilir, gereksiz bir bunalım ile uzun bir süre hiçbirşey yapmanıza izin vermeyebilirler. pek çoğu genç yaşta, bunları gibertmekten başka derdi olmayan pgibiyatristleri tarafından yazılmış placebo ilaçlara bağımlı hale gelmiştir. ayrıca kankacılık sistemi o kadar gelişmiştir ki, siz yatakta gibiş hayaliyle beklerken, o siz sıkıntıdan uyuyana kadar kankasıyla telefonda konuşabilir. ya da aynı şekilde "ceylin'in kuzeni orkidsu'yu boyfırendinin aldatması" bir anda sizin en büyük probleminiz haline getirilebilir.

    kendini beğenmişlik had safhada olsa da kendine güven eksi seviyededir pek çoğunda. bu nedenle, doğru anda tek cümle ile elde edebilirsiniz. ama sert bir kayaya toslarsanız, garsonlara 40 lira bahşiş bırakmaktan iki ayda banka kredisini bitirip, sonunda hapse düşme riskiniz mevcuttur. uyarayım. denemeyi ne zaman bırakacağınızı bilmeniz gerek.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 4.
    0
    @1 panpa yaz kış ayrımı da yapsana bi. kışın am çok mudur?
    ···
  12. 3.
    0
    reserved
    ···
  13. 2.
    +10
    1. grup (kaleiçi tayfası) ve elde etme yolları, ilişki ve ilişki sonrası:

    gizlibahçe vs. gibi kaleiçi mekanları ufak yerler olduğundan, herkes bir süre sonra birbirini tanır. genel olarak şunu söyleyebiliriz ki, kalabalık bir anda, bir kaleiçi mekanına baktığımızda genelde hep birbiriyle yatmış tipler veya bu yattıklarıyla görüşmemek için başka bir mekandan gelmiş tipler karşımıza çıkacaktır. bir bira alır, akşama kadar otururum zihniyetindeyseniz, sizin için zorlu bir mekandır. zira bu tarz yerlerde çalışanlarla aranızı iyi tutmanız, gibişe giden ilk adımınız olacaktır. ayrıca tek başınıza otururken, kızlar tarafından ufaktan süzülseniz bile asıl dikkat çekme işini bir grupla beraberken yapabilirsiniz. arkadaşınız vs. yoksa dediğim gibi, çalışanlarla selamlaşma, iki dakikalık sohbetler, gülme eğlenme vs. gibi atraksiyonlara yönelin. sonrasında kalabalık gruplarla kaynaşmaya bakın. illa bir kızla olması gerekmez bu işlerin, oğlanın biriyle de gidip panpa olabilirsiniz. böylece sizi grubuna dahil eder. zira kaleiçi mekanları, ufak komünler halinde takılan insanlarla doludur aslında. ve grup içinde herkes herkesi bir kere gibmiştir az çok. bir başka olay, bekir olsun, soner olsun, hakan ağabey olsun, mekanla şu anda veya eskiden bağları olan insanlarla panpa olmaktır.

    bir başka yanılgı, the bar'dan karı kaldırmaktır. the bar'da çok çok çok sarhoş bir hatun denk getirmeniz büyük şanstır. ve bu durumda bile, karıyı iyi kötü tanıyanlar varsa, sizden önce harekete geçeceklerdir zaten. the bar denen mekan, aslında kaleiçi'nde gündüzleri yürüttüğünüz ndıbınızın, meyvesini toplayacağınız bir mekandır. sahibi kubilay abi iyi bir adamdır. ama çok da çakaldır. kimi zaman niyetinizi sizden daha iyi anlar ve müdahele eder.

    amacınız sadece gibişse, anlattığım şekilde, aynı mekanda sürekli takılmanız, bir süre sonra gibişi zaten getirir ayağınıza. haftasonlarında gizli'nin, the bar'ın müdavimlerinin feneri söndürdüğü yat limanı'ndaki king adlı dans mekanı da sizin hedefleriniz arasında olmalıdır. sahibi metin abidir. hiçbir gibime karışmaz. hatta ne kadar alkol tüketirsen, ne kadar kalabalık gidersen mekanına, o kadar yaklaşırsın kendisine.

    neyse. hedefi buldunuz. ve kaleiçi'nin alternatif hatunlarından kaldırdınız diyelim. yaşayacaklarınız şunlardır.

    öncelikle asla ve asla tanıştığınız mekana geri dönmemeniz gerekmektedir. lakin bu imkansızdır. zira en azından karı oranın müdavimidir. haliyle günleriniz gib gibi aynı masada hatunla oturmakla ve zamanla tek tek tanışacağınız amlı / çüklü panpalarıyla yakınlaşmakla geçer. bir süre sonra siz de paranoya yaparsınız zira yan masadan bakan bir tip, birayı getiren garson ya da o sırada karşınızda oturan pis sakallı çocuk bile hatununuzu defalarca amdan zütten gibmiş olabilir. bu paranoya, sadakatsizliği doğurur. amlı panpalar ağızlarına zütürürken tuborg şişesini, kafayı öne eğip gözlerinizin içine bakar. üstüne üstlük, kahpelik o kadar fazla kanlarına işlemiştir ki, bir sabah bakarsınız, hatununuzun amlı panpası yanınızda yatmaktadır. gereğinden fazla samimi olmuşsunuzdur. ama inanın bundan zaten kaçışınız yoktur. aradan zaman geçer ve ayrılırsınız. sonra gibtiğiniz diğer amlı ile takılmaya başlarsınız. ama garip şekilde eski hatununuz gelir, oturur sizinle. arkadaş olur falan. böyle de yüzsüzdürler işte kaleiçi amlıları. bir de gibtir çeken sizseniz eğer, hakkınızda yalan yanlış konuşma riskleri vardır.

    özetle, kaleiçi amlılarıyla günleriniz, ele geçen parayı salak saçma sigara ve biraya yatırmakla; boş zamanlarda terli ve yorucu gibiş yapmakla geçer. ilişkiniz ise hep başka karılar yüzünden biter. bu gruba bir defa girdiniz ve sevildiniz mi, kaleiçi tayfasından en az 15-16 kız gibersiniz. ha bir de bu tayfanın büyük kısmı otçudur. günü gelince bu ortamlara gireceğinizi de belirtmek isterim. ayrıca olimpos meraklısı olan bu karılar sayesinde, zütünüze her yaz tatil parası da girebilir.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 1.
    +24 -1
    antalya'da "genel" olarak 4 tip kız vardır.

    1) kaleiçi tayfası olarak adlandırılabilecek, genelde rock ve etnik müzik dinleyen, alkol tüketmeyi seven, ağır ergen triplerine sahip tipteki kızlardır. mekan olarak the bar, gizlibahçe, simurg, rock bull vs. ve özellikle yat limanı amfi tiyatro'da takılırlar.

    2) lal sitesi tayfası olarak adlandırılabilecek, genelde laila, ally vs. gibi gece kulüplerine giden; lara ve konyaaltı civarındaki özel güvenlikle korunan sitelerde oturan (lal sitesi bunlardan birisidir) ve istanbul'daki karşılıkları nişantaşı-bağdat kokoşları olan kızlardır. yeni mekanları da terra city'dir. starbucks'a falan takılırlar.

    3) yörük tayfası olarak adlandırılabilecek kızlardır. antalya'nın yerlisi olan bu kızlar, aileden gelen bir servetle büyümüştür. altlarında alfa romeo vs. görebilirsin. ne olduğunu bilmeden ya da belli bir marka zevki olmadan, sadece "en iyisi bende olsun" diyerek alışveriş yapar ve giyinirler. bu görüntüleri kimseyi yanıltmamalıdır. zira yer yer kokoşlarla karıştırılsalar da eğlenceden anlayışları türkü bar'da takılmak, sahil kenarında oturmak ya da yayla'ya gidip domates toplamaktır.

    4) zeytinköy tayfası olarak adlandırılabilecek kızlardır. antalya'ya doğu ve güneydoğu'dan göçüp gelmiş ailelerin kızlarıdır. ufak yaşta köyden çıkıp şehire gelmiş ve okul-dershane vs. gibi etkenlerle şehirli olmayı öğrenmek zorunda kalmış, lakin evdeki köy yeri havası nedeniyle kültürel bunalım yaşamış, bu bunalımını da erkeklere salça olarak atmaya çalışan tiplerdir bunlar. mekan olarak falezler, meslek lisesi'nin etrafı, karaalioğlu parkı vs. kuytularını tercih ederler.

    bir de bu 4 tipin ortak paydada buluşan modelleri vardır. bunlar tezgahtar tayfası, ağır öğrenci tayfası ve sözde komünist tayfası olarak adlandırılır. ha "hiç mi iyi kız yok arkadaş?" dersen, sana derim ki, işte bunların dışında kalan; okuluna gidip gelen, eğleneceği yeri ve zamanı bilen, kendisi eğlenirken etrafını da eğlendiren bir grup vardır. biz buna gizemli "5. grup" diyoruz. *

    şimdi de bu gruplar ve onlarla kurulacak ilişkilerden bahsedeceğim.
    ···